ODTÜ‘nün Mimarlık, Şehir ve Bölge Planlama, İnşaat Mühendisliği gibi farklı bölümlerinden öğrenciler ve akademisyenler Antakya Zenginler Mahallesi’nde hasar tespit ve raporlama çalışması yaptı
Depremlerin ardından Hatay’ın tarihi yapıları da yerler bir oldu. Tarihi Antakya’da mimari ve kültürel dokunun yeniden hayat bulması için ODTÜ’nün Mimarlık, Şehir ve Bölge Planlama, İnşaat Mühendisliği gibi farklı bölümlerinden öğrenciler ve akademisyenler kolları sıvadı. ODTÜ Tarihi Çevre Değerlerini Araştırma ve Uygulama Merkezi’nin koordinatörlüğünde bir araya gelen heyet Antakya Zenginler Mahallesi’nde hasar tespit ve raporlama çalışması yaptı.
2002’den beri süren çalışma yürütüyorlar
Tarihi Antakya’daki durum ve çalışmaları hakkında Sendika.Org’a konuşan ODTÜ Mimarlık Bölümü Kültürel Miras Koruma Lisansüstü Programı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ayşe Güliz Bilgin Altınöz 2002’den beri düzenli olarak farklı ölçeklerde, bazen kentsel dokunun tamamıyla ilgili bazen tek yapı ölçeğinde belgeleme, restorasyon projesi, koruma planlaması yönetimi üzerine çalışmalar yaptıklarını söyledi. Bilgin şöyle devam etti:
“Yine de bir umut var, konuştuğumuz herkes geri dönmek istiyor”
Hasarın derecesi çok yüksek. Maalesef ki tarihi doku, anıtsal yapıları ve tüm konut alanıyla birlikte çok ciddi hasar görmüş durumda. Ayakta kalan yapı sayısı oldukça az. Bu depremin kendi özelliklerin olduğu kadar, bu alanın zemin özellikleri ve bu alanın aslında bir arkeolojik katman üzerinde oturuyor olmasıyla da bağlantılı olabilecek şeyler. Ayrıca da yapı stoğunda zaman içinde de yapılmış bir takım bilinçsiz müdahalelerin de çok büyük etkisi var tabii. Ekler, bu tür yapı tekniğinin kaldıramayacağı yeni müdahaleler yapılması gibi şeyler de hasarın çok olmasına neden olmuş. Şu anda gördüğümüz en kötü şey, yapılar zaten ortada yok ama insanlar yok. Yani tamamen bu alan boşalmış durumda. Ama yine de bir umut var. Konuştuğumuz herkes buraya geri dönmek istiyor. Antakyalılar yerlerine çok bağlılar ve bütün bu olanaklar sağlanırsa tekrar Antakya’da olmak istiyorlar.
“Planlamada hızlı ve bilimsel, müdahalede yavaş ve temkinli olmak gerekiyor”
Bu o kadar büyük bir iş ki bir yandan süreci planlamada çok hızlı olmak gerekiyor ama bir yandan bilimsel bir şekilde hızlı olmak gerekiyor. Ama müdahalede yavaş ve temkinli olmak gerekiyor. Bu hiçbir şekilde ne devlet ne de akademi için tek bir kurumun, tek bir üniversitenin yapabileceği bir şey değil. İşbirliği ve dayanışma içinde, herkesin elindeki bütün bilgi birikimiyle burada destek olması gerekiyor. Bunun çok iyi koordine edilmesi ve ortak, homojen, bilimsel veri üzerinden bunun yapılması gerekiyor. Zaman alacaktır ama bu tür şeyler etaplamalarla olur. Yani belli bölgelerde yavaş yavaş canlanma başladıktan sonra diğer bölgelere geçilecektir. İyi etaplama, iyi bir planlama gerektirir.
