Pazartesi, Aralık 22, 2025
No menu items!
Ana Sayfa Blog Sayfa 3038

Türk Dünyası 3. Gazeteciler Şurası Kazakistan’da Yapılıyor

0

Kazakistan’ın Türkistan şehrinde Gerçekleştirilecek Olan Şura’ya, İskenderun Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Veysel Cıncık’da katılacak…

Türkiye Gazeteciler Cemiyetleri Basın Vakfı, “Türk Dünyası 3.Gazeteciler Şurası’nı”, bu yıl Türk Dünyası Kültür Başkenti unvanını taşıyan Kazakistan’ın Türkistan şehrinde gerçekleştiriyor. İskenderun Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Veysel Cıncık’da Şura’ya katılacak.

26-29 Ekim 2017 tarihleri arasındaki etkinliğe Türk Dünyası dahilindeki ülkelerden 60 gazetecinin katılacağını vurgulayan Vakıf Başkanı Yılmaz Karaca; “Hedefimiz, Türk Dünyası ülkelerinde görev yapan meslektaşlarımız arasında mesleki ve kültürel birlikteliği tesis etmek” dedi.

Gazeteciler Cemiyetleri Basın Vakfı’nın organize ettiği; Türkiye Gazeteciler Federasyonu (TDGF), Türk Dünyası Gazeteciler Federasyonu (TDGF), Anadolu Spor Gazetecileri Derneği ve Anadolu’daki meslek kuruluşlarının destek verdiği, “Türk Dünyası 3.Gazeteciler Şurası”, bu yıl Türk Dünyası Kültür Başkenti unvanını taşıyan Kazakistan’ın Türkistan şehrinde gerçekleştiriliyor. 26-29 Ekim 2017 tarihleri arasındaki etkinliğe, Türk Dünyası dâhilindeki ülkelerden katılacak 60 gazeteci, Türkistan’ın yanı sıra Almatı ve Çimkent şehirlerinde de kültürel amaçlı gözlem ve incelemelerde bulunacak. Gazeteci heyeti daha sonra Kırgızistan’a geçerek Başkent Bişkek’te, 29-31 Ekim tarihleri arasında “Türkiye Gazeteciler Federasyonu(TGF) 54. Başkanlar Konseyi Toplantısı”nı gerçekleştirecek.

Merkezi Ankara’da bulunan Gazeteciler Cemiyetleri Basın Vakfı Genel Başkanı Yılmaz Karaca; “Hedefimiz, Türk Dünyası ülkelerinde görev yapan meslektaşlarımız arasında mesleki ve kültürel birlikteliği tesis etmek” dedi. Projenin anlamlı bir misyon içerdiğini belirten Başkan Karaca şunları söyledi:

“Basın Vakfı olarak Türk Dünyası ülkelerinde görev yapan gazetecileri bir çatı altında toplamak, iletişimlerini sağlamak ve Türk kültürü, örf, adet ve geleneklerinin yaşatılmasına ortak organizasyonlar ile katkı sağlamayı amaçlıyoruz. Bu nedenle 2014 Yılı’nda Türk Dünyası Kültür Başkenti olan Eskişehir’de “Türk Dünyası Basın Şurası”nın birincisini gerçekleştirdik. Türk Dünyası ve Türk Akraba Toplulukları ülkelerinden 350 gazetecinin katılımı ile yaptığımız proje büyük ses getirdi ve anlamlı sonuçlar ortaya çıkardı. İkinci Şuramızı ise 2015 Yılı’nda Türk Dünyası Kültür Başkenti olan Tataristan’ın Başkenti Kazan’da hayata geçirdik. Kazan toplantısı da, dünyanın dört bir yanındaki meslektaşlarımızın birlik beraberliğinin sağlanmasında önemli bir kilometre taşı oldu. Şimdi de Türk Dünyası 3.Gazeteciler Şurası’nı yapıyor olmanın heyecanı içindeyiz.

Bu kez meslektaşlarımızla birlikte 26-29 Ekim 2017 tarihleri arasında, bu yıl Türk Dünyası Kültür Başkenti olan Kazakistan’ın Türkistan kentinde olacağız. Kültürel ve mesleki alışverişin yanı sıra gazeteciliğin sorunları ve çözüm yollarını da değerlendireceğimiz etkinliğimizin yanı sıra, Almatı ve Çimkent’te de gözlem yapma fırsatı bulacağız. Türk Dünyası Gazeteciler Heyeti olarak, Şura’nın hemen ardından Kırgızistan’a geçerek Başkent Bişkek’te 29-31 Ekim 2017 tarihleri arasında TGF 54. Başkanlar Konseyi Toplantısı’nı gerçekleştireceğiz. Bu vesile ile projemize desteğini esirgemeyen Başbakan Yardımcımız Sayın Hakan Çavuşoğlu’na, her etkinliğimizde yanımızda olan ve Türk Dünyası ile ilgili çok önemli çalışmalara imza atan Türk İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı(TİKA) Başkanı Sayın Serdar Çam ile değerli ekibine, Kazakistan Ahmet Yesevi Üniversitesi ile Kırgızistan Manas Üniversitesi’ne şükranlarımızı sunuyoruz.”

İSTE İle İTSO Arasında Burs Protokolü İmzalandı

0

 


İSTE’yi tercih eden Başarılı Üniversite öğrencilerine İTSO 400 TL Burs veriyor.
İskenderun Teknik Üniversitesi’nin (İSTE) 4 yıllık fakülte ve yüksekokul bölümlerini tercih eden öğrenciler içerisinden en yüksek puanı olan 3 öğrenciye (her bölüm için ayrı ayrı olmak üzere), toplamda 36 öğrenciye 2017-2018 eğitim-öğretim dönemi boyunca İskenderun Ticaret ve Sanayi Odası (İTSO) tarafından 400 TL burs verilmesini öngören protokolün resmi imza töreni gerçekleştirildi. Protokolü İSTE Rektörü Prof.Dr.Türkay Dereli ile İTSO Başkanı Levent Hakkı Yılmaz birlikte imzaladılar.
İmza töreninde konuşan İskenderun Teknik Üniversitesi (İSTE) Rektörü Prof. Dr. Türkay Dereli; “Her zaman yanımızda olan ve desteklerini esirgemeyen İskenderun Ticaret ve Sanayi Odasına teşekkür ediyoruz. Geçtiğimiz yıl olduğu gibi bu yıl da Üniversitemizi tercih eden öğrencilerimize yönelik burs verilmesi öğrencilerin ihtiyaçlarının giderilmesinde bizlere destek oldunuz ve gönül kapılarınızı açtınız. Desteklerinizden dolayı Üniversitemiz adına sizlere teşekkür ediyorum.” şeklinde konuştu.
Düzenlenen protokol imza töreni öncesinde konuşan İTSO Başkanı Levent Hakkı Yılmaz ise; “Üniversitemize geçmişte olduğu gibi bundan sonra da destek olmaya devam edeceğiz. Eğitimin bölgemiz için ne kadar önemli olduğunu biliyoruz. Bölgemiz bir sanayi şehri. Üniversitemizden mezun olan öğrencilerimizin bu bölgede iş ve istihdama katkı sağlayacağını düşünüyoruz. Nitelikli öğrencileri alan ve ekonomiye kazandırılmasında üniversitelerin katkıları göz ardı edilemez. İskenderun’a üniversite kurulması noktasında daha önceki Oda Başkanımız Halil Şahin’in de önemli gayretleri olmuştur. Ben de o dönem yönetim kurulu üyesiydim ve oda olarak her zaman üniversitemize ve öğrencilerimize sahip çıktık. Bundan sonra da destek olmaya devam edeceğiz. Geçtiğimiz yıl olduğu gibi bu yıl da İSTE’yi tercih eden başarılı öğrencilerimize İTSO olarak burs vereceğiz.”dedi.

VAli Ata Saldırıya uğrayan karakolu ziyaret etti

0


Hatay Valisi Erdal Ata, Hatay’ın Samandağı ilçesi Kapısuyu Mahallesi Çevlik Mevkisi’nde bulunan Sahil Güvenlik Karakol binasına bölücü terör örgütü mensupları tarafından yapılan saldırı nedeniyle bölgede incelemelerde bulunarak, saldırıda yaralanan askeri ziyaret etti.

Valilik internet sitesinde yer alan açıklamaya göre, Vali Ata, ilk olarak Sahil Güvenlik Karakolu’nu ziyaret etti ve buradaki yetkililerden bilgi aldı.

Açıklamada, Ata, daha sonra çıkan çatışmada yaralanarak, Mustafa Kemal Üniversitesi Sağlık Uygulama ve Araştırma Hastanesi’nde tedavi altına alınan Jandarma Uzman Çavuş Mehmet Ün’ü ziyaret etti.

Ün’ün sağlık durumu hakkında hastane başhekimden bilgi alan Vali Ata, Uzman Çavuş Ün’ün bir an önce eski sağlığına kavuşması için büyük çaba gösteren sağlık personeline teşekkür ederek, Ün’e geçmiş olsun dileğinde bulundu.

Vali Ata’nın ziyaretine Adana Jandarma Bölge Komutanı Tümgeneral Hacı İlbaş, İl Jandarma Komutanı Jandarma Albay Uğur Ertekin, Sahil Güvenlik Komutanı Kıdemli Binbaşı Çağın Taşkın, Samandağ Kaymakamı Cahit Çelik de eşlik etti.

Şair Rıza Polat Akkoyunlu, Vefatının 47. Yılında Anıldı

0


Dörtyol ilçesinde, şair Rıza Polat Akkoyunlu ölümünün 47. yılında anıldı.
.

Dörtyol Belediyesi tarafından Halk Eğitim Merkezi Konferans Salonu’nda düzenlenen etkinlikte şair Akkoyunlu’nun hayatı, kişiliği anlatıldı ve sinevizyon eşliğinde şiirleri okundu.

Dörtyol Belediye Başkanı Yaşar Toksoy, anma programında yaptığı konuşmada, üçüncüsü düzenlenen anma programını her yıl yaparak geleneksel hale getirip geniş katılımlı bir şiir yarışmasına dönüştürmeyi hedeflediklerini belirtti.

Toksoy, şair Rıza Polat Akkoyunlu’nun adını ilçede bir caddeye vereceklerini de sözlerine ekledi

Araştırmacı-yazar Kadir Aslan tarafından şairin hayatı sınevizyon eşliğinde anlatılırken, yeğeni Selçuk Akkoyunlu tarafından şiirleri seslendirildi

Geceye Akkoyunlu’nun ailesi, sivil toplum kuruluşu temsilcileri ve şiir severler katıldı.

Hasat Makinesinin Altında Kalan 2 Kişi Öldü

0

HATAY’ın Kırıkhan İlçesi’nde pamuk hasat makinenisini tamir eden 2 kişi, makineyi taşıyan halatların kopması sonucu altında kalarak öldü.

Olay, akşam saatlerinde Topboğazı mevkisinde meydana geldi. Pamuk hasat makinesi arızalanan Yasin Kılıç, tamirci 43 yaşındaki Cesim Bekçiler’i arayarak yardım istedi. Kılıç ve Bekçiler, halat yardımıyla makineyi kaldırıp, tamir etmeye başladı. Bu sırada halat koptu, Kılıç ve Bekçiler hasat makinesinin altında kaldı.

İhbar üzerine olay yerine ambulans, itfaiye ve AFAD ekipleri sevk edildi. Ekiplerin yoğun çalışması sonucu hasat makinesinin altından çıkartılan Kılıç ve Bekçiler’in öldüğü belirlendi. –

16 Kaçak Göçmen Yakalandı

0


İskenderun ilçesinde gerçekleştirilen operasyonda, Suriye ve Irak’tan yasa dışı yollarla Türkiye’ye girdiği tespit edilen 16 kaçak göçmen yakalandı.

İskenderun İlçe Emniyet Müdürlüğü Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele (KOM) Grup Amirliği ekipleri tarafından İskenderun Şehirlerarası Otobüs Terminali yakınında şüpheli iki otomobil durduruldu. Emniyet ekipleri tarafından araçta bulunan kişilerin kimlik sorgulamaları sonucu her iki araçta yasa dışı yollardan Türkiye’ye giriş yapan kişiler olduğu tespit edildi. Suriye ve Irak uyruklu 16 kişi, sınır dışı edilmek üzere İl Göç İdaresi ve Geri Dönüşüm Merkezine sevk edildi. Göçmen kaçakçılığıyla ilgili 2 kişi gözaltına alındı.

DEFNE EVİ HİZMETE GİRDİ

0


Defne Belediyesi’nin başlangıç olarak 6 mahallede projelendirdiği, İlçe geneline yayılmasında çalışmalarını sürdürdüğü ve ilkini Akdeniz Mahallesi’nde tamamladığı Defne Evi, görkemli bir açılışla halkın hizmetine sunuldu.
Çevresindeki Dr. Atıf Seyfettinoğlu Parkı ile birlikte projelendirilen ve yoğun katılım ile gerçekleşen Akdeniz Defne Evi’nin açılışına, Hatay Büyükşehir Belediye Başkanı Doç. Dr.Lütfü Savaş, Hatay Vali Yardımcısı Mahmut Hersanlıoğlu, Defne Kaymakamı Nevzat Şengök, HBB Genel Sekreteri Mehmet Maden, CHP Hatay İl Başkanı Mehmet Güzelmansur, Defne İlçe Milli Eğitim Müdürü Kemal Gülistan, HBB Daire Başkanları, Meclis Üyeleri, basın mensupları ve çok sayıda vatandaş katıldı.
BAŞKAN YAMAN’IN AÇILIŞ KONUŞMASI HEYECAN DOLUYDU
Açılış konuşması yapan Defne Belediye Başkanı Dr. İbrahim Yaman; Defne Evi’nin, uzun zamandır hayalini kurdukları ve heyecanlandıkları bir yatırım olduğunu dile getirerek: “Akdeniz Mahallemize, gerçekten ihtiyaç duyulan ve çok güzel işlere imza atılacağından şüphe duymadığımız bir merkez kazandırmanın gururunu ve mutluluğunu yaşıyoruz. Defne Evleri projemizi yer bulabildiğimiz bütün mahallelerimizde gerçekleştirmeyi hedefliyoruz. Belediyeciliğin yalnızca yoldan kaldırımdan ibaret olmadığını; vatandaşlarımızı, gençlerimizi çocuklarımızı bir araya getirecek sosyal projelerinde olması gerektiğini düşünüyoruz. Her türlü sanatsal, kültürel ve bilimsel etkinliklerin yapılacağı, mahalle kütüphanesinin yer aldığı, kullanım amacının tamamen mahalleliye bırakıldığı ve mahalle sakinlerimize atfettiğimiz Defne Evleri, vatandaşlarımıza ve kentimize taptaze bir soluk getirecekir. Bu projenin gerçekleşmesinde emeği geçen herkese teşekkür ediyoruz. Defne Evi tüm halkımıza hayırlı olsun.” dedi.
AKDENİZ DEFNE EVİ ÇEVRESİNDEKİ PARK, DR. ATIF SEYFETTİNOĞLU ADINI YAŞATACAK
Akdeniz Defne Evi çevresindeki park alanını Defne Belediyesi’ne bağışlayarak bu projenin gerçekleşmesine katkıda bulunan Merhum Dr. Atıf Seyfettinoğlu’nun ailesine teşekkür eden Başkan Yaman: “Sevgili meslektaşım, ağabeyim Dr. Atıf Seyfettinoğlu’nu, adını verdiğimiz parkımızda en güzel şekilde yaşatacağız.” cümlelerine yer verdi.
SAVAŞ: “DEFNE BAKİR BİR İLÇEMİZ, HALKIMIZDAN SABIR İSTİYORUZ”
Hatay Büyükşehir Belediyesi Başkanı Doç.Dr. Lütfü Savaş, Akdeniz Mahallesi’nin, verilen hizmetler bakımından Defne’nin en şanslı mahallesi olduğunu dile getirdiği konuşmasında şu cümleleri kullandı: “Defne, nereye dokunsanız hizmet bekleyen bakir bir ilçemiz. Bu nedenle ne kadar koşturursak koşturalım bir yanımız eksik kalıyor. Halkımızdan sabır istiyoruz. Bizde, Defne Belediyemizde; Defne’nin yıllardır süren sorunlarını çözmek için gece gündüz çalışıyoruz. Bu güzel park ve Defne Evi için Başkanımızı tebrik ediyor, emeği geçen herkese teşekkür ediyorum.”
HERSANLIOĞLU: “UMARIM DAHA GÜZEL ŞEHİRLER KURARIZ”
Park ile birlikte projelendirilen Defne Evi’ni, yeşil alanı olduğundan ötürü oldukça beğendiğini belirten Hatay Vali Yardımcısı Mahmut Hersanlıoğlu: “Kentlerimizi ne yazık ki güzel planlayamadık. Güzel şehirler kuramadık. Bunun acısını yurt dışına gittiimizde çekiyoruz. Bizim insanlarımız güzel şehirlere layık. Bunu yapabilmenin yöntemi belli. Umarım bundan sonra yapılacak çalışmalarda yeşil alanları, sosyal alanları olan şehirler kurarız. Defne Evi’nde yapılacak her türlü etkinliğin, Defne’nin sosyal yaşantısını daha da güzelleştireceğini düşünüyorum. Defne Belediye Başkanı Dr. İbrahim Yaman ve kıymetli ekibine gerçekleştirdikleri bu projenin hayırlı ve uğurlu olmasını diliyorum.” sözlerine yer verdi.
Özellikle Defne İlçesi gibi, sosyalleşmeye ve kültür sanata bu denli önem veren bir İlçenin, böyle güzel tesislere gerçekten ihtiyacı olduğunu ifade eden Defne Kaymakamı Nevzat Şengök, yaklaşık 1 aydır göreve başladığı ‘Defne’ adına mutlu olduğunu dile getirdi.
Defne’ye kazandırılan bu güzel projeyi tebrik eden CHP Hatay İl Başkanı Mehmet Güzelmansur ve tüm konuşmacılar, geçtiğimiz günlerde Çevlik Sahil Güvenlik Komutanlığı Karakolu’na yapılan saldırıyı kınadıklarını dile getirdiler.
Oldukça yoğun katılımla gerçekleşen açılış sonrası Akdeniz Defne Evi’nin kapıları halka açıldı. Ahşap dokusuyla, parkıyla, kütüphanesiyle ve salonuyla Defne Evi vatandaşlardan tam not aldı.
RAKSART AÇILIŞA RENK KATTI
Akdeniz Defne Evi’nin açılışında sahne alan Raksart Sanat Evi Hoca ve Öğrencileri, etkinliğe renk kattı.
Piyano, keman, gitar ve bateriden oluşan grup, birbirinden güzel müzik parçalarını usta yorumlarıyla icra ederek katılımcıların gönlünü fethetti.
Defne Evi sosyal projesini gerçekleştiren Defne Belediyesi’ne destek olmak adına etkinlikte gönüllü olarak sahne alan Raksart Sanat Evi, etkinlik boyunca ara vermeden sürdürdüğü müzikleri ile alkış topladı.

Cilvegözü kapısı açılması olumlu,Yayladağı da açılmalı…

0

DASİFED Başkanı Mehmet Kılıçlar, Cilvegözü sınır kapısının açılmasını büyük memnunlukla karşıladıklarını bildirdi.
Kılıçlar, Yayladağı sınır kapısının da açılmasını istediklerini belirttiği açıklamasında şunları kaydetti:
“Cilvegözü Sınır Kapısı’nın ticarete yeniden açılmış olması sevindiricidir. Son 6 yıldır büyük sıkıntı çeken Hatay ekonomisinin tekrar canlanması için sınır kapılarının açılması son derece önemlidir. Cilvegözü sınır kapısının ticarete açılmasını memnuniyetle karşıladığımız gibi, Yayladağı sınır kapısının da en kısa sürede açılması çağrımızı yineliyorum.”

ANTAKYA BELEDİYESİ’NDEN BİTKİSEL ATIK YAĞ TOPLAMA PROJESİ

0

Antakya Belediyesi Temizlik İşleri Müdürlüğü’ne bağlı Çevre Denetim Birimi tarafından, temiz bir çevre için “Evlerden Bitkisel Atık Yağ Toplama Projesi” hayata geçirildi. Projeyi teşvik etmek amacıyla evlerinde 5 litre bitkisel atık yağ biriktirene 1 litre doğada çözünebilir deterjan verilecek.

Antakya Belediyesi’nden yapılan açıklamada; “Çevreye ve sağlığa büyük zarar veren bitkisel atık yağlar, lavaboya döküldüğünde 1 litresi 1 milyon litre temiz suyu kirletiyor. Denize, göle, akarsuya ulaşan bitkisel atık yağlar balıklar ve diğer canlılara zarar verirken atık yağlar kanal borularına yapışarak kanalizasyon sistemlerinin tıkanmasına yol açıyor.

Temizlik İşleri Müdürlüğü Çevre Denetim Birimi tarafından başlatılan projede, çevreyi ve vatandaşlarımızın sağlığını tehdit eden atık yağların ‘Bitkisel Atık Yağların Kontrolü Yönetmeliği’ kapsamında toplanarak geri dönüşüme kazandırılması amaçlanıyor. Belediyemiz ile atık yağ toplama lisanslı Deha Biodizel Firması arasında imzalanan sözleşme kapsamında daha önce kurumlardan ve iş yerlerinden toplanan atık yağlar şimdi evlerde biriktirilerek lisanslı firmaya teslim edilecek.

Atık yağların suya, kanalizasyona dökülmeden toplanması ve vatandaşlarımızın bilinçlendirilmesi amaçlanan proje çerçevesinde atık yağlarını teslim etmek isteyen vatandaşlarımız 0326 221 93 33 no’lu telefonu arayabilirler.”

FİLM;Thor: Ragnarok

0


Vizyon tarihi 27 Ekim 2017 (2s 10dk)
Yönetmen Taika Waititi
Oyuncular: Chris Hemsworth, Tom Hiddleston, Cate Blanchett devamı
Tür Aksiyon, Macera, Fantastik
Ülke ABD
Özet ve Detaylar
Thor serisinin 2017 yılında izleyiciyle buluşacak olan üçüncü filminde, yaklaşmakta olan Norse kıyametine tanık olacağız. Asgard’tan uzakta, evrenin öbür ucunda hapsolmuş olan Thor çıkı yolu bulamamaktadır. Üstelik güçlü çekici de yanında değildir ve Asgard bir yıkımın eşiğindedir. Ragnarok zamanı gelmiştir, eğer gerçekleşirse bütün Asgardlıları yok edecek olan yıkımın sorumlusu ise acımasız Hela’dır. Ancak Asgard’ı kurtarabilmek için öncelikle özgür kalmalı, bunun içinde karşısına eski müttefiki Hulk’ı çıkaran ölümcül bir yarışmayı kazanmalıdır…
Craig Kyle ve Christopher Yost ikilisinin senaryosunu kaleme aldığı filmin başrollerinde bir kez daha Chris Hemsworth ve Tom Hiddleston bulunuyor.

KİTAP;İki Söz

0


Kahraman Tazeoğlu
Destek Yayınları
Kategoriler
Edebiyat / Türk Edebiyatı
Edebiyat / Deneme
Edebiyat / Aşk
Kitabın Tanımı
Aşkta özgürce uçabilmesi için sedeften kanatlar taktım ona. Ama o, benim verdiğim kanatlarla benden gitti. Düşünüyorum da… Kanat takmak yerine gitmesin diye bir ağaç gibi kökleriyle bağlasa mıydım kendime? Ama ne fayda… Gitmeyecek olan kanadı olsa da kalır. Gidecek olana zincir vursan da kanatlanır.

O şimdi ne mi yapıyor? Benden sakladığı ellerini başkalarına uzatıyor. Benimse ellerim buz tutarken kalbim cayır cayır yanıyor. Peki sonunda ne mi oldu?… Ben onun için zaman kaybı, o benim için aşk ayıbı.

Hayat bana neleri öğretti biliyor musun? Sen onu insan yerine koyarken o seni aptal yerine koyuyorsa yapacağın tek şey onu hayatından def etmektir. Eğer bunu yapamamışsan o haklı demektir. Sizi sevmeyenleri ve size değer vermeyenleri geçmişte bırakın. Asla geriye dönüp bakmayın. İnanın gelecek günler daha aydınlıktır. Ve geçmişe takılı kalmak bir geleceği harcamaktır. Hayat ayakta kazıklanmak değil, yediğin kazıklara rağmen ayakta kalabilmektir. Gerçek mücadele ise seçtiklerinle aynı yolda yürümekten çok, seçmediklerinin yolunuza taş koymasına karşı durabilmektir.

Kimi insan aradığı kişinin yanlış kişi olduğunu onu bulur bulmaz anlar. Kimi insansa bulduğu kişinin doğru kişi olduğunu onu kaybettiğinde anlar. Bu yüzden bazı insanlar reddettiği için değil, tercih ettiği için yalnızdır. Hayat istediğimiz her şeyi vermez kolay kolay. Kalbinin kapısını beklediğin kişi için açık tutarsın ama içerisi beklemediklerinle dolar.

Bir insanı asıl üzen ellerinin bomboş kalması değil, başka bir eli tutabilecekken artık tutamamasıdır. Sonradan üzülmek istemiyorsanız aman dikkat edin. Zihniniz dağılmasın. Bugün yüzünüzü güldüren yarın yüreğinizi ağlatmasın. Aklında olsun… Eğer hayatına giren kişi sana geçmişini unutturuyorsa, o artık senin geleceğindir. Ve şunu da unutma! Hayatınıza çok sevdiğiniz biri girdiğinde yola onunla devam etmek uğruna sizi siz yapan değerleri harcamayın. Çünkü o değerler en çok yola onsuz devam etmek zorunda kaldığınız zamanlarda size lazım olacak. Bu yüzden sakın bir başkası için kendinizi terk etmeyin. Siz en çok onsuzken size lazımsınız.

YAŞLANMAYLA GELEN 3 GÖRME SORUNUNA DİKKAT!

0

Yaşam süresinin uzamasına bağlı olarak artık dünya daha yaşlı bir nüfusa sahip. Buna bağlı olarak, daha çok ileri yaşlarda görülen kronik hastalıklarla ilişkili körlük nedenlerinin riski de artıyor. İstatistikler dünyadaki yaklaşık 40 milyon kişinin yüzde 65’inin 50 yaş üzerinde olduğunu gösteriyor. Buradaki asıl önemli nokta ise, bu görme kayıplarının çoğunun engellenebilir ya da tedavi edilebilir olması. Acıbadem Ankara Hastanesi Göz Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. U. Emrah Altıparmak, erken tanı ile görme kayıplarının önüne geçilebilmesi için 40 yaş üstü kişilerin yılda bir kez göz muayenesine gitmesi gerektiğini anlatıyor.

Glokom (göz tansiyonu), maküla dejenerasyonu (sarı nokta hastalığı) ve katarakt…Daha çok ileri yaşlarda ortaya çıkan bu sorunlar geri döndürülemez görme kayıplarına neden olabildiği için son derece önem taşıyor. Bugün dünyada 285 milyon görme engelli insan yaşıyor ve bunların da yüzde 80’ini engellenebilir hastalıklar oluşturuyor. Bu nedenle dünya çapında hastalıkların taranması ve erken tanısının önemi anlatılıyor. Acıbadem Ankara Hastanesi Göz Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. U. Emrah Altıparmak, 2020 yılına dek glokom, katarakt ve sarı nokta hastalığına bağlı körlük vakalarının erken tanı ve tedavi ile en az yüzde 25 azaltılabileceğine dikkat çekiyor. 40 yaş üstünde düzenli muayeneler ile görme kayıplarının önüne geçmek mümkün olabiliyor.

Sarı nokta riskini düşürmek mümkün

Özellikle gelişmiş toplumlarda 50 yaş üstü görme kaybının en sık nedeni olan maküla dejenerasyonu da tedavisi mümkün olan hastalıklardan biri. Yaşlılığa bağlı olarak ortaya çıkan göz hastalıklarından biri olan bu sorun, yaygın olarak sarı nokta hastalığı olarak biliniyor. Prof. Dr. U. Emrah Altıparmak, ancak tedaviyle genellikle kayıpların az bir miktarını geri getirebildiğini, daha çok görme kaybının ilerlemesinin engellendiğini söylüyor. Bu nedenle hastalığın en az görme kaybına neden olabilmesi için erken tanınması ve tedavi edilmesi büyük önem taşıyor. Dengeli ve sağlıklı beslenme, sigaradan uzak durmak ve UV’den korunmak için güneş gözlüğü kullanmak ise sarı nokta hastalığını önlemek için alınabilecek önlemler arasında yer alıyor.

Katarakt sinsi seyrediyor, belirtiler fark edilmiyor

Tedavisinde önemli gelişmeler yaşanan kataraktın en öneli nedeni yaşlılık. Altta yatan kronik bir hastalık bulunmasa da 60 yaşından sonra hemen herkeste az ya da çok katarakt görülebiliyor. Bununla birlikte diyabet, romatoit artrit gibi hastalıkların varlığı ya da sigara kullanımına bağlı olarak daha erken yaşta ortaya çıkabiliyor. Katarakt ani görme kaybına yol açmasa da görme yeteneğinin yavaş yavaş kaybolmasına neden oluyor. Bu kayıp, yaşam kalitesini de azaltıyor. Prof. Dr. U. Emrah Altıparmak, hastaların yaşadıkları görme kaybını fark etmediklerini ve bu nedenle küçük ev kazaları ya da düşmelerle karşı karşıya kalabildiklerini anlatıyor.

Dünyada en çok yapılan ameliyat

Katarakt tedavisi mümkün bir sorun. Ancak yaygınlığı nedeniyle dünyada her yıl yaklaşık 22 milyon katarakt ameliyatının yapıldığı tahmin ediliyor. Tedavide öncelikle görmeyi engelleyen ve görme kalitesini bozan kataraktın ortadan kaldırılması hedefleniyor. Bununla birlikte, ameliyatla göz numarası da düzenlenebiliyor. Kataraktın tekrarlayan bir hastalık olmadığını belirten Prof. Dr. U. Emrah Altıparmak, “Katarak operasyonu, kişinin hayatında her şey yolunda giderse bir kez geçireceği bir işlemdir. Sonrasında bir daha aynı sorunla karşılaşmadan, sağlıklı bir şekilde hayatına devam edebiliyor” diyor.

Glokom hala en önemli körlük nedeni…

Göz içi basıncının artmasına bağlı olarak görme sinirinde hasar oluşan kişiler glokom tanısı alıyor. Özellikle 40 yaş üzerinde artış gösteren bu sorun da yaşla birlikte artış gösteriyor. Ancak hastalığın özellikle yaygın görülen tipleri hiç belirti vermediği için sinsice ilerliyor. Ve ne yazık ki, birçok kişi ancak körlük noktasına ulaştığında hastalığının farkına varabiliyor. Kaybedilen görme kaybı da geri döndürülemiyor. Bugün dünyada 3 milyonunun üzerindeki kişinin glokoma bağlı körlükle yaşadığını hatırlatan Prof. Dr. U. Emrah Altıparmak, “Dolayısıyla hastalık dünyada da en önemli körlük nedeni olarak kabul ediliyor” diyor.

Ailesinde glokom olanlarda risk artıyor

Yüksek miyopisi, hipertansiyonu, migreni ya da diyabeti olan kişilerde glokom görülme riski artıyor. Bununla birlikte ailesinde glokom olanlarda bu hastalığın görülme sıklığı toplum ortalamalarına göre 4 ile 9 kat daha fazla oluyor. Bu yüzden ailesinde glokom olan kişilerin yıllık göz muayenelerine daha fazla özen göstermesi gerekiyor. Pek çok türü bulunan glokom tedavisinde öncelikle göz içi basıncını yani tansiyonu düşürmeyi amaçladıklarını belirten Prof. Dr. U. Emrah Altıparmak, “Bu doğrultuda da ilk basamakta öncelikle ilaçlardan yararlanılıyor. Çözüm bulunamayan hastalarda ise lazer ya da cerrahi tedavi kullanılıyor. Ancak, glokomun erken tanı konulup tedavisini başlanması gereken ve yaşam boyu takip gerektiren bir hastalık olduğu unutulmamalı” diye konuşuyor.

Küresel Emperyalizm ve Yeni Türkiye

0


Türkiye Cumhuriyeti’nin ülkesi bölünmez bir bütündür. Topraklarımız üzerinde birden fazla egemenlik alanı yaratılamaz. Bölgecilik yapılarak özerklik, federasyonculuk güdülemez. Ülkemizin bir karış toprağından vazgeçilmesi söz konusu dâhi olamaz!
Türkiye Cumhuriyeti’nde egemenlik Türk Milleti’ne aittir. Çok kültürcülük adına etnik ayrılıkçılık, ümmetçilik adına mezhebi parçalanma yoluyla Türk Milleti’nin bütünlüğü bölünemez. Ulusun varlığı ve egemenlik hakları, hiçbir koşulda ortadan kaldırılamaz!
Ulusal/Milli birliğimizin sağlamlaşarak sürdürülmesi, egemenlik ve bağımsızlık haklarımızın dokunulmazlığı için, 1919’dan sonra bir kez daha tarihsel bir görev ile karşı karşıyayız. Bu görev ‘müdafaa-i hukuku milliye’ görevidir. Türk Milleti bu görevi üstlenmelidir; ulusal haklarımızı savunma mücadelesinden biran bile geri durmayacağımızı ilan etmelidir. Bu hareket, küresel emperyalizme ve Yeni Türkiyecilere karşı Milli Kurtuluş Hareketidir. Bu hareket, yeniden kurtuluş savaşıdır. 3 Kasım 1919’da yapılması öngörülen seçimde zaferle sonuçlanmalıdır.
Her türlü kültürel ve toplumsal özelliklerimizin ret ve inkârına karşı durulmalıdır. Bu özelliklerimizi Türk Milleti’ni etnik-mezhebi topluluklara bölünme aracı yapan her türlü kimlikçiliği ve siyasallaştırmayı reddetmek öncelikli görevimiz olmalıdır. Etnikçi ve ümmetçi kesimlerle bunları destekleyen dış dünya aktörlerinden, Türk Milleti’nin varlığına ve haklarına saygı göstermelerini ve bu yöndeki Türkiye’de karışıklık planlarından vazgeçmemelerini beklemek Türk Milleti’nin hakkıdır. Küresel emperyalizmin, Türkiye’nin iç cephesinde bölünme ve çatışmalar yaratma çabalarına karşı etkin mücadele edilmelidir.

TÜRK VATANDAŞLIĞI STATÜSÜ

Anayasa’dan Türk Vatandaşlığı statümüzü silmeye ve egemenliği Türk Milleti’nden almaya yeltenen Yeni Anayasa Değişikliği’ne karşı, var oluşumuzu savunma ve direnme esasının meşru olduğu tartışmasızdır.
Siyasal ümmetçilik güdenlerin ortadan kaldırmak istedikleri ulusal milli devlet, bireysel ve sosyal özgürlüklerimizin güvencesi olan laiklik ilkesinin koruyucu zırhıdır. Bireysel hak ve özgürlüklerimizi cemaatlere devredecek tek adam yönetimine karşı, yurttaşlık haklarımızı ve özürlüğümüzü savunma ve direnme esasının meşru olduğunu Türk Milleti bilmektedir.
Son Anayasa Değişikliği, komşularımızı olduğu gibi, ülkemizi de emperyalizme dayanarak yıllardır kana bulayan etnik bölücülükle yapılan müzakerelerin nihai halkasıdır. Adına ‘Arap Baharı’ denen, gerçekte ülkemizin çözülmesini hedefleyen bu müzakerelere yeniden başlanmasına izin verilemez. Şimdiye kadar yapılmış anlaşmaların Yeni Türkiye adıyla gündeme getirilmesi, hiçbir koşulda kabul edilemez.
Yeni Türkiye’nin ana damarı dışarıdadır. Yeni Türkiye, dünyada ve bölgemizde yeniden bir paylaşım savaşı yürüten küresel emperyalizmin saldırı aracıdır. Ülkemizde sözde çok kültürcülük ve etnikçilik, mezhepçilik peşinde sürüklenenleri, çağımızın bu çıplak gerçeğini fark ederek, bu gayri milli saldırganlığa alet olmaktan vazgeçmeleri için uyarmak görevimizdir.
Kültürel emperyalizmin mazlum milletler dünyasını operasyon, terör ve işgalle köleleştirirken, uluslararası hukuku da ulusal/milli hakları savunmayı ‘ırkçılık’ ve ulusal varlık için direnmeyi ‘teröristlik’ sayacak bir sopaya dönüştürme gayretindendir. Boyunduruk vurduğu ülkelere bitçiği Yeni Anayasalar, bu sopanın zincirleridir. Küresel emperyalizmin boyunduruğunu reddetmek, hiç kuşku yok, uygarlığın çöküşüne karşı itirazımız ve meşru direnme hakkımızdır.

BÜYÜK ORTADOĞU PROJESİ (BOP)

BOP temelinde Kuzey Afrika ülkelerinde, komşularımız Irak’ta, Suriye’de tanık olduğumuz gerçek, ulusal/Milli varlıkların ortadan kaldırılmasından ve bu ülkelerin kabile-aşiretlere, etnisite-mezheplere ayrıştırılmasından, parçalanmasından ibarettir.
Ulusal/milli varlıkları ve hakları yok edilmeye çalışılan komşularımızın, tüm dünya uluslarının ve insanlığın kutlu geleceği için, küresel emperyalizmin tam karşısında olmak milli görevimizdir.
Yeniden Kurtuluş Hareketi, karşı karşıya olduğumuz gayri milli Yeni Türkiye saldırısına karşı, ulusal varlığımızı ve haklarımız savunma ve direnme iradesini ifade eder.
Aynı iradeye sahip tüm ulusal ve vatansever kişi, topluluk ve tüzel kişilerin asli görevi, daha önce ve şimdi sahip oldukları siyasi görüşlerine ve partilerine bakmaksızın bu iradeyi yükseltmeye çalışmak olmalıdır.
Türkiye Cumhuriyeti, demokratik, laik ve sosyal hukuk devletidir. Milli Kurtuluş Hareketi, Türkiye Cumhuriyeti’ni temel ilkelerinden saptıranlara, yeni Türkiye’ye ve ‘tek adam’ yönetimine karşı verilen yeniden kurtuluş savaşıdır. Bu savaş, en geç 2019’da Türk Milleti’nin önüne konulacak seçim sandığında kazanılmalıdır! Türkiye’yi kuruluş ayarlarına geri döndürmek, Türk seçmeninin asli ve milli görevidir!

Hatay’da Türk Öğrencilerin Dörtte Biri Kadar Suriyeli Öğrenci, Birinci Sınıfa Kaydedildi

0

HATAY İl Milli Eğitim Müdür Vekili Kemal Karahan, Hatay’da ilkokul birinci sınıfa giden Türk öğrenci sayısının dörtte biri kadar Suriyeli öğrencinin, çeşitli okullara kayıt yaptırdığını söyledi.

Avrupa Birliği (AB) tarafından finanse edilen ve Milli Eğitim Bakanlığı’nın iş birliğinde gerçekleştirilen ‘Eğitim Altyapısının Güçlendirilmesi Projesi Hatay Yerel Bilgilendirme Toplantısı’ Hatay’daki bir otelde gerçekleştirildi. Toplantıda, proje kapsamında, Hatay’a yeni 17 okul yapılacağı açıklandı. Milli Eğitim Bakanlığı İnşaat ve Emlak Dairesi Başkanlığı’nca Suriyeli çocukların eğitim imkanlarına erişebilmesi ve eğitim altyapısının geliştirilmesi amaçlanarak, oluşturulan ‘Kriz Zamanlarında Herkes İçin Eğitim I&II’ ve ‘Eğitim Altyapısının Güçlendirilmesi’ projeleriyle AB’den 315 milyon Euro tutarında kaynak sağlandığı belirtildi. Projenin ocak ayında başladığı ve 3 yıl sürmesinin planlandığı kaydedildi.

Toplantıda, Hatay’daki Suriyeli öğrenci sayısı hakkında bilgi veren İl Milli Eğitim Müdür Vekili Karahan, yaklaşık 56 bin Suriyeli öğrencinin kentteki kurumlarda eğitimini sürdürdüğünü söyledi. Bu yıl alınan bir kararla Suriyeli öğrencilerin, Türk öğrencilerle kaynaşmasını sağlamak için Türk ve Suriyeli öğrencilerin aynı sınıflarda eğitim görmesine karar verildiğini hatırlatan Karahan, bu kapsamda anaokuluyla birinci, beşinci ve dokuzuncu sınıflara Suriyeli öğrencilerin kayıtlarının yapıldığını kaydetti. Hatay genelinde ilkokul birinci sınıfa kaydolan Türk öğrenci sayısının 29 bin, Suriyeli öğrenci sayısının ise 7 bin 300 civarında olduğuna değinen Karahan, şöyle konuştu:

“Çok ilginç bir rakam vermek istiyorum, birinci sınıfa kaydettiğimiz Suriyeli öğrenci sayısı 7 bin 300. Bizim çağ nüfusumuz normalde Hatay’da 28-29 bin civarında. Bu rakama baktığımız zaman birinci sınıfa kaydolan Türk öğrenci sayısının dörtte biri kadar Suriyeli öğrencimiz oldu. İleri yaşlarda bu kadar öğrenci yok. Fakat küçük yaşlarda çok daha fazla öğrenci var. Bu da doğurganlığın çok yüksek olduğunu gösteriyor.”

Milli Eğitim Bakanlığı İnşaat ve Emlak Dairesi Başkanı Fatih Mehmet Oruç ise konuşmasında, Türkiye genelinde, eğitim çağındaki yaklaşık 1 milyon Suriyeli’den 600 bininin eğitime entegre edildiğini belirtti. Hatay’ın, Suriyeli sayısı bakımından Türkiye genelinde ilk sıralarda yer aldığını kaydeden Oruç, “Şu an ki verilere göre ülkemizde 3 milyon civarında Suriyeli mülteci var. ve bunun 1 milyonu eğitim çağı nüfusunda. Yani 5-19 yaş aralığında. Eğitim çağındaki 600 bin Suriyeli, eğitim öğretim sistemimize entegre edilmiş durumda. Bu gerek ülkemiz için gerekse dünya üzerinde mülteciler için yapılmış en büyük ve en kapsamlı çalışma” dedi.

Konuşmaların ardından projenin detayları, Milli Eğitim Müdürlüğü personeline anlatıldı.

MUHTARLARDAN BELEDİYE BAŞKANI SEYFİ DİNGİL’E ZİYARET

0


İskenderun Belediye Başkanı Seyfi Dingil, muhtarların demokrasinin temel taşlarından biri olduğunu belirtti.
19 Ekim’in Muhtarlar Günü nedeni ile muhtarlar İskenderun Belediye Başkanı Seyfi Dingil’i makamında ziyaret ettiler.
HEPİMİZİN AMACI HALKA HİZMET
Ziyaretten duyduğu memnuniyeti dile getiren İskenderun Belediye Başkanı Seyfi Dingil,” Muhtarlarımız, vatandaşlarımızın kamu ve yerel yönetimlerce gerçekleştirilen hizmetlerle buluşması, insanımızın mutlu ve huzurlu bir yaşam sürmesi için kamu ve yerel yönetimler arasında önemli bir köprü vazifesi görmektedir. Bu sebeple muhtarlık vazifesini icra eden kıymetli kardeşlerimizin gününü kutluyorum. Vatandaşın derdiyle dertlenen, halkın tercihiyle, seçimiyle iş başına gelmiş tüm muhtarlarımızın kendilerine ve ailelerine sağlıklı, huzurlu bir hayat diliyorum. Bizler sizlerle her zaman iletişim halinde olduk olmaya devam edeceğiz. İskenderun’u hep birlikte geleceğe hazırlayacağız” dedi.
MUHTARLAR GECE GÜNDÜZ ÇALIŞIYOR
Muhtarlar ise ziyarette yapmış olduğu konuşmalarda ,”Muhtarlık müessesesi ülkemizdeki yerel demokrasinin en köklü kurumlarından biridir. Bu günün ‘’Muhtarlar Günü’’ ilan edilmesinde başta Cumhurbaşkanımıza, Hükümetimize ve emeği geçen herkese şükranlarımızı sunuyoruz. Muhtarlar olarak vatan, bayrak ve millet sevdasıyla hiçbir karşılık beklemeden halka hizmet etme gayreti içerisindeyiz” şeklinde görüş beyan ettiler.
Yapılan konuşmaların ardından ziyaret sohbet ortamında devam ederken karşılıklı fikir alışverişinde de bulundu.

MÜSİAD Üyelerine Proje Hazırlayabilme Eğitimi

0

Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği (MÜSİAD) Hatay şubesince, Şube üyelerine ve firmaların proje sorumlusu personellerine yönelik olarak ‘Proje hazırlama teknikleri,proje hazırlama kabiliyetlerini geliştirmek ve proje sunumları’ üzerine DOĞAKA Kalkınma ajansı uzmanı İbrahim YAŞAR’ın sunumlarıyla dernek binasında eğitim düzenledi.

MÜSİAD Hatay şube başkan yardımcısı ve Sektör kurulları komisyon başkanı M.Ali DOKUZOĞLU’nun koordinesinde ve katılımlarıyla gerçekleştirilen eğitim hakkında yazılı bir açıklamada bulunuldu.

DOKUZOĞLUA açıklamasında”MÜSİAD olarak üyelerimize daha önce Kurumsal kapasiteyi artırma,Girişimcilik ruhunu geliştirme,Pazar araştırmaları,Ekonomi ve muhasebe konularında eğitimler vermiştik.Yakın zamanda duyurulara çıkılan projelere ve hibe destek programlarına başvurularda,proje hazırlamalarında ve döngü yönetimlerinde beliren eksiklikler ve aksaklıklara çözüm bulabilmek amacıyla, üyelerimizden gelen talep ve istek üzerine, Proje konularında bilgi edinmek isteyen,duyurulara çıkılan hibe,kredi desteklerinde bölgemizde danışmanlık yapacak profesyonel ekip eksikliği hisseden üyelerimize ve proje sorumlularına yönelik olarak bir eğitim planlanmıştır.
Bölgemizde yer alan DOĞAKA Kalkınma ajansı yetkililerinde yaptığımız görüşme ve yazışmalar neticesinde 18 Ekim Çarşamba günü bu eğitimi verebileceklerini beyan etmeleri üzerine planlanan eğitimimiz gerçekleştirilmiş bulunmaktadır.

E
Hali hazırda KOSGEB proje ve destek duyuruları olmak üzere, daha sonra açıklanacak Kalkınma bakanlığı kalkınma ajansı proje duyurularına,AB Projeleri.TÜBİTAK,SODES,Ekonomi bakanlığı duyurularına,Kendi işletmeleri adına proje hazırlayabilecek bilgi ve tekniğe haiz duruma gelen katılımcılarımıza teşekkür ediyoruz.”
Edinilen bu bilgiler ışığında hazırlanacak ve kabul edilecek projelerle bölge istihdamına ve ticari işbirlikteliklerine pozitif katkı sağlanmasını temenni ediyoruz.’

“Muhtarlarımız Çözüm Ortağımızdır”

0


Arsuz Belediye Başkanı Nazım Culha, 19 Ekim Muhtarlar Günü dolayısıyla İlçenin muhtarlarını Belediye Meclis Salonu’nda ağırlayarak ardından öğle yemeğinde bir araya geldi.

Arsuz Belediye Başkanı Nazım Culha, mahallelerin sorunlarına birlikte çözüm aradığı mahalle muhtarlarını Belediye meclis Salonu’nda ağırladı. Muhtarların taleplerini tek tek dinleyen Başkan Culha, ardı sıra muhtarlarla birlikte mahallelerin ve mahalle sakinlerinin sorunlarına ortak bir çözüm arayarak fikir alışverişinde bulundular.

“Muhtarlarımız Yapılan Çalışmalarda Paydaşımızdır”

Muhtarlar tarafından gerçekleştirilen ziyaretin ardından Arsuz Kaymakamı Musa Sarı’nın katılımıyla Başkan Culha muhtarlarla öğle yemeğinde biraraya geldi. Muhtarların yerel yönetimlerin temel taşlarından biri olduğunu vurgulayan Başkan Culha yaptığı konuşmasında, “Muhtarlarımız belediyemizin çözüm ortağıdır ve yapılan çalışmalarda paydaşımızdır. İlçemizde tespit edilen sorunlar üzerine sürekli istişare içerisinde olduğumuz muhtarlar bu aşamada bize en sağlıklı çözüm önerileri sunan kişilerdir. Zira her ne kadar biz ilçemizin, mahallemizin sorunlarını bilsek de onlar mahallenin içinde yaşadıkları için bu sorunlara yakinen tanık oluyorlar ve bu nokta bize çok fazla yarar sağlıyorlar” şeklinde konuştu.

Hedeflenen projelerin bazılarının hayata geçememiş olmasına da değinen Başkan Culha, gerek büyükşehir yasasının ve gerekse Arsuz’un yeni kurulmuş bir ilçe olmasından kaynaklı olduğunu belirterek yine de bu projelerin yakın veya belli bir süre zarfı sonunda hayata geçirileceğini ifade etti. İlçe belediyesi olarak tüm olumsuzluklara rağmen üstlerine düşün görevleri en iyi şekilde ifa edeceklerini vurgulayan Başkan Culha bu noktada mahalle muhtarları ile görüşülen konuların da hala geçerli olduğunu söyledi. Davete gelen muhtarlara teşekkür eden Başkan Culha, muhtarların Muhtarlar Günü’nü kutlayarak başarılar diledi.

“Hepimize Büyük Sorumluluklar Düşüyor”

Muhtarların mahallelerde emniyetin ve huzurun temininde, yatırımların gelmesinde, fakirlere sahip çıkılması gibi konularda büyük ve önemli rol oynadıklarını söyleyen Arsuz Kaymakamı Musa Sarı yaptığı konuşmasında, “Mahallelilerin ve mahallenin ihtiyaçlarını gündeme getirme noktasında en büyük paydaşlarımız muhtarlarımızdır. Sorunların ve ihtiyaçların çok fazla olduğu çiçeği burnunda ilçemizde hepimize büyük sorumluluklar düşüyor. Bu sorumlulukları yerine getirme aşamasında muhtarlarımızın her türlü sorunlarla ilgilenmelerini ve özverili çalışmalarını memnuniyetle izliyorum. Bu çalışmalarınız için hepinize teşekkür ediyor ve bu anlamlı günden hepinizi tebrik ediyorum” ifadelerini kullandı.

Selamlama konuşmalarının akabinde Arsuzlu muhtarlar Başkan Nazım Culha ve Kaymakam Sarı’ya kendilerine gösterdiği ilgi ve desteklerinden dolayı teşekkür etti.

Muhtarlar Günü Protokol eşliğinde kutlandı

0

Başbakanlığımızın 19.10.2015 tarih ve 11 sayılı genelgesi ile her yıl 19 Ekim günü “Muhtarlar Günü” olarak kutlanmakta olup, bu anlamlı gün münasebetiyle İlçemizde çelenk sunma töreni ve makam ziyaretlerinden oluşan bir program tertip edildi.

Mahalle Muhtarlarımızca Atatürk Anıtı’na çelenk sunulması, Ata’mızın manevi huzurunda bir dakikalık saygı duruşunun yapılması ve istiklal marşının okunmasıyla başlayan tören, İlçemiz Kaymakamı Recep Soytürk ile Belediye Başkanı Seyfi Dingil’e gerçekleştirilen nezaket ziyareti ile devam etti.

Kutlama programına; İlçemiz Kaymakamı Sayın Recep Soytürk, Hatay Büyükşehir Belediyesi 2.Bölge Koordinatörü Ahmet Serhat Beydilli, İlçe Yazı İşleri Müdürü Mehmet Gök, İlçe Sağlık Müdürü ve Toplum Sağlığı Merkezi Sorumlu Hekimi Dr.Volkan Yeter, Sosyal Hizmet Merkezi Müdürü Kadir Başar, Gençlik Hizmetleri ve Spor İlçe Müdürü Ferit Ali Gündel, İlçe Milli Eğitim Şube Müdürü Ali Haytaz, Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı Müdürü İbrahim Yıldırım, İlçe Emniyet Müdürlüğü Güvenlik Büro Amiri Komiser Yardımcısı Ramazan İnan, İskenderun Belediyesi Zabıta Müdürü Bekir Aksoy, Gençlik Merkezi Müdürü Ahmet Keskin ve Mahalle Muhtarları katıldı.

Günün anlam ve önemine yönelik konuşmalarını yapmak üzere kürsüye davet edilen Savaş Mahallesi Muhtarı Meral Kireççi Gürlek, Denizciler Mahallesi Muhtarı Ali Rıza Kekeç ile Esentepe Mahallesi Muhtarı Doğan Keleş, muhtarlık mesleğinin önem ve özelliğine değinerek, kendileri için özel bir anlam ifade eden “Muhtarlar Günü” nün ilan edilmesinde ve muhtarlık görevini icra ederken desteğini esirgemeyen Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan başta olmak üzere, tüm merkez ve taşra yöneticilerine teşekkürlerini ilettiler.

Çelenk sunma töreni esnasında, protokol noktasında durmaktansa muhtarlar arasında bulunmayı tercih ederek, mahalle muhtarları ile aynı sırada törene katılan Kaymakam Recep Soytürk, bu şık hareketi ve alçak gönüllüğünden dolayı takdir topladı.

Çelenk sunma töreninin akabinde, Kaymakam Soytürk tarafından ağırlanan mahalle muhtarları, Kaymakamlık Toplantı Salonu’nda hoşsohbet ortamında bir araya geldi.

Muhtarlar Günü dolayısıyla mahalle muhtarları ile samimi bir ortamda bir araya gelen Kaymakam Soytürk, bu vesileyle Muhtarlar Toplantısı’nı da icra ederek, mahalle muhtarlarının sorunları başta olmak üzere İlçemizin genel durumu hakkında fikir alışverişinde bulundu.

Kaymakam Soytürk, muhtarlarımıza hizmetlerinden ve gayretlerinden dolayı teşekkür ettiğini ifade ederek, İlçemizde görev yapan tüm mahalle muhtarlarımızın “Muhtarlar Günü”nü en kalbi duygularla kutladığını belirtti.

Kızılay, 252 ihtiyaç sahibine adak eti Ulaştırdı

0

Türk Kızılay’ı İskenderun Şubesi, vekâleten adaklık kurbanlıkların kesimlerini yaparak, işlenmiş bin 260 kilo et, gönüllüler ekibi ve muhtarlar nezaretinde altı mahallede belirlenen ihtiyaç sahiplerine ulaştırdı.

Türk Kızılay’ı İskenderun Şube Başkanı Ümit Günay, değerli vekâlet sahiplerinin Kızılay’a emanet ettiği adak kurbanları görevlileri nezaretinde özenle yerine getirdiklerini belirterek “Muhtarlarımız ile işbirliği içinde sağlıklı koşullarda ihtiyaç sahiplerine adak kurban etleri ulaştırılıyor” dedi.

Bugün Fatih Sultan Mehmet, Güzel Köy, Akçay, İsmet İnönü, Şekere ve Pınarbaşı Mahallelerinde 252 İhtiyaç Sahibine ulaştıklarını ifade eden Ümit Günay “5 kiloluk paketlerde toplamda 1260 kg (İşlenmiş) adak dağıtımı tamamlanmıştır. Bağışçılarımıza ihtiyaç sahipleri adına teşekkür eder. Allahtan kabulünü niyaz ederim” diye konuştu.

“Yaşam hakkı için mücadele edeceğiz!”

0

Türkiye’de kadına yönelik şiddetin artarak devam ettiğin belirten İskenderun Kadın Platformu sözcüsü Aysel Eşiyok “Başka Helin’ler olmasın yaşam hakkımız için birlikte mücadele edeceğiz” dedi.

İstanbul’un Pendik ilçesinde Mustafa Yetgin tarafından pompalı tüfekle 17 yaşındaki Helin Palandöken katledilmesini ve kadına yönelik şiddeti protesto etmek amacıyla Eğitim Sen İskenderun Şube binasında basın toplantısı düzenlendi.

Çok sayıda kadının katıldığı toplantıda açıklamayı okuyan İskenderun Kadın Platformu Sözcüsü Aysel Eşiyok Helin için sessiz kalmayacaklarının altını çizerek “Bu cinayetin hesabını sormak ve başka Palandöken’lerin katledilmemesi için bir araya geldik, son 10 günde 20 kadının katledildi. Helin’in davasının da takipçisi olacağız, çünkü bu ülkede öldürülen kadınlardan yalnızca biri. Bu cinayetlerden kadınları korumayanlar sorumludur” diye konuştu.

Karacan, Yerel yönetimlere önem veriyoruz.

‘İSYAN ETTİK’

Eşiyok, kadınların sokaklara çıkmaktan tedirgin olduğu bir ortamda kadınları korumakla yükümlü olanların derdinin sadece Müftülük Yasası olduğunu savunarak “Hala çıkıp bu kadın düşmanı yasa için ‘isteseler de istemeseler de o yasa Meclis’ten geçecek’ diyorlar. Biz bu yasayı reddediyoruz Kadınlar bu ülkede katlediliyor. Elbette ki öfke hakim, isyan ettik. Bir kez daha kadın cinayetlerine sessiz kalanlara ‘artık yeter’ dedik. Şiddet o kadar yakınımızda ki ‘bu kadar da olmaz’ diyebileceğimiz bir olay kalmadı. Helin ve annesi kadın mücadelesi olmak zorunda demişti. Şimdi söz sırası bizde… Kadınlar olarak başka Helin’ler olmasın yaşam hakkımız için birlikte mücadele edeceğiz” şeklinde konuştu.