Sevgilisine Kızgın Yağ Döken Şahsın Gözaltına Alınma Kararına İlişkin Oruç: “Tutuklanma Kararı Kamuoyunda Oluşan Ciddi Tepkilerin Üzerine mi Verilmiştir?”

Samandağlı Adana Milletvekili Tülay Hatimoğulları Oruç, İskenderun´da zorla evine girildiği belirtilen G.Ç.´nin yüzünü kızgın yağ ile yakıp, cinsel saldırıda bulunduğu savunulan M.R.E.´nin önce tahliye edilip, ardından itiraz üzerine tutuklanmasını önergeyle parlamentoya taşıdı. Oruç, önergesinde şunlara yer verdi:

“İskenderun´un Mustafa Kemal Mahallesi´nde 15 Aralık 2021 tarihinde zorla evine girdiği G.Ç.´nin yüzünü kızgın yağ ile yakan, cinsel saldırıda bulunan M.R.E., 8 Mart´ta İskenderun 4. Asliye Ceza Mahkemesi´nde görülen duruşmada tahliye edilmiştir. Sanık ilk ifadesinde bir şey yapmadığını söyledi, 8 Mart´ta görülen duruşmada ise şiddet uyguladığını kabul etti. Buna rağmen cinsel istismara dair raporun gelmesi talebiyle 15 Temmuz´a ertelenen davada sanık M.R.E tahliye edilmiştir. Tahliye kararının kamuoyunda ciddi yankıları olmuş, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü´nde şiddet faili erkeğin serbest bırakılması kadınları harekete geçirmiş ve sosyal medyada seslerini duyurmuşlardır.

Ardından savcılığın tahliye kararına itirazı üzerine İskenderun 1. Ağır Ceza Mahkemesi, 9 Mart akşamında tutuklamaya yönelik yakalama kararı çıkarmıştır. Bugün itibariyle fail halen yakalanmamıştır. G.Ç.´nin ve ailesinin fail yakalanmadığı sürece can güvenliği endişeleri ve tedirgin bekleyişleri sürmektedir. G.Ç.´nin uğradığı saldırıdan kaynaklı yüz ve boyun kısmında kızgın yağdan dolayı yanıklar, burnunda kırık, elmacık kemiğinde çatlama, kulağında yırtık oluşmuştur. G.Ç.´nin ablası, saldırının G.Ç. üzerinde yarattığı travmayı ´bedeni iyileşir de ruhundaki yaralar nasıl iyileşecek?´ diye ifade etmiştir.”

Milletvekili Oruç, TBMM Başkanlığına verdiği ve Adalet Bakanı Bekir Bozdağ tarafından yazılı olarak cevaplandırılmasını istediği önergesinde şu sorulara yer verdi:

“Duruşmada sanığın şiddet uyguladığını kabul etmesine, tanıkların ifadelerinin olmasına, olay gününden önce tehdit ve tacizleri nedeniyle defalarca karakola başvuru yapılmış olmasına rağmen sanık neden tahliye edilmiştir?

-Sanığın, G.Ç.´nin ve ailesinin can güvenliğine dair tehdit oluşturmasına rağmen neden saldırı öncesi/sonrası kadını ve ailesini koruyucu herhangi bir tedbir kararı alınmamıştır?

-Failin tahliyesinde olduğu gibi kadına yönelik erkek şiddeti ile mücadelede cezasızlık algısının yıkılması için Bakanlığınızın çalışmaları var mıdır? Varsa nelerdir?

-Tutuklanma kararı kamuoyunda oluşan ciddi tepkilerin etkisi ile mi verilmiştir?

-Tutuklanma kararı verilecekti ise fail neden serbest bırakılmıştır?

-Failin serbest bırakılmasından sonra neden olabileceklere zemin hazırlanmıştır adeta. Bu sorumluluk ile ilgili bir soruşturma açılacak/yaptırım uygulanacak mıdır?

-Dava dosyası neden nitelikli istismar ve kasten yaralamadan değil de eziyetten açılmıştır?

-Kadına yönelik erkek şiddeti faillerinin adeta ödüllendirildiği algısına yol açan böylesi tutumların önlenmesine yönelik Bakanlığınızca çalışmalarınız var mıdır?

-Fail Mustafa Resul Erkmen´in gözaltındayken dahi hakkında uzaklaştırma kararı olmasına rağmen telefonundan attığı mesajlar ile tehditlerini sürdürdüğü ve “İstihbarat muhbiriyim ben, raporum var bana bir şey olmaz” dediği doğru mudur Bu konuda da incelemeler yapılacak mıdır?”