Çarşamba, Mayıs 15, 2024
No menu items!
Ana SayfaHatay"Sorunlar 200 gündür çözülmedi"

“Sorunlar 200 gündür çözülmedi”

Hatay’da 200 günde ne barınma ne sağlık ne de suya erişim sorunları çözüldü

Halkevleri, 6 Şubat depremlerinin 200. gününde Hatay’daki genel durumu, resmî açıklamalar, eylem planları ve uygulamalar karşısında kent halkının yaşadığı sorunlar ve acil ihtiyaçları ortaya koyan bir rapor yayımladı.

200 günde ne barınma ne sağlık ne eğitim ne de suya erişim sorunlarının çözüldüğünü ifade eden Hataylılar, sorunların ve çözümün tespiti için en gerçekçi adresin halk iradesi olduğunun altını çizdi

Resmi açıklama değil, halkın hakikati: Hatay’da 200 günde ne barınma ne sağlık ne de suya erişim sorunları çözüldü

ı.

Rapor, Defne’nin Aşağıokçular, Yeşilpınar ve Harbiye Mahallelerinde Yaşam Merkezleri kuran; Antakya, Defne, Samandağ, Altınözü, Yayladağı ve Belen’de yaklaşık 30 mahallede çalışma yürüten gönüllülerin 200 günlük gözlem, deneyim ve araştırmaları sonucu hazırlandı. Aşağıokçular Yaşam Merkezi’nde, basın açıklaması ile kamuoyu ile paylaşıldı.

200 günde ne barınma ne sağlık ne eğitim ne de suya erişim sorunlarının çözüldüğünü ifade eden Hataylılar, sorunların ve çözümün tespiti için en gerçekçi adresin halk iradesi olduğunun altını çizdi.

Sorunlar 200 gündür çözülmedi

Raporda resmi açıklamaların ve sunulan vaatlerin aksine barınma, sağlık, eğitim, kadın ve çocuk alanında temel pek çok sorunun 200 gündür çözüm bulmadığı, devlet kurumlarının planlamalarında kentin somut gerçekliğinin ve halkın ne düşündüğü ve neye ihtiyacı olduğunun hesaba katılmadığı belirtiliyor ve şu temel sorunlara dikkat çekiliyor:

  • Kentin yeniden inşasına dair belirsizlikler ve maliyet kaygısı halkı ağır hasarlılar dahil depremde zarar gören binaları kendi imkânlarıyla onarıp eski evlerine taşınmaya yöneltiyor.
  • Devlet kontrolündeki çadır ve konteynır kentlerde sosyalleşme ihtiyacı yok sayılıyor. İmkanlar halkın (kalabalık aile, engelli, yaşlı ve bakıma muhtaç kişiler gibi) özel ihtiyaçlarını gözeten bir planlama ile paylaştırılmıyor.
  • Yönetmelikler ve halk sağlığı hiçe sayılarak hızlandırılan yıkım ve enkaz kaldırma çalışmaları nedeniyle sık sık kazalar yaşanıyor, asbest dahil zararlı kimyasallar içeren toz ve moloz kentte ciddi bir hava, toprak ve su kirliliği yaratarak halk sağlığını tehdit ediyor.
  • Kentte altyapı sorunları sürüyor, sık sık su ve elektrik kesintileri yaşanıyor.
  • Sağlık hizmetleri tam kapasite verilemediği gibi yıkım ve yeniden inşa süreci halk sağlığı hiçe sayarak yürütülüyor.
  • Öğrenciler pandemi ve depremle birlikte üç yılın önemli bir bölümünü okuldan uzak geçirdi ancak okullarda telafi eğitimine yönelik gerekli hazırlıklar yapılmadı. 200 günlük süreçte okulların fiziki onarımı için adım atılmadı.
  • Kadınlar deprem sürecinde ağır bir bakım emeği yüküyle karşılaştıkları gibi kadını koruyan mekanizmalar, sosyalleşme ve istihdam olanakları ortadan kalktı.
  • Çocuklar çadırlara ve konteynırlara kapatıldı. Çocukların sağaltımına yönelik psikososyal destek çalışmaları ve sosyalleşme ortamlarının yaratılması için adım atılmadı.

Yaşam Meclisleri yaşamı yeniden kuruyor

Raporda ayrıca Halkevleri’nin üç bölgede kurduğu; aşevi, sağlık evi, hijyen noktaları, çay ocağı, çamaşırhane, su arıtma tesisi, spor çadırları içeren Yaşam Merkezleri’nin halkın yaşamın yeniden kurulmasına aktif bir şekilde katıldığı alternatif bir yaşam alanı olarak sağaltıcı etkisine, buralarda kurulan Yaşam Meclislerinin sorunların tespiti ve çözümlerin geliştirilmesinde halkın etkin katılımının imkân ve gerekliliklerini ortaya koyan bir deneyim olarak ortaya koyduklarına da yer veriyor.

“Halk iradesi sorunların çözümü için en gerçekçi adres”

“Hatay’ı yeniden kuracağız!” diyen Hataylılar, raporun sonuç bölümünde şu talep ve tespitlere yer veriyor:

  • Geçim ve yaşam koşulları tahrip olmuş kent halkının barınma, sağlık, eğitim, ulaşım, elektrik, temiz kullanma ve içme suyu, sağlık beslenme, psikososyal destek gibi temel ihtiyaçları devlet tarafından nitelikli, parasız ve sürekliliği olan bir biçimde, kamusal bir hak olarak sağlanmalıdır.
  • Halk belirsizlik içinde kaderine terk edilmemeli, devlet kurumları tarafından sağlıklı ve eksiksiz biçimde bilgilendirilmeli, ihtiyaç ve sorunların tespitinde, yeniden inşa sürecinin yürütülmesi ve denetlenmesinde söz, yetki, karar sahibi olduğu mekanizmalar kurulmalıdır.
  • Hatay’ın sosyal, kültürel, ekolojik dokusunu tahrip eden politikalardan vazgeçilmeli, demografik yapıyı değiştirmeye; kültürel ve doğal mirası, yaşam ve tarım alanlarını rant projeleriyle ve siyasi hesaplarla tahrip etmeye yönelik adımlar durdurulmalıdır.
  • Hatay halkının sorunları 200. günde bütün yakıcılığı ile sürmekte, bu sorunlar çözülmeyi beklemekte, halk iradesinin sorunun ve çözümün belirlenmesinde ve yeniden inşa sürecinin yönetiminde en sağlıklı ve en gerçekçi adres olduğu görülmektedir.
  • Bu rapor görünmez kılınan ancak 200 gündür varlığını sürdüren hayati sorunların ve bunun nasıl çözülebileceğinin, yaşamın içinden somut verilerini sunarak hakikatin ortaya konması amacıyla hazırlanmıştır. Hakikat resmi söylemin değil, halkın ve yaşamın hakikatidir!

Raporun tamamına erişmek için tıklayın.

RELATED ARTICLES

Yorum Yaz

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

EN SON HABERLER