TMMOB bileşeni odaların İskenderun ilce koordinasyon kurulu yerel yönetimler secim bildirgesini kamuoyu ile paylaştı.
Makine mühendisleri odası Başkanı ve ilce koordinasyon sekreteri Murat Durukan tarafından açıklanan bildirge şöyle:
“Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB), demokratik katılıma açık, çağdaş bir yerel yönetim anlayışı geliştirilmesini tarihsel önemde görmektedir. TMMOB, bu belgeyle kentlerimizin yönetiminde çağdaş anlayışla kamu yararının, bilimin ve hukukun esas alınması için, seçim süreci ve yerel yönetim anlayışına ilişkin politika, düşünce, uyarı ve önerileri kamuoyu ile paylaşmayı amaçlamaktadır.
Şehrin hemen her noktasında şehir planlama, mimarlık ve mühendislik hizmetlerinin gerektirdiği mesleki denetimin ve bilimsel, teknik kriterlerin devre dışı bırakılmasının sonuçları yaşanmakta, seller, toprak kaymaları, otoyolların çökmesi, hafriyat sırasında çöken binalar gibi olağan dışı olaylar olağanlaşırken, can ve mal kayıpları ile ağır bedeller ödenmektedir.
Kentsel alanlardaki nüfus yığılmasının yarattığı sorunlar; bütüncül planlamanın benimsenmemiş olması denetimsizlik, yanlış arazi kullanım politikaları, cumhuriyet tarihine koşut kaçak yapılaşma ve imar affı süreçleriyle de beslenmiş, sağlıklı, güvenli ve yaşanabilir kentsel çevreler oluşturulmamıştır.
Kentler, sağlıksız büyüme ile ulaşım, enerji, su, çöp, atık su gibi teknik altyapı hizmetleri yetersiz, kültür, eğitim, sağlık tesislerinden ve açık yeşil alanlardan yoksun hale gelmiştir. Yerel idarelerin yükümlü olduğu kamusal hizmetlerde kamu yararı önceliği ihmal edilmiş, yaya, engelli, hasta, yaşlı, yoksul kesimler için ulaşılabilir olmaktan çıkmıştır.
Yaşanan ekonomik krizden en fazla etkilenen kesimler arasında Mühendis, Mimar ve Şehir Plancıları da yer almaktadır. Gerek kamuda gerek özel sektörde her türlü mühendislik, mimarlık ve şehir planlama hizmetlerini; planlama, projelendirme, uygulama ve denetleme işlerini yürüten tüm meslektaşlarımız krizden olumsuz biçimde etkilenmektedir. Meslektaşlarımız, ülkemizdeki kriz ortamının yarattığı pahalılık, geçim sıkıntısı ve borçlanma gibi ortak sorunlardan etkilendiği gibi mesleğimize özgü sorunlarla da boğuşmak zorunda kalmaktadır.
Bu hedef doğrultusunda TMMOB, doğrudan mesleki uygulama alanına giren kent sorunlarına ilişkin olarak yerel yönetimler, planlama, kentleşme, kamu kaynaklarının dağılımı, yapı denetimi, risk-afetler, çevre, altyapı, enerji, kentsel koruma, kentsel dönüşüm, kent demokrasisi, Sürdürülebilir ve Yaşanabilir Yeşil Şehirler temalarında sorun tespitlerini ve çözüm önerilerini bugüne kadar olduğu gibi kamuoyu ile paylaşmayı görev bilmektedir. Bu belgede de bugüne kadar ısrarla belirttiği, toplumun bilgisine sunmayı önemli gördüğü yerel yönetim politikaları ve kentlerimizin -değişmesi bir yana- giderek artan ve derinleşen sorunları tanımlanmakta, bunların nedenleri açıklanmakta, kentlerin daha yaşanabilir olması için izlenmesi gereken politika ve yöntemler üzerine öneriler sunulmaktadır.
NASIL BİR YEREL YÖNETİM İSTİYORUZ
Yerel yönetim anlayışı; hukuka saygılı, kamu yararını gözeten, katılımcılığa ve paylaşıma açık, şeffaf, yurttaşlarının çıkarlarını ön planda tutan bir yaklaşımda olmalıdır.
Yerel yönetimler, kentteki gerçek ve tüzel kişilerin, tüm kentlilerin; mahalle, semt, ilçe meclislerinin yanı sıra kadın, memur, işçi, genç, emekli, işsiz, engelli vb. kesimlerin oluşturacağı meclisler ve bu meclislere dayanacak kent meclisleri aracılığı ile karar alma, uygulama ve denetim süreçlerine etkin katılımını sağlamalıdır.
Kentin kaderini etkileyecek büyük projeler halkın tartışmasına açılmalı; meslek odalarının, uzman kişilerin ve üniversitelerin görüşleri ve hukuka, bilime ve tekniğe bağlılık esas alınmalıdır.
Planlama, mimarlık ve kentleşmenin bir kültür olgusu olduğundan hareketle doğal ve kültürel varlıkların/mirasın korunması için bütüncül bir ülke koruma ve kültür politikası belirlenmelidir.
Ulaşımda uzun ve kısa erimli hedefleri ve stratejileri belirleyen kentlerin tarihsel ve kültürel dokusu, çevre ve ekonomik boyutlarını da dikkate alan bir “Ulaştırma Ana Planı” yapılmalıdır.
Kent gelişimine göre belirlenen hedefler doğrultusunda imar durumu gözden geçirilmeli ve buna göre toplu taşımacılığa önem veren ulaşım sistemleri planlanmalıdır.
Kent içi ulaşım bir hak olarak ele alınmalı, toplumun farklı kesimlerinin ihtiyaçlarını gözetmeli, kadınlar, çocuklar, yaşlılar ve engelliler ulaşım politikasının başat unsurları olmalıdır.
Belediyenin işlettiği otoparkların doluluk oranlarını gösteren bilgi panolarının şehrin girişlerine konumlandırılarak, sürücülerin park ararken oluşturdukları trafik engellenebilir
Yollar, meydanlar ve tüm kentsel açık alanlar “sosyal mekânlar” olarak algılanmalı ve bu anlayış çerçevesinde düzenlenmelidir.
Kentler yaya, yaşlı, çocuk ve engelliler için yaşanabilir ve ulaşılabilir altyapı ve üstyapı standartlarına sahip olmalıdır.
Tüm mekânsal düzenlemeler engelli, hasta, çocuk, yaşlı ve kadın duyarlı anlayışla düzenlenmelidir.
Kadınların kendilerini daha iyi ifade edebilecekleri, güvenli ve özgür hissedecekleri; çocukların ve gençlerin sportif, kültürel ve sanatsal gelişimlerini sağlayabilecekleri ortamlar ve mekânlar üretilmelidir.
Personelin eğitim ihtiyaçları saptanarak eğitim program ve planları uygulanmalıdır. Eğitimin sürekli bir eylem olduğu gerçeğinden hareketle eğitim kurumlarından, meslek odalarından, sivil toplum örgütlerinden faydalanılmalıdır.
Şehir içi ve trafiğin yoğun olduğu alanlarda “Yeşil koridor” lar oluşturulmalıdır.Ana caddeler daha yeşil ve düzenli hale getirilmeli.Yeşil koridorlar; hem şehir içi termal şartları sağladığı hem de hava kirliliğini önlediği için tercih edilmeli.
Haftalık halkın katılımı toplantıları yapılmalı.
Meslek Odaları ile işbirliği yapılarak İskenderun master planı çıkartılmalı ve projelendirilmeli.
Şehir içi ve sahil bölgelerinde Bisiklet yolları yapılmalıdır.Belirli noktalara bisiklet kiralama sistemlerikurulup tüm halka hizmet verilmesi ve bundan elde edilen gelirlerle öğrencilere burs verilmelidir.
ÇOCUKLAR İÇİN BİLİM VE SANAT ATÖLYELERİ KURULMALI.
Kent konseyi aktif hale getirilmeli.
Geri dönüşüm kapsamında çöplerin ayrıştırılması için atık toplama sisteminin yeniden gözden geçirilmesi.(pil,yağ,metal,plastik,evsel atık ……). Nüfusun yoğun olduğu alanlarda (AVM, Okullar, Toplu Taşıma Durakları, Siteler vb.) Geri Dönüşüm otomatları yerleştirilerek halkın ihtiyacı olan temel gereksinimler (ulaşım, temel gıda, vb.) karşılanmalıdır.
Dünyada örnekleri olan Çevreci uygulamaların hayata geçirilmesi sosyal sorumluluk proje yarışmaları düzenlenmeli ve uygulanmalıdır. Örneğin; Belçika’da trafik ışıklarında duran araçlar kontak kapatarak, hem egzoz emisyonu, hem gürültü hem de yakıt ekonomisinde tasarruf edilmesinin teşviki gibi.
Panel,söyleşi,tiyatro,eğitim,konferans,kongrelerin yapılabileceği kongre salonu yapılması.Bu salonlar kişilerin siyasi görüşüne etnik kökenine bakılmaksızın herkesin kullanımına açık halde olmalı.(Şu an şehrimizde bazı tiyatro oyunlarına siyasi gerekçelerle salon verilmemektedir)
Yerel yönetimler enerji verimliliği alanındaki uygulamalara öncelikle kendi binalarında yapacakları çalışmalarla rehber/örnek olmalı, enerji verimliliği uygulamalarında mühendis odalarıyla işbirliği içinde kentlilere danışmanlık hizmeti ve teknik destek vermelidir.
Belediye ait binalar, trafik ışıkları, şehir içi aydınlatma direkleri, tüm yeşil alan ve parklardaki aydınlatmalarda yenilenebilir enerji kaynağı olan güneş panelleri kullanılmalıdır.
Denizdeki dalga hareketlerinde enerji elde edilecek sistem kurulmalı ve halk için kullanılmalı.
Mühendis ve Mimarların belediyede bir teknik ofisi olmalıdır.
Geleneksel hale getirilecek şekilde her yıl daha yaşanılabilecek bir İskenderun için proje yarışması düzenlenmelidir.
Halkın belediyelerden beklenti, memnuniyet, öneri ,şikayetlerini dile getirebilecek platformlar oluşturulmalıdır. (anketler, sosyal medya vb.).
5 temmuz festivalleri tekrar eski coşkusuyla kutlanmalı, yeni festivallere ev sahipliği yapılmalıdır.
Hava kirliliği ciddiye alınmalı,anlık ölçüm yapan sistemler kurulup halkında anlık görebileceği elektronik sistemler kurulmalıdır.
Tüm sanayicilere ve küçük işletmelere hizmet verebilecek Ar-Ge laboratuarları kurulmalıdır.
Yetişkin ve çalışan bireylerin stres atabileceği iş saatinden sonra gidebileceği spor salonları, yüzme havuzları yapılmalı var olanlar modernize edilmeli.Her branşta düzenli kurslar açılmalı. El sanatları yada sanat atölyeleri kurslarıda çalışan yurttaşların katılabileceği saatlerde olmalıdır.
ŞEHİR TİYATRO VE KORO GRUPLARI KURULMALI.
Bilgi ve iletişim teknolojileri hayatın tamamında yaygınlaşıp, daha fazla kullanılır hale geldiği bir dönemde yaşamaktayız. Çoğumuz için zaman kısıtlı ve önemli. Bu sebeple vatandaş odaklı hizmetlerin dijital ortamda sunulması, kolay erişilebilir, kullanıcı dostu ve hızlı olması da yerel yönetimler açısından çok önemli. Artık hepimiz elimizdeki akıllı telefonlardan işlemlerimizi gerçekleştirmekteyiz. Bu sebeple yerel yönetimlerinde hizmetlerinin çoğunluğunu internet ortamında daha etkin mobil uygulamalar aracılığı ile sunması vatandaşlar tarafından beklenmekte. Hali hazırda var olan WEB sitelerinin iyileştirilmesi ve sıklıkla güncellenmesi, mobil uygulamanın eksiklerinin giderilmesi ve ihtiyaçları karşılayacak şekilde yeniden düzenlenmesi
4 Yaş üstü her çocuğun okul öncesi eğitim alabilmesi için belediye destekli kreş ve anaokullları açılmalı.Daha küçük çocuğu olan ve çocuğunu kreşe veren çalışan anne babalara belediye tarafından maddi destek verilmelidir.
Kentimizin özellikle trafik sorununa çözüm olması yönünde iletişim teknolojilerinin kullanılması.Örneğin kentin belirli noktalarına güvenlik kameraları konularak trafiğin web sayfası ve mobil uygulama aracılığı ile vatandaşa sunulması, vatandaşın trafiğin daha rahat olduğu noktalara yönlenmesinde etkili olacaktır.
Kent rehberi uygulaması hazırlanıp, kentin belirli noktalarına kiosklar konularak vatandaşın erişimine sunularak kentimiz hakkında ilan, duyuru, adres bulma gibi konularda ihtiyacı karşılayacaktır. Acil durumlar için bu kiosklar kullanılarak güvenli bir şehir modeli oluşturulabilir.
Sağlıklı kentleşmenin olmazsa olmaz koşulu yeterli ve nitelikli şehir plancısı, mimar ve mühendis istihdamıdır. Planlama, projelendirme, tasarım, uygulama, denetim ve değerlendirme aşamalarının bilime, tekniğe ve hukuka uygunluğunun sağlanmasında, doğal ve kültürel varlıkların korunmasında şehir planlama, mimarlık ve mühendislik disiplinlerinin önemi ortadadır. Yerel yönetimlerde mühendis, mimar ve şehir plancısı istihdamı bu değerlendirmeyle ele alınmalı ve kadroları artırılmalıdır.
