Cuma, Nisan 26, 2024
No menu items!
Ana SayfaGenelŞEFFAF VE DENETLENEBİLİR SEÇİM!

ŞEFFAF VE DENETLENEBİLİR SEÇİM!

31 Mart seçim kampanyası iyice çığırından çıktı. Eşi görülmemiş kirli kampanyalar devam ediyor. Muktedirler kendi halkına hakaret ediyor. Önemli olan seçimin yapılması değil, yapılacak seçimin şeffaf ve denetlenebilir olmasıdır. Seçim, toplu bir iradenin fazla aday arasında tercihte bulunmasıdır. Milli iradenin, hiçbir baskı altında kalmaksızın sandığa yansımasıdır. Yoksa milli irade, miting meydanlarındaki kalabalıkların istek ve hayalleri değildir.

Bugüne kadar hiçbir seçimde bu kadar sert sözler, bu kadar öfke, iftira ve tehditlere tanık olmamıştık. Bugüne kadar, hiçbir seçimde Devlet adamları halkına böylesine hakaret etmemiştir. 1 Nisan’dan itibaren ortalık yatışır; öfkeler, kırgınlıklar, belden aşağı vurmalar kısmen de olsa azalır inşallah!

Aslında ne olursa olsun, ülkeyi AKP kadroları yönetmeye devam edecek! Değişecek olan sadece Büyükşehir belediye başkanları, il ve ilçe belediye başkanları, il genel meclis üyeleri, belediye meclisi üyeleri, köy ve mahalle muhtarlarıdır. O halde nedendir bu ağır hakaretler, iftiralar, yalanlar, rakip partileri teröristlere yardımcı olmakla suçlamalar?

Oysaki tahrik ve ayrıştırma; müzakereyi, düşünmeyi ve anlamayı engelliyor. Şu anda, toplum olarak bizim tam da bunlara ihtiyacımız var! Ayrıca,  ekonomi kriz altında; vatandaşın hali perişan!  Fakirlikten inim inim inleyen vatandaş, elektrik, doğalgaz ve su faturalarını bile ödeyemeyecek hale geldi. Çarşı,  pazar el yakıyor. Sebze-meyve etiketleri füze gibi yükseldi;  Sivri biberin kilosu 22, dolma biber 20, çarliston biber 15, taze fasulye 20, pırasa 7, patlıcan 10, kereviz 7, domates 7, bakla 8, karnabahar 7, ıspanak 5, patates 5, soğan 6 TL.

Ekonomi berbat! Tencere yanıyor. Türk lirası yine değer kaybediyor. Gençler işsiz, çiftçi borçlu. Son 2 yılda 14 milyon 314 bin abonenin evi, en az bir kez karanlığa gömüldü. 5.4 milyon hanede ise soğuk geceler titreyerek geçirildi.

Vatandaşlar kadar pazarcı esnafı da yüksek fiyatlardan şikâyetçi. Emekli ve memur ay sonunu getiremiyor. Türkiye’de 2 milyon 136 bin işçi asgari ücretin altında, 7 milyon 87 bin kişi ise asgari ücret seviyesinde ücretle geçinmeye çalışırken, mutfaktaki yangın her geçen gün büyüyor.

Millet bu haldeyken, Türkiye seçime gidiyor. Cumhur İttifakı ile Millet İttifakı yarışmıyor, sanki savaşıyor.

Vatandaşlar; 31 Mart Pazar günü,  ekonomideki yangını söndüremeyenlere, “Avrupa Birliği’ne mutlaka gireceğiz” deyip de giremeyenlere, “ilk 10 ekonomiden biri olacağız” deyip de olamayanlara, “kendi uçağımızı kendimiz yapacağız” deyip de yapamayanlara, “yerli ve milli otomuzu üreteceğiz” deyip de üretemeyenlere, “enflasyonu tek haneye indireceğiz” deyip de indiremeyenlere, “başkanlık sistemi gelince uçacağız” deyip de uçamayanlara, “işsizlik sorununu artık bitireceğiz” deyip de bitiremeyenlere,   aylardır ağır hakaretler, iftiralar ve yalanlarla kirli seçim propagandası yapanlara, rakip partileri ve partilileri teröristlere yardımcı olmakla suçlayanlara muhtemelen sandıkta hesap soracaktır.

DEMOKRASİ VE ÖZGÜRLÜK

Vatandaşlar Pazar günü sandığa; yalnızca belediye başkanını, meclis üyesini, köy veya mahalle muhtarını seçmek için değil, yıllardır Devlet’in tüm varlıklarını satanlardan; kanunsuz, kural dışı, ahlaka aykırı, usulsüz davranış ve sözlerden ötürü kirli siyaset yapanlardan hesap sormak için gidiyor.

Vatandaş, Meclis’te; FETÖ’nün siyasi ayağının araştırılmasını istemeyenlere, Andımızın tekrar okutulmasını reddedenlere, emeklilikte yaşa takılanlara ‘türedi’ diyenlere; emeklilerin elektrik, su ve doğalgaz faturalarında indirim yapılmasına karşı gelenlere, Çorlu tren kazasının araştırılmasını istemeyenlere, İstanbul’daki yeni  havaalanına ‘Atatürk’ adını vermeyenlere, hayvanlara işlenen fiilin suç kabul edilmesi önerisini reddedenlere, şehit ailelerinin ev sahibi yapılmasını istemeyenlere, tüm sigortalı kadınlara doğum borçlanması hakkının tanınmasına karşı gelenlere ‘ders’ vermek için de sandığa gidiyor.

Buradan Türk vatandaşlarını tehdit edenlere sesleniyorum: Türk vatandaşları namusludur! Türk milleti asildir! Türk seçmeni vatanseverdir! Türk vatandaşları hiçbir tehditten korkmaz. Türk seçmeninin oyları hiç kimsenin ipoteği altında değildir. Hiçbir yetkili, Devlet sopasını göstererek Türk seçmeninin oyunu alamaz! Devlet yetkisine sahip herkes haddini bilmelidir.

Demokrasi, içindeki insanların izleyici değil, oyuncu olduğu bir sistemdir. Demokrasilerde hiçbir güç kalıcı değildir. Düşüncelerinden dolayı hakaret gören, aşağılanan insanların yaşadığı toplumda; gerçek demokrasiden söz edilemez!

Eşitlik olmadan, demokrasi olmaz! Demokrasi ve özgürlük, insanın asla vazgeçemeyeceği iki rüyadır. Liderlik ciddiyet ve zekâ ister! Hatalarını yüzlerine vurmadığımız için, kendilerini kusursuz sanan siyasi liderlerimiz var. Türkiye’deki 4 milyon Suriyeliye 40 milyar dolar harcayanlar; emeklilikte yaşa takılanların hakkını veremiyorlar.

Hatırlatmakta fayda var: Önümüzdeki Pazar günü, vatandaşın sandıkta birilerine ders verme günüdür. Bir oy çok şey değiştirebilir. Tüm seçmenler, mutlaka sandığa gitmelidir.  Türkiye’de son yıllarda yapılan seçimler şeffaf ve denetlenebilir olmasa da, yine de hiçbir endişeye gerek yok: 31 Mart Pazar akşamı sandıklardan ‘milli irade’ fışkıracaktır. Çünkü Türk milleti, birleşenleri ile birlikte mecrasında akan bir nehirdir!

Yeter ki, seçimler ayıplı olmasın! Seçimler ‘adil’ olsun.  1 Nisan, siyasi ahlak için başlangıç olsun. 31 Mart akşamı kazanan, seçme hakkını bilen ve oyunu özgürce kullanan vatandaşlar olsun! Martın sonu bahar olsun!

RELATED ARTICLES

Yorum Yaz

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

EN SON HABERLER