Cuma, Nisan 26, 2024
No menu items!
Ana SayfaGenelTEOG kalktı şimdi ne olacak?

TEOG kalktı şimdi ne olacak?


Aslında 2002’de iktidara gelen Ak Parti’nin ‘milli eğitim’ politikasının olmadığı gerçeği, 2017’de bal kabağı gibi ortaya çıktı.
Milli Eğitim’de 15 yıllık Ak Parti iktidarı döneminde;
Milli Eğitim Bakanı Erkan Mumcu. “Eğitimi sil baştan ele alıyoruz. Sistemi değiştiriyoruz!” dedi.
Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik, “Önceki sistem problemli. Sistemi Değiştiriyoruz.” dedi.
Milli Eğitim Bakanı Nimet Çubukçu, “Eğitim çok önemli. Eski sistemi değiştiriyoruz.” dedi.
Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer, “Böyle sistem olmaz. Sistemi değiştiriyoruz.” dedi.
Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı, “Sistem çok sıkıntılı. Değiştiriyoruz.” dedi.
Milli Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz, “Böyle sistem mi olur? Sistemde köklü değişiklik yapıyoruz.” dedi.
Ak Parti iktidarında Eğitim sistemi her Milli Eğitim Bakanının görev döneminde değiştirildi. Eğitim sisteminde TEOG, Temel Eğitimden Orta Öğretime Geçiş Sistemi’nin adıdır. Her nedense, Milli Eğitim Şurası’nın kararı olmadan, TBMM Milli Eğitim Komisyonu’nun görüşü olmadan, Milli Eğitim Bakanlığı’nca alternatif sistem hazırlanmadan, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın talimatı ile TEOG uygulamadan kaldırıldı. Ama Milli Eğitim Bakanlığı’nda TEOG yerine nasıl bir sistem olacağına ilişkin hiçbir çalışma, hiçbir alternatif yok. Önümüzdeki süreçte çocukları ne tür bir yarışa koşturacakları şimdilik belli değil.
Milli Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz, açıklama yapıyor: “Arkadaşlarımız çalışıyor, alternatifleri hazırlayacaklar. Bu alternatifler bize geldikten sonra da Bakanlar Kuruluna sunacağız. Bakanlar Kurulumuzun vereceği talimata göre de en kısa zamanda velilerimizin, milletimizin, öğrencilerimizin ve evlatlarımızın önüne bir sonuç çıkaracağız” diyor.
Ama dünya âlem biliyor ki, Bakanlar Kurulu demek, Erdoğan demektir. TEOG’u ortadan kaldıran Cumhurbaşkanı ise, onun yerine İmam-Hatiplere endeksli yeni sistem önerecek ve yürürlüğe koyacak olan da elbette Cumhurbaşkanı olacaktır.
SAĞLIKSIZ BİR NESİL
Milli Eğitim Bakanı Yılmaz ne söylerse söylesin; bu yıl TEOG’a girecek öğrenci sayısı 1 milyon 300 bindir. Ak Parti iktidarı yönetimindeki Türk Eğitim Sistemi, teneffüste tost yiyen, derste test çözen bir nesil yetiştirilrmiştir. Ahlâksız rekabetçi bir eğitim sisteminden sağlıklı bir sonuç alınabilir mi? Nitekim alınamayacağı gerçeğini Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan da görmüştür.
Çocuk ilkokulu bitiriyor, ondan sonra 25 yaşına kadar bir sınavdan bir sınava giriyor. Spor yapamıyor, kitap okumuyor, sosyal bir etkinliğe katılamıyor. Spor yapamadığı için obezite denen bir sorun, kitap okumadığı için kendini ifade edemeyen bir nesil ortaya çıkıyor. Çocuklar hiçbir etkinliğe, düğüne ya da bir toplantıya katılmıyor. Yaptıkları tek şey internetle uğraşıyorlar. Peki, bu nesil sağlıklı bir nesil olabilir mi? Olsa olsa kindar ve dini-dar bir nesil olabilir!
Oysaki çocukların bireysel yeteneklerini keşfetmesi, tanıması ve o doğrultuda eğitim alması şarttır. Türkiye’nin şu andaki eğitim sistemi maalesef imam-hatiplere endekslidir. Milli varlığımızı koruyabilmek ve dünya ile rekabet edebilmek için çocuklarımızın zihinlerini özgürleştirip hayallerinin önünü açmak, yaparak ve yaşayarak öğrenmelerini sağlamak gereklidir.
EĞİTİMDE REFORM
Aslında Türkiye’nin Milli Eğitim Sistemi’nde, fırsat eşitliği, adalet yoktur. Eğitimden bütün paydaşlar şikâyetçidir. Müfredat bilimsel değil ideolojik esaslara göre hazırlanmaktadır. Atatürk ve Cumhuriyet gibi ortak değerlerimiz unutturulmak istenmektedir. Herkes tek tip okula mahkûm ve mecbur edilmektedir.
Dünyada her sorunun çözümü vardır. Aklı ve bilimi esas alan, ortak değerlerimizi çoğulculuk ekseninde koruyan, fırsat eşitliğini sağlayan bir eğitim reformu yapılmalı, eğitim hem bireysel hem de toplumsal olarak yoksulluktan kurtulmanın en önemli aracı olmalıdır.

Türkiye’de, çatışma, kutuplaşma ve ötekileştirme siyaseti terk edilmeli, ayrılıklar uzlaşma dili ve yöntemleriyle ele alınmalı, huzur siyaseti inşa edilmelidir. Milli Eğitim Sistemi; fikri hür, vicdanı hür, cumhuriyetçi, vatansever ve çalışkan nesiller yetiştirmelidir!

Sözün özü: 6771 sayılı Kanunla yapılan Anayasa değişikliklerinin büyük bir bölümü yürürlüğe girmemiştir. Ancak dikta rejimlerinde görülebilecek tek adam yönetimi yürürlüktedir. TEOG’u kaldıran tek adamdır. Türkiye, onun yerine ve 3 Kasım 2019’da yapılacak seçimlerden önce, halkın toplumsal sözleşme olarak geniş bir mutabakatla benimseyeceği yeni bir Anayasa değişikliğine gitmelidir. Aksi takdirde, tek adam yönetimindeki Türkiye felç olacaktır!

RELATED ARTICLES

Yorum Yaz

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

EN SON HABERLER