Cumartesi, Nisan 27, 2024
No menu items!
Ana Sayfaİskenderun Haber14 TEMMUZ -KUTLAMALARI   NATIONAL GEOGRAPHIC KAMERASINDAN YIL 1938...

14 TEMMUZ -KUTLAMALARI   NATIONAL GEOGRAPHIC KAMERASINDAN YIL 1938 Antakya, Samandağı, Seleucia antik kenti yakınları, 1938-temmuz festivali

Nesrin Topaloğlu’ dan alınmıştır

NATIONAL GEOGRAPHIC KAMERASINDAN YIL 1938

Antakya, Samandağı, Seleucia antik kenti yakınları, 1938-temmuz festivali

Evvel Temmuz 5000 yıl öncesine uzanan tarihi geçmişte çok tanrılı dinler döneminin bereketli geçmesi için, bereket tanrısı Temmuz’a kurbanların adandığı ve şenliklerin düzenlendiği bir dönemdir. Tek tanrılı dinlere geçişten sonra bile bazı topluluklar çok tanrılı dinlerdeki geleneklerini sürdürmüşlerdir. Temmuz şenlikleri de bunlardan biridir.

NATIONAL GEOGRAPHIC KAMERASINDAN YIL 1938

İslami kaynaklara göre HIZIR A.S

Hıdır Arapça yeşil-yeşillik demek. Hıdırın geçtiği yerlerin kısa zamanda sulak, yeşil, zümrüt gibi ağaçlık ve çayırlıklara dönüştüğü rivayet edilir. Samandağa bağlı Hıdırbey köyündeki iri gövdeli muhteşem çınar ağacının Hıdır nebinin yere sapladığı bastonundan yeşerip büyüdüğü nakledilir.

Hıdır aleyhisselam enbiya zincirinin altın halkalarından biridir. Kısas-ı enbiyada-Peygamberler tarihinde Resulullahn ceddi olan Hz. İbrahimden sonra yaşamış bir nebidir… Musa peygamberle yolculuk eden ve Onu sabır sınavından geçiren yoldaşıdır… Avrasya hakimi İskender Zulkarneyn‘in ordu komutanlarından biridir. İskender Zulkarneynin teyzesi oğludur ki; cesedini tufana kadar muhafaza edip, Nuh tufanından sonra sular çekilince defnetmiştir.

 

NATIONAL GEOGRAPHIC KAMERASINDAN YIL 1938


Adem babanın Kabil soyundan ilk nesil torunudur… Hz. İbrahimin çağdaşı olup, Nemrut zulmünden sonra birlikte Babili terk etmişler…
Ancak temel öğretimize göre “Baki olan yalnız Allahtır”. Her insan gibi Hıdır da doğmuş, büyümüş, var oluş-yaratılış misyonunu tamamlamış ve ölmüştür. her şeye gücü yeten Allah, Onun ruhuna kıyamete kadar bazı özellikler bağışlamış. Hıdır, istediğinde insan şeklinde görünebildiği, istediği coğrafyaya ve istediği zaman ulaşabildiği gibi tüm zahiri ve Batıni ilimlere de vakıftır. Her lisanı konuşabilir.
Battal Gaziden Bektaşi gülbanklarına kadar sayısız hikâyelerde Hızır motifi yer alır.
Sünni Sofi geleneğinde ise Hıdırın en önemli vasfı Lâyemut-Kıyamete kadar ölümsüzlüğüdür. Hayat tarzıyla beşeri, meleki, dünyevi ve semavidir. Dilediğinde görünmez olur, gözden kaybolur. Kısa zamanda pek uzak mesafeleri kat eder yani “Tayyı Mekan” yapar… Çevresi mübarek kılınan Kudüs‘te oturur. Müminlerin bayramı olan her Cuma günü Zemzem kuyusunun Süleyman havuzundan su içer. Hıdır her yıl Hz. İlyas ile buluşur Mekke‘ye gider Hac yapar. O Arafat‘ta bazı Hak dostu-Salih hacılar tarafından görülür, kendisiyle kısa konuşulur ama Onu tanıyan çıkmaz. Hıdırın ayaklarının bastığı yerde bol yeşillik, elinin değdiği yerde bereket olur.

NATIONAL GEOGRAPHIC KAMERASINDAN YIL 1938


Hatay‘da ve Dünya‘da Hıdır ziyaretleri Arsuz sahilinde ve İskenderun-Antakya karayolunun sağında, Bedirge ile Topboğazı arasında küçük bir Hıdır makamı vardır. Bakras köyünün Amık ovasına açılan ilk tepesi üzerindedir. Etrafı kireçle çırpılmış, dört köşe minyatür kubbelidir. Aynı şekilde İskenderundan Karaağaç istikametinde ve Arsuza kadar müteaddit Hıdır ziyaretleri vardır. Esas konumuzun materyali ise Samandağ sahilindedir. Orta büyüklükte taş-kerpiç karışımı dairevi bir yapıdır. Orta Anadolu, Azerbaycan ve Afganistan‘da gördüğümüz eski Türkmen yatırlarına benzer. İnanca göre Hıdırın dünyada görüldüğü ve konakladığı kabul edilen her yerde bir ziyaretgâhı vardır.
Evliya Çelebi Seyahatnamesinde ve Şeria nehrinin denize döküldüğü yerde Hızır Aleyhisselama ait bir “Ziyaretgah-ı Hasu Amme” vardır. Bunlardan başka Anadolu ve Ortadoğu Hızır-Hıdır ziyaretgahlarıyla doludur

Yeşil Adam (Hızır?)


Hıristiyanlık öncesinden kalma bir bereket simgesi olduğu varsayılan yeşil adamın bilinen ilk örnekleri Klasik Roma Çağı’na aittir.
Asıl önemi, daha sonra katedral inşaatlarıyla biçimlenen Yeşil Adam, 11. yüzyıldan başlayarak çeşitli dinsel yapıların mimarisinde yaygın olarak görülen bir motif olarak öne çıkmıştır. İlginç olan bu pagan simgenin Hıristiyanlık tarafından da kolayca benimsenmesidir.
Varsayımların ötesinde yeşil adam hakkında yanıt bulmamış çok soru vardır
Kimdir? Tam olarak neyi simgeler? Yapraklarla çevrelenmiş yüzün ardındaki gerçek anlam nedir?
Bu sorulara tutarlı yanıtlar vermek için gereken somut kanıtların yokluğu, bir yandan öznel yorumları kışkırtır, öte yandan yeşil adamı heyecan uyandıran bir giz, insanı giderek daha çok etkisi altına alan bir gizem durumuna getirir.
Yeşil Adam aslında bir pagan sembolü olarak biliniyor .
Çağlar boyunca çok değişik kültürlerde doğal yaşamın bereket tanrıları ile ilişkilendirilmiş .
Her bahar döngüsünde yeniden doğumu simgeleyen bir sembol olarak kabul edilmiş .
Hal böyle olunca Yeşil Adam’ın kimliği Sümerlerin yaşam-ölüm-yeniden doğum sembolü Dumuzi’ye kadar gitmiş . Akadlarda Tammuz-İştar ikilisine,Anadolu’da Attis-Kibele’ye , Yunan mitolojisinde Adonis-Afrodit ilişkisine dönüşmüş .
Ve buradan elbette ki bizim Hıdrellez’e kadar konunun ucu açılmış . Robin Hood bile Yeşil Adam efsanesinden payını almış .
Yeşil Adam ilk kez 2. yüzyıldan kalma bazı mezar taşları ve anıtlarda gözlemlenmiş ve bunlar hıristiyanlıkla ilgili yapılar değillermiş . İlk kez bir hıristiyan ibadet yeri olarak 4. yüzyılda Poitiers’de görülmüş .
Ve bir sürpriz : İstanbul Arkeoloji Müzesinde 6. yüzyıl Roma dönemine ait Mudanya’da bulunmuş , Okyanus Tanrısı Oceanus’u betimleyen bir Yeşil Adam figürü varmış .
Bu pagan sembolü hıristiyan düşüncesinin içine nasıl girmiş , kiliselerde süsleme amaçlı bile olsa nasıl kullanılmış diye sorarsanız bu konuya kimse ciddi bir açıklama getirememiş .
Yaygın kanı insanların alışkanlıklarının devam etmesi , böylece hıristiyanlığın insanların gözünde sevimli gösterilmeye çalışılması ve Yeşil Adam’ın azize çevrilerek kullanıldığı yönünde.
Yeşil Adam’ın mitolojik kimlikten folklorik kimliğe dönüşmesi de bu şekilde olmuş . Paskalya , Aziz George Günü , Nevruz , Hıdrellez hep bu folklorik kimliğe bağlanmış .

Keltik ve Tötonik bereket figürü “Yeşil Adam” Şeytanla da ililişkilendirilmiş (Bazı Ortaçağ metinlerinde, şeytanın yeşil renk ile de betimlendiği görülüyor. Ortaçağ’da şeytan, zaman zaman avcı olarak gösterilmiş ve avcı rengi yeşil ona atfedilmiştir)
Fakat bence daha ilginç olarak “Hızır”la da ilişkilendirilmiş;
Arapçada Hadra Yeşil demektir. “الخضر al-Khiḍr “ise, yeşil adam anlamına gelmektedir.
http://tr.wikipedia.org/wiki/Hızır
Hızır’ın, Hadra’dan dilimize geçtiğine dönük bir görüş de vardır.
Yeşil, doğanın rengidir ve canlılığı, dirimselliği, yaşamın sürekliliğini simgeler.
Yeşil Adam, hep diri ve canlı kalan anlamındadır. Bu kimlik de Hızır’a yüklenmiştir.
Doğa da ölüm ve yaşam birlikte vardır. Her ölüm yeniden doğum, her doğum bir başka şeyin ölümü demektir. Bu anlamada da doğada ölümsüzlük vardır. Bu ölümsüzlük anlayışı, yani doğasal ölümsüzlük, Hızır’ın kimliğinde simgelenmiştir
Daha fazlası için :

https://tr.wikipedia.org/wiki/Tammuz
http://mezopotamya.tripod.com/inannanin_aski.html

RELATED ARTICLES

Yorum Yaz

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

EN SON HABERLER