Cuma, Nisan 19, 2024
No menu items!
Ana Sayfaİskenderun Haberİskenderun Kadın Platformundan şarkılı,zılgıtlı ve bol sloganlı 8 Mart Kutlaması

İskenderun Kadın Platformundan şarkılı,zılgıtlı ve bol sloganlı 8 Mart Kutlaması

İskenderun Kadın Platformu gerçekleştirmiş olduğu Basın açıklaması ile 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Gününü kutladı
4️.nolu Sosyal Tesisin önünde; Eski Bit Pazarı’ndaki Alanda; çok sayıda Kadınların katıldığı etkinlikte, çocuklar da bulundu.
Müzik ve zılgıt eşliğinde şarkı söyleyip Halay çeken kadınlar, “Öldüren sevgi istemiyoruz;
Dünya yerinde oynar kadınlar birlik olsa; Susmuyoruz, korkmuyoruz, itaat etmiyoruz; Kadın, yaşam, özgürlük” sloganları attılar

İskenderun Kadın Platformundan şarkılı,zılgıtlı ve bol lognlı 8 Mart Kutlaması

İstanbul Sözleşmesi´ni uygulamak için meclisin ve her kesimin göreve çağrıldığı toplantıda platformun dönem sözcüsü Av. Mehtap Sert, yaptığı konuşmada, “Eşitlik mücadelemizle çıkarılmasını sağladığımız yasalara ve İstanbul Sözleşmesi, CEDAW gibi uluslararası sözleşmelere dair karalama kampanyası yürüten marjinal gruplar ile söylemini ortaklaştıran iktidar, hayatlarımızı ve eşit yurttaşlık haklarımızı siyasi pazarlık konusu yapmayı sürdürüyor.
Kadın hareketi, toplum genelinde yüzde 90´lara yakın güvenilirlik oranlarına sahipken, iktidar bloğu tarafından, bağlı medyanın da desteğiyle, kadın karşıtı marjinal grupların kamu kaynakları kullanılarak beslendiğini görüyoruz.

çocuk cinsel istismarı suçunun faillerine yönelik tekrarlayan af girişimlerini; yoksulluk nafakasına süre sınırı getirilmesini ve İstanbul Sözleşmesi´nden imza çekilmesini yıllardır verdiğimiz mücadele ile engelledik. Engellemeye devam edeceğiz” dedi.

Ayrımcılığın olmadığı, hayatın her alanında cinsiyet eşitliğini mümkün kılacak eşit ve özgür bir yaşam çabasını sürdürdüklerini de sözlerine ekleyen Av. Mehtap Sert, pandemi sürecinde kadınların artan yüküne işaret etti. Av. Sert, “Eğitim, sağlık, gıda sektörü gibi alanlarda yoğun olarak çalışan kadınlar, pandemi sürecinde artan ev içi bakım emeği ile birlikte küresel salgının yükünü en çok üstlenen kesim oldu” diye konuştu.

Sert, yasal düzenleme ve kazanımlara ilişkin ise şunları kaydetti: “İstanbul Sözleşmesi madde 70 ve Anayasa gereği göreve çağırdığımız Meclis´i izleyerek yayınladığımız TBMM İzleme Raporları ve bu raporları takiben yaşanan gelişmeler gösteriyor ki bizler, eşitlik adına nelerin yapılmadığını izlemiş ve kamuoyuna duyurmuş olmakla kalmadık Meclisi dönüştürdük.

Geçtiğimiz günlerde açıklanan İnsan Hakları Eylem Planı, kadın kazanımlarını güvence altına almak bir yana İstanbul Sözleşmesi ve toplumsal cinsiyet eşitliği ilkesine yer vermemektedir. Belediyelerde kadın danışma ve dayanışma merkezlerinin, üniversitelerde LGBTİ+ kulüplerinin kapatıldığı, anti demokratik dernekler yasası değişiklikleri ile örgütlenme özgürlüğünün kısıtlandığı bir ortamda açıklanan bu eylem planı hak ihlallerine çözüm değil yasaklara meşruiyet kılıfı olmayı hedeflemektedir.

Açıklama aşamasında “yeni anayasaya giden yolda bir adım” olarak tanımlanan plan, demokratik ilkelere ve evrensel insan hakları hukuku ölçütlerine aykırıdır.
İktidarın süresini uzatma amacıyla giriştiği yeni anayasa sürecine alet olmayacağız, eşit yurttaşlık hakkımızın pazarlık malzemesi yapılmasına izin vermeyeceğiz.
Ayrıca yüzde on seçim barajıyla oluşan parlamentoda sadece birkaç parti liderinin onayıyla yazılacak yeni bir anayasa darbe anayasasından daha demokratik ve daha meşru olmayacaktır.

İktidar bizi şaşırtmadı, eşit yurttaşlık haklarımızı gözetmeyen bu eylem planını ve demokratik olmayan yöntemlerle gerçekleşen yeni anayasa yazım çağrısını kabul etmiyoruz.
Anayasayı uygulamayanlar, Anayasa yapamaz.
Yasamanın yürütmeyi denetleme görevini yok eden, “yerli ve milli” olduğu iddiasındaki başkanlık sisteminin ülkeyi bir çözümsüzlük ortamına sürüklediğini görüyoruz.

Etkisizleştirilmeye, devre dışı bırakılmaya çalışılan meclise sahip çıkmaya çalışıyoruz. Toplumun egemenliği kendi elinde tutmasının en önemli yolu olan Meclis´in göstermelik hale getirilerek parça parça devre dışı bırakılmasına karşı çıkıyoruz.
Egemenliğin halktan alınarak bir kişiye, bir aileye, bir dinin siyasal yorumuna terk edilmesine izin vermeyeceğiz.

Bu egemenlik mücadelesinin demokrasi, laiklik ve hukuk devletini yaşatmak ya da imha etmek isteyenler arasında olduğunu biliyoruz.
Tavrımızı net olarak ortaya koyuyor ve bu ortamı aşmak niyetiyle ‘Meclis Göreve´ çağrımızı yineliyoruz.”

RELATED ARTICLES

Yorum Yaz

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

EN SON HABERLER