Pazartesi, Aralık 22, 2025
No menu items!
Ana Sayfa Blog Sayfa 3034

Anaokulu, FETÖ’nün!

0

Antakya’da bir anaokulu, FETÖ-PDY soruşturması kapsamında kapatıldı ve Hatay Milli Eğitim Müdürlüğü’ne devredildi.

FETÖ/PDY Soruşturması kapsamında, Antakya’da bir okul öncesi özel eğitim kurumu kapatıldı ve Milli Eğitim Bakanlığı’na bağlı devlet okulu oldu.
Bu konuda alınan bilgiye göre, Milli Eğitim Bakanlığı’nca, FETÖ/PDY soruşturması kapsamında Ankara’da 2, Hatay ve İzmir’de 1’er olmak üzere 4 okul önceki gün alınan bir karar gereği kapatıldı. Hatay’da kapatılan okul, Antakya Saraykent-Doktorlar Sitesi 1. Cadde’deki Özel Modbir Anaokulu oldu. Konuya ilişkin Bakanlık açıklamasında, kapatılan 3 okul kastedilerek, “Okullarda eğitim öğretim gören öğrenciler, istemeleri halinde devlete devredilen okullara devam edebilecekler” denildi.

(28 EKİM 2017) 2018 YILI PERSONEL TAŞIMA (SERVİS) HİZMETİ ALIMI

0


TOPRAK MAHSULLERİ OFİSİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ(TMO) HATAY İSKENDERUN ŞUBE MÜDÜRLÜĞÜ

2018 YILI PERSONEL TAŞIMA (SERVİS) HİZMETİ ALIMI hizmet alımı 4734 sayılı Kamu İhale Kanununun 19 uncu maddesine göre açık ihale usulü ile ihale edilecektir. İhaleye ilişkin ayrıntılı bilgiler aşağıda yer almaktadır:
İhale Kayıt Numarası :2017/529149
1-İdarenin
a) Adresi :Çay Mahallesi Atatürk Bulvarı No:1 31200 İSKENDERUN/HATAY
b) Telefon ve faks numarası :3266130737 – 3266134527
c) Elektronik Posta Adresi :iskenderun.teknik@tmo.gov.tr
ç) İhale dokümanının görülebileceği internet adresi :https://ekap.kik.gov.tr/EKAP/
2-İhale konusu hizmetin
a) Niteliği, türü ve miktarı :17+1 ve 28+1 kişilik iki adet otobüs ile 251 iş günü ihale dokümanında yer alan güzergahlarda
sabah-akşam hizmet verecek personel taşıma servis hizmeti alımı.
Ayrıntılı bilgiye EKAP’ta yer alan ihale dokümanı içinde bulunan idari şartnameden ulaşılabilir.
b) Yapılacağı yer :Toprak Mahsulleri Ofisi İskenderun Şube Müdürlüğü ve Ek (Liman Silo Sahası) Tesisleri
c) Süresi :İşe başlama tarihi 02.01.2018, işin bitiş tarihi 31.12.2018
3- İhalenin
a) Yapılacağı yer :Çay Mahallesi Atatürk Bulvarı No:1 31200 İskenderun / HATAY
b) Tarihi ve saati :07.11.2017 – 14:00
4. İhaleye katılabilme şartları ve istenilen belgeler ile yeterlik değerlendirmesinde uygulanacak kriterler:
4.1. İhaleye katılma şartları ve istenilen belgeler:
4.1.2. Teklif vermeye yetkili olduğunu gösteren İmza Beyannamesi veya İmza Sirküleri;
4.1.2.1. Gerçek kişi olması halinde, noter tasdikli imza beyannamesi,
4.1.2.2. Tüzel kişi olması halinde, ilgisine göre tüzel kişiliğinin ortakları, üyeleri veya kurucuları ile tüzel kişiliğin yönetimdeki görevlileri belirten son durumu gösterir Ticaret Sicil Gazetesi, bu bilgilerin tamamının bir Ticaret Sicil Gazetesinde bulunmaması halinde, bu bilgilerin tümünü göstermek üzere ilgili Ticaret Sicil Gazeteleri veya bu hususları gösteren belgeler ile tüzel kişiliğin noter tasdikli imza sirküleri,
4.1.3. Şekli ve içeriği İdari Şartnamede belirlenen teklif mektubu.
4.1.4. Şekli ve içeriği İdari Şartnamede belirlenen geçici teminat.
4.1.5 İhale konusu işin tamamı veya bir kısmı alt yüklenicilere yaptırılamaz.
4.1.6 Tüzel kişi tarafından iş deneyimini göstermek üzere sunulan belgenin, tüzel kişiliğin yarısından fazla hissesine sahip ortağına ait olması halinde, ticaret ve sanayi odası/ticaret odası bünyesinde bulunan ticaret sicil memurlukları veya serbest muhasebeci, yeminli mali müşavir ya da serbest muhasebeci mali müşavir tarafından ilk ilan tarihinden sonra düzenlenen ve düzenlendiği tarihten geriye doğru son bir yıldır kesintisiz olarak bu şartın korunduğunu gösteren, standart forma uygun belge,
4.2. Ekonomik ve mali yeterliğe ilişkin belgeler ve bu belgelerin taşıması gereken kriterler:
İdare tarafından ekonomik ve mali yeterliğe ilişkin kriter belirtilmemiştir.
4.3. Mesleki ve Teknik yeterliğe ilişkin belgeler ve bu belgelerin taşıması gereken kriterler:
4.3.1. İş deneyimini gösteren belgeler:
Son beş yıl içinde bedel içeren bir sözleşme kapsamında kabul işlemleri tamamlanan ve teklif edilen bedelin % 40 oranından az olmamak üzere, ihale konusu iş veya benzer işlere ilişkin iş deneyimini gösteren belgeler veya teknolojik ürün deneyim belgesi.
4.4. Bu ihalede benzer iş olarak kabul edilecek işler:
4.4.1.
Kamu Kurum ve Kuruluşları veya Özel Sektörde Sözleşmeye bağlanmış Sürücülü araçla personel Taşımacılığı ile ilgili işler benzer iş olarak kabul edilecektir.
5.Ekonomik açıdan en avantajlı teklif sadece fiyat esasına göre belirlenecektir.
6. İhaleye sadece yerli istekliler katılabilecektir.
7. İhale dokümanının görülmesi ve satın alınması:
7.1. İhale dokümanı, idarenin adresinde görülebilir ve 70 TRY (Türk Lirası) karşılığı Toprak Mahsulleri Ofisi İskenderun Şube Müdürlüğü Destek Hizmetler Servisi adresinden satın alınabilir.
7.2. İhaleye teklif verecek olanların ihale dokümanını satın almaları veya EKAP üzerinden e-imza kullanarak indirmeleri zorunludur.
8. Teklifler, ihale tarih ve saatine kadar Toprak Mahsulleri Ofisi İskenderun Şube Müdürlüğü Bilgi İşlem servisi adresine elden teslim edilebileceği gibi, aynı adrese iadeli taahhütlü posta vasıtasıyla da gönderilebilir.
9. İstekliler tekliflerini, Birim fiyatlar üzerinden vereceklerdir. İhale sonucu üzerine ihale yapılan istekliyle, her bir iş kaleminin miktarı ile bu kalemler için teklif edilen birim fiyatların çarpımı sonucu bulunan toplam bedel üzerinden birim fiyat sözleşme imzalanacaktır.
Bu ihalede, işin tamamı için teklif verilecektir.
10. İstekliler teklif ettikleri bedelin %3’ünden az olmamak üzere kendi belirleyecekleri tutarda geçici teminat vereceklerdir.
11. Verilen tekliflerin geçerlilik süresi, ihale tarihinden itibaren 60 (altmış) takvim günüdür.
12. Konsorsiyum olarak ihaleye teklif verilemez.
13.Diğer hususlar:
İhale, Kanunun 38 inci maddesinde öngörülen açıklama istenmeksizin ekonomik açıdan en avantajlı teklif üzerinde bırakılacaktır.

Suriye halklarının kardeşliği

0


Rusya’nın Soçi şehrinde düzenlenen ‘valday’ düşünce forumunda konuşan Rusya Devlet Başkanı Viadimir Putin, “Suriye Halkları Kongresi” oluşturulması gerektiğini söyledi. Peki, bu kongrenin toplanması nasıl sağlanacak?
Kanımca Suriye’de çatışmasızlık bölgelerini kuran ve silahların susmasını sağlayan garantör ülkeler buruda da birinci rolde olmalıdır. Ayrıca garantör ülkelere yine bölgedeki Suudi Arabistan ve Mısır gibi ülkeler de katılırsa bu kongre çok daha verimli hale gelebilir.
Öncelikle Suriye Halkları, aralarındaki mezhep kavgalarını aşmalıdır. Suriye’de yaşayan tüm halkların temsil edileceği bu kongre Suriye’nin yeni anayasasının temelini oluşturmalıdır.
Kongre toplanabilirse Suriye’nin siyasi olarak yeniden yapılanmasında önemli mesafe alınmış olunabilir. Çünkü Suriye’de DEAŞ’a karşı mücadele veren tüm ilgili tarafların sayesinde krizin silahlı aşamasını bitirilmesinin final çizgisine gelinmiştir. Yeni yıla kadar krizin silahlı aşamasına nokta konulabilecek gibi duruyor. Ardından yine dünya topluluğuna önemli görev ve vazifeler düşüyor. Suriye’de yaşayan halklar da Suriye krizinin silahlı aşamasının bitirilmesine ve barış tesisine katkı sağlamalıdır. Özellikle de Suriye’de yaşayan Araplar, Kürtler ve Türkler, hep birlikte, bir arada barış içinde ve kardeşçesine yaşayabilme cesaretini ve örneğini gösterebilmelidir.

DOSTLUK VE KARDEŞLİK

Kardeş, dost olmayabilir ama dost, her zaman kardeştir. Suriye’de, uzun yıllardır birlikte ve bir arada yaşayan Arap, Kürt ve Türk halkları dost olmasalar da kardeştirler. Bugüne kadar iyi günde de kötü günde de birbirlerini hiç bırakmayan Suriye halkları, artık kardeşlikten de öte, dost da olabilmeyi başarmaya mecburdur. Aksi tekdirde, Ortadoğu’da Suriye adında bir vatan toprağı kalmayacaktır. Suriye topraklarının bölünmesine ve dağılmasına hiçbir halkın rıza gösterebileceğine inanmak istemiyorum.
Suriye Halkları Kongresi eğer toplanabilirse, bu terörizme karşı kazanılmış bir zafer olacaktır. Bu tarihi zafere tüm Suriye halkları, mezhep kavgalarını aşarak katkı sunmalıdır. Garantör ülkeler de, Suriye’yi tüm sınırlarıyla birlikte tüm tehditlere karşı koruyacaklarının sözünü vermelidir.
Dolayısıyla da Suriye’de tüm sivillerin can ve mal güvenliği eksiksiz sağlanmalıdır. Suriye haklarının, eşitlik içerisinde anayasal hakları ve gelecekleri güvence altına alınmalıdır. Suriye’deki kardeş halklar dost da olabilmelidir.

TÜKİYE İYİ OLACAK!

MHP’den ihraç edilen Meral Akşener ve arkadaşlarının yeni patisi 25 Ekim 2017 Çarşmba günü resmen kurulmuştur. Kuruluş dilekçesini İçişleri Bakanlığı’na bizzat Akşener’in verdiği partinin adı “İyi Parti”, amblemi ise ‘Güneş’ olarak belirlenmiştir. Türkiye’ye ve Türk Milleti’ne hayırlı olsun!
Meral Akşener’in açıkladığı parti programında ekonomiden eğitime, terörden dış politikaya kadar birçok alanla ilgili çözüm önerileri var. Öncelikle İyi Parti’nin kuruluş amacı;
Cumhuriyetin kuruluş felsefesini, değerlerini ve üniter yapıyı korumak,
Çağdaş medeniyeti yakalamak,
Sevgi ve saygı dilini hekim kılmak,
Parlamanter sistemi yaşatmak,
Denge ve kontrol ilkesi üzerine kurulu kuvvetler ayrılığını kurmak,
Fırsat eşitliği sağlamak,
Mülkiyet hakkını korumak,
İnançlara saygı ve ifade özgürlüğünü sağlamak,
Bağımsız, tarafsız ve adil yargıya kavuşmak,
Yolsuzlukla tam ve etkin mücadele etmek,
Olarak açıklanmıştır. İyi Partinin ilkeleri ise,
Türk milletine güveni esas almak,
Açık, dürüst ve hesap verebilir olmak,
Çoğulcu, katılımcı, kapsayıcı, pozitif siyaset yapmak,
Çözüm üretmek ve çalışkan olmak,
Somut hedeflere sahip olmak ve odaklanmak,
Siyaseti değerler üzerinden üretmek ve yapmak,
Milliyetçiliği kültürel ve ekonomik alanlara taşımak,
Farklılıklara saygılı olmak,
Milli menfaatlerimizi her alanda ön planda tutmak,
Olarak sayılmıştır.
Parti programında özetle, iyi bir Türkiye için var olduklarını, iyi bir Türkiye için yola çıktıklarını ve 80 milyonla kucaklaşacaklarını söylüyorlar. Ben İyi Parti’nin, kötüleri ve çirkinlikleri ortaya çıkaracağına, Türkiye’nin büyüyen sorunlarına çözüm üreteceğine inananlardanım. Meral Akşener hareketi, Türkiye’de kadınların özgürlük ve diriliş hareketidir. Ulu önderimiz Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ten sonraki süreçte erkekler Türkiye’yi iyi yönetemediler, kadınlar daha iyi yönetebilir. Bu son umuttur. Allah Meral Akşener ve arkadaşlarının yollarını açık eylesin!
Sözün özü: Siyasette kadın olmak, hele T.C. Cumhurbaşkanı adayı olmak zor bir iştir. Çünkü erkeklerle uğraşmak zorundadırlar!

Melih Gökçek Olayı ve Belediyeler!

0

Bu yazıyı yazarken henüz Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı İ. Melih Gökçek görevinden ayrılmamıştı. Ayrılacak mı, siyaseten “vuruşacak mı” bilmiyoruz. Gökçek’e ilaveten Bursa ve Balıkesir büyükşehir belediye başkanlarına da “Görevi bırak!” emri verilmiş. Gökçek’in gitmesine sevinecek çok sayıda Ankaralı bile buna “Hayır!” der. Neden mi?
Demokrasinin erdemleri gereği, seçmenin seçtiği bir kişi, yasalar aksini söylemiyorsa görevinin sonuna kadar devam eder. Peki Gökçek ve “Görevi bırak!” emri verilen diğerleri için böyle bir yasal mecburiyet var mı? Yani, bu belediye başkanları “Yolsuzluk, hırsızlık, görevi kötüye kullanma, FETÖ dâhil teröre yardım ve yataklık yapma, ya da herhangi bir yüz kızartıcı suç sebebiyle soruşturma geçirip yargılanmış mı?
Diyelim soruşturma geçirdi, yargılandı. Hukuki süreç sonunda suçlu bulundu mu? Bulunduysa İçişleri Bakanlığınca görevlerine son verilir. Bunlar yoksa neden halkın seçtiği bu kamu görevlilerine “Görevi bırak, yoksa sonucu ağır olur!” deniyor? Bu sorunun gerekçesini Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Erdoğan şu şekilde açıkladı:
“Bir makama getirilirken her şey iyi güzel, ama benim metal yorgunluğu olarak dediğim durumlarda makamın boşaltılmasının istenilmesi niye yadırganıyor? Kaldı ki istifa ya da görevden ayrılma, bu davada bir sorun olarak görülmemelidir. Nitekim birçok arkadaşımız daha önce birçok görevlerini bırakmışlar, sonra başka görevler almışlardır. Ama dava olarak görmez de, hasbi değil hesabi davranırsan; ‘Benim şanım var şerefim var’ dersen, kusura bakma ama partinin şerefi herkesin şerefinin şanının çok daha önündedir.”
Demokrasiye inanan biri olarak bu düşünceye katılmak mümkün değildir. AKP Genel Başkanı olarak parti teşkilatı içerisinde her tür değişikliği yapabilir. (Aslında demokrasilerde bu bile yetkili kurulların kararıyla olur ya…). Her bir belediye başkanı, temsil ettiği siyasi parti tarafından vitrine (sandık önüne) çıkarılır. Bu bir ön seçimdir. Ama sandığa gidince tercih partilere değil, o partiden olan veya olmayan seçmene aittir. Seçmenin tercihinin bir çırpıda bir kenara atılması demokrasiyle uyumlu olabilir mi? Herhalde “Uygundur!” diyen olmaz.
Bu satırlardan sonra “Hocam, Gökçek yanlısı!” galiba diyen olabilir. Tam tersine, Ankara’da ikamet eden biri olarak, bu muhteremi 25 yıla yakındır Ankara’nın üzerine çöken kara bulutlardan farklı görmüyorum. Ama eğer hukuk ve demokrasi istiyorsak, bu değerlere aykırı hareket eden her kim olursa olsun, uyarma görevimizi de asla yok sayamayız!
Gelelim Gökçek’e: Özellikle oy getireceği düşüncesiyle Ankara’ya gelen pek çok yoksul aileye “Erzak paketi” dağıtımı (Kömür, makarna, yağ, şeker, un, pirinç vs) onunla başladı. Başlangıçta “Hayır işliyor!” denilse de, bunların oy rantına dönüştüğü anlaşıldı. Üstelik bu hareket pek çok belediye başkanına da ilham oldu. 7 Haziran 2015 Genel Seçimlerinde, seçime 2-3 gün kala Hatay’dapek çok ilçenin kenar mahallelerine tek elden kumandalı erzak dağıtıldığı hala hafızalardadır… Oysa Ramazan ayına daha haftalar vardı!
İ. Melih, 25 yıldır Ankara’nın başında ama hala havaalanı-şehir merkezi arasında bir raylı sistem yok. Ankara’ya gelen her belediye başkanı bunu görünce “Başkent Ankara’da bile bu yoksa ben niye yapayım?” diyor ve en önemli ulaşım sistemini savsaklıyor.
Erdoğan’ın başbakanlığı sırasında başlayarak, Ankara’daki billboardlara yağdanlık kokan Erdoğan posterleri ve yazıları hala hafızalarda. Sanki kendi billboardları idi…
Ankara’da pek çok yerdeki faaliyetlerde “Burada Ankara Büyükşehir Belediyesi hizmet çalışmaları vardır!” şeklindeki abartılı pankartlarla pek çok belediye başkanına kötü örnek olmuş, muhteremlerin yakışıklı resimleri her yerde narsizmi çağrıştıracak derecede boy göstermeye başlamıştır. İsterseniz çevrenize bir bakın, Gökçek’i bile geçtiler!
Son Söz: Gökçek’in “Kentsel Dönüşümle Ankara’da 4 katlı binanın yanına 25, 10 katlı binanın yanına 30-35 katlı bina dikilmesine, Gazi Çiftliği’nin tarumar edilmesine, ucube metro sistemi inşası gibi pek çok yanlışına alışamayan biriyim. Ama demokrasi de delinmemelidir!

” Sayın Seyfi Dingil ve Sayın Orhan Karasayar birlikte bakanlığa giderek bu yazıyı yazdırmışlar.”

0

Hatay Büyükşehir Belediye Başkanı Doç. Dr. Lütfü Savaş, 24 Ekim Salı günü; HRT Akdeniz ekranlarında yayınlanan, Can Çapar’ın hazırlayıp sunduğu ‘Gündeme Dair’ adlı programın canlı yayın konuğu oldu.
Programda Sunucu Çapar’ın ‘Aldığınız cezalar hakkında bir sürü haber okuduk, bu konuda neler söylemek istersiniz?’ Sorusuna cevap veren Başkan Savaş, “Her şeyden önce hemşehrilerimizin doğru bilgilendirilmesini istiyoruz. Kanun koyucu TBMM ve mevcut hükümettir. 2013 yılında büyükşehir yasasında büyükşehir belediyelerinin yapılanmasını, büyükşehir belediye başkanlarının görevlerini tarif etmiş diğer taraftan ilçe belediyelerin yapılanmasını ve başkanların görevlerini tanımlamıştır. Yasaya göre itfaiye, mezarlık, altyapı gibi konularda yasayla kimin yetkisinde olduğu belirtilmiştir. Kavram kargaşası yaşanmasın aslında herkesin görevi belli. Birkaç konuda küçük sıkıntılarımız var dere konusunda kimin görevi olduğu, sinek haşereyle mücadele konusunda küçük problemlerimiz var bunlara ek olarak yollar konunda küçük ayrışmalar var. 7. madde de belirtildiği gibi ana arteller ve bulvarlar büyükşehir belediyelerine aittir derken 24. maddede de büyükşehir meclisinde karara varılır diye belirtilmiştir. Benim mahkûm edildiğim dosyada hırsızlık yok, ahlaksızlık yok, yolsuzluk yok. Ortada şu sorun var İskenderun Belediye Başkanı Sayın Seyfi Dingil kanun koyucuların bizlere verdiği yetkilere büyükşehir belediyesinin görevlerine talip olmuş kanunlarla belirtilen görev tanımının dışında hareket etmek istemektedir. Kanunda Büyükşehir Belediye Başkanı ile ilçe belediye başkanı bazı konularda anlaşırsa yetkileri devredebilir diyor. Ancak siz büyükşehir belediyesi ile anlaşmadan görev tanımınız dışında büyükşehir belediyesinin görev alanı içinde olan birimlere bütçeleriyle birlikte talip olamazsınız. TBMM ve kanunlarla bana verilmiş görevi başkalarına devretmememden daha doğal bir şey olamaz. Siz daha sinek ilaçlama işini biz yapamayız büyükşehir belediyesi yapsın diyorsunuz. 2014 Mart ayında kim sinek ilaçlamayı yapacak diye İçişleri bakanlığına sorduk bakanlık işin ilçe belediyelerinde olduğunu söyledi. Bu senenin ortalarında İskenderun Belediye Başkanı Sayın Seyfi Dingil, ben bu sinek ilaçlama işini yapamıyorum büyükşehir yapsın dedi. Bir daha İçişleri bakanlığına sorduk ve tekrar bu görevin ilçe belediyelere ait olduğu cevabını aldık. Mecliste toplantıda İçişleri bakanlığının kararını söyledik İskenderun Belediye Başkanı Sayın Seyfi Dingil biz bakanlık ile görüştük bu işi büyükşehir yapacak yakında yazı gelir dedi. İçişleri bakanlığından aldığımız cevaba ek olarak 19 gün sonra yeni bir karar daha geldi. 19 gün önce bu işi ilçe belediyeler yapacak diyen İçişleri bakanlığı diğer yazısında bu işi büyükşehir belediyesi yapacak diyor. Anayasaya değişmemiş, kanun değişmemiş, tüzük yönerge değişmemiş nasıl oluyor da 19 gün arayla İçişleri bakanlığından iki ayrı cevap geliyor. Sayın Seyfi Dingil ve milletvekilimiz Sayın Orhan Karasayar birlikte bakanlığa giderek bu yazıyı yazdırmışlar. Devlette ve belediyelerde bütçe kasım ayında yapılır. Bütçe kasım ayında yapıldıktan sonra harcama kararlarını ona göre yaparsınız. Başkalarının görevi dahilinde olan işi bütçemizde buna harcayacak paramız olmamasına rağmen bize devretmeye çalıştılar. Bize emir geldiği için diğer bütçelerden kıstık ve bu iş için ekipler kurarak işi yapmaya başladık. Sayın Seyfi Dingil beni şikayet etmiş. Hatay Büyükşehir Belediyesi TBMM ve kanunlarla verilmiş yapması gereken hizmetleri 2017 bütçesini delerek ben işletecekken o bütçeyi bize vermediği gerekçesiyle beni mahkemeye verdiler. Eğer bu suçsa aynı suçu kendisi işlemiş İskenderun da MHP’li ve CHP’li arkadaşların makul isteklerini göz ardı ederek ben istediğimi yaparım diyerek yoluna devam etmiştir. Benim yetkime dokunulmayacak bütün makul isteklerin hepsini dilekçelerini mecliste gündeme almışımdır. Kanunun bana vermiş olduğu yetkiyi haksız bir şekilde kullanmasını engellemek adına sıraya koymamışımdır. Türkiye Cumhuriyetinde Türk milleti adına karar veren bağımsız yargıdan bu olay üzerine bana ceza verdiler. Ben de aynı şeyi dilekçeyle bağımsız yargıya vereceğim. Bağımsız yargımız Sayın Seyfi Dingil’e ne yapacak ona bakacağız. Hatay halkının hakkını korumak adına ben ceza aldım. İskenderun’da yaptığımız battı-çıktı vatandaşlarımız tarafından çok beğenildi. Şimdi de bin 700 metrelik çok güzel bir çalışma yapıyoruz. Sayın Seyfi Dingil, bunu yapmamam için önümüze birçok sorun çıkardı. Hizmet götürmemi engellemeye çalıştı ancak partili-partisiz tüm STK temsilcileri buna karşı çıktı” dedi.
DEVLETİ ZARARA UĞRATANLAR ORTADA
Henüz bir feyezan kanalının yapımında başarılı olamayan bir belediye başkanının kendini suçlamasını anlamadığını ifade eden Başkan Savaş, “Biz halkımızı ve devletimizi zarara uğratacak hiçbir projenin altına imza atmadık. Fakat benden ekstra yetki isteyenler, Aşkarbeyli Feyezan Kanalı 3. Kısım Deresi Islahı projesinde yapılan yanlış ve gereksiz köprüler sonucunda devleti 800 bin lira zarara uğrattı. Devlet Su İşleri(DSİ) Adana Bölge Müdürlüğü’nün 16.06.2016 tarihli VE 50055 sayılı yazısında İskenderun Belediyesinin bu proje kapsamında üzerine düşen hiçbir sorumluluğu yerine getirmediği gerekçeleriyle açıklanmıştır. Yine aynı yazıda bu köprülerin İskenderun Belediyesinin ısrarıyla yükselttiği ve sonrasında yine aynı ısrarla kısaltılmaya çalışıldığı belirtilmiştir.” diyerek İskenderun halkına hizmet etmekle yükümlü bir belediye başkanının kendi keyfiyetiyle hareket edemeyeceğini belirtti.
HATAY’A HİZMETTE GERİ ADIM YOK
HBB Başkanı Savaş ayrıca; “İskenderun Belediye Meclisi’ne sunulan haklı talepleri gündeme almayarak keyfi davranan Sayın Seyfi Dingil, Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın bana verdiği yetkileri ve mali portreyi kullanma arzusu içinde hareket ediyor. Ben de bu konuda bağımsız yargıya başvuruda bulunup hakkımı arayacağım. Aldığımı ceza da büyütülüp abartılacak bir şey değil. Yargı organlarımızın verdiği karara saygılıyım ancak kamuoyunda sanki hapis cezası almışım gibi bir algı oluşturulmasını da anlamıyorum.” dedi ve Hatay’a hizmet noktasında geri adım atmayacağının altını çizdi.

İskenderun Kaymakamı Soytürk, İTSO’nun Meclis Toplantısına katıldı

0


Kaymakam Soytürk’e İTSO Meclisi’nde şehrin genel ekonomisi hakkında sunum yapıldı

İskenderun Kaymakamı Recep Soytürk, İTSO Meclisinin Ekim ayı olağan Meclis toplantısının onur konuğu oldu. İTSO Başkanı Levent Hakkı Yılmaz, İTSO Meclis Başkanı Servet Ugutmen, İTSO yönetim kurulu üyeleri ve İTSO Meclis üyeleri ile tek tek selamlaşan Kaymakam Soytürk, daha sonra Meclis toplantısına katıldı. İTSO Meclis Başkanı Servet Ugutmen Başkanlığında Meclis toplantısı başladı. İTSO Meclis Başkanı Servet Ugutmen, gündemdeki konular hakkında Meclis üyelerini bilgilendirdikten sonra İTSO Başkanı Levent Hakkı Yılmaz, Kaymakam Recep Soytürk ve Meclis üyelerine ‘Hatay’ın Türkiye Ekonomisindeki Yeri’ konusunda sine vizyon destekli olarak genel bilgiler verdi.
İTSO Başkanı Levent Hakkı Yılmaz sunumunda, İskenderun Körfezinde ekonomide lokomotif görevi gören Demir-Çelik, filtre, Liman, Lojistik konuları başta olmak üzere Su ürünleri, tarım ve turizm sektörlerinin bölge ekonomisinde önemli sektörler arasında yer aldığına dikkat çekti.
İTSO Başkanı Levent Hakkı Yılmaz açıklamasında; “Türkiye İstatistik Kurumu’ndan alınan verilere göre, 2017 yılının ilk 6 aylık döneminde Hataylı firmalar tarafından 1,22 milyar dolarlık ihracat gerçekleştirilmiştir.Yılın aynı döneminde İskenderun Ticaret ve Sanayi Odası’na tasdik olunarak yapılan ihracat tutarı ise; 651 milyon dolar olarak gerçekleştirilmiştir.Bu durumda, Hatay tarafından yapılan 1,22 milyar dolarlık ihracatın yaklaşık yüzde 53’lük bölümü İskenderun Ticaret ve Sanayi Odası’na tasdik olunarak yapılmıştır” dedi.
İTSO Başkanı Yılmaz, ‘Demir-Çelik, Filtre, Lojistik ve Liman ekonomide önemli yer tutuyor’
Demir çelik sektörünün, ülke ekonomisi ve sanayileşmesinde lokomotif sektör olma özelliğine sahip olduğunu belirten İTSO Başkanı Yılmaz; “Demir çelik sanayisinde gözlenen gelişmeler ile kalkınma süreci arasındaki ilişki incelendiğinde, ülkemizin kalkınma sürecinde demir çelik sektörünün önemli bir rolü olduğu gözlenmektedir.Bu sektörün önemi, tüm endüstriyel dallara girdi vermesinden kaynaklanmaktadır. Demir çelik sektörünün başta inşaat malzemeleri olmak üzere otomotiv, gemi, uçak, demiryolu ve vagon gibi tüm taşıt araçları ve akla gelebilecek tüm makine, cihaz ve eşya üretimine katkısı bulunmaktadır.Ekonomi Bakanlığı Demir Çelik sektör raporu verilerine göre ülkemiz; 2016 yılında 31,5 milyon ton ham çelik üreterek dünya ham çelik üretiminin yaklaşık %2,5’lik bölümünü oluşturmuştur. Ülkemiz tarafından 2016 yılında gerçekleştirilen 16,5 milyon ton ham çelik ihracatı ise dünya toplamındaki ham çelik ihracatının %2’si olarak belirlenmektedir. Ülkemiz dünya genelinde ham çelik üretim ve ihracatında ilk 20 ülke arasında yer almaktadır.Bölgemizde inşaat demiri, kangal demiri, kütük demir yassı mamül, sandviç panel, profil gibi demir çelik ürünleri üretilmekte ve ihraç edilmektedir.
Çelik İhracatçıları Birliği 2016 yılı raporuna göre; ülkemiz tarafından üretilen 31,5 milyon ton ham çeliğin 3’te 1’i İskenderun Körfez Bölgesi tarafından üretilmektedir.
Ülkemizin 2016 yılında gerçekleştirdiği 16,5 milyon ton ihracatın ise yaklaşık %12’lik bölümü yine Hataylı firmalarca gerçekleştirilmektedir.” şeklinde değerlendirmelerde bulundu.
FİLTRE SEKTÖRÜ
İskenderun ekonomisinde önemli bir yeri olan Filtre imalatı ve ihracatları hakkında da detaylı bilgiler veren İTSO Başkanı Yılmaz; “Bölgemizde faaliyet gösteren filtre üreticilerinin ortalama 2.500-3000 kişilik istihdam yarattığı bilinmektedir. Fiili olarak 3.000 kişiye yakın olan istihdamın, talep artması halinde vardiya sayısı artırılmak suretiyle 4.000 – 4.500 kişiye ulaştığı da zaman zaman gözlenebilmektedir.Türkiye İhracatçılar Meclisi tarafında alınan ürün bazlı ihracat bilgilerine göre, ülkemiz tarafından yılda yaklaşık 60 milyon dolarlık filtre ihracatı yapılmaktadır. Son beş yıllık rakamlar incelendiğinde, bölgemizden yıllık olarak yapılan filtre ihracatının yaklaşık 35 milyon dolar civarında gerçekleştiği, bu oranın ise ülkemizin toplam filtre ihracatının %55-60’ını oluşturduğu gözlenmektedir.Bölgemizdeki filtre sektörünün bir diğer önemli özelliği ise ihracatın; Almanya, Belçika, Fransa, İngiltere ve İtalya gibi Avrupa Ülkelerine yapılıyor olmasıdır. Bu durum, bölgemizdeki filtre sektörünün gelişmişlik düzeyini açıklayan önemli bir unsur olarak değerlendirilmektedir.
LOJİSTİK
İTSO Başkanı Yılmaz, Lojistik konusuna da eğinerek, “Ülkemizin en güney bölgesinde bulunan Hatay; ekonomik ve demografik merkezleri birbirine bağlayan coğrafi konumu ile uluslararası ulaşım açısından önemli bir geçiş noktası olmaktadır. Bölgemiz, Avrupa’nın Ortadoğu’ya bağlanması noktasında stratejik açıdan oldukça önemli bir konumdadır. Cilvegözü ve Yayladağı sınır kapılarının Ortadoğu Ülkelerine açılması, İskenderun Körfezi’nin stratejik konumu ve bölgemizin demiryolu ağı bir arada düşünüldüğünde, bölgemizin lojistik sektöründeki potansiyelinin oldukça yüksek olduğu söylenebilir. İskenderun Limanı ve konteyner taşımacılığı bölgemizin deniz taşımacılığında önemli bir yere sahiptir” dedi.
Kaymakam Recep Soytürk, İTSO Meclis kürsüsünde konuştu
İskenderun Ekonomisinin ele alındığı, sorunların gündeme geldiği ve çözüm önerileri hakkında görüş alış verişinde bulunulan İTSO Meclis Toplantısını sonuna kadar takip eden, Kaymakam Soytürk, toplantı sonunda Meclis kürsüsüne çıkarak İTSO Başkanı Levent Hakkı Yılmaz ve İTSO Meclis Başkanı Servet Ugutmen ile birlikte Meclis üyelerine açıklamalarda bulundu. İskenderun’un sos yo, ekonomik ve jeopolitik anlamda önemli bir potansiyele sahip olduğunu belirten Kaymakam Soytürk, “İskenderun’da çalışmaktan ve bu güzide şehre hizmet etmekten büyük onur ve haz duymaktayım. Burada bulunmamın sebebi ise, çalıştığım her kesimle işçisi, esnafı, çiftçisi, sanayicisi, eğitimcileri ile beraber olmak onları motive etmek, sorunları birebir yerinden dinlemeyi tercih ediyorum. Böylece sorunları birinci ağızdan dinleyerek, çözüm yolları bulmaya çalışmaktayım. Bu gün İTSO Meclisini keyifle izledim. Meclis üyelerimiz konularına hakim, yönetim ve meclis arasında uyum içerisinde bir çalışma olduğunu gözlemledim. Sizlerin bu çalışmaları ve fikirleri projeler halinde İskenderun ekonomisine olumlu yansıdığını düşünüyorum. Bizler de İTSO yönetiminin alacağı kararlar ve şehre değer katacak projeler de le birliği ile çalışabiliriz. Sivil Toplum kuruluşları bu anlamda şehre önemli değer katan kuruluşlardır” Şeklinde değerlendirmelerde bulundu.

“45 YAŞINDA YENİDEN DOĞDUM”

0

Geçirdiği tüp mide operasyonunun ardından dokuz ayda 58 kiloya ulaşan Öğretmen Bahar Söker, sadece kilo vermekle kalmadı, diyabet ve tiroid hastalıklarından da kurtuldu.
Özel İskenderun Gelişim Hastanesi Obezite ve Reflü Cerrahisi Uzmanı Genel Cerrah Op. Dr. Cavit Göktaş’ın gerçekleştirdiği tüp mide ameliyatından sonra 105 kilodan 58 kiloya gerileyen BaharSöker, 45 yaşında yeniden doğduğunu söyledi.

“Ameliyatla beraber diyabet problemi son buldu”
Tüp mide ameliyatıyla, hastanınyeni bir hayata merhaba dediğini ifade eden Op. Dr. Cavit Göktaş, “Hastamız, kapalı olarak uygulamış olduğumuz tüp mide ameliyatı sonrasında hem kilo vermeye başladı, hem dediyabet ve tiroid gibi önemli sağlık sorunları son buldu. Dokuz ayda 47 kilo veren hastamız, önerilerimize de uyarak, sağlıklı bir yaşama kavuştu” dedi.

“50 bedenden 38 bedene geriledim”
Kilolarından dolayı bir anda ameliyat olmaya karar verdiğini ifade eden Bahar Söker ise, “Kilolu olmamın yanı sıra, tiroid ve diyabet hastasıydım.Şekerim hep 120’nin üzerindeydi. Ayrıca dizlerimden hep rahatsızlık yaşıyordum. Ameliyat olmaya bir anda karar verdim ve bu ameliyat hayatımın dönüm noktası oldu. Ameliyat sonrası kilo vermeye başladım ve rahatsızlıklarım sona erdi. Şimdi çok rahatım. Kıyafetlerim bol geliyor artık. Ayrıca 50 bedenden, 38 bedene geriledim. 45 yaşındayım, yeniden doğmuş gibiyim. Doktoruma, bana bu mutluluğu yaşattığı için çok teşekkür ederim” açıklamasında bulundu.

İNSAN HAKLARI KURULU TOPLANDI

0

İlçe İnsan Hakları Kurulu; İlçemiz Kaymakamı Recep Soytürk başkanlığında önceden belirlenen gündem doğrultusunda Kaymakamlık Toplantı salonunda toplandı.

Toplantıya; İlçemiz Kaymakamı Sayın Recep Soytürk, Belediye Başkan Yardımcısı Mehmet Bilgin, İlçe Yazı İşleri Müdürü Mehmet Gök, Baro Temsilcisi Av. Derviş Süreyya Tolun, İskenderun Teknik Üniversitesi (İSTÜ) Öğretim Üyesi Yrd.Doç.Dr. Ersin Özdemir, Hazine Avukatı Kıvanç Sümer, AK Parti İlçe Teşkilatı Temsilcisi Zeynep Soylu, CHP İlçe Teşkilatı Temsilcisi Cem Karpuz, MHP İlçe Teşkilatı Temsilcisi Aydın Bayram, Tabipler Odası Temsilcisi Dr.Merih Şanlı, Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği Şube Başkanı Emine Kurbal, Pirireis Mahallesi Muhtarı Sabit Dreyfioğlu, Türk Kızılayı İskenderun Şube Temsilcisi Mehmet Ali Sarı, İskenderun Gazeteciler Cemiyeti Temsilcisi Hilmi Diken, Okul Aile Birliği Temsilcisi Veda Turaç katıldı.

Açılış konuşmasını yaparak, İlçe İnsan Hakları Başvuru ve Danışma Masası’nın çalışmalarını değerlendiren Kaymakam Recep Soytürk, toplumda ve kamu görevlilerinde insan hakları bilincini geliştirmek, insan haklarını korumak, ihlal iddialarını incelemek ve araştırmak, insan hak ve özgürlüklerinin kullanılmasının önündeki engeller ile hak ihlallerine yol açan sosyal, siyasi, hukuki ve idari nedenleri incelemek, araştırmak ve bunların çözümüne ilişkin önerilerde bulunmak amacıyla bir araya gelindiğini belirterek, toplantının İlçemize ve halkımıza hayırlı olmasını temenni etti.

Kaymakam Soytürk, kurul üyelerine tek tek söz hakkı vererek, istek ve önerilerini dikkatle dinledi.

Kamu hizmetlerinin yürütülmesi noktasında İnsan odaklı hizmet anlayışının önemine değinen Kaymakam Soytürk, tüm çalışmalarımızda olduğu gibi insan hakları konusunda ki çalışmaların da “optimum hizmet maksimum memnuniyet” prensibi çerçevesinde icra edileceğini dile getirdi.

Toplantı neticesinde, insan hakları bilincinin gelişmesi ve bu konuda farkındalık yaratılması bakımından çeşitli faaliyetlerin tertip edilerek çalışma programına dahil edilmesi yönünde karar alındı.

İSTE ile İMEAK işbirliği alanlarını genişletiyor

0

İskenderun Teknik Üniversitesi (İSTE) ve İMEAK, Deniz Ticaret Odası- İskenderun Şubesibirlikte yapmış oldukları çalışmaların kapsamını genişletme kararı aldı.

Karşılıklı iletişim ve işbirliği ile birçok güçlüğün aşılabileceği inancını taşıyan İskenderun Teknik Üniversitesi (İSTE) ve Deniz Ticaret Odası- İskenderun Şubesi(İMEAK)eğitim alanında yaptıkları işbirliğini diğer alanlara da taşıma kararı aldı.

Bu bağlamda hazırlanan protokolün imza töreninde konuşan İSTE Rektörü Prof. Dr. Türkay DERELİ; “Desteklerini her zaman yanımızda hissettiğimiz İMEAK, Deniz Ticaret Odası İskenderun Şubesi ile zaten devam eden işbirliğimizi resmileştirmemizin, birlikteliğimizi perçinleyeceği kanaatindeyim. Şuan burada olan İMEAK, Deniz Ticaret Odası İskenderun Şubesi Yönetim Kurulu Başkanı Bülent KAVSAK ve Yönetim Kurulu Üyesi Mahmut BİLEN’in nezdinde İMEAK, Deniz Ticaret Odası İskenderun Şubesi Yönetim Kurulu’nun tamamına ve tüm üyelerine; verdikleri destek ve gösterdiklerihassasiyet için teşekkür ediyoruz” dedi.

İMEAK, Deniz Ticaret Odası İskenderun Şubesi Yönetim Kurulu Başkanı Bülent KAVSAKise törende; “Kurulan bu dostluk ve işbirliğinin kurumlarımıza, bölgemize ve ülkemize hayırlı olmasını diliyorum. İskenderun’a ve ülkemize her alanda katkı sunan Üniversitemizi çok önemsiyor ve elimizden geldiğince, gücümüzün yettiğince desteklemeye gayret ediyoruz. Bu protokol ile işbirliğimizi daha da güçlendiriyoruz” dedi.

İmza töreni sonrasında; heyetler arasında yapılan toplantıda, iki kurumun birbirine ve birbirileri ile oluşturdukları sinerji ile topluma nasıl faydalı olabileceği, hangi projelere öncelikle odaklanılması gerektiği gibi konuşuldu. İSTE’nin ve İMEAK’ın sahip olduğu imkânların ve kaynakların etkin kullanımı ile özellikle denizyolu taşımacılığı ve lojistik konularında birlikte Ar-Ge çalışmaları yapılması kararlaştırıldı. Ayrıca, Ülkemizde atıl durumda bulunan denizcilik ile ilgili bazı cihaz,simülatör, taşıt ve ekipmanın İSTE’ye kazandırılması ile ilgili yapılabilecek girişimler konuşuldu.

YKS Tatminden, TEOG Tahminden Uzak…

0

Eğitim Bir Sen Hatay 1 Nolu Şube Başkanı İsmail Bayrakdar, veli-öğrenci-öğretmen yanı sıra toplumun tüm kesimini yakından ilgilendiren ‘değişen sınav sistemleri’ hakkındaki görüşlerini açıklarken, “YKS tatminden, TEOG tahminden uzak” değerlendirmesi yaptı.
Hatay Eğitim Bir Sen Yönetimi adına sınav sistemiyle ilgili açıklamalarda bulunan İsmail Bayrakdar, eğitimin, ülkelerin geleceklerinin şekillenmesinde önemli bir fonksiyona sahip olduğunu ve bilimde, teknolojide, sanatta, edebiyatta gelişen öncü olan ülkeler incelendiğinde nitelikli bir eğitim sistemine sahip olduklarının görüleceğinin altını çizdi ve şu görüşleri dile getirdi:
“İyi bir eğitim, gelişmenin, gelişmiş ülke olmanın ve medeniyet kurmanın anahtarıdır. Bunun farkında olan ülkelerin önceliği eğitim olmakta, başarılı insanların yetiştirilmesi için en büyük değer her zaman bu alana verilmektedir.
Sistemli, planlı ve istişareye dayanmayan hiçbir proje, başarılı olmamıştır, olmaz da. Ülke olarak, yıllardır sancısını, sıkıntısını, stresini yaşadığımız nokta burasıdır. Yerel değerlere dayanan evrensel bir eğitim sistemini kuramayışımızın temel sebebi bundan kaynaklanmaktadır. Öğrencileri sürekli başka yönlere kanalize eden, velileri tedirgin eden ve sık sık değiştirilmek zorunda kalınan sınav sistemleri de böyle bir anlayışın ürünüdür. Geçmişte LGS, OKS, SBS, ÖSS, ÖYS, LYS gibi, nice harfleri değişen ama kaderleri değişmeyen sistemler aynı mantığın kısır tezahürüdür.
Kaldırılacak sistemin eksikliklerinin ne olduğunu paylaşmadan, yerine getirilecek olanı kararlaştırıp olgunlaştırmadan, tüm bunları yaparken de paydaşlarla tartışıp istişare etmeden kurulan sınav sistemlerinin birçok sıkıntıyı da beraber getirdiği tecrübelerle bilinmektedir. Bir süre sonra tartışmaya açılan, önce öğrencilerimiz, sonra veliler üzerinde olumsuz etkileri görülen sistemler kaldırılmak zorunda kalmaktadır. Yanlışı terk ederken gösterdiğimiz acelecilik, yapım aşamasında bir hıza dönüşmemektedir. Yetkililer, konuya katkıda bulunacak kişi ve kurumlarla bir araya gelmekten imtina etmekte, durum böyle olunca da, ya ortaya kabul gören bir model çıkmamakta ya da enine boyuna tartmadan, tartışmadan yöneldiğimiz modeller de geriye yönelik tadilat görmektedir.
Sendika olarak, eğitimin diğer alanlarıyla olduğu gibi, bu konularda da defalarca açıklamalar yaptık, araştırmalar gerçekleştirdik, raporlar hazırlayıp kamuoyu ve yetkililerle paylaştık. Ortaöğretime geçiş ve yükseköğrenime giriş konusunu da, Eğitime Bakış 2016 ve Yükseköğretime Bakış 2017 raporlarımızda ele aldık, eksikliklerin altını çizdik, bugün yaşananlara o günden dikkat çektik.
TEOG konusunda en büyük sıkıntının sınav boyutunda değil, aksine sınav puanına dayalı merkezi yerleştirme olduğunu, bu konuda bir düzenlemeye ihtiyaç duyulduğunu ifade etmiştik. Yükseköğretime girişte ise ortaöğretim öğrencilerinin standart testlerde düşük başarı düzeyleri, öğrenci başarısını etkileyecek düzeyde sınav kaygısı, boş kalan kontenjanlar, sınavların lise eğitiminin bütününü kapsamaması gibi sorun alanlarının varlığını gözler önüne sermiştik.
Belli bir grubu seçen ve yerleştiren değil, tüm öğrencileri hayata hazırlayan bir sistem kurulmalıdır.
Ortaöğretim sistemine yerleştirmedeki en büyük sorun, merkezi sınavın var olmasından ziyade, merkezi sınavın zorunlu olarak bütün öğrencilere uygulanması ve tüm öğrencilerin bu sınav sonuçlarına göre merkezi olarak yerleştirilmesinden kaynaklanmaktadır.
Bundan dolayı, 8. sınıftaki tüm öğrencilerin zorunlu olarak sınava girdiği, öğrencilerin hepsinin tüm okullara merkezi olarak puan üstünlüğüne göre yerleştirildiği TEOG’a benzer bir modelden kesinlikle kaçınmak gerekmektedir. Dahası, zaman zaman kamuoyuna yansıyan TEOG’a benzer merkezi bir yazılı sınav yapılması, tüm öğrencilerin bu sınava girmeye zorlanması ve bu sınav sonuçlarına göre tüm öğrencilerin merkezi olarak yerleştirilmesi, TEOG’un neden olduğu sorunları olduğu gibi devam ettirecektir.
Yeni sınav ve yerleştirme sistemi tasarlanırken, öğrencileri okul dışı kaynaklara mecbur bırakmayacak, öğrenci başarısının okullarda heterojen olarak dağılacağı, yani hem genel liselerin hem de meslek liselerinin başarılı öğrencilere sahip olabileceği bir sistem amaçlanmalıdır.
Bu şekilde, değişik meslek liselerinden, İmam Hatip liselerinden ve muhtelif mahalle liselerinden başarılı olan öğrencilerin gelecek kaygısı çekmeyeceği, çalışan ve başarılı olan herkesin emeğinin karşılığını alabileceği engelsiz, geçişli esnek modeller üzerinde durulmalıdır.”
-EKSİKLER GİDERİLMELİ-
Açıklamaları sırasında, tüm sosyal alan derslerinden de soruların sorulması ve eksiklerin giderilmesi gerektiğinin altını çizen Hatay Eğitim Bir Sen Başkanı Bayrakdar şöyle devam etti:
“Milyonlarca adayı, aileyi ve toplumun geleceğini ilgilendiren üniversiteye giriş sisteminde yapılacak değişikliklerin; eğitimin ilgili paydaşlarıyla görüş alışverişi yapılmadan, konunun hassas ve sıkıntılı noktaları tecrübeler ışığında değerlendirilmeden, dahası demokratik teamüller yerine getirilmeden Yükseköğretim Kurulu (YÖK) tarafından açıklanması, halen bir eksiklik olarak görülmektedir.
YGS’ye ve LYS’ye göre yeni sınavın fiilen tek aşamaya indirilmiş olması ve toplam soru sayının azaltılmış olması, ölçme ve değerlendirme ilkeleri çerçevesinde değerlendirildiğinde, sınavın geçerliğini azaltmıştır. Soru sayısının azaltılması aynı sayıdaki nette çok fazla sayıda öğrenci istifleyecek, daha nitelikli bir sıralama yerine dar aralıklara yığma yapacaktır.
Adayların girecekleri sınavların kapsamlarının daraltılarak bazı derslerden hiç soru sorulmayacak olması, ortaöğretimi olumsuz etkileyecektir. Bu kapsam daraltması, öğrencilerin tek yönlü bir şekilde yetişmesine, temel Sosyal ve Fen Bilimleri alanındaki dersleri ihmal etmelerine; ayrıca, özellikle sayısal ve eşit ağırlık alanında tercihte bulunacak öğrencilerin lise öğrenimlerinde temel Sosyal Bilimler derslerini es geçmelerine neden olacaktır. Kısacası, öğrenciler sınavda yapmak zorunda olmadıkları ders gruplarını ihmal edeceklerdir. Bu durum ise lise eğitimini olumsuz etkileyecektir. Sadece belirli dersleri merkeze alarak, diğer dersleri dışlayarak, öğrencinin ilgi alanının dışına iterek, belli dersleri tamamen ağırlıklı hale getirip diğer dersleri kötürümlüğe sürükleyecek anlayış doğru bir ölçme anlayışı değildir. Her ne kadar tarih dersiyle ilgili küçük bir adım atılmış olsa da, sosyal alan derslerini dışarıda bırakan mantık yanlış, din kültürü ve ahlak bilgisi ve felsefe derslerinden hiç soru dahi sormayan bir ölçme hatalı ve değerlendirme de haksızdır. Kapsam geçerliliğini artıracak, okulda alınan eğitimi ve öğrenilen dersleri kuşatacak bütün derslerin formülasyonda yerinin ve payının olduğu bir sistem daha adil bir sistem olacaktır. Bu kapsamda din kültürü ve felsefe derslerinden de soru sorulması kaçınılmazdır.
Bu haliyle, yeni sistem, sosyal alan başarısını önemsiz hâle getirdiği için, imam hatip liselerinin ve meslek liselerinin yükseköğretime girişlerini daha da zorlaştıracaktır. İki sınavın aynı gün yapılması ve ilk aşama sınavın sonuçları açıklanmadan ikinci aşama sınava girilmesi, aşamalı sınav mantığına aykırıdır. Yeni sistemde iki oturumun aynı günde yapılacak olması, fiilen aşamalı sistemin kaldırılması demektir. Farklı günlerdeki oturumlarda yapılan sınavlarda öğrenciler, herhangi bir oturumdaki dezavantajlarını diğer günlerdeki oturumlarda kapatmaya çalışmaktaydılar. Ancak yeni sistemde bunun yapılması mümkün görülmemektedir. Öğrencilerin sabah oturumundaki sınav sonuçları belli olmadan (belki de yeterli puanı almadan) ikinci sınava girmeleri usulen doğru gibi görünse de esasen yanlış bir uygulamadır. YÖK tarafından tasarlanan yeni yükseköğretime geçiş sistemi uygulamaya konulmadan evvel eleştirilerimiz ve tüm paydaşların da bu konudaki eleştiri ve önerileri dikkate alınarak revize edilmelidir. Toplumun yeni sisteme olan güven duygusu tesis edilmelidir. Aksi hâlde sorun çözmek için getirilen yeni sistem, yeni sorunların kaynağı olacaktır. İstişare meclisi geniş, kabul düzeyi yüksek bir sisteme ihtiyaç vardır.”

KÖRFEZ İSKENDERUN SPOR 2 İSKENDERUN BELEDİYE SPOR 3

0


Her iki takım yöneticileri bir birlerini tebrik etti.. İskenderun Derby’si olarak adlandırılan karşılaşmayı İskenderun Belediye Spor kazandı…

2017-2018 Futbol Sezonu Hatay Süper Amatör Ligi’ne Hatay’ın muhtelif sahalarında yapılan karşılaşmalarla devam edildi. İskenderun 5 Temmuz dış sahasında yapılan haftanın en önemli karşılaşmasında gülen taraf İskenderun Belediye Spor oldu. İskenderun Derby’si olarak adlandırılan karşılaşmada İskenderun Belediye Spor, Körfez İskenderun Spor’u 3-2 mağlup etti.
Hatay Bölgesinden Hakemlerinden Semih Güçlü, Onur Parlak ile Murat Ayhan’ın yönettiği müsabakada İskenderun Belediye Spor’a galibiyet getiren golleri 38. dakikada Oğuzhan Demirdelen, 64. dakikada Fırat Kaya, 88. dakikada da Hakan Kaya (KK) atarken, Körfez İskenderun Spor’un gollerini de 2. dakikada Dıop Mansour, 49. dakikada da Mehmet Türk attı. Müsabakanın 79. dakikasında Körfez İskenderun Spor’dan Arif Özdemir Kırmızı kart gördü.
Karşılaşma öncesinde Körfez İskenderun Spor Kulüp Başkanı İsmet Kulu, Genel Koordinatör Ahmet Sürer, İskenderun Belediye Spor Sportif Koordinatör Levent Erköse, her iki takım futbolcularının soyunma odalarına giderek bir birlerine başarılar dilediler. Alınan bu sonucun ardından Körfez İskenderun Spor 6 karşılaşmada 13, İskenderun Belediye Spor’un da 5 müsabakada 9 puanı bulunuyor.
Günün diğer karşılaşmalarında alınan sonuçlar şöyle.
Arsuz Gözcüler 0- Defne 2013 Spor 1, Yayladağı Spor 1- Ekinci Spor 1. Samandağ Spor 3 – Sümer Spor 0 (Hükmen).

Polisten Öğrencilere Kültürel Gezi

0


Hatay’da, Emniyet Genel Müdürlüğü, Terörle Mücadele Daire Başkanlığı tarafından gerçekleştirilen El Ele Güvenli Geleceğe Projesi kapsamında öğrenciler, değişik ilçelerdeki kültürel ve tarihi mekanları gezerek tanıma fırsatını yakalıyor.

İl Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Bilgilendirme ve Önleme Faaliyetleri Bürosu’nda görevli Komser Yardımcısı Ahmet Can,

2017 yılı içerisinde 280 öğrencinin düzenlenen gezilere katıldığını belirterek, “Bu yıl öğrencilerimizi 7 aşamalı olarak, 3 tur il merkezinden ilçelere 4 turda değişik ilçelerimizden il merkezinde misafir ettik. Öğrenciler, bizim geleceğimiz. Bizim amacımız da geleceğimizle bütünleşmektir. Bu günümüzü korurken, geleceğimizle de bütünleşmek. Memleketimizin güzelliklerini başarılı olan ve bunları görme imkanı az olan öğrencilerimizi bizimle birlikte bu güzellikleri yaşatmak, kıymetini bilmelerini, bunların sahibinin kendilerinin olduğunu anımsatmaya çalışmaktır” dedi.

Can, yapılan gezinin Antakya merkezdeki çeşitli okullarda öğrenim gören öğrencilerle Samandağ ilçesini gezeceklerini belirterek, ziyarete 40 öğrencinin katılacağını kaydetti.

“İNSANLIK ÖLMEMİŞ” DEDİRTEN SAMANDAĞ BELEDİYESİ ZABITA MEMURUNA TEŞEKKÜR ÖDÜLÜ

0


Saamndağ’da , bulduğu para dolu cüzdanı(16 bin riyal=16 bin lira ) sahibine teslim eden belediye zabıta memuru, Samandağ Belediye Başkanı Mithat Nehir tarafından ödüllendirildi.
Samandağ Belediyesi’nden yapılan açıklamaya göre, Samandağ Belediyesi zabıta müdürlüğünde Zabıta Memuru olarak görev yapan Yahya Fırıncıoğulları,
Görev esnasında Çiğdede mahallesi mirci mevkii civarında bulduğu cüzdanı Zabıta Müdürü Önder Şimşeke getirdi. Nüfus cüzdanı, 16 bin riyal paranın bulunduğu cüzdanın sahibi bulundu ve cüzdan sahibine teslim edildi.
Samandağ Belediyesinde makamında Zabıta Memuru Yahya Fırıncıoğulları’nı kabul eden ve göstermiş olduğu insani davranıştan dolayı kendisini altın ile ödüllendiren Samandağ Belediye Başkanı Mithat Nehir, Fırıncıoğulları’nı tebrik ederek, yaşanan bu olayın Samandağ belediyesi elemanlarına yakışan bir davranış olduğunu belirtti.
Gurbetçi vatandaş Cumali Seyyah’ın kaybolan cüzdanını bulup iade eden Samandağ Belediyesinde Zabıta Memuru Yahya Fırıncıoğulları’na Samandağ Belediye Başkanı Mithat Nehir tarafından ödül verildi. Bu insanı davranışı sergilediği için Başkan Nehir, Yahya Fırıncıoğulları’na teşekkür etti.
Başkan Nehir;“Bu bizim 3. olayımız, daha önce iki defa temizlik personelimiz yine bu şekilde, farklı şahıslara ait cüzdan, toplu para bulmuştu ve yine sahiplerine iade edilmişti. Biz kendi bünyemizde çalışan personellerimizin bu tür davranışları göstermelerinden memnuniyet duyuyoruz. Buradaki amacımız biraz da farkındalık oluşturmak. Bu tür düzgün davranışları, bu erdemli davranışları, bu şerefli davranışları gösteren arkadaşlarımıza bütün kamuoyunun huzurunda teşekkürümüzü ifade etmek adına bugün bir araya geldik. Bu erdemli, güzel davranışların örnek olmasını diliyorum. Personelimize tekrar teşekkür ediyorum.”dedi.
Samandağ Belediyesinde Zabıta memuru olarak görev yapan Yahya Fırıncıoğulları’da yaşadığı olayı anlatarak, yaptığının bir insanlık görevi olduğu söyledi.
Samandağ Belediyesi Zabıta Müdürü Önder Şimşek :”Herkese örnek olan bu davranışı yapan personelimizi kutluyorum.Bize de bu yakışır “deid.

HBB ERKEK VOLEYBOL TAKIMI MÜCADELESİNİ SÜRDÜRÜYOR

0


Türkiye Voleybol Birinci Ligi Erkekler B Grubu’nda ilimizi başarıyla temsil eden Hatay Büyükşehir Belediyesi Erkek Voleybol Takımı, 5’inci hafta maçları kapsamında Tokat Belediye Plevne takımı ile Antakya Kapalı Spor Salonu’nda karşı karşıya gelecek.
Bu sezon oynadığı 4 maçın 2’sini galibiyetle noktalayan HBB’li voleybolcular, 28 Ekim Cumartesi günü saat 14.00’te oynayacağı zorlu karşılaşmada ev sahibi avantajını kullanarak galibiyetle ayrılmayı hedefliyor.

Zabıta Memuru Yolda Bulduğu Para Dolu Cüzdanı Sahibine Teslim Etti

0

Samandağ ilçesinde zabıta memuru Yayha Fırıncıoğulları, yolda bulduğu ve içerisinde 16 bin Arabistan Riyali olan cüzdanı sahibine teslim etti.

Yahya Fırıncıoğulları, Çiğdede Mahallesi’nde içerisinde 16 bin Arabistan Riyali olan bir cüzdan buldu. Cüzdandaki kimlikten sahibine ulaşan zabıta memuru, cüzdanı Cumali Seyyah’a teslim etti.

Fırıncıoğulları’nın bu davranışından dolayı teşekkür eden Seyyah, “Ben Arabistan’da gurbetçi olarak çalışıyorum. Bu paralar 16 bin TL değerinde. Fırıncıoğulları sayesinde dostlarıma mahcup kalmadım. Bu benim için çok önemliydi. Kendi param olsa o kadar sevinmezdim” dedi.

Zabıta memuru Yahya Fırıncıoğulları ise “Bu paranın emanet olduğu ve Arabistan’da çalışan farklı şahıslara ait olduğunu öğrenince çok sevindim. Çünkü bu para helal paradır. Bu parada gurbetçilerimizin alın teri vardır. Güle güle harcasınlar. İyi ki kötü niyetli birileri bu parayı bulmadı. Samandağ zabıtası olarak her zaman sokakların emanetçisi, güvenilir kişileri olmaktan dolayı gurur duyuyoruz. Halkımız bizlere bu sokakları emanet etmiş bizde bu emaneti koruyacağız. Samandağ Belediye Başkanı Mithat Nehir de bizlere her zaman önderlik yaparak doğru yolu göstermektedir” diye konuştu.

İSKENDERUN ADLİYESİ’NİN YAĞMUR IZGARALARI TEMİZLENDİ

0


Hatay Büyükşehir Belediyesi Su ve Kanalizasyon İdaresi Genel Müdürlüğü(HATSU), hatlarda oluşan tıkanıklıkları gidermek amacıyla bütün mahalle ve sokaklarda temizlik çalışmalarının devam ettiğini duyurdu.
İskenderun Adliyesi’nin etrafında bulunan yağmursuyu ızgaralarının tıkanması üzerine harekete geçen HATSU, kılavuz aracı ile kapsamlı bir temizlik yapılarak kötü koku ve tıkanıklık sorununun giderildiğini aktardı.
Sahada görev yapan HATSU ekipleri tarafından bütün ilçelerde oluşan arızalara ve eksikliklere karşı önlemler alındığını vurgulayan Genel Müdürlük, özellikle yağmur yağışı sonrasında oluşan su birikintilerini ve ızgaralara atılan katı atıklardan dolayı oluşan tıkanmaları önlemek için yağmursuyu ızgaralarında temizlik çalışmalarının sürdüğünü açıkladı.

SAMANDAĞ SEVDALILARINI BAŞKENTTE HATAY GÜNLERİ’NE BEKLİYORUZ

0


Hatay’ın tarihsel, kültürel, sosyal, ekonomik ve turistik değerlerini tanıtmak amacıyla düzenlenen 1-5 Kasım tarihleri arasında yapılacak olan Hatay’ın tanıtımı için Başkent’te Hatay Günleri’ne Samandağ Belediyesi de katılım sağlayacak
Hatay’ın tarihsel, kültürel, sosyal, ekonomik ve turistik değerlerini tanıtmak amacıyla düzenlenen 1-5 Kasım tarihleri arasında Atatürk Kültür Merkezi( AKM)’de yapılacak olan . Bu yıl içinde 4-8 ekim tarihleri arasında İstanbul’da düzenlenen Hatay Günleri bu seferde Hatay’ın tanıtımı için Başkent’te Hatay Günleri’ne Samandağ Belediyesi de katılım sağlayacak
Sayılı günler kala hazırlıkların son aşamasına geldiğini belirten Samandağ Belediyesinden yetkililer “4-8 Ekim tarihleri arasında İstanbul’da düzenlenen Hatay Günleri’nde Samandağ Belediyesi Stantlarına yoğun ilgi gördük, o doğrultuda hazırlıklarımız gelişti 1 ve 5 Kasım tarihleri arasında Ankara’da gerçekleştirilecek Başkent’te Hatay Günleri’ne bütün samandağ sevdalılarını bekliyoruz” ifadelerine yer verildi.
Hatay’ın ve Türkiye’nin önemli organizasyonları arasına girmeyi başaran Başkent’te Hatay Günleri’ne sayılı günler kaldı. 1 ve 5 Kasım tarihleri arasında Ankara’da gerçekleştirilecek olan organizasyona sadece 1 hafta gibi kısa süre kalırken, Ankara’da yaşayan Hataylı vatandaşları büyük heyecan kapladı.
Hatay mutfağının birbirinden güzel lezzetlerini Ankara halkıyla buluşturmak adına, Başkentte Hatay Günleri gerçekleştirilecek. 1 Kasım’da resmi açılış ile başlayacak olan organizasyon 5 Kasım gecesine kadar devam edecek.1-5 Kasım tarihleri arasında Atatürk Kültür Merkezi’nde gerçekleşecek organizasyonda Kına gecesi, Aba güreşleri, mozaik yapımı gibi kültürel etkinliklerin yanı sıra el zanaatkarları, tarım ürünleri ve gıda üreticileri, turizm, sanayi şirketleri ve STK’lar yer alacak. Hatay mutfağının tatları da Ankaralılarla buluşacak.

Gala Gecesine yoğun ilgi

0

Türkisiye’nin ilk uzun metrajlı Arapça komedi filmi olan Hasan Fisso’nun Galası gerçekleşti.

Yönetmenliğini Meriç Bucak ile Berkan Aktepe’nin birlikte yaptığı filmde rol alan Şerihan Beyazgül, Meriç Gültekin, Nebih Keremoğlu, Mahmut Ay, Sevcan Rencüzoğulları, Serdar Duman Özkan Renda, Savaş Koku, Alican Gültekin, Olcay Ğanter, Ayfer Bostancı, Hayro ve tüm ekibin hazır bulunduğu gala gösterimine, filmde rolü de olan CHP Hatay Milletvekili Serkan Topal yanı sıra film ekibinin aileleri ile diğer davetliler katıldı.
İzleyenleri kahkahalara boğan Hasan Fisso filminin Gala programında ilk anlarından itibaren sevenleri ile bol bol fotoğraf çektiren filminin yapımcısı ve başrol oyuncusu Meriç Gültekin, filme olan ilginin beklediklerinin üzerinde olduğunu ifade ederek, böylesine beğenilen bir çalışmaya imza atmanın haklı onurunu yaşadıklarının altını çizdi.
Gültekin, Hasan Fisso filminde emeği geçen herkese teşekkür ederek, Gala programında yanlarında olan ve altı salonu dolduran sevenlerine sonsuz şükranlarını sundu. Heyecanları gözlerinden okunan Hasan Fisso filmi ekibi, film sonunda tebrikleri kabul ederken, anı ölümsüzleştirmek adına konuklarla bol bol fotoğraf da çekildiler.

HATAY’DA FENERLER CUMHURİYET İÇİN YANACAK

0


Hatay Büyükşehir Belediyesi, 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı’nın 94’üncü Yıldönümünün coşkusunu, maneviyatını Hatay halkına dolu dolu yaşatmak ve milli duygularımızı canlandırmak için hazırlıklarına hız kesmeden devam ediyor.
Hatay Büyükşehir Belediye Başkanı Doç. Dr. Lütfü Savaş’ın talimatları doğrultusunda hareket eden HBB ekipleri, kan ve gözyaşı ile kazanılan vatan topraklarımızda özgür ve bağımsız birer birey olarak yaşamamızın sağlandığı 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı’nıbizlere kazandıran, Türk milletinin ulu önderi Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşlarını saygıyla, minnetle anmak için tüm Hatay halkıyla tek yürek olup fener alayı yürüyüşü yapmaya hazırlanıyor. 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı’ndakaybolmaya yüz tutan milli duyguları canlandırmaya, laik cumhuriyete sahip çıkmaya ve daha coşkulu yaşatmaya kararlı olan Başkan Savaş, “Milli birlik ve beraberliğe en çok ihtiyaç duyduğumuz bugünlerde tüm hemşehrilerimizi el ele omuz omuza birlikte olmaya davet ediyorum” diyerek tüm Hatay halkını 28-29Ekim tarihlerinde düzenlenecek olan bando ve mehteran takımı ile birlikte meşaleli ve Türk Bayraklı, Fener Alay’ı yürüyüşüne davet etti.Fener alayı gerçekleştirilmek üzere toplanma alanı olacak yerler şu şekildedir;
28 Ekim Cumartesi saat 19.00’da
Dörtyol Atatürk Parkı
Samandağ 75.Yıl Parkı
29 Ekim Pazar saat 19.00’da
Antakya Vali Ürgen Alanı
İskenderun Anıt Alanı

“Anadolu’nun Renkler”2.kez sahne alıyor

0

Esra Sabahat Yerli Antrenörlüğündeki İskenderun Belediyesi Musiki Derneği Halk Dansları Topluluğunun Anadolu’nun Renkleri-2 adlı şöleni 4 Kasım’da İSTE Konservatuar salonunda izleyiciyle buluşuyor.

Türkiye’de Anadolu Ateşi dans topluluğuyla önemli mesafe alan halk dansları, yurt geneline yayılan yeni dans gruplarının çalışmaları, figür zenginliği ile dolu yöresel oyunlarından oluşan görsel şölene dönüşmeye başladı.

Hatay’ın İskenderun ilçesinde de farklı meslek gruplarından halk dansları sevdalılarının Belediye Musiki Derneği bünyesinde bir araya gelerek oluşturduğu Halk Dans Topluluğu Esra Sabahat Yerli Antrenörlüğünde birçok yöreyi harmanlayan bir çalışma yaptı.

İskenderun Belediyesi Musiki Derneği Halk Dansları Topluluğu, içerisinde birçok yöresel folklorik danslardan bir kolaj yaparak bu yıl ikincisini düzenledikleri Anadolu’nun Renkleri-2 adlı gösterisi İskenderun Teknik Üniversitesi Mustafa Yazıcı Konservatuarı Kültür Merkezi’nde 4 Kasım Cumartesi saat 20.00’de izleyiciyle buluşacak.

Farklı mesleklere sahip folklor gönüllülerinden oluşan Halk Dansları Topluluğu üyeleri, çok güzel bir çalışma yaptıklarını belirterek şunları söylediler: “Harman yerinde berekete şükür duasıdır halk oyunları; geçmişten bugüne uzanan çizgidir, tarihe dal, dostluğa koldur.
Gelinin ağıdı, güveyinin heyecanıdır… Umudu, hayali düşü anlatır, gözlerden süzülen yaşı, alın terindeki aşı… Doğuda; horonum, barım, Batıda; zeybeğim, harmandalım… Kimi İzmir, kimi Mardin, kimi Van, Kimi Kars’tır kimi Urfa, Ardahan ama hepsinin içinde bu vatan. Ve biz sahip olduğumuz kıymetler ve değerler için; Esra Yerli hoca yönetiminde bu güzel vatanın dört bir yanından sunacağımız halk oyunları gösterimize 4 Kasım’da tüm dostlarımızı bekleriz”