TARİHİNDE birçok medeniyete ev sahipliği yapan Hatay’ın Antakya İlçesi’nde Roma döneminde inşa edilen hipodrom ve tapınağın temelleri gün yüzüne çıkarıldı.

Kazı çalışmalarının tamamlanmasının ardından hipodrom ve tapınağın içinde bulunduğu 20 hektarlık alan Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından hazırlanacak bir proje ile Arkeopark olarak kente kazandırılacak. 2013 yılında Bakanlar Kurulu kararı ile Hatay Mustafa Kemal Üniversitesi tarafından, başlanan kazı çalışmaları birbirinden 160 metre uzaklıktaki hipodrom ve tapınakta devam ediyor. Her iki anıtsal yapı hem boyutları, hem de Helenistik ve Roma dönemlerine ait buluntuları ile dönemlerinin en önemli örnekleri arasında yer alıyor. Yaklaşık 500 metre uzunluğunda ve 75 metre genişliğindeki hipodromun M.Ö. 1. Yüzyıl’da inşa edildiği ve 80 bin kişilik seyirci kapasitesine sahip olduğu düşünülüyor.

Kazı Heyeti Başkanı ve Hatay Mustafa Kemal Üniversitesi Arkeoloji Bölümü Başkanı Prof. Dr. Hatice Pamir,Antakya’nın o dönemde İskenderiye ve Roma ile birlikte dünyanın en büyük kentleri sayıldığını ve bu iki yapının kentin ihtişamını gösterdiğini söyledi.

ANTAKYA, BÖLGENİN EN BÜYÜK SİYASİ GÜCÜNE SAHİPTİ

O dönemde Antakya’nın bölgenin en büyük siyasi güce sahip kenti olduğunu belirten Prof. Dr. Hatice Pamir şöyle devam etti:

“Hipodrom yapısı tapınaktan daha önce M.Ö. 67 yıllarında yapıldığını antik kaynaklardan biliyoruz, aslında Helenistik dönem, şu meşhur Antiochusların olduğu, yani Roma öncesi. O dönemde hipodrom yapısının olduğunu burada yaptığımız sondajlarda malzemelerden alıyoruz. 1932-35 yılları arasında Princeton Üniversitesi başkanlığındaki ekip de burada kazı yapmış ama çok fazla yayın yapmadığı için bilmiyoruz. Biz bunu sıfırdan ele alarak kazıyı başlattık. Kazıda iki katlı tribünlerin oturduğu temelleri bulduk, arenayı bölen, ‘spina’ diye adlandırdığımız kuzey-güney doğrultulu, 8 metre genişliğindeki bir mimari elemanı bulduk, bunlara göre son derece büyük bir yapıdan bahsediyoruz. Antakya’nın kendi çağında daha henüz İstanbul yokken 3 büyük kentten birisi, bunlar İskenderiye, Antakya ve Roma ve bütün Doğu Akdeniz’i bu kentler yönetiyor. Bütün siyasi ekonomik güç burada, dolayısıyla bu yapılar o dönemin Antakya’sına önemli bir ışık tutuyor. Antakya’yı daha iyi tanınabilir kılıyor. Bu proje hem bilimsel hem de turizm yanı olan bir proje. Çünkü Hatay Müzesine çok yakın bir konumda, hem hipodrom hem de tapınak yapısı atıl durumdaydı bugüne kadar, artık bundan sonra müzeyle birlikte bir kültür aksı olarak düşünüyoruz. Tabelalarla, yönlendirmelerle artık buraya da gelip gezsinler, bu iki değerli anıt ta Antakya’nın bir vakitler şanına şöhretine tanıklık etsin diye düşünüyoruz.”

CİRCUS MAXİMUS’TAN DAHA GÖRKEMLİ

İtalya’nın Roma şehrindeki tarihi hipodromdan daha eski ve daha görkemli bir hipodromdan bahsettiklerini kaydeden Prof. Dr. Pamir sözlerini şöyle sürdürdü:

“Hipodromun iç arena uzunluğunu 492 metre. Yani yaklaşık bir atlı araba 1 kilometrelik bir tur yapıyor. Burada iki katlı tribün sıralarının olduğunu düşünürsek 80 bin kişilik bir kapasitesinin olduğunu düşünmekteyiz. Tabi kendi çağında ama kendinden daha sonra kurulmuş olan Roma’daki ‘Circus Maximus’ tan o döneme göre daha görkemli, daha büyük bir yapı olduğunu o anlamda söyleyebiliriz. Yoksa Circus Maximus M.S. 80’lerde yapıldığında arada yaklaşık 140 yıllık bir fark var.”

İskenderun’un tanınmış ailesi Kireççi Ailesi, Hatay Büyükşehir belediyesi bünyesinde görev yapan, İnşaat Mühendisi Ali Fırat Gürlek’in düğününde büyük mutluluk yaşadı. İskenderun Savaş Mahallesi’nin güzide muhtarı Meral Kireççi’nin oğlu olan Ali Fırat Gürlek, Gülçin ve Mehmet Sadıkoğlu’nun güzel kızları Sinem ile yaşamını birleştirdi. Begonvilla’da, açık havada (kır düğünü) yapılan düğün merasimi sırasında genç çiftlerin oldukça mutlu oldukları gözlendi.

Genç çiftlerin nikahını Hatay Büyükşehir Belediye Başkanı Lütfü Savaş kıydı. Başkan Savaş, nikah esnasında yaptığı esprililerle geceye renk katmasını bildi. Başkan Savaş, kıyılan nikâh sonrası Evlilik Cüzdanını gelin hanıma vermek yerine gelin ve damada birlikte teslim ederek, orta yolu buldu ve herkese uzlaşı tavsiye edip, konuklardan alkış aldı.

Sadıkoğlu ve Gürlek Aileleri gelen konuklarla bire bir ilgilenme çabasında oldular. Meral ve Ferit Gürlek’in yakışıklı oğulları Ali Fırat Fırat, şık damatlığı, güler yüzü ve yakışıklığıyla beğeni topladı. Güzel gelin Sinem ise sempatik tavırları, değişik tasarımlı gelinliğiyle gecenin yıldızı oldu.

Defne Belediye Başkanı Dr. İbrahim Yaman, tayini Antalya Kumluca İlçesine çıkan Defne Kaymakamı Hakkı Uzun’a veda ziyaretinde bulundu.
Defne Belediye Başkanı Dr. İbrahim Yaman,Defne Belediye Başkan Yardımcısı Girne Mansuroğlu, Defne Jandarma Karakolu Komutanı Yusuf Can Gökgöz, Defne İlçe Milli Eğitim Müdürü Kemal Gülistan ve Defne Muhtarları ile birlikte Hakkı Uzun’u makamında ziyaret etti.
BAŞKAN YAMAN, UZUN’A YENİ GÖREVİNDE BAŞARILAR DİLEDİ
Başkan Yaman; Hakkı Uzun ile Defne Kaymakamlığı görevine geldiğinden bu yana çok güzel bir uyum yakaladıklarını belirterek Uzun’a, Defne İlçesine yaptığı hizmetlerden ötürü teşekkür etti ve Bu başarılarını Antalya Kumluca İlçesi’nde sürdüreceğinden emin olduklarını sözlerine ekledi.
UZUN: “DEFNELİLERİN, ARTIK ANTALYA KUMLUCA’DA DA BİR EVLERİ VAR.”
Ziyaretlerinden ötürü memnuniyetini dile getiren Kaymakam Uzun, Defne’de bulunduğu süre içerisinde mutlu ve huzurlu olduğunu ifade ederek, bu güzel, sıcak ve samimi kentte görev yapmış olmaktan ötürü gururlu olduğunu söyledi. Uzun, Defne’de çok güzel dostluklar kurduğunu ve Defnelilerin artık Antalya Kumluca’da da bir evlerinin olduğunu sözlerine ekledi.

Hatay Büyükşehir Belediyesi(HBB), birbirinden anlamlı etkinliklere ev sahipliği yapmaya devam ediyor.

Hayvanseverlerin ve yetenekli sanatçıların yaptığı, adeta doğa ve yaşama bağlılığının yansıması olan resimler 15 Eylül Cuma günü HATMEK’te sokak hayvanları yararına sergilenmeye başlandı. HBB Genel Sekreteri Prof. Dr. Mehmet Maden, geliri sokak hayvanlarına bağışlanacak olan resim sergisini ziyaret etti.

Hatay Doğa ve Yaşam Derneği tarafından sokak hayvanları için takdire şayan duyarlılık örneği sergileyen Hataylı sanatçılara katılım ve teşekkür belgesi takdim edildi.

Atatürkçü Düşünce Derneği Hatay Şubesi, Milli Eğitim’in bugün okulların açılmasıyla yürürlüğe girecek olan yeni müfredatına tepkili. ADD Şube Başkanı Doç. Dr. Kezban Kuran ve bir grup yönetici yeni müfredata tepkilerini koyarken, 2017-2018 eğitim-öğretim yılına; sivil toplum kuruluşları, öğretmenler, veliler ve sade yurttaşlar olarak düş kırıklıkları, kaygı ve isyan duyguları ile girildiğinin üzerini çizdi.
ADD Şube Başkanı Doç. Dr. Kuran şöyle devam etti:
“Milli Eğitim Bakanlığı’nın dindar bir yeni nesil projesi ile uyum içindeki ‘yeni’ müfredat (ders) programlarını reddediyoruz. Bilim yerine inancın konulmaya çalışılmasına, laik Cumhuriyet rejiminin ruhuna ters düşen biat kültürünün yaygınlaştırılmasına, Milli Eğitim Bakanlığı yetkilerinin dinci vakıf, tarikat ve cemaatlere devredilmesine ‘Hayır!’ diyoruz.
Önceki 5. Sınıf Sosyal Bilgiler ders kitabının ‘Çağdaşlaşan Türkiye’ ve ‘Yeni Türk Devletinin Temelleri’ başlıklarında 11 sayfada işlenen Atatürk’ün ilkelerine, Cumhuriyet Devrimi’nin kazanımlarına ve Atatürk’ün milli egemenlik, devrim, kadın-erkek eşitliği, padişahlık, Medeni Kanun, eğitim gibi konulara bakışına yeni ders kitabında yer verilmediğini görüyoruz. Yine 4. Sınıf Sosyal Bilgiler ders kitabından, 13 sayfalık ‘Bir Lider Doğuyor’ konusunun çıkarıldığını, (ki bu başlıkta Atatürk’ün Hayatı, Ailesi, Trablusgarp, Çanakkale, Kurtuluş Savaş’nda Atatürk’ün rolü, Milli Mücadele, Kongreler, Cumhuriyet’in ilanı anlatılıyordu), sadece ‘Milli Mücadelemiz’ başlığında Atatürk’e iki paragraf yer verilmesini hayretle ve şaşkınlıkla izliyor, bu aymazlığın ne zaman son bulacağını merakla bekliyoruz.
Demokrasinin güvencelerinden biri olan ve anayasal koruma altında bulunan Öğretim Birliği Yasası’nın yok edilmesini, çocuklarımızın ve ülkemizin geleceği açısından çok tehlikeli buluyoruz. Ders kitaplarının Atatürk, bilimsel gerçekler ve evrensel değerlerle donatılmasını istiyoruz.
Milli Eğitim Bakanlığı’nın içine düştüğü ve ülkemizi de soktuğu bu çıkmaz sokaktan bir an önce çıkmasını diliyor, bunun için de eğitim sorunlarını çözme işinin gerçek eğitimcilere bırakılmasını talep ediyoruz.”

Antakya Turizm Derneği Başkanı Sabahattin Nacioğlu, kent genelindeki yerel idarelerin yaptıkları işlerden daha çok yapmadıklarıyla vatandaşı çileden çıkardığını söylerken, buna dair tepkisini de paylaştı

Büyükşehir-İlçe Belediyeleri çekişmesinde olan halka oluyor. Yollar çukurlarla dolu, tozdan geçilmiyor. Kış öncesi görüntü çok kötü. Vatandaş ise sorumlu yerel yönetici ya da yetkili bulamıyor.
Büyükşehir Belediyesi’ni iş için arayanlara yanıt, ”Antakya Belediyesi sorumluluğunda”, Antakya Belediyesi’ni arayan vatandaşa yanıt da “Büyükşehir sorumluluğunda” denilerek sorumluluk alınmak istenmiyor, vatandaşla ilgilenilmiyor, ilgilenildiği izlenimi verilmek istenen vatandaşa da yalan-yanlış bilgi veriliyor.
İlimizde Büyükşehir Belediyesi ile bazı ilçe belediyeleri arasında kimi zaman yaşanan çekişmeler ve anlaşmazlıklar vatandaşın günlük yaşamına dek indirgendi. Sade vatandaş, hizmet için Büyükşehir Belediyesi’ni aradığında, “İlçe belediyesi sorumluluğunda” denilirken, ilçe belediyesi arandığında ise “Büyükşehir sorumluluğunda” denilerek, tabiri caizse “TOP TAÇA ATILIYOR” ve vatandaş da ortada bırakılıyor. Dolayısıyla hizmetler de yürümüyor.
Bu sözcükler, geride kalan 3,5 yılda kimi zaman yaşanan gerçekler. Gerek Hatay Büyükşehir Belediye Başkanı ve gerekse AKP’li İlçe Belediye Başkanlarının vatandaşla ve esnafla görüşmelerinde ya da değişik toplantılarda birbirlerini suçlayan tavır ve konuşmaları ister istemez tabana yansıyor ve sıkıntılar yaşanıyor.
Bu gelişmeler, belediyelerdeki personele de yansımış durumda. Vatandaş, hizmet için belediye birimlerini aradığında artık ya muhatap bulamıyor, ya ilgilenilmiyor ya da ilgilenildiği gibi görünse de vatandaşa boşuna umut veriliyor, yalan yanlış bilgilerle kandırılıyor.
Antakya’da Turizm Derneği Başkanlığı yapan, kentte herkesin tanıdığı bir isim olan Sabahattin Nacioğlu, bugüne kadar tanık olduğumuz onlarca vatandaş gibi başına gelenleri kaleme döktü ve şöyle aktardı:
“Hatay’ın büyük şehir olduktan sonra alt yapı çalışmalarının tam hızla devam etmesi ve su boruların yenilenmesi takdire şayandır. Yollara, mahallelere, ara sokaklara su boruları döşeniyor. Buraya kadar her şey mükemmel. Fakat su borusu döşenmiş, bağlantısı yapılmış sokaklar kaderlerine terk edilmiş, tozdan çakıldan geçilmez ve vahim durumda. Hatay Büyükşehir Belediyesini arıyoruz, ‘Borular döşendikten sonra çukurları asfaltlamak Antakya Belediyesi’ne ait’ diyorlar. Antakya Belediyesi’ni arıyoruz, ‘Büyükşehir –asfaltlayabilirsiniz- diye onay vermediği sürece asfaltlayamayız’ diyorlar. Birbirleri arasındaki kopukluktan dolayı mağdur olan Hatay halkı ve mahalleli…
Ben, Akevler Mahallesi Şehit Uğur Ölçer Sokak’ta ikamet etmekteyim. Defalarca belediyenin yetkililerini aradım, ilgili müdürleriyle konuştum. Söz vermelerine rağmen, yama asfalt yapmadıkları gibi, bizle dalga geçer gibi ‘birkaç güne kadar yapacağız’ diyorlar, Ne gelen var ne de ilgilenen. İnsafınız kurusun. Siz de zerre kadar vicdan kalmamış. 3 aydan fazla zaman geçti.
Hatay halkı olarak, eşlerimiz balkona çamaşır asamıyor, arabalarımız tozdan geçilmiyor, kazılan çukurlar tam doldurulmadığı için araç lastiklerini parçalanıyor. Bu işçileri denetleyen kimse yok mu? Bu sıkıntı sadece benim mahallemdeki sıkıntı değil, tüm mahallelerde geçerli. ‘Hizmet yapıyoruz, sabredin’ diyorlar. Sabır taşı olsa çatlar be kardeşim.
Belediyeler arasında anlaşmazlığı halk niye çeksin, niye mağdur olsun? Biri SEFEROĞLU biride TELLİOĞLU! Amaçları yeşil vadi de değil. Bir daha nasıl başkan olurum? Seçim yaklaştığı zaman asfaltlamaya başlayacaksınız, biliyorum. Ama iş işten geçmiş olacak.
Hatay iline gelen yerli-yabancı turistler de isyanlarda. ‘Bu kadar güzel şehrinizi köstebek yuvasına çevirmişsiniz. Asi Nehri’nin yanından geçerken tüm Antakyalıların bok’u asiye mi akıyor’ diyorlar. ‘Şehrin temizliği kötü’ diyorlar. Biz, memleketimize döndüğümüz zaman iliniz hakkında nasıl bir reklam yapacağız? Antakya’nın, Defnenin yolları kötü, çukurdan geçilmiyor. Trafik keşmekeş, yollar, caddeler, sokaklar kirli, Asi Nehri kokudan geçilmiyor. Böyle mi anlatacağız. Yoksa hoşgörü şehri, medeniyet şehri, misafirperver şehir, kadim şehir mi diyeceğiz? Gönül isterdi ki güzel anlatalım… Bu eksiklerinizi giderin, biz de sizi ve belediyelerinizi alkışlayalım…” –

Samandağ ilçesindeki Atatürkçü Düşünce Derneği yönetici ve üyeleri dün yürüyüş yaptı. Bir grup ADD’li tarafından yapılan açıklamada, Irak’ta 25 Eylül’de yapılması düşünülen halk oylaması ile bu ülkenin kuzeyinde kukla bir Kürt Devleti kurulmak istendiği hatırlatıldı ve bu girişime şiddetle karşı olunduğu kaydedildi.
Dün Samandağ Abdullah Cömert Alanı’nda toplanan ADD’li grup adına konuşan Şube Başkanı Atiye Sönmez Erdoğdu, Türkiye Cumhuriyeti’nin, dünyanın en güzel coğrafyasında ve tarihin en stratejik noktasında kurulu olduğuna, doğal güzellikleri, yeraltı ve yerüstü zenginlikleri yanında stratejik önemini ve değerini birkaç kat daha arttırmakta olduğuna vurgu yaparak şöyle devam etti:
“Binlerce yıldır bu topraklarda devlet kuranlar bir ateş çemberi içinde kalmışlardır. Yüz yıl önce gizlice imzalanan Sykes Picot anlaşması bu durumun en kesin kanıtı olduğu gibi, anlaşmayı yapanlar, aradan geçen yüz yıla rağmen amaçlarından asla vazgeçmemişlerdir.
Yaklaşık 20 yıl önce açıklanan BOP (Büyük Ortadoğu Projesi), yüzyıl önceki anlaşmanın halen geçerli olduğunu bir kez daha göstermiştir. En yetkili ağızlar, bölgemizde 22 ülkenin haritasının değişeceğini ilan etmiş, geçen zamanda pek çok ülkede iktidarlar devrilmiş, o ülkelere vahşet, kan ve ölüm egemen olmuş, siyasal yapıları parçalanmış ve yeni oluşumlar türemiştir.
Birinci Körfez Savaşı ile başlayan Irak’ın işgali ve bölünme süreci, ABD’nin ve İsrail’in Kürt yönetimine verdiği destek ile zaman içinde ivme kazanmış ve bugünkü halk oylaması açıklaması noktasına gelinmiştir. Bu süreci iyi göremeyen ve partisinin kurultayında onur konuğu eden mevcut siyasi iradenin Barzani’ye verdiği kredi, Barzani ve yandaşlarının halk oylaması kararını almalarında etkili olmuştur.”
Kendilerini emperyalizmin hizmetine bağlamış Kürt Yönetimi, şimdi bölgeyi kana ve ateşe boğan ABD emperyalistlerinin kışkırtması ile 25 Eylül 2017 tarihinde Bağımsız Kürdistan için bir halk oylaması yapacaklarını ilan etmişlerdir.
Bu girişime karşı ülkemizden yeterli tepki gelmediği gibi, bazı ihanet odakları Diyarbakır ilimizde bu oylamaya destek toplantılarını sürdürmektedir. Bu büyük bir kışkırtma ve bölgeyi daha büyük çapta ateşe vermek için geri dönülmez bir yoldur. Bu ateş, Irak ve Suriye’den sonra İran’ı ve ülkemizi de saracaktır. Bu gidişe ulusça karşı çıkmalı ve tüm yurtsever güçler olarak birlikte hareket etmeliyiz.”
Samandağ Atatürkçü Düşünce Derneği yönetici ve üyeleri adına açıklanan bildiride, mevcut siyasi iradenin bu halk oylamasına karşı olduğunu açıklamasının yemeyeceğine vurgu yapıldı ve , “Irak’ın kuzeyine yönelik ekonomik, ticari ve siyasi tedbirleri alma imkânı vardır. Bu kararlılığı ortaya koymalı ve halk oylamasının yapılması halinde de en sert tedbirleri yaşama geçirmelidir. Önümüzdeki günlerde yurtsever olmanın ölçüsü bu olacaktır. Geçmişte yapılan kavgaların, kendi tarihimizde yaptığımız iyi ve güzel işlerin değeri kalmayabileceği gibi, yakın geçmişte ülkeye yapılan kötülüklerin de unutulabileceği tarihi dönemece geliyoruz. Bu tarihi dönemeçten savrulmadan çıkmamız halinde, ülkemizin bölünmez bütünlüğü, halkımızın birlikte, özgürce yaşama iradesi ve koşulları sağlanabilecektir” denildi.
Samandağ ADD Yönetimi adına açıklamayı okuyan Başkan Atiye Sönmez Erdoğdu, açıklamasının son bölümünde ise şöyle dedi:
“Bu amaçla tüm siyasal partileri, demokratik kitle örgütlerini, sendikaları, meslek örgütlerini, kısaca kendine yurtsever diyen herkesi Irak’ın kuzeyinde kukla bir Kürt devleti kurulmasına yol açacak halk oylamasına ‘HAYIR’ demeye çağırıyoruz. Bu ülke, kurucularımız, şehitlerimiz bizi göreve çağırıyor!”

Kısa adı İsçeid olan İsdemir çalışan ve emekliler derneği başkanı Ahmet Keven ve yönetim kurulu üyeleri,CHP İskenderun ilçe örgütüne nezaket ziyaretinde bulundular.
CHP ilce başkanı Yusuf Mansuroglu ve yöneticiler tarafından karşılanan İsçeid heyeti; çalışanlar ve emeklilerin hakları ile hisse paylaşımı gibi karşılaştıkları sorunları dile getirdiler.
Olumlu ve sohbet ortamında gerçekleşen ziyarette CHP’ye her konuda destek vermeye hazır olduklarını belirten başkan Ahmet Keven “CHP emek ağırlıklı bir parti. Hak ve menfaatlerimizin korunması noktasında destek bekliyoruz. Bugüne kadar gözardı edilen emekli ve çalışan üyelerimizin sorunlarına sahip çıkarak sesimiz olacaklarına inaniyoruz”dedi.
Ziyaretten duyduğu memnuniyeti beirten CHP iskenderun ilçe başkanı Yusuf Mansuroglu hak arama mücadelesinde tüm çalışanların yaninda olduklarını ifade ederek “Her zaman Emeğin ve emekçinin yanındayız. Gerek ilçe örgütümüzün gerekse bölge milletvekillerimizin desteği her zaman sizinledir. Hisse paylaşımı konusundaki haklı ve hukuksal mucadelenizi destekliyoruz. Iscinin alın teri en büyük değerdir”diye konuştu…

Arsuz Belediye Başkanı Nazım Culha, DDY Kampı – Arsuz Kent Meydanı ve Sahil Yürüyüş Yolunu birleştirecek olan çalışmaları inceledi
Arsuz Belediye Başkanı Nazım Culha, Arsuz Sahil Yürüyüş Yolu ile Arsuz Kent Meydanı’nı birleştirecek olan Devlet Demir Yolları(DDY) Kampı’ndaki çalışmaları inceledi. Piknik alanı, yaya yolu, rekreasyon alanı ve sosyal etkinlik düzenleme sahası vb. amaçlarla kullanılmak üzere uzun süren uğraşlar sonucu DDY’den kiralanan 106 dönüm arazinin içerisindeki 8 dönümlük arazide hızla devam eden çalışmaları başkan yardımcıları Ali Yavuz, Özgür Murt ve Sedat Deveci ile Fen İşleri Müdürü Aaşkın Yetimoğlu’yla inceleyen Başkan Culha, ilçe merkezine yepyeni bir estetik güzellik katacak ve halkı denize daha da yaklaştıracak olan çalışmaların her aşamasını tek tek kontrol etti.
DDY’nin piknik alanı olarak kullanıldığı arazi ile Arsuz Kent Meydanı ve sahil yürüyüş yolunu birleştirecek olan bağlantı çalışmalarının gerçekleşmesinde yeşilin korunması konusunda büyük hassasiyet gösterdiklerine dikkat çeken Arsuz Belediye Başkanı Nazım Culha, amaçlarının kent meydanı ile sahil yürüyüş yolunu birleştirmenin yanı sıra halkın daha nitelikli bir ortamda denize girip, piknik yapmasını sağlamak ve çok daha modern bir planlamayla deniz kenarında keyifle yürüyebilecekleri yaşam alanları hayata geçirmek olduğunu ifade etti.
İlçenin karakteristik özelliklerine uygun olarak yapılan planlamanın ilçe merkezine yeni bir kimlik kazandıracağını da ifade eden Başkan Nazım Culha, halkın fazla vakit geçirmek isteyeceği şekliyle tasarlanan projenin çok kısa bir zamanda halkın hizmetine açılabileceğini belirterek, teknik ekibe çalışmaların daha da hızlandırılması talimatı verdi.

Hatay’ın Kırıkhan ilçesinde yasa dışı yollarla Suriye’den Türkiye’ye geçtiği belirlenen 15’i çocuk 45 yabancı uyruklu yakalandı.

İhbarı değerlendiren İlçe Emniyet Müdürlüğü Asayiş Şube ekipleri, takibe aldıkları 31 ALZ 82 plakalı kapalı kasa kamyoneti Kırıkhan-Kumlu yol kavşağında durdurdu.

Araçta, Suriye’den Türkiye’ye yasa dışı yollarla geçtiği tespit edilen 15’i çocuk 45 Suriye uyruklu yakalandı.

Kamyonet sürücüsü A.Ç. ve yanındaki M.Ç. gözaltına alındı.

Yabancı uyruklularının Göç İdaresi Müdürlüğüne teslim edileceği öğrenildi.

İskenderun Belediye Başkanı Seyfi Dingil, devletimizin bekasının her şeyden önemli olduğunu belirtti.
Belediye Başkanı Seyfi Dingil, bir dizi ziyaret, program ve güvenlik toplantıları için Dörtyol’a gelen İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ile görüştü.
DEVLETİN BEKASI HER ŞEYDEN ÖNEMLİDİR
Ülkemizin zor bir süreçten geçtiğini ifade eden İskenderun Belediye Başkanı Seyfi Dingil,” Bu süreç içerisinde İçişleri Bakanlığı gibi çok önemli bir görevi başarılı ile yerine getirilen cesur yürekli Sayın İçişleri Bakanımız Süleyman Soylu ‘ya çalışmalarında muvaffakiyetler diledik. Ülke genelinde ve bölgemiz yerelinde yapılan çalışmalarda her türlü görev ve yardıma hazır olduğumuzu bildirdik. Bizim için devletin bekası her şeyden önemlidir ”dedi.
ÇALIŞMALARIMIZ HAKINDA BİLGİLER VERDİK
Belediye Başkanı Seyfi Dingil,” Belediye Başkanı arkadaşlarımızla birlikte Sayın Bakanımıza ilçemizin sorunlarını dile getirerek ilçelerimizde yapılan belediye çalışmalarımız hakkında bilgiler verdik. Bazı konularda istişarelerde bulunduk. Kıymetli Bakanımıza İskenderun halkı adına ilgilerinden desteğinden ötürü çok teşekkür ediyorum. Kendilerine kentimize şu ana kadar verdiği ve bundan sonra vereceği desteklerden dolayı İskenderunhalkı adına şükranlarımı arz ediyorum. Allah Bakanımızdan razı olsun” şeklinde konuştu.

İskenderun kent merkezinde bulunan ve eski Karayolları Bölge Müdürlüğü olarak anılan alanda her gün bir ağaç sistematik bir şekilde yakıldığı bildirildi.
Konuyla ilgili bir açıklama yapan Sarı Zeybekler Komite Başkanı Nevzat Kurt, “Karayolları alanında son dört günden bu yana her gün bir palmiye ağacının yanması manidardır” diyerek şunları söyledi :
“İskenderun Karayolları şehrin merkezinde, 6 mahallenin ortasında, İskenderun içindeki tek yeşil alan olarak kalan tek yerdir. Bu alanda bulunan palmiyelerden biri sistematik bir şekilde hergün sabah 09:00’da yakılıyor. Bu konu bizleri düşündürdüğü gibi bu alanla ilgili bazı oyunlar oynanacağı şüphesi ile komite yönetim kurulu olarak Şehit Haydar Karakolu’na giderek suç duyurusunda bulunduk.
Bizler Sarı Zeybekler olarak gerekirse 24 saat nöbet tutacağız ve ağaçları kasıtlı olarak yakanları ortaya çıkaracağız. Palmiyeleri teker teker yakarak ya da yaktırarak bir yere varamazsınız. Bu alan İskenderun için çok önemli bir yer ve biz İskenderun halkı olarak buranın yeşil alan olarak kalması için her türlü eylemi gözümüzü kırpmadan yapacağımızı beyan ediyoruz.”

İskenderun ilçesinin kent merkezinde yeşil kalan tek alanı ve akciğeri konumundaki eski karayolları arazisi içerisindeki palmiyelerin bir bir yakılarak karartılmak istenmesine şiddetle artık dur denilmesi istendi.

Çevresinde birçok mahallenin nefes aldığı eski Karayolları arazisinde son günlerde peşi peşine kimliği belirsiz kişilerce kundaklanan palmiyeler başta Hürriyet Mahallesi Muhtarı Nevriz Acıoğlu olmak üzere çevre sakinlerini çileden çıkardı.

Kentin ortasında kalan tek yeşil alanın da sistamatik bir şekilde yok edilmek istendiğini savunan Hürriyet Mahallesi Muhtarı Nevriz Acıoğlu “Üç dönemdir muhtarlık yapıyorum. Hayatımda gördüğüm en büyük ağaç katliamlarından biri Karayolları arazisinde yaşanıyor” dedi.

Dört-beş gün önce bir palmiye yakıldığını, ardından bir tane bugün de bir ağacın daha maalesef yakıldığını ifade eden Muhtar Acıoğlu “Sabah saat 07.30 sıralarında iki kendini bilmez çocuk burada ağaçları yakmışlar. İtfaiye geldi söndürdü ama maalesef bu çözüm değil! Her gün ağaç söndürmekle bu ağaçları koruyamayız. Buraya bir nöbetçi koymaları gerekiyor, bu belediyemize mi, kaymakamlığımıza mı, emniyetimize mi, yoksa valiliğimize mi düşer buna bir çözüm bulmaları gerekiyor, ayrıca bunu yapanlar güvenlik kameralarından tespit edilebilir” diye konuştu.

“Bu kundakçılar kim, Palmiyeler neden yakılıyor?”
Karayolları eski arazisinin çevresindeki 8 mahalleye hayat, oksijen veren bir yer olduğunu vurgulayan Muhtar Acıoğlu “Burası böyle terk edilmesi doğru değil, insanlık katliamı. Burası gelecekte çocuklarımızın yaşayacağı yeşil alanlar olması lazım, fakat maalesef karayolları boşaltıldığından şu ana kadar hiçbir çalışma yapılmadı. Sadece ağaçlar sayılıp, tespit edildi ve böyle kaldı. Buna bir çözüm bulunması gerekiyor, valiliğimiz, kaymakamlığınız devreye girmesi gerekiyor. Burayı biran önce koruma altına almalı, korumalıyız.” Şeklinde konuştu.

İskenderun Lisesinin 66 mezunları İskenderunda biraraya gelerek hasret giderdiler

Vefa uysal Seyfettin uysal Attila saraç ışık Pamir yıldız tuna. Nermin artık. Fethi aralp isimli mezunlar Şirinyer resteurannta bir araya gelerek gecmişi yad ettiler
Ceşitli meslek guruplarından oluşan ve bir kısmı iskenderun dişinda yaşayan 66 yılı mezunlarının bu buluşmaları devam ettirmeleri bekleniyor

HESOB (Hatay Esnaf ve Sanatkârlar Odaları Birliği) Başkan vekili, İskenderun Esnaf Odaları başkanı, Kuyumcular ve Saatçiler Odası Başkanı Uğur Fırat, Mega Radyo’da Mega Medya Grubu Genel Müdürü Semir Yazıcı’nın hazırlayıp sunduğu ‘Panorama’ adlı söyleşi programının canlı yayın konuğu oldu. Esnafların sorunları ve gündeme dair konuların konuşulduğu, yaklaşık bir saat süren keyifli söyleşide başkan Uğur Fırat, 18-24 Eylül tarihleri arasında kutlanacak olan ‘Ahilik Haftası’ programı ile ilgili bilgiler verdi.
Başkan Uğur Fırat, Ahilik haftasında İskenderun halkına ve esnafına yaraşır bir bayram yaşatmayı amaçladıklarını kaydetti. Ahilik kültürünün, Türk kültürünün özünden gelen bir gelenek olduğunu söyleyen Başkan Fırat; “Ahilik kültürü esnafların kardeşliği, dayanışması ve paylaşımını ön planda tutar. Bu geleneksel kültürümüz geçmişte yaşanmış ve gelecekte yaşatılması gereken gerçek bir yaşam disiplinidir.
İskenderun esnafına yaraşır bir kardeşlik bayramı havasında esnaf geleneği bilincini hatırlatmak amacıyla etkinlikler düzenlediklerini belirten Uğur Fırat, kutlama programıyla ilgili bilgileri Mega Radyo mikrofonlarından dinleyenlerle paylaştı; “Bu etkinlikleri düzenlerken amacımız, esnaf ve halkımızı bütünleştirerek, birlik ve beraberliğimizin, kardeşliğimizin pekişmesini sağlamaktır.” dedi.
Uğur Fırat, Ülkedeki terör ve sınır komşumuzdaki savaş nedeniyle esnafın zor günler yaşadığını, ama bu olumsuzlukların bir gün sona ereceğini, Ülkemizde ve komşularımızda en kısa zamanda barış ve kardeşlik ikliminin hâkim olacağını umduklarını belirterek şöyle devam etti; “Bizler her zaman esnafımızın yanındayız. Halkımız ile birlikte seçilmiş ve atanmış yerel yöneticilerimiz de esnafımızın yanında yer almalıdır. Halkımıza sesleniyorum, kentimizin, mahallemizin esnafına hep birlikte sahip çıkalım, Esnafımızı yaşatalım, destekleyelim. Unutmayalım ki geleneklerimizde mahallemizin esnafı aynı zamanda evimizi, çocuklarımızı, malmızı emanet edebildiğimiz, güvendiğimiz komşularımızdır.”
Etkinliklerle ilgili program bilgilerini de paylaşan HESOB Başkanvekili Fırat konuşmasını şöyle sürdürdü: “Ahilik Haftası kutlama etkinlikleri 18 Eylül Pazartesi günü Antakya’da başlayacak. 19 Eylül’de ise İskenderun’da Esnaf Oda Başkanlarımız ve tüm esnaflarımız ile birlikte etkinliklerimiz devam edecek. O gün saat 15:00’de HESOB heyeti olarak Kaymakamımızı ziyaret ederek ilçemizdeki kutlama etkinliklerimizi başlatacağız. Daha sonra esnaflarımızı ziyaret ederek karanfil takdiminde bulunacağız. Her yıl olduğu gibi saat 17:30’da geleneksel hale getirdiğimiz mehteran bölüğü eşliğinde kent merkezinden sahildeki Atatürk anıt alanına kadar esnaf yürüyüşümüz olacak.
Etkinliğimiz anıt alanında devam edecek. Burada yılın ahisi, kalfası ve çırağına ödüller verilecek. Ahilik kaftanı giydirme, mehteran bölüğü gösterisi ile birlikte, ahilik pilavı, döner ve künefe ikramlarımız olacak.” dedi.
Başkanvekili Fırat, yine Ahilik Haftası kutlamaları çerçevesinde 22 Eylül akşamı İskenderun Kuyumcular ve Saatçiler Odası tarafından ve yine 26 Eylül akşamı ise İskenderun Berberler ve Kuaförleri odası tarafından Ahilik Geceleri düzenleneceğini söyledi.