Pazar, Aralık 21, 2025
No menu items!
Ana Sayfa Blog Sayfa 3086

Cilvegözü Gümrük Kapısında 7 Adet İha Ve 91 Adet Yardımcı Elektronik Parça Ele Geçirildi

0


Gümrük Muhafaza Kaçakçılık ve İstihbarat ekiplerince 2017 yılı başından bu yana Cilvegözü Gümrük Kapısı’nda 3 farklı olayda toplam 7 adet İnsansız Hava Aracı (İHA) ve 91 adet yardımcı elektronik parça ele geçirildi.
Gümrük ve Ticaret Bakanlığı’ndan yapılan açıklamaya göre, Bakanlığın Gümrük Muhafaza Kaçakçılık ve İstihbarat ekiplerince yürütülen çalışmalar kapsamında 2017 yılı başından bu yana Cilvegözü Gümrük Kapısı’nda 3 farklı olayda toplam 7 adet İHA ve 91 adet yardımcı elektronik parça ele geçirildi.
Türkiye’nin Suriye’ye açılan kapılarından Cilvegözü Gümrük Kapısı’nda gerçekleştirilen operasyonla terör örgütleri tarafından gözetleme, keşif ve saldırı amacıyla kullanılan İHA ve yardımcı elektronik parça ele geçirildi.
Cilvegözü Gümrük Muhafaza Kaçakçılık ve İstihbarat ekipleri Suriye’ye çıkış yapmak üzere Cilvegözü Gümrük sahasına gelen tarım ilacı yüklü tırın gümrük işlerinin tamamlandığı sırada şoförün hal ve tavırlarından şüphelendi. Tırda yapılan arama sonucunda sürücü kabininde beyan dışı 4 adet İHA ve batarya, kumanda gibi 68 adet yardımcı elektronik aksam ele geçirildi. Yapılan incelemede İnsansız Hava Araçlarına ilişkin herhangi bir beyan ya da fatura olmadığı ve ülke içinde de İnsansız Hava Aracı Kayıt Sisteminde kayıtlarının bulunmadığı tespit edildi.
Terör örgütlerinin eline geçmeden ülkeden çıkarılacakken Gümrük Muhafaza Kaçakçılık ve İstihbarat ekiplerince yakalanan araçlara Reyhanlı Cumhuriyet Savcısının talimatıyla el konuldu ve araç sürücüsü hakkında soruşturma başlatıldı. Ayrıca iki farklı olayda da 3 adet İHA ve 23 adet yardımcı elektronik parça ele geçirildi

ERZİN BELEDİYE SPOR’DA 3 TRANSFER

0


Spor Toto 3. Lig 1. Grubunda mücadele eden Erzin Belediye Spor, yeni sezon öncesi genç ve geleceğin 3 yıldız futbolcularını renklerine bağlayarak gelecek yılların yatırımlarını yapmaya başladı.
Yeni sezon öncesi yapılan transfer çalışmalarıyla ilgili olarak açıklamalarda bulunan Erzin Belediye Spor Kulüp Başkanı Murad Ergörün, “Yeni sezon öncesinde transfer çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Dardanel Spor’dan 22 yaşındaki sol bek Aykut Erdoğan (3 yıl), Manavgat Spor’dan 22 yaşındaki sağ bek Şerif Doğan (2 yıl), Büyükşehir Belediye Erzurum Spor’dan defans elamanı 19 yaşındaki Önder Selimoğlu ile (3 Yıl) sözleşme imzalayarak renklerimize bağladık” dedi.

FİLM;Belalı Tanık

0


Vizyon tarihi 18 Ağustos 2017 (1s 51dk)
Yönetmen Patrick Hughes (II)
Oyuncular: Ryan Reynolds, Samuel L. Jackson, Gary Oldman devamı
Tür Komedi, Aksiyon
Ülke İngiltere
Özet ve Detaylar
Dünyanın en başarılı güvenlik görevlisinin artık yeni bir müşterisi vardır: Uluslararası Adalet Divanı’nda yargılanacak bir tetikçi! İkili kişiliklerindeki ve hayata bakış açılarındaki farklılıkları bir kenara koyup, zamanında ve sağ salim mahkemede olmak için güçlerini birleştirirler. Yönetmenliğini Patrick Hughes’un üstlendiği filmde senaryo Tom O’Connor’a emanet. Aksiyon komedisinin kadrosu ise Ryan Reynolds, Samuel L. Jackson, Salma Hayek ve Gary Oldman gibi isimlerden oluşuyor.

KİTAP;Cennete Kadar Yolun Var

0


Yunus Oran
Nesil Genç
Kategoriler
Edebiyat / Gençlik Edebiyatı
Katkıda Bulunanlar
Editör A. Asaf Eren
Kitabın Tanımı
Hayatınızda gireceğiniz en önemli sınavları düşünün, hazırlanırken ilk yapacağınız şey çıkmış sorulara bakmaktır değil mi?
Tabii ki.
Soru tarzlarından ve konulardan yola çıkarak nasıl çalışacağınızı anlayabilirsiniz.
Ama bu sınavların en kralı bile altmış yılınızı etkiler.
Gel gelelim sınavdan sonra da rahat edemezsiniz zaten…
Bu sefer emekli olmaya çalışırsınız, ne yazık ki onun çıkmış soruları da yoktur.
Emekli olduğunuzda da sudan çıkmış balık gibi ne yapacağınızı şaşırırsınız, hem hazırlanacağınız bir sınav da olmaz.
“Yahu ahiret vardı galiba, çalışacak bir şey de yok, ben ona çalışayım bari…” dersiniz ve sınava üç gün kala bin dört yüz yılın konularını gözden geçirmeye çalışırsınız.
Peki bu sınavda ne kadar başarılı olabilirsiniz?
Sadece bir günahla cennetteki yerinizi kaçırmak istemiyorsanız, sınava doğru zamanlamayla, düzgün programlarla, günlük çalışmanız şarttır.
“Tamam da canım, benim bu ders hakkında hiçbir bilgim yok!” diyorsanız müjde!
Sınavdaki sorular tek kitaptan soruluyor.
Ve her sınavda aynı sorular…
Kitapsa bin dört yüz yıldır yayında…
Peki siz hâlâ almadınız mı?

Kına’nın Güçlü Bir Ağrı Kesici Olduğunu Biliyor Muydunuz?

0


Okan Üniversitesi Hastanesi Nöroloji Uzmanı Prof. Dr. Okan Bölükbaşı, ‘’Kına başta ağrı olmak üzere birçok tıbbi sorunun tedavisinde kullanılıyor’’ dedi.

Efsanevi Mısır kraliçesi Kleopatra’nın kına yağından elde edilen bir koku kullandığı bilinmektedir. Kleopatra Roma’lı sevgilisi Antonius ile buluşmaya giderken geminin güvertesine bu losyondan bolca dökülürmüş. Eski Mısır mumyalarının el ve ayak tırnaklarında sıklıkla kına bulunmuştur. Kına o zamanlarda da hem makyaj, hem süsleme ve hem de tedavi amacı ile kullanılmaktaydı.

Kına, litrasea familyasından bir bitkiden elde edilmektedir. Birçok türü olmakla birlikte sıklıkla kullanılan yeşil kına, Güney Batı Asya, Kuzey Afrika, Avustralya, Batı Hint Adaları halkaları tarafından endemik olarak kullanılmaktadır. Tüm bu kültürlerde, kına kullanımının dini bağlantıları da vardır.

Kına, naftokinon gibi onu güçlü bir “boya” yapan bileşiklerin yanı sıra; tanin, kumarin, flavinoidler, fenolik asit, steroller ve ksantonlar gibi birçok biyolojik etkiye yol açan ve tedavide çeşitli tıbbi sorunların çözümünde yararlanılan maddeler de içerir.

Prof. Dr. Okan Bölükbaşı, ‘’Kınanın tıbbi kullanımında; verem ilerlemesini durdurduğu, antiviral, antimikrobik, antifungal (Mantarlara karşı), protein glikasyonu önleyici, yara iyileştirici, antipiretik (Ateş düşürücü), analjezik (Ağrı kesici), antiinflamatuvar (Yangı-iltihap önleyici) özellikleri olduğu uzun zamandır bilinmektedir. Mollusc, tyripanasoma, gibi hastalık etkenlerine karşı da yararlı olduğu bilinmektedir. Kına, ayrıca kanser, parazit, şeker hastalığı önleyici özelliklere sahipti. Karaciğeri korur. Bu nedenle sarılıkta kullanılagelmiştir. Kına, bağışıklık sistemini olumlu yönde düzenleyici etkilere de sahiptir. Günümüzde Ayurvedik tıp ve Unani tıp (Hindistan’da halen kullanılan eski yunan tıbbının bir formu) kına gargaralarını bademcik iltihabı, farenjit, diyare, dizanteri, ülser, barsak kurdu ve ateş tedavisinde uygulamaktadır’’ açıklamasını yaptı.

Yararları yanında dikkat edilmesi gereken durumlar da vardır. Nadir bir kan hastalığı olan favizm (Bakla yenmesi ile şiddetli iç kanama gelişmesi), ülkemizde nisbeten daha yaygın görülebilmektedir. Bu hastalığı olan ama hasta olduğu bilinmeyen bir çocuğun eline kına sürülmesi, az miktarda olsa bile, iç kanamaya neden olabilir!

Okan Üniversitesi Hastanesi Nöroloji Uzmanı Prof. Dr. Okan Bölükbaşı, Kınanın ağrı kesici özelliğinin nerelerde kullanılması gerektiği konusunda önemli bilgiler verdi.

Kına, halk hekimliğinde, uyuz, saç kepeği, saç dökülmesi, sarılık, mantar hastalıkları, dalak büyümesi, kanser, amipli dizanteride kullanılmaktadır.

Kına yağı, kınadan elde edilen ve tedavi amaçlı olarak kullanılan bir maddedir. Özellikle eklem iltihabı ve romatizma kaynaklı ağrılarda etkilidir.

Kına, yanık yüzeyler üzerinde serinletici etki yapmakta, bu nedenle yüksek ateş tedavisi ve yanık bakımında kullanılabilmektedir.

Kınanın özellikle nöropatik ağrıda etkili olabileceği, doksanların sonlarına doğru bilimsel araştırmalarla ispatlanmıştır. Normal ağrı kesicilere cevap vermeyen nöropatik ağrı türü ağrılar, geniş bir grup hastalığı içermektedir. Trigeminal nevraljiden diyabetik nöropatiye (Şeker hastalarında görülen ayak yanmaları bu durum ile ilişkilidir); kanser ağrılarından fibromiyaljiye dek birçok ağrılı hastalığı barındırır.

Prof. Dr. Okan Bölükbaşı, ‘’Uzun bir süredir nöropatik ağrıya neden olan sinir sıkışması (En sık görüleni karpal tünel ) ve boyun fıtığı hastalarının kına sürdüklerini gözlemliyorduk. Bazı Ortadoğu ülkelerinde doktorlar karpal tünel sendromunda ellere kına sürülmesini bir hastalık işareti olarak görmektedir (Yani neredeyse kına varlığına bakıp karpal tünel tanısı koymak!). Gerçekten de kına, bu gibi durumlarda gözlenen “yanma”, “elektrik çarpması”, “batma” , “iğnelenme” benzeri nöropatik ağrıları ciddi biçimde azaltmaktadır. Halk arasında bu tür ağrılarda deriye kına sürmek uygulamasının boş bir inanç olmadığı, bilimsel bir temeli olduğu anlaşıldı. Kınanın içerdiği ağrı kesici maddeler ayrıntılı olarak tanımlanmış ve Birleşik Devletler patent dairesi tarafından tescil edilmiştir’’ dedi.

11 AĞUSTOS TARİHTE BUGÜN

0


11 Ağustos
Tarihte Bugün Yaşanan Olaylar
1473-Fatih Sultan Mehmet’in komuta ettiği Osmanlı ordusu, Otlukbeli, Erzincan Savaşı’nda Uzun Hasan komutasındaki orduyu yenerek, Akkoyunlu Beyliği’ne son verdi.
1480-Gedik Ahmet Paşa komutasındaki Osmanlı donanması, İtalya’nın Otranto limanını zaptetti.
1914-I. Dünya Savaşı’nda İngiliz donanmasından kaçarken Çanakkale Boğazı’ndan geçerek Osmanlı Devleti’ne sığınan Alman zırhlıları Goeben ve Breslaunun satın alındığı açıklandı.
1923-İsmet İnönü, Lozan Anlaşması’nı imzaladığı kalemi İstanbul Üniversitesi’ne armağan etti.
1929-Türk Yerli Mallar Sergisi, İstanbul’da Galatasaray Lisesi’nde açıldı.
1934-Alkatraz Kuşçusu filmine konu olan, San Francisco’daki Alkatraz adası hapishanesi hizmete girdi.
1942-Dimitri Şostakoviç’in “Leningrad” isimli 7. Senfonisi Nazi kuşatması altındaki Leningrad şehrinde ilk kez seslendirildi.
1952-Ürdün meclisi, şizofreni hastalığı nedeniyle tahtta kalması sakıncalı görülen Kral Tallal’ın yerine, oğlu Veliaht Prens Hüseyin’i kral seçti.
1960-Çad bağımsızlığını ilan etti.
1961-Yassıada duruşmaları, 9 ay 25 gün sonra sona erdi.
1961-İstanbul’da 92 yıldır hizmet veren tramvaylar kaldırıldı.
1963-Çatalhöyük’te milattan önce 8000’de yapılmış buluntulara rastlandığı açıklandı.
1965-Hendek Tatar Köy (Nüzhetiye)’de oluşan trafik kazasında 25 yolcu, bir çarpışma sonucu asit içinde yanarak hayatını kaybetti.
1972-Hollanda’da Türklerle Hollandalılar çatıştı, Türklerin evleri taşlandı. Çıkan olaylarda 100’e yakın yaralı var.
1976-Filistinli iki gerilla, Yeşilköy Havaalanı’nda İsrail uçağına binenlere ateş açtı: 4 ölü, 20 yaralı.
1980-Çin Halk Cumhuriyeti’nde Mao dönemi resmen tarihe karıştı. Komünist Parti Merkez Komitesi, Mao ile ilgili tüm resim, demeç ve afişleri yasakladı.
1995-Suudi Arabistan’da 4 Türk vatandaşı kılıçla başı kesilerek idam edildi. 14 Ağustos’ta 2 Türk vatandaşı daha aynı yöntemle idam edildi. 17 Ağustos’ta Başbakan Tansu Çiller, idamların durdurulması için Prof.Dr. Nevzat Yalçıntaş’ı Suudi Arabistan’a özel elçi olarak gönderdi. 20 Ağustos’ta Suudi hükümeti idamları durdurduğunu açıkladı.
1999-Yüzyılın son tam güneş tutulması Türkiye’den de çeşitli illerden izlendi.
2002-Almanya’nın Münih kentindeki 18. Avrupa Atletizm Şampiyonası’nda kadınlar 1500 metrede Süreyya Ayhan, altın madalya kazandı.
2004-Kocaeli’nin Tavşancıl kasabasında saat 16:51’de Başkent ve Adapazarı Ekspresleri kafa kafaya çarpışarak kaza yaptı. Kazada ikisi anne ile kızı olmak üzere 8 kişi öldü, 88 kişi yaralandı.
Tarihte Bugün Doğanlar
1858-Christiaan Eijkman, Nobel Fizyoloji veya Tıp Ödülü sahibi Hollandalı tıp adamı (ö. 1930)
1863-Gaston Doumergue, Fransız devlet adamı (ö. 1937)
1897-Enid Blyton, İngiliz yazar (ö. 1968)
1951-Roza Domascyna, Alman şair ve çevirmen
1953-Hulk Hogan, ABD’li güreşçi
1967-Enrique Bunbury, İspanyol şarkıcı
1967-Joe Rogan, ABD’li komedyen ve aktör
1971-Ferhat Atik, Kıbrıslı şair, yazar ve araştırmacı
1976-Iván Córdoba, Kolombiya’lı milli futbolcu.
1984-Lucas Di Grassi, Brezilyalı araba yarışçısı
1988-Mustafa Pektemek,Türk futbolcu.
Tarihte Bugün Ölenler
M.Ö. 480-I. Leonidas, Sparta kralı (d. yaklaşık M.Ö. 540)
353-Magnentius, Romalı isyancı (d. 303)
1259-Möngke, Moğol hükümdarı (d. 1208)
1456-János Hunyadi (Hunyadi Yanoş), Macar ordu komutanı (d. 1387)
1494-Hans Memling, Flaman ressam (d. 1430) civarında
1937-Edith Wharton, ABD’li yazar ve moda tasarımcısı (d. 1862)
1956-Jackson Pollock, ABD’li ressam (d. 1912)
1972-Max Theiler, Nobel ödüllü Güney Afrikalı virolog (d. 1899)
1979-James Gordon Farrell, Britanyalı yazar (d. 1935)
1988-Anne Ramsey, ABD’li aktris (d. 1929)
1994-Peter Cushing, İngiliz aktör (d. 1913)
1996-Baba Vanga, Bulgarstanlı kadın kâhin (d. 1911)
2000-Alim Şerif Onaran, Türk sinema kuramcısı, yazar, akademisyen ve hukukçu (d. 1924)
2005-Manfred Korfmann, Alman arkeolog (d. 1942)
2008-Dursun Karataş, Türkiyeli devrimci önder (d. 1952)
2009-Aykut Oray, Türk sanatçı (d. 1942)

Suriyeli mülteciler vatandaşlık istiyor!

0


İnsani Gelişme Vakfı (İNGEV) ve IPSOS Araştırmalar Enstitüsü tarafından Türkiye’deki Suriyeli mültecilerle ilgili bugüne kadar yapılan en kapsamlı araştırmalardan biri olan ‘Mülteci Hayatlar Monitörü’, Suriyeli mültecilerle ilgili çarpıcı sonuçları ortaya koyuyor.
27 Nisan – 20 Mayıs 2017 arası Suriyeli mülteci nüfusunun yüzde 79’unu barındıran 10 ilde (İstanbul, Şanlıurfa, Hatay, Gaziantep, Adana, Mersin, Kilis, Mardin, Bursa, İzmir) yaklaşık 1.300 kişiyle ve yüz yüze görüşme yöntemiyle gerçekleştirilen araştırmaya göre, Suriyeli mültecilerin yüzde 74’ü vatandaşlık istiyor.
Bu oran 15-17 yaş grubunda yüzde 80’e kadar çıkıyor.
Suriyelilerin yüzde 52’si kendinin ve ailesinin geleceğini Türkiye’de görüyor.
Suriyelilerden çocuklarının Türkiye’de hayatına devam etmesini isteyenlerin oranı yüzde 52’dir.
Geleceğe umutla bakanların oranı ise yüzde 64’tür.
Mültecilerin yaklaşık yüzde 45’iyse, Suriyeli olduğu için buradaki halkın kendilerini dışladığını düşünüyor.
Türkiye’deki Suriyelilerin yüzde 70’i ise Türkçe bilmiyor.
Türkiye’deki Suriyelilerin günlük satın alma gücü 2 doların altındadır.
Kayıtlı ve kayıtsız olarak çalışanların oranıysa yaklaşık yüzde 31’dir.

DİĞER ÇARPICI SONUÇLAR

Araştırmadan çıkan çok ilginç sonuçlar da var!
Mesela; Türkiye’deki Suriyelilerin hane halkı büyüklüğü Türklerin 2 katıdır. Türkiye hane halkı büyüklüğü 3.5 kişi olduğuna göre, Suriyeli mültecilerin hane halkı büyüklüğü neredeyse 2 katı oranında, yaklaşık 6.2 kişidir.
Suriyeli mülteci bir ailenin gıda, içecek, kişisel temizlik gibi kalemlerin dâhil olduğu aylık hane tüketim harcaması 867 TL’dir.
Kişi başına harcaması ise 140 TL’dir.
Yani Suriyeli mültecilerin günlük kişi başı satın alma gücü 2 doların altında, 1,33 dolardır.
Suriyelilerin yüzde 70’yse çalışma koşullarının Türkiye’deki halka göre çok daha kötü olduğunu söylüyor.
Türkiye’de kişisel hesabı olan Suriyeli mültecilerin oranı sadece yüzde 4’tür.
Bir bankaya ait kredi kartı olanların oranıysa yüzde 2’den daha azdır.
Türkiye’deki 10 Suriyeliden neredeyse 9’u şimdiye kadar hiçbir sosyal yardım almadığını ifade ediyor.
Düzenli veya düzensiz olarak sosyal yardım alanların oranı ise sadece yüzde 13’tür.
Yani Türkiye’deki Suriyelilerin sadece 180 bini (yüzde 6’ısı) düzenli ayni veya nakdi yardım alıyor.
Suriyelilerin sosyal yardım olanaklarının başında ‘Kızılay Kartı’ geliyor.
Şu anda kamp dışında yaşayan Suriyeli mültecilerin yüzde 9’unda, yani 270 bin mültecide Kızılay Kartı bulunuyor.

İŞ VE ÇALIŞMA YAŞAMI

Araştırmanın iş ve çalışma yaşamı ile ilgili bölümü ise Türkiye’deki Suriyeli sığınmacıların ‘kayıt dışı’ çalıştığını ortaya koyuyor. Araştırmanın sonuçları şöyle;
Türkiye’de mültecilerin toplam yüzde 31’i şu anda iş piyasasına dâhildir.
Çalışanların yüzde 17’si Türkiyeli bir işverenin yanında çalışırken, yüzde 5’i Suriyeli bir işverenin yanında, yüzde 5’i de kendi hesabına çalışıyor.
Suriyeli mültecilerin yüzde 50’si çalışmıyor ve iş arıyor.
Suriyeli erkeklerinse yüzde 50’si çalışmıyor, yüzde 24’üyse iş arıyor.
Türkiye’deki Suriyeli mülteci kadınların yüzde 8’i çalışırken yüzde 9’u işsizdir. Suriyeli kadınların yüzde 74’ü ne çalışıyor ne de iş arıyor.
Türkiye’deki yaklaşık 650 bin Suriyeli kayıtlı veya kayıtsız olarak istihdamda yer alıyor. Suriyeliler arasında istihdam alanında yüzde 98’lik düzensizlik mevcuttur.
Türkiye’deki toplam mülteci sayısı 3,6 milyonu aşmıştır.
Ve 3 milyon Suriyeli mültecinin daha Türkiye’ye gelebilme ihtimali vardır!
Suriyeli mültecilerin yüzde 42’si imkânı olsa bir Avrupa ülkesine taşınmak istiyor. Yüzde 44 gibi önemli bir kesimi ise kesinlikle Avrupa ülkelerine taşınmak istemiyor.
Son söz: Suriyeli mültecilerin yüzde 52’si geleceğini Türkiye’de görüyor! Suriyeli mültecilerin sadece yüzde 26’sı memleketine dönmek istiyor!

Siyaset, Türk Ordusu ve YAŞ Kararları

0


2007’’de TSK’ye ve Türk Milliyetçiliği’ne hasar vermek maksadıyla alçakça ortaya atılan “Ergenekon” ve ardından Balyoz, Kafes, Casusluk ve Fuhuş Davalarıyla TSK bitirilmek istendi. Deniz Kuvvetlerine öyle bir darbe vuruldu ki, gelinen günde sanki oramiral “yokmuş” gibi, bir koramiral Deniz Kuvvetleri Komutanı yapıldı. Hadi Balyoz, Kafes vs FETÖ işiydi, bu anlaşıldı. Bir oramiral, tecrübeli 2 koramiral varken, Deniz Kuvvetlerine neden gene vuruldu?
Üstelik teamüllere göre ve hatta liyakata göre Deniz Kuvvetleri Komutanı olması beklenen, bu görev için Saha Komutanlığı, Kuvvet Kurmay Başkanlığı ve Donanma Komutanlığı da yapmış bulunan Veysel Kösele’nin üzeri neden çizildi. Kösele ki, FETÖ’cülerin üzerinde en çok durduğu bir komutandı. Hatta “Fuhuş ve Casusluk” davası sebebiyle, Koramiral rütbesinde, Deniz Kuvvetleri Kurmay Başkanı iken 9 gün süreyle tutuklanmıştı. Yani alenen FETÖ karşıtıydı! Belli ki üzeri liyakat sebebiyle değil, siyaseten çizilmiş!
Diğer koramirallerden Hasan Uşaklıgil ve devre arkadaşım Serdar Dülger’i de iyi tanıyorum. Şayet Kösele’nin üzeri çizildiyse, bunların taksiratı nedir? Yoksa AKP iktidarı artık Türk Silahlı Kuvvetlerinde “Liyakat değil, sadakat esas olacak!” diye yeni ve gelecekte hem Türk Ordusu, hem de milletimiz için zararı olabilecek bir yol mu izleyecektir?
Şunu anlaşılabilir: Tüm demokratik ülkelerde genellikle genelkurmay başkanları hükümet (savunma bakanı) tarafından seçilir. Hatta az da olsa bazı ülkelerde kuvvet komutanları da iktidarın istediği kişilerdir. Bu, tıpkı bakanlıkların müsteşar ve müsteşar yardımcısı seçmeleri gibidir ve mantıklıdır. Ama bu liyakat, tecrübe (komutanın askeri geçmişindeki yapmış olduğu etkin görevler), belli seviyedeki rütbeye erişimi olanlar arasından seçimle yapılabilir.
Şimdi biri çıkıp da “Biz Türk usulü” yapıyoruz diyebilir! İyi de askerliğin de kendi prensipleri var. Bugün oramiral varken tecrübesi nispeten az bir koramirali kuvvet komutanı yapan zihniyet, yarın yeni bir tuğamiral/tuğgenerali de kuvvet komutanı yaparsa ne olacak?
Dünyanın tüm gelişmiş ülkelerinin askeri, iç güvenlik ve istihbarat kurumlarında liyakat ve tecrübe dikkate alınır. Çünkü bu kurumların başına getirilen kişiler, o makama ulaşıncaya kadar adım adım ve pek çok musibetten ders çıkararak ilerlemişlerdir. Üstelik sık eğitimlerle bilgi ve görgüleri tazelenerek…
Öte yandan YAŞ’a bakanlar bakan panayırı var sanacak! FETÖ darbe girişiminden sonra belirlenen YAŞ’taBaşbakan, Genelkurmay Başkanı, Başbakan yardımcıları (şu an 5 bakan), Adalet Bakanı, Dışişleri Bakanı, İçişleri Bakanı ve Milli Savunma Bakanı ile kuvvet komutanları var.Bu kadar bakanın YAŞ’ta ne yapacağını bilen varsa bize de söylesin!
Acaba diğer bakanlıklara müsteşar ve müsteşar yardımcısı atarken, MİT, KGT müsteşarlarını atarken, Emniyet Genel Müdürü atanırken, YÖK üyeleri belirlenirken, rektörler belirlenirken bu kadar çok sayıda bakanın dahli var mıdır? Bir yanlışı düzeltelim derken yeni yanlışlar neden?
Hadi diyelim ki Genelkurmay Başkanı ve kuvvet komutanlarının belirlenmesinde görüşleri alınabilir. Ama albaydan general/amiralliğe terfi edecek subayların terfi ve atamasında başbakan yardımcılarının, adalet bakanının, içişleri bakanının, dışişleri bakanının ne işi var? Acaba diğer bakanlıkların genel müdürleri, hatta daire başkanlarının seçiminde 10 bakanın da tercihi var mı? Türk Silahlı Kuvvetlerine duyulan “güvensizlik” neden?
Acaba FETÖ’yü semirtenin TSK olduğu mesajı mı verilmek isteniyor? Oysa FETÖ’cülerin varlığı devletin tüm bakanlıklarında ve güvenlik kurumlarında aleni olarak bilinirken, sadece TSK’de bukelemun gibi renk değiştirmişlerdi. FETÖ mensubu olduğundan en ufak kuşku duyulanlar da YAŞ kararı ile atılmışlardı. Yani AKP iktidarının sıkça söylediği gibi “Alnı secdeye değiyor” diye peşin hükümlü davranmamış, göz göre göre aldatılmamıştı…
Son Söz: Siyasetin eli TSK üzerine bu kadar derin uzanırsa, her bakanın ve milletvekilinin önünde takla atan subay ve komutanlar görebiliriz. Maksat ülke savunması mı, iktidara biat ordusu mudur? Biat ordusu ise, Balkan Harbi’nde bunun acısını yaşadığımız hatırlanmalıdır!

ÖSYS SONUÇLARI MEB’İN KENDİ BAŞARISIZLIĞIDIR.

0


Eğitim İş Hatay 1 Nolu Şube Başkanı H.Suad Sadış, basın açıklaması yaparak, sınavların başarısızlığının temelinde Milli Eğitim Bakanlığının başarısızlığından kaynaklandığını ifade etti.
Başkan Danış açıklamasında şu görüşlere yer verdi:
“Milyonlarca veli ve öğrencinin sonuçlarını heyecanla beklediği 2017 ÖSYS sonuçları, sadece sınava girenler ve ailelerinde değil, tüm Türkiye’de hüsran yaratmıştır.
Ancak bilinmelidir ki bu tablonun asıl sorumlusu, mütemadiyen eğitim sisteminde kalıcı hasarlar veren değişikliklere giden, bu anlamsız değişikliklere öğrencilerin nasıl adapte olacağını düşünme zahmetine girmeyen Milli Eğitim Bakanlığı’dır.
ÖSYS sonuçları, en başta bakanlığın sınıfta kaldığını göstermektedir ve bu yüzden bakanlığın kırık karnesi olan bu sonuçları tüm detaylarıyla incelemek gerekir.
Sonuçlara detaylı bakıldığında, karşımıza şu veriler çıkmaktadır:
• 2017 ÖSYS verilerine göre; tercih yapma hakkı olan 1 milyon 846 bin 880 adaydan sadece 994 bin 766’sı tercih yapmıştır. Yani tercih yapma oranı yüzde elli gibi korkunç bir rakama gerilemiştir. Tercih yapmayanlar; ülkedeki zengin ve yoksul arasındaki uçurumun derinliği nedeniyle iş hayatına atılmak zorunda kalan gençler ve üniversiteli olmaktan, üniversiteli olduktan sonra iş bulmanın daha kolay olacağından umudunu kesen insanların toplamıdır. Bu karamsar tablo, bizzat iktidarın ve sahibinin sesi olan MEB’in eseridir.
• Tercih yapanlara dair istatistikler de çok şey söylemektedir: Lise son sınıftayken bu yıl sınava giren 960 bin adaydan sadece 208 bini bir lisans programına yerleşebilmiştir. Bu adaylardan 107 bini önlisans, 19 bini de açıköğretim programlarına yerleşirken 625 bin yeni mezun yerleştirilememiş veya tercih yapmamıştır. Sürekli değişen eğitim politikaları, yapboza çevrilen müfredatlar ve paralı eğitim koşulları, 625 bin gencimizi hayallerinden etmiş, en az bir senelerini çalmıştır. Önceki yıllarda mezun olan 632 bin adaydan ise neredeyse sadece yarısı, yani 313 bini bu yıl hayallerine kavuşmuştur. Tahsil hayatına tutunamayan gençlerin oranı, bir anda korkutucu biçimde çoğalmıştır.
“ÜMMETİN UMUDU”NDAN BEŞTE BİR BAŞARI
• Boş kalan kontenjanlar da MEB’in eğitim politikalarının acınası halini gözler önüne sermiştir. Lisans programlarında 50 bin 817, ön lisans programlarında ise 163 bin 613 olmak üzere 214 bin 430 kontenjanın boş kaldığı görülmüştür. Örgün öğretimdeki devlet üniversitelerinin lisans programlarında 26 bin 967, ön lisans programlarında 127 bin 682, vakıf üniversitelerinin lisans programlarında 16 bin 40, ön lisans programlarında 33 bin 185, KKTC’deki üniversitelerin lisans programlarında 6 bin 836, ön lisans programlarında 2 bin 700, yurt dışındaki üniversitelerin lisans programlarında 974, ön lisans programlarında 46 kontenjan boş kalmıştır. Bilinmelidir ki kontenjanlardaki bu boşluk, eğitim sistemimizdeki çağdaş, bilimsel, laik eğitimin boşluğunun yansımasıdır.
• Talep olmamasına ve hatta tepki yağmasına rağmen art arda, yurdun her köşe bucağına açılan ve AKP’nin tüm devlet olanaklarını uğruna heba ettiği İmam Hatip Liseleri de bu sınavda sınıfta kalmıştır. Diğer liselerin kalitesinden çalarak İmam Hatiplere tek öz evlat muamelesi yapan AKP, öz evladının kendi hazırladığı sınavda başarılı olmasını sağlayamamıştır. 222 bin 925 imam hatip lisesi mezunundan sadece 40 bini lisans tercihlerine yerleşebilmiştir. Yani Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın “Milletin ve ümmetin umudu” olarak tanıttığı imam hatip liselerinden mezun olan 5 kişiden sadece 1’i üniversiteli olabilmiştir. Bu acınası oran, gençlerin, sorgulama yeteneğinden, neden-sonuç
ilişkisi kurma becerisinden, pozitif bilimlerden uzak tutulduğunda ne olduğunun ve olacağının da göstergesidir.
• Daha önce FETÖ’nün sirayet etmesine göz yumularak dokusu bozulan Fen Liseleri de, İmam Hatiplerin gölgesinde bırakılma politikasıyla geriletilmiştir. Bu yılki sonuçlar; fen liselerinde ve Anadolu liselerinde kalitenin ne kadar düştüğünü de gözler önüne sermiştir. Zira istatistiklere göre; Anadolu Lisesi mezunu 396 bin adaydan 138 bini, Fen Lisesi mezunu 22 bin adaydan ise sadece 12 bini bir lisans programına yerleşebilmiştir. Sermayeye ucuz işçi yetiştirmenin havuzu gibi kullanılan meslek liseleri de başarısız olmuş, çağdaş eğitimin olmadığı bir yerde başarının da olamayacağını göstermiştir.
MEB, KAMUOYUNA BİR AÇIKLAMA BORÇLUDUR
Sınav sonuçlarının oluşturduğu bu utanç tablosunun ressamı olan MEB, hayatlarını çaldığı gençlere, onları okutmak için bin bir fedakarlıkta bulunmasına rağmen hayallerinden olan ailelere, en baştan beri bu çağdışı eğitim politikalarının koca bir hüsran yaratacağını vurgulayan biz ilerici eğitimcilere ve ülkesinin eğitim konusunda bu kadar geri gitmesini hak etmeyen tüm yurttaşlara bir açıklama borçludur.
Eğitim-İş olarak; bugüne kadar G-20 zirvesi dahil, kendi alanına girmeyen birçok konuda açıklamalarda bulunan Milli Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz’a, bu hayati konuda kamuoyunu tatmin edecek bir toplantı düzenlemesi çağrısını yapıyoruz. O toplantıda bizim gibi eğitim alanında faaliyet gösteren demokratik kitle örgütlerinden temsilcilerin sorularını cevaplamaya çağırıyor, “hodri meydan” diyoruz.
Bunu yapmaz ve susmayı tercih ederse bilmelidir ki susmak onaylamaktır. Yapacak bir açıklaması yoksa, oturacak bir koltuğu da olmamalı ve bir kez olsun sağduyulu davranarak istifa etmelidir.” Açıklamasında bulundu.
HÜSEYİN GÜLER

Hatay’da Bir Okul Müdür Yardımcısı DEAŞ’lı Çıktı!

0


İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Savcısı Ufuk Can Gazezoğlu’nun yürüttüğü DEAŞ soruşturmasında İstanbul, Ağrı ve Hatay’da eş zamanlı operasyon düzenlendi. Yapılan operasyonda 1’i çocuk M.A., M.P., A.B., E.F., S.F., H.E., ve D.İ. gözaltına alındı. Zanlıların ev ve adreslerinde yapılan aramalarda çok sayıda örgütsel dijital materyaller ele geçirildi.
OKUL MÜDÜR YARDIMCISI DEAŞ ÜYESİ ÇIKTI

Hatay’da düzenlenen operasyonda gözaltına alınan A.B.’nin Hassa ilçesinde bulunan bir ilkokulda müdür yardımcısı olduğu belirlendi. Müdür yardımcısı A.B.’nin İstanbul ve diğer illerdeki terör örgütü DEAŞ üyeleri örgütsel faaliyette olduğu tespit edildi.
“YALNIZ KURT” YAKALANDI

Gözaltına alınan terör örgütü DEAŞ üyesi S.F.’nin dijital materyallerinin incelenmesinin ardından, Suriye’de DEAŞ’ın üst düzey yöneticisi ile irtibatlı olduğu belirlendi. S.F.’nin Suriye çatışma bölgelerine giderek orada çatışma isteğinde bulunduğu iddia edildi. Ancak terör örgütü yöneticilerinin ise ‘Cihad’ı Suriye’ye gelerek değil, Türkiye’de eylem yaparak gerçekleştirmesi için “Yalnız Kurt” isimli örgüt kitabının dijitalini gönderildiği kaydedildi.
“Yalnız Kurt” isimli DEAŞ terör örgütünün yayınladığı kitapta, eylem talimatları bulunuyor.

BELEN’DE ALT YAPI SORUNLARI İLE İLGİLİ TOPLANTI YAPILDI

0

Belen’de alt yapı sorunlarına ilişkin talep ve önerilerin alınmasına yönelik Kaymakamlığımız koordinesinde Kaymakam Abdulaziz AYDIN Başkanlığında, Belediye Başkanı Adnan VURUCU, HATSU İçmesuyu 2.Bölge Şube Müdürü, HATSU Kanalizasyon Bölge Müdürlüğü Çevre Mühendisi Volkan SONKAYA, HATSU Belen Yetkilisi İsmail CEYLAN ve 18 Mahalle Muhtarının katılımında 08.08.2017 tarihinde saat 09:00’da Seyir Terasında bir toplantı düzenlendi.
Kaymakam AYDIN; öncelikle katılımcı mahalle muhtarlarına söz vererek, talep, sorun ve önerilerin alınmasını sağladıktan sonra, toplantı sonucunda yaptığı değerlendirmede; bu tür toplantıların daha öncede kurumlar arasında koordinasyonun sağlanması, talep ve sorunların İlçe Belediyesi ve HATSU yetkililerince bizzat muhtarlarımızdan alınması ve sorunların çözümüne yönelik süratli ve verimli bir çalışma yürütülmesi amacı ile düzenlendiğini hatırlatarak, ilçe merkezinde yürütülen Kanalizasyon ve İçmesuyu şebeke yenileme işlerinin gerek 2000 yılı projeleri dikkate alınarak büyükşehir statüsü öncesi ihale edilmesi ve gerekse de müteahhit firmadan kaynaklanan problemler dolayıyla vatandaşlarımızın son derece muzdarip ve müşteki olduğunun altını çizerek, hizmetlerin daha iyi sunulmasında Büyükşehir, HATSU, İlçe Belediyesi ve Mahalle muhtarlarının sorunların yerinde tespit ve çözümünde koordinasyon içerisinde çalışması gerektiğinin, yapılan toplantı sonucunda bir kez daha anlaşıldığını belirtti.

İSKENDERUN BELEDİYESİ ŞEHİT VE GAZİ AİLELERİNİN YANINDA

0


İskenderun Belediye Başkanı Seyfi Dingil, göreve geldikleri ilk günden bugüne kadar şehit ve gazi ailelerinin her zaman yanlarında olduklarını belirtti.
İskenderun Belediyesi, İskenderun Gençlik Merkezi ve Engelsiz İskenderun Derneği tarafından ‘Gençlerin Saygı Nöbeti’ protokolü çerçevesinde oluşturulan heyetin şehit ve gazi ailelerini evlerinde ziyaretleri devam ediyor.
HER DAİM YANLARINDAYIZ
İskenderun’da önemli bir sosyal projenin devam ettiğini belirten İskenderun Belediye Başkanı Seyfi Dingil,” ülkemizin güvenliği ve milletimizin huzuru için gözünü kırpmadan canını veren şehitlerimizin ailelerine ve gazi olan vatan evlatlarına ne yapsak minnet borcumuzu ödeyemeyiz. Onlar bizler için, vatan için canlarını veda ederken, geride bıraktıkları yakınlarını da kendi ailemizden farklı görmüyoruz. Şehit ailelerimiz ve gazilerimizin duygularına ortak olmak, paylaşmak ve her zaman yanlarında olduğumuzu bildiriyoruz. İskenderun Belediyesi olarak her zaman şehitlerimizin ailelerinin ve gazilerimizin yanında yer alacağız” diye konuştu.
ZİYARETLER DEVAM EDECEK
İskenderun Belediye Başkanı Seyfi Dingil,” Vatanımızda rahatça yaşıyorsak bunları şehitlerimize ve gazilerimize borçluyuz. Onların aileleri de bizlere emanettir. Genç kardeşlerimize de bu bilinci yerleştirmek ve şehit ve gazi ailelerinin yalnız olmadığını göstermek adına böyle bir proje düşünüldü. Ayrıca ziyaretlerde şehit ailelerinin talep öneri ve görüşleri de alınarak gerekli işlemler yapılıyor” diye konuştu.
Ziyaret karşısında duydukları memnuniyeti ifade eden şehit aileleri ve gaziler ise teşekkürlerini ifade ettiler.
Proje, belirli aralıklarla şehit ailelerimize ve gazilerimize evlerinde yapılacak ziyaretlerle devam edecek.

KAYMAKAM SOYTÜRK’DEN CHP’YE ZİYARET

0


*”Adaletli yaklaşımla sorunları çözeceğiz’’
İskenderun Kaymakamı Recep Soytürk’ün siyasi partilerden bugünkü ziyaret durağı CHP oldu. CHP Hatay Milletvekili Mevlüt Dudu, İlçe Başkanı Yusuf Mansuroğlu, Yönetim Kurulu üyeleri, Gençlik ve Kadın Kolları üyeleri tarafından karşılanan Kaymakam Soytürk, ilçenin sorunlarını çözmek için güç birliği oluşturulmasını istedi ve “elimizde sihirli değnek yok. Sorunları teker teker ele alarak adaletli bir yaklaşımla çözeceğiz.”dedi.
Ziyaretten duyduğu memnuniyeti dile getiren İlçe Başkanı Mansuroğlu, huzurlu ve güvenli bir ortamın sağlanması konusunda üzerlerine düşen görevi yapmaya hazır olduğunu belirterek, şunları söyledi:
“Memlekette siyasi sorun ne olursa olsun bizler ilçemizde huzur ve güven içerisinde yaşamalıyız. Görev yapan tüm Kaymakamlarımızla çok iyi diyaloglar kurduk ve hiçbir çatışma yaşamadık. Bize göre İskenderun’un en büyük sorunu aldığımız göçtür. Özellikle Suriyelilerin gelmesiyle sorun daha da büyüdü. Ekmek derdindeki vatandaşlarımız adaletsiz bir rekabetle karşı karşıya kaldı. Elbette ki insanın en doğal hakkı yaşamaktır. Ama,bunu yaparken kendi vatandaşlarımızın da haklarını korumak zorundayız. Görevinizde başarılar diliyorum. Üzerimize düşen görevi yapmaya hazırız.”
İskenderun Kaymakamı Recep Soytürk de konuşmasında, bölgeyi yakından tanıdığını, bunun kendisine avantaj sağladığını belirtti. Soytürk, şunları söyledi:
“İskenderun farklı bir yer. Güvenlik olmazsa olmaz konularından biridir. Hassas noktaları, binaları ve birimleri tespit edip gerekli önlemlerin alınması noktasında çalışmalar başlattık. Tüm yasadışı örgütlerin sayı ve nicelikleriyle ilgili istihbarat birimlerimizin bilgileri var. Tedbirlerimizi bu yönde geliştiriyoruz. Suriyelilerin durumu konusunda kanaat önderleriyle bir toplantı yaptık. Bu toplantıya belediye yetkilileri, nüfus, vakıf ve jandarma komutanlığımızın yetkilileri katıldı. Uyarılarda bulunduk. Suçlu ve suça meyilli insanları bildirmelerini istedik. Aksi takdirde kendilerinin de zarar göreceğini söyledik. Eğitim en önem verdiğim konulardan biridir. Şu an önümüzde 9 okulun yapımı konusunda istekler var ama problemleri de var. Milli Emlak ile yazışmalar, belediyeden imar planlarının çıkarılması gibi sorunların ortadan kaldırılması için çaba göstereceğiz. Hayırseverleri özendirmemiz sıkıntıları aşmamız lazım. Mahalle mahalle okul toplantıları yapıyoruz. Bu toplantılarda okul müdürleri, aile birliği başkanları, öğretmenler, veliler ve muhtarla bir araya geldik. Sorunları tek tek çözeceğiz. Öğretmenlerimizi de motive edeceğiz. Öğretmenlerin öğrencilere sağladığı katkıyı ödüllendireceğiz. Öğrencinin sınavlardaki başarı derecesine göre öğretmenlerimizi başarı ve takdir belgeleriyle ödüllendirerek daha şevkle çalışmalarını sağlayacağız.”

HBB ZABITASI DİLENCİLİĞE KARŞI HALKI UYARIYOR

0


Hatay Büyükşehir Belediyesi Zabıta Dairesi Başkanlığı ve Hatay İl Emniyet Müdürlüğüne bağlı ekipler, kavşaklarda ve trafik ışıklarında halkın duygularını sömürerek, gelir elde etmeye çalışan dilencileri önlemek için bir takım çalışmalar yürütüyor.
İl Emniyet Müdürlüğü Çocuk Şube Müdürlüğü, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı ve HBB Zabıta Dairesi Başkanlığının ortak olarak yürüttüğü çalışmada çeşitli bahanelerle dilencilik yapan kişilere fırsat verilmemesi konusunda vatandaşlar uyarıldı. Halktan para talebinde bulunarak dilencilik yapan bireylerin önlenmesi adına yürütülen çalışmalarda, bu işi yapan kişiler hakkında yasal işlem uygulanırken, bir yandan da halkın bilinçlendirilmesi adına broşürler dağıtıldı.
“ÇOCUKLARA ACIYARAK DEĞİL, GELECEKLERİNİ DÜŞÜNEREK YAKLAŞIN”
Halkın yoğunlukta olduğu bölgeler, cadde ve kavşaklarda trafik ışıklarında bekleyen araçların aralarına girerek tehlike oluşturan, mendil, su satan veya çeşitli bahanelerle dilencilik yapan kişilere yönelik çalışma yürüten HBB Zabıta ekipleri, bu bireylere fırsat vererek dilenciliğe teşvik edilmemesi gerektiği konusunda vatandaşları uyararak bilgilendirici broşür dağıttı. Özellikle küçük yaştaki çocukların dilendirilerek gelir elde edilmesinin önlenmesi gerektiğine değinen HBB ekipleri, vatandaşlara dağıttıkları bilgilendirici broşürün üzerine “çocuklara acıyarak değil, geleceklerini düşünerek yaklaşın, dilencilik meslek olmasın, emeksiz kazanç olmaz, dilencilik ihtiyaç değil, bağımlılıktır” yazılarının yanı sıra “devletimiz ihtiyaç sahiplerinin yanındadır” yazılı broşürleri dağıtarak, vatandaşların bu konuda dikkatli davranmalarını istedi.

İSKENDERUN BELEDİYESİ YAĞLI BOYA RESİM KURSU YOĞUN İLGİ GÖRÜYOR

0


İskenderun Belediye Başkanı Seyfi Dingil, el sanatları ve yağlı boya resim kursunun büyük ilgi gördüğünü belirtti.
Kültür Müdürlüğüne bağlı Çay Mahallesi sosyal tesislerinde Halk eğitim merkezi eğitmenleri tarafından verilen yağlı boya resim kursunda kursiyerlere ışık, gölge, oran, orantı, kompozisyon kurma, renk bilgisi öğretiliyor.
KURSİYERLER ÖZVERİLİ ÇALIŞIYOR
Resmi tuvale aktarma ve yağlı boya tekniğini uygulama bilgi ve becerisinin kazandırıldığı eğitim programları hakkında bilgiler veren İskenderun Belediye Başkanı Seyfi Dingil,” Yağlı boya resim kursu büyük ilgi görüyor. Kursiyerlerimiz verilen eğitimlere katılarak, keyifli, verimli ve üretken vakit geçiriyorlar.‘Yağlı Boya’ resim kursuna katılan kursiyerler birbirinden güzel yağlı boya tablolarını ortaya çıkarmaya başladılar” dedi.
BAŞKAN SEYFİ DİNGİL’E TEŞEKKÜR
Yağlı boya kursuna katılan resim kursiyerleri ise ,”burada sosyalleşiyor, farklı konularda sohbetler ediyor ve kendimizi iyi hissediyoruz. Bize bu imkânı sağlayan İskenderun Belediye Başkanımız Seyfi Dingil’e ve yetkililere çok teşekkür ediyoruz”şeklinde konuştular.

PAYAS’TA 12 YILDIR ÜCRETSİZ İLAÇLAMA

0


Hatay’da bir ilk olarak, 12 yıl önce Payas Belediyesi tarafından başlatılan ücretsiz ilaçlama ile tüm evler, binalar ve sokaklar haşerlere ve sineklere karşı korunuyor. Tüm vatandaşlarımızdan gelen; ev, iş yeri, bina, sokak, kaldırım, park, kanal, dere, sahil ve diğer kent alanlarının ilaçlanması konulu talepler Payas Belediyesi Çevre Koruma ve Kontrol Müdürlüğü’ne bağlı ekipler tarafından ücretsiz, süratle ve eksiksiz karşılanıyor.
Vatandaşlarımızın daha sağlıklı ortamlarda hayatlarını sürdürebilmeleri amacıyla tüm imkanlarını seferber eden Payas Belediyesi’nin eğitimli ilaçlama ekipleri gece gündüz demeden 24 saat düzenli olarak kent genelinde ilaçlama yapıyor.

PAYAS SPOR’UN AFYONKARAHİSAR KAMPINI TAMAMLADI

0


Spor Toto 3. Lig 3. Grubunda mücadele eden Güney temsilcisi Payas Spor’un yeni sezon öncesinde Afyonkarahisar’da yaptığı 3 etaptan oluşan 1 aylık kampı tamamladı. Sırasıyla Korel Oteli, İkbal Oteli ve son olarak ta Akrones otelinde kamp yapan Payas Spor, çalışmalarını Afyonkarahisar Gençlik Hizmetleri İl Spor Müdürlüğü sahasında yaptı. Payas Spor, kamp yaptığı süre içerisinde 7 hazırlık karşılaşması oynadı. Teknik Direktör Semih Tokatlı, yapılan hazırlık karşılaşmalarında kamp kadrosunda bulunan tüm futbolculara forma giydirdi.
Teknik Direktör Semih Tokatlı, uzun bir kamp dönemi geçiren Payas Spor’un futbolcularına Pazartesi gününe kadar izin verdi. Mavi Beyazlı ekip Payas Spor, 20 Ağustos Pazar günü Payas ilçe stadında Erzin Belediye Spor ile hazırlık karşılaşması oynayacak.

PAYAS SPOR 1 MUĞLA SPOR 1

0


Spor Toto 3. Lig 3. Grubunda mücadele eden Güney temsilcisi Payas Spor, yeni sezon öncesi Teknik Direktör Semih Tokatlı nezaretinde kamp yaptığı Afyonkarahisar’da son hazırlık karşılaşmasını oynadı. Afyonkarahisar Gençlik Hizmetleri İl Spor müdürlüğü sahasında yapılan hazırlık karşılaşmasında Payas Spor ile Muğla Spor 1-1 berabere kaldı.
Payas Spor’un golünü penaltıdan Arif Güner atarken, Muğla Spor’un golünü de Polat Ertek attı.

Lions Kulübü Gençleri Yalnız Bırakmadı

0


Antakya Orontes Lions Kulübü Gençlik Haftası Kapsamında, bölgeyi gezmeye fırsatı olmayan gençleri misafir etti.

Gençlerle şehir turu yapan kulüp üyeleri, Antakya’nın tarihi yerlerini ve Hatay Kültür Müzesini gezdirdikten sonra onlarla keyifli bir öğle yemeği yediler.
Dönem Başkanı,Ln.Çiğdem Zelluh,”Dönemin ilk aktivitesi gençlik projemiz oldu.Olanağı olmayan gençlerimize şehrimizin güzelliklerini tanıtmak,onlarla hoşça vakit geçirmek,sorularına cevap vermek hepimiz için mutluluk verici,bize destek olan herkese çok teşekkür ederiz.”Dedi ve herkesin Gençlik Haftasını kutladı…
Kulüp üyeleri Orontes Kulübünün anısı olması düşüncesiyle günün anlam ve önemine uygun gençlere hediyeler verdiler.

Yaralı Leylek Tedavi Altına Alındı

0


Hatay’ın Arsuz ilçesinde yaralı halde bulunan leylek tedavi altına alındı.

İlçe sahilinde yaralı ve uçamayacak halde leylek olduğunu gören vatandaşlar, durumu yetkililere bildirdi.

Yaralı leyleğin bulunduğu yere giden Dörtyol Doğa Koruma ve Milli Parklar Şube Şefliği ekipleri leyleği teslim aldı.

Hayvan, ilk tedavisinin ardından Osmaniye Doğa Koruma ve Milli Parklar Şube Müdürlüğü Yaban Hayvani Tedavi ve Rehebilitasyon Merkezine teslim edildi.

Göç sırasında kanatlarından yaralanarak bitkin düştüğü belirlenen leyleğin tedavisinin arından doğaya salınacağı öğrenildi.