Cuma, Mayıs 3, 2024
No menu items!
Ana SayfaKöşe Yazılarıİrfan O. Hatipoğlu Yazdı: Taşra

İrfan O. Hatipoğlu Yazdı: Taşra

Ne yapmalı! – İrfan O. Hatipoğlu/Araştırmacı-Yazar

Yurttaşların siyasi eğilimini ortaya koyan anketler; yağmacı, kayırmacı, sürdürülebilir yoksulluğu halka dayatan, demokrasi/özgürlükleri aşındıran siyasal İslamcı iktidarın azımsanmayacak düzeyde destekçisinin olduğunu ortaya koyuyor. Bunun nedeni, ülkede “taşralı zihinsel yapının, yaşam örgüsünün” kırılamamış olması. Taşralılığı yalnızca anakentler dışında kalan alanlar alınmamalı. Kentlerde yaşayan, zihinlerinde aydınlanma karşıtı duvarlar örülmüş insanlar da bu kapsama alınmalıdır.

Taşra/taşralılık bir yaşam biçimidir. Coğrafi alan ile sınırlamak doğru değildir. İçten beslemeye dayalı; eğitim, kültür birikimi, algıda seçicilik, davranış biçimi vb. edinimleri bütününden oluşur.  Çünkü taşrada günlük yaşam ağır akar. Kamusal duyarlılık gelişmemiştir. Bedensel ve zihinsel yorgunluklarının farkında değillerdir. Üretme gizil gücünü kaybettikleri için edilgenliğini, şüpheciliğini, korku/ürkekliklerini gölgelemek için aydınlanmayı, değişimi direnç gösterirler. Statükocudur. Buna karşın “kurnazlığın” öne çıktığı yaşam alanlarıdır. Günlük yaşamlarına anlık katkı yapacağını düşündükleri gelişmelerden sonuna kadar yararlanmayı bilirler.

Siyasal İslamcı, milliyetçi muhafazakâr siyasetçiler taşralı zihniyetini geliştikleri sosyal/yardım ağları üzerinden çok iyi tanıdıkları için “bayrak, ezan, kahramanlık menkıbeleri” anlatarak kolayca devşirirler. Son dönemde ekonomik sorunların derinleşmesi, kamuya “adam yerleştirmenin” tıkanması, aldıkları sosyal yardımların yeterli gelmemesi… Siyasal İslamcı iktidarın yolsuzlukları, kayırmacı tutumu, tek adam ailesinin “görgüsüz, parıltı/debdebe” içinde yaşamasının sosyal medya üzerinden “ceplerine” kadar girmesi zihinlerinde kuşkuların oluşmasına neden oldu.

Taşralının zihnin de oluşan kuşkunun, farklı seçeneği evirilmediği anket sonuçlarından görülüyor. Nedeni muhalefet partilerinin “taşralı zihniyetini” bilmemeleri, istemlerini, edinimlerini doğru anlamamaları. Zihinlerindeki kuşkuları derinleştirecek, örülen duvarları yıkmaya yönelik politikalar üretmek yerine, siyasal İslamcı iktidarın söylemlerini bir ileri aşamaya taşımaya çalışmalarıdır. Yapılması gereken kurnaz, bencil taşralıların zihinlerinde oluşan kuşkuyu kırılmaya dönüştürecek söylemler geliştirilmesidir. Örneğin siyasal İslamcı iktidarın dayattığı “Arap” öykünmeci din anlayışının karşılığı yok. Günlük yaşama, ekonomiye, eğitime, sanata “Nas” üzerinden düzenlemeye kalkışması taşrayı/taşralıyı sıkmış, yormuştur. Zihinlerinde kuşku oluşmasında ekonomik sıkıntı kadar, dayatılan din anlayışının olduğu bilinmelidir. Dinci söylemin taşrada/taşralıda karşılığı var sanılarak, siyasal İslamcı iktidarın “kamuya” dinselleştirme girişimine doğrudan karşılık vermek yerine geçiştirilmesi, muhalefet parti yöneticilerinin, belediye başkanlarının çektikleri Cuma, kandil mesajları ile ne kadar dinci olduklarını anımsatmaları, farklılıklarını ortaya koyamadığı gibi sanal dinci iklimin derin olduğu izlenimin oluşmasına neden oluyor.

Öncelikle yapılması gereken taşralı zihinlerde oluşan kuşkunun, kırılmalara neden olacak söylemler geliştirmektir. Siyasal İslamcıların geliştirdiği dinci söylemleri “biz daha iyisine” yaparız öykünmesinden vaz geçmelidir. Hızla eğitimden, sağlığa, enerjiden, ulaşım ağlarının kamulaştırılacağı duyurulmalıdır. Örneğin enerji sunumunun -elektrik- tüm aşamalarının kamulaştırılacağı sıklıkla yinelenmesi gb.

RELATED ARTICLES

Yorum Yaz

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

EN SON HABERLER