
CHP Hatay milletvekili Serkan Topal, Sağlık Bakanlığına giderek Sağlık Bakan Yardımcısı ile bir görüşme gerçekleştirdi.
CHP milletvekili Topal Sağlık Bakan Yardımcısı ile yaptığı görüşmede, “Hatay Defne ilçesi Harbiye Aile Sağlığı Merkezi 27 Nolu Aile Hekimliği Biriminde görev yapan, Hatay Tabip Odası Yönetim Kurulu Üyesi Dr. Ahmet Aras hakkında yürütülen disiplin soruşturması konusunu ele aldıklarını” belirtti.
Yürütülen Linç Girişiminin Takipçisi Olacağım.
CHP milletvekili Topal, “14 Mayıs 2017 Pazar günü Büyük Antakya Parkında Nuriye Gülmen ve Semih Özakça’ya destek olmak maksadıyla çeşitli STK ve Sendika temsilcilerinin de katıldığı basın açıklamasına katıldığı için Dr. Aras hakkında disiplin soruşturması başlatıldığını ve memurluktan çıkarma cezasının teklif edildiğini üzüntü ile öğrendiklerini, bu hukuksuz linç girişiminin kabul edilemez olduğunu ve konunun takipçisi olacağını, sürecin demokrasi ve insan hakları çerçevesinde çözümü noktasında müdahil olunmasını” istedi.
“Türkiye Cumhuriyeti Devleti yurttaşları için, özellikle de emeğiyle geçinen toplumun ücretli kesimleri için yaşam eskisinden daha meşakkatli bir hal almıştır” diyen milletvekili Topal, “Anayasamızın 2. Maddesi ‘Türkiye Cumhuriyeti, demokratik, lâik ve sosyal bir hukuk Devletidir’ demektedir. Hukuk devletinin birden çok tanımı olmakla beraber üzerinde mutabık kalınacak tanımı, faaliyetlerinde hukuk kurallarına bağlı olan, vatandaşlarına hukuk güvenliği sağlayan, yönetimde keyfiliğin egemen olmasını önleyen ve kendisini hukukla sınırlayan devlet demektir” dedi.
Topal, “Bir ülkede temel haklar güvence altına alınmamışsa, Devletin yargısal denetimi, hakim ve yargı bağımsızlığı işlevsiz hale getirilmişse, yeterli ve sağlıklı işleyen hak arama yolları mevcut değilse o ülkede yurttaşların kendini hukuksal güvencede hissetmesi olanaklı değildir.
Özellikle 15 Temmuz FETÖcü darbe girişimi sonrası AKP’nin ülkenin tamamını OHAL rejimi ile yönetmeye çalışması ile hukuk devletinden uzaklaşma eğilimi hızlanmıştır. Açılan davalar ve başlatılan soruşturmalarla, OHAL süreci, hükümetin ideolojisini benimsemeyen toplumun muhalif kesimlerini sindirmek için sistemli bir araca dönüştürülmüştür” dedi.
CHP milletvekili Topal, “Bugün ülkemizde temel özgürlüklerin belki de en önemlisi olan düşünce ve kanaatini açıklama hürriyeti; anayasamızda düzenlenmiş olmasına rağmen, özellikle OHAL dönemi uygulamalarıyla bu özgürlüğün kullanımı yaşamın her alanında ortadan kaldırılmıştır” dedi.
Dr. Aras Yalnız Değildir.
“14 Mayıs 2017 Pazar günü Büyük Antakya Parkında çocuklarını Gezi Parkı eylemlerinde, polisin müdahaleler esnasında uyguladığı orantısız şiddet sonucunda yitiren annelerin, OHAL uygulamaları sonucu işlerini kaybeden Nuriye Gülmen ve Semih Özakça’ya destek olmak, haksızlığa uğrayan ve onurlu bir yaşam için direnen iki akademisyene destek olmak için, onlar hayatta kalsın, onlarda ölmesin diye başlattıkları bir günlük sembolik açlık grevine Hatay milletvekili olarak bende katıldım” diyen Topal,
“Bu eyleme katılan Hatay Tabip Odası Yönetim Kurulu Üyesi Sayın Dr. Ahmet Aras’a, hukuksuz bir linç girişimi sürdürülmektedir. Dr. Aras KESK’e bağlı SES üyesidir. Antakya Parkında yapılan basın açıklamasına birçok sivil toplum örgütü ve sendika destek vermiş, yaklaşık 200 kişi basın açıklamasına katılmış ve olaysız bir şekilde dağılmıştır. Kolluğun basın açıklamasını engellemeye dönük bir girişimi de söz konusu olmamıştır.
Son derece demokratik bir şekilde basın açıklaması yapılmış ve ülkemizde yaşanan hukuksuzluklara karşı bir duruş sergilenmiştir. Bu basın açıklamasına katılanlar demokratik haklarını kullanmışlardır. Şimdi ise Dr. Aras, yürütülen disiplin soruşturması marifetiyle devlet memurluğundan çıkarılmak istenmektedir.
Dr. Aras yalnız değildir ve bu hukuksuz uygulamalara ivedilikle son verilmesi gerekmektedir. Unutulmamalıdır ki Zulüm kalınlaştıkça, İp inceldikçe kopar” dedi.
“ZULÜM KALINLAŞTIKÇA, İP İNCELDİKÇE KOPAR.”
Kadınlar Birliği Başkanı Melek: “İmamların Kıydığı Nikahı Kabul Etmiyoruz”
Türk Kadınlar Birliği Antakya Şube Başkanı Nesime Yüksel Melek, son günlerde gündemi meşgul eden “imamlara resmi nikah kıyma yetkisinin verilmesi” tartışmalarına dikkat çekerek bu durumu onaylamadıklarını ifade etti. Anayasal ve toplumsal yaşamda kadın ile erkek arasında eşitlik ilkesinin önemine vurgu yapan Melek, kadın düşmanlığının arttığını ve kadının sosyal yaşam içindeki varlığının egemenlik altına alındığını savundu.
TKB Antakya Şube Başkanı Nesime Yüksel Melek, konuya dair tartışmalara son verilmesini isteyerek şu açıklamayı yaptı:
“Türk Kadınlar Birliği Antakya Şubesi olarak Ulu Önder Atatürk’ün bize 5 Aralık 1934’te verdiği seçme ve seçilme hakkını kaybetmeyeceğiz. Bunu korumak için var gücümüzle çalışacağız.
Ülkemizde, kadın düşmanlığı gün geçtikçe artmakta, hatta kadının sosyal yaşamdaki varlığı egemenlik altına alınmaktadır.
Erkekler, kadınların siyasi ve sosyal yaşantısından giyimine, saçından ve başından başlayarak her şeylerine karışmaktadırlar. Onu eve kapatıp ‘ çocuk doğuran ve ev işleri yapan’ bir insan durumuna getirmek istiyorlar. Yani her istediklerini yapan bir köle…
Şimdi de nikah meselesini ele aldılar. Belediye nikahının yerine imamların nikah kıymasını kanunlaştırmak istiyorlar. Biz, kadınlar olarak, bu durumu asla kabul etmiyoruz. Zaten Belediye nikahının yanında dini nikah da kıydıranlar toplumumuzda var. Laik Türkiye’de, kadınlar olarak erkeklerle eşit haklara sahip olmak ve siyasi- sosyal hayatta eşit şartlarda olmak istiyoruz. Parlamentoda %50 oranında kadın milletvekili olmasını istiyoruz.
Kadın, toplumun temel taşıdır. Peygamberimiz de “cennet kadınların ayakları altındadır” sözünü söylemiştir. Bu kadar önemli olan kadınların ayaklar altında sürünmelerine artık dayanamıyoruz. Kadınlar, kutsal annelik görevlerinin yanında, çocukların eğitimleriyle de ilgilenmektedirler. Atatürk’ün Türk kadını için söylediği sözü unutmayalım… “Türk kadınları, ayaklar altında ezilmeye değil, omuzlar üstünde yükselmeye layıktır.” Bunun için, geleceğin anneleri olan kız çocukları laik eğitim görmelidir ki çağdaş uygar ülkeler düzeyine ulaşabilelim.
Bizim istediğimiz, erkeklerle eşit haklara sahip olmaktır. Eşitlik ilkesi Anayasımızda var, ama uygulamada maalesef yoktur. Biz, erkeklerin ne arkasında ne de önünde olmak istiyoruz. Eşitlik istiyoruz.”
İTSO yönetimi Kaymakam Soytürk’ü ekonomideki son gelişmeler ile ilgili bilgilendirdi

İskenderun Kaymakamı Recep Soytürk’e İskenderun Ticaret ve Sanayi Odası yönetimi tarafından bölgedeki son gelişmeler hakkında bilgiler verildi.
İTSO Yönetim kurulu üyeleri tarafından kapıda karşılanan İskenderun Kaymakamı Recep Soytürk’e bölgedeki ekonomik gelişmeler hakkında sine-vizyon destekli olarak detaylı bilgiler verildi. İskenderun OSB Başkanı Fatih Tosyalı’nın da katıldığı toplantıda son ekonomik gelişmeler ele alındı. Göreve geldiği günden bu yana İskenderun için özveri ile çalışan Kaymakam Recep Soytürk, şehrin en önemli sivil toplum kuruluşu olan İTSO’yu da ziyaret etti. Ziyaretten ötürü memnuniyetini dile getiren İTSO Başkanı Levent Hakkı Yılmaz, Hatay’ın ihracattaki durumu, Suriye’de yaşanan son gelişmeler, sınır ticareti, Demir-Çelik ve filtre sektörü, Liman ve lojistik konuları, Hassa Tünel projesi başta olmak üzere şehrin genel durumu hakkında Recep Soytürk’ü bilgilendirdi. İskenderun ekonomisinin gelişmesinde önemli bir yeri olan İTSO’nun çalışmalarından ötürü yönetim kurulu Başkanı ve üyelerine başarılar dileyen Kaymakam Recep Soytürk, ziyarette yaptığı konuşmasında; “Zaman zaman bir araya gelerek, İskenderun’un sorunları ve çözüm önerileri hakkında neler yapılması gerekiyorsa bu konularda fikir alış verişinde bulunabiliriz. İskenderun’a değer katacak her türlü proje için el birliği ile çalışabiliriz. Yeter ki memleketimize faydalı işler yapalım. Bölgemiz ve özellikle İskenderun coğrafi yapısı nedeniyle önemli bir konuma sahip, Demir-Çelik sektörü başta olmak üzere, Filtre, Liman ve Lojistik konuları bölge ekonomimiz için çok önem arz etmektedir. Ekonomideki bu gelişmeleri yakından takip etmek ve son gelişmeleri sizlerden almak için ziyaret edeyim dedim. Ziyaretten ötürü ve verdiğiniz bilgilerden dolayı İTSO Yönetimine teşekkür ediyorum” şeklinde değerlendirmelerde bulundu.
Haber Tarihi: 12.10.2017
“STRESLİ ÇALIŞMA ORTAMI RUHSAL SORUNLARA YOL AÇIYOR”

Psikiyatri Uzmanı Dr. Nedim Turhan:
“STRESLİ ÇALIŞMA ORTAMI RUHSAL SORUNLARA YOL AÇIYOR”
‘Dünya Ruh Sağlığı Günü’ kapsamında,toplumda ruhsal rahatsızlıkların giderek arttığına dikkat çeken Özel İskenderun Gelişim Hastanesi Psikiyatri Uzmanı Dr. Nedim Turhan,olumsuz iş koşullarının çeşitli ruhsal hastalıkların oluşmasına zemin hazırladığını, kişinin yaşam kalitesini ve üretkenliğini olumsuz etkilediğini ifade etti.
Ruhsal bozuklukların oluşumunda çeşitli risk faktörlerinin olduğunu söyleyen Uzm. Dr. Turhan, “Bu yıl, Dünya Sağlık Örgütü tarafından 10 Ekim Dünya Ruh Sağlığı Günü’nün teması; ‘İş Yerlerinde Ruh Sağlığı yani Çalışanın Ruhsal İyilik Hali’ olarak belirlenmiştir. Dünya Sağlık Örgütü verilerine göre dünyada 300 milyondan fazla kişi depresif bozukluklar, 250 milyondan fazla kişi kaygı bozukluklarından muzdariptir. Ruhsal hastalıkların oluşumunda çeşitli risk faktörleri vardır. Olumsuz iş yaşamı fiziksel ve ruhsal hastalıkların meydana gelmesine geniş bir zemin hazırlamaktadır. Olumsuz iş yaşamı, depresyon ve kaygı bozuklukları dışında alkol madde kullanım bozuklukları, tükenmişlik gibi üretkenliği derinden etkileyen ve kişinin yaşam kalitesini bozan sonuçlar doğurabilmektedir. Bu bağlamda tükenmişlik sendromunun bilinmesi, doğrudan olumsuz iş yaşamı koşulları ile ilişkili olması, üretkenliği ve yaşam kalitesini ileri derecede bozması nedeniyle önemlidir” açıklamasında bulundu.
“İş ortamının iyileştirilmesi, tükenmişliğin önüne geçmek açısından önemli”
Sadece işsizliğin değil, çalışma ortamının da ruhsal ve fiziksel sağlık sorunlarına yol açtığını ifade eden Psikiyatrist Nedim Turhan, “Tükenmişliğin temel özellikleri; enerji kaybı, motivasyon eksikliği, diğerlerine karşı negatif tutum ve aktif olarak diğerlerinden geri çekilmeyi içerir. Daha çok doğrudan insana hizmet eden, hizmetin kalitesinde insan etmeninin çok önemli bir yere sahip olduğu iş alanlarında görülmektedir. Bu durum sunulan hizmeti, hizmetin kalitesini doğrudan olumsuz yönde etkilemektedir. Ekonomik zararlara, çalışanların işten ayrılmasına, hizmetin kalitesinin düşmesine neden olmaktadır. Yapılan çalışmalar tükenmenin iş kaybından aile içi ilişki sorunlarına, psikosomatik hastalıklardan alkol-madde-sigara kullanımına ve hatta uykusuzluk, depresyon gibi ruhsal hastalıklara kadar uzanan çok çeşitli ciddi sonuçları olduğunu göstermektedir. Tükenmişliğin gelişiminde hem yönetimsel, hem de bireysel faktörler ile ilişkili olduğu üzerinde durulmaktadır. İş ortamının iyileştirilmesi, tükenmişliğin önüne geçmek açısından en temel unsurdur. Sadece bireysel değil, kurumsal, toplumsal ve sağlık politikasıyla ilgili önemli boyutları da olan bu sorunu çözmek için atılacak adımların başında olgunun tanınır ve tartışılır kılınması gereklidir” dedi.
BAŞKAN SEYFİ DİNGİL KONUKLARINI MAKAMINDA AĞIRLADI

İskenderun Belediye Başkanı Seyfi Dingil,sivil toplum kuruluşlarına her zaman büyük önem verdiklerini belirtti.
İskenderun Körfez Lions Kulübü Derneği üyeleri Serap Çam,Gülser Yiğit, Anıl Taşkın ve Müge Güler ile İsdemir Emekliler Derneği Başkanı Ahmet Keven ve yönetim kurulu üyeleri İskenderun Belediye Başkanı Seyfi Dingil’i makamında ziyaret etti.
STK’LARIN GÖRÜŞLERİNİ ÖNEMSİYORUZ
Sivil toplum kuruluşlarının görüşlerini önemsediklerini ifade eden Başkan Seyfi Dingil,” İskenderun’a hizmet noktasında el birliği içerisinde olmamız gerekiyor. Bizler hizmetlerimizi yaparken ilgili kişilerden, kurumlardan ve sivil toplum kuruluşlarından görüş alıyoruz. Sorunların ancak ortak akıl ile çözülebileceğine inanıyoruz. Yaşadığımız bu güzide şehre sahip çıkmak zorundayız. Sizler ekonominin atardamarları durumundasınız” dedi.
TOPLUMUN HERKESİMİNE HİZMET EDİYORUZ
Yapılan hizmetler hakkında bilgiler veren İskenderun Belediye Başkanı Seyfi Dingil, sosyal belediyecilik anlayışı çerçevesinde hareket ettiklerini belirterek,” Toplumun her kesimine eşit hizmet götürmenin gayreti içerisindeyiz. Emeklilerimizin, yaşlılarımızın, çalışanların sorunlarını dinliyor, belediyemizin imkânları ölçüsünde yardımcı olmaya çalışıyoruz.”diye konuştu.
Ziyaretler sohbet ortamında devam ederken karşılıklı fikir alışverişinde de bulunuldu.
Uluslararası İskenderun Körfezi Sempozyumu İSTE’de Başladı
İskenderun Körfezi’ne odaklanan ve ilk kez düzenlenen
Uluslararası İskenderun Körfezi Sempozyumu;
İskenderun Teknik Üniversitesi (İSTE) Barbaros Hayrettin Konferans Salonu’nda
ilgili tüm paydaşların katılımıyla başladı.
İskenderun Körfezi ile ilişkili üniversite, sanayici, sivil toplum kuruluşları, yerel yönetimler, kamu kurum ve kuruluşlarının ilgili bölümlerindeki kişileri bir araya getiren ve üç gün devam edecek olan Uluslararası İskenderun Körfezi Sempozyumu (International Iskenderun Bay Symposium) İskenderun Teknik Üniversitesi (İSTE) Barbaros Hayrettin Konferans Salonu’nda yapılan açılış töreni ile başladı. Hatay Vali Yardımcısı Aydın TETİKOĞLU, İSTE Rektörü Prof. Dr. Türkay DERELİ, İskenderun Kaymakamı Recep SOYTÜRK, Hatay Büyük Şehir Belediye Başkanı Doç. Dr. Lütfü SAVAŞ, Mustafa Kemal Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Hasan KAYA, İskenderun Belediye Başkanı Seyfi DİNGİL, Payas Belediye Başkanı Bekir ALTAN, Arsuz Belediye Başkanı Nazım CULHA, İMEAK Deniz Ticaret Odası İskenderun Şube Başkanı Bülen KAVSAK, İTSO Başkan Yardımcısı Muhsin YETER ve diğer protokolün katıldığı Sempozyumun sunuş konuşmasını Uluslararası İskenderun Körfezi Düzenleme Kurulu Başkanı ve İskenderun Teknik Üniversitesi (İSTE) Deniz Bilimleri Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Tahir ÖZCAN yaptı. “İskenderun Körfezi odaklı olarak ilk kez düzenlenen bu Sempozyumun, İskenderun Körfezi ile ilgilenen kurum, kuruluş ve kişileri bir araya getirecek, kaynaştıracak, bilgi paylaşımı ve yeni projeler geliştirilmesi için tartışma ortamı yaratacak bir sempozyum olmasını arzu ediyoruz. Sempozyumun ana başlıklardan ve bunlara bağlı tematik oturumlardan oluşması hedefliyoruz. Yerel İdareler ve Atık Su Yönetimi, İskenderun Körfezi’nde Deniz Taşımacılığı ve Limancılık, Riskler ve Fırsatlar, Kıyı Koruma, Biyoçeşitlilik, Balıkçılık, Deniz Kirliliği ve Önlenmesi, Petrol ve Enerji, Madencilik Politikası, Turizm, İklim değişikliği, Antropolojik Çalışmalar, Tarımsal Faaliyetlerin Körfeze Etkisi ana konu başlıkları altında üç gün boyunca birbirinden değerli uzmanlar bilgi ve görüşlerini paylaşacaklar” diyen Doç. Dr. ÖZCAN Sempozyumun oluşumunda büyük emek harcayan Düzenleme Kuruluna ve tüm paydaşlara teşekkür etti.
İMEAK Deniz Ticaret Odası İskenderun Şube Başkanı Bülen KAVSAK, Hatay Büyük Şehir Belediye Başkanı Doç. Dr. Lütfü SAVAŞ, Payas Belediye Başkanı Bekir ALTAN, Arsuz Belediye Başkanı Nazım CULHA ve Hatay Vali Yardımcısı Aydın TETİKOĞLU’nun birer selamlama konuşması yaptığı Sempozyumda katılımcı ve paydaşlara İskenderun Teknik Üniversitesi (İSTE) Rektörü Prof. Dr. Türkay DERELİ tarafından plaket takdimi yapıldı.
Sempozyumun önemi hakkında konuşma yapan İskenderun Teknik Üniversitesi (İSTE) Rektörü Prof. Dr. Türkay DERELİ; “Bütünsel bir yaklaşımla düzenlenen Uluslararası İskenderun Körfezi Sempozyumu’nun ev sahipliğini yapmaktan büyük onur duyuyoruz. Tarihte de çok önemli bir yer tutan, stratejik bir önemi olan İskenderun Körfezi’nin sorunlarının konuşulacağı ve bu sorunlara çözüm yollarının aranacağı Sempozyumun hem Körfezin İncisi Şehrimiz hem Ülkemiz için çok önemli olduğunu düşünüyoruz. ‘Dünyaya sahip olmak, yönetmek, yönlendirmek isteyen Ortadoğu’ya sahip olmak zorundadır, Ortadoğu’ya sahip olmak için de İskenderun Körfezi’ne sahip olmak lazımdır’ tezini biliyorsunuz. İşte bu yüzden, İskenderun ve İskenderun Körfezi stratejik olarak da çok önemlidir. İskenderun Teknik Üniversitesi (İSTE) olarak biz bu hassasiyetin farkındayız ve bu bağlamda, Barbaros Hayrettin Gemi İnşaatı ve Denizcilik Fakültemiz ile, Denizcilik Meslek Yüksek Okulumuz ile, Deniz Bilimleri ve Teknolojisi Fakültemiz ile, Mühendislik ve Doğa Bilimleri Fakültemizle, diğer tüm birimlerimizle İskenderun Körfezi’ne yoğunlaşan bilimsel çalışmalar yapmaya ve konu hakkında ilgili kuruluşlarla işbirliği yapmaya çalışıyoruz. Öğretim elamanlarıyla, öğrencileriyle, tüm organlarıyla ve enstrümanlarıyla üzerimize düşen görevlerin farkındayız. Stratejik olarak, teorik olarak ve pratik olarak önemli çalışmalar yapıyoruz ve benzeri alanlarda bilimsel araştırmalar, bilimsel etkinlikler yapmaya devam edeceğiz. Konuya hassasiyet gösteren ve destek olan tüm paydaş ve çözüm ortaklarımıza teşekkür ediyorum” dedi.
İSTE Mustafa Yazıcı Devlet Konservatuarı öğretim görevlileri ve öğrencilerinin hazırladığı müzik dinletisiyle devam eden Sempozyum, Cuma günü saat 15.30’da yapılacak Sonuç ve Değerlendirme Toplantısı ile sona erecek.
İGC ye Anlamlı hediye

Sarı Zeybekler Derneği yönetim kurulu üyeleri İskenderun Gazeteciler Cemiyetini ziyaret etti.
Gerçekleşen ziyarette dernek başkanı Nevzat Kurt 28 Ekim 2017 tarihinde yapacakları rekor denemesini anlattı.
Kurt; “ Belirtilen tarihte saat 14:30 da 1923 kişi ile Guinness rekorunu kırmaya çalışacağız.Bu rekor aynı zamanda Hatay’ın adını tüm dünyaya duyuracak ve bizim için gurur olacaktır.
Bu nedenle vatandaşlarımızı belirttiğimiz gün ve saatte İskenderun Anıt alanına bekliyoruz.Bu rekor Hatay’ımız için bir ilk olacaktır” dedi.
Sarı zeybekler dernek başkanı Nevzat Kurt İGC Başkanı Veysel Cıncık’a bir Atatürk Tablosu hediye etti.
İGC Başkanı Veysel Cıncık manevi değeri çok yüksek olan bu armağana teşekkür ederek Sarı Zeybeklere başarılar diledi.
Arsuz Belediyesi Basın danışmanı Kamuran İnan babasını kaybetti

Arsuz’un tanımış ve saygı duyulan insanı Gazi İnan, yakalanmış olduğu amansız hastalığa dün gece geç saatlerinde yenik düştü. Yaşamını yitiren 5 çocuk babası 68 yaşındaki merhum Gazi İnan’ın cenazesi bugün saat 11’de evlerinin önünden alınarak, Övündük mezarlığına gözyaşları arasında defnedildi.
Arsuz Belediyesi Basın Danışmanı Kamuran İnan’ın da babası olan Gazi İnan’ın yakalanmış olduğu hastalıktan dolayı Palmiye Hastanesinde yoğun bakım ünitesinde tedavi görüyordu. Dün gece yaşama veda eden merhum Gazi İnan’ın cenazesi bugün evinin önünden gözyaşları arasında kaldırıldı. Cenaze törenine Arsuz Belediye Başkanı Nazım Culha, Arsuz Belediye Başkan Yardımcıları Sedat Deveci ve Ali Yavuz, akrabaları ve çok sayıda sevenleri katıldı.
Merhum Gazi İnan’ın naşı evinin önünden alınarak, Övündük Mezarlığında kılınan cenaze namazının ardından gözyaşları arasında defnedildi.
Basın Mensupları Eğitim Semineri sona erdi
Basın İlan Kurumu’nun, basın mensuplarının gelişimi ve sektörün kalkınmasına yönelik çalışmaları kapsamında değişik kurumlarla işbirliği içerisinde yürüttüğü projelerden olan Eğitim Semineri Programı sona erdi. Seminerin kapanışında, BİK Genel Müdür Yardımcısı Cem Elçin bir konuşma yaptı, ardından sertifikalar dağıtıldı.
Basın İlan Kurumu Darıca Sosyal Tesisleri’nde düzenlenen ve iki gün süren Basın Mensupları Eğitim Semineri’nin kapanış programında, BİK Genel Müdür Yardımcısı Cem Elçin bir konuşma yaptı. Elçin, konuşmasında, 1 Ocak 2017 tarihinden itibaren, kısaca Resmi İlan ve Reklam Yönetmeliği olarak adlandırılan yeni Yönetmeliğin yürürlüğe girdiğini, bu eğitim programında da ağırlıklı olarak Yönetmenlik hakkında bilgilendirmeler yapıldığını kaydetti ve şunları söyledi:
“Hepinizin bildiği üzere, Basın İlan Kurumu olarak resmi ilan ve reklam yayın süreçlerimizi tamamen elektronik ortama taşıdık. İLANBİS Yönetmeliği uyarınca, 1 Temmuz 2017 tarihinden itibaren resmi reklamların da müşterilerden elektronik ortamda alınmasıyla birlikte elden veya posta yoluyla ilan kabulü ortadan kalkmıştır.
İLANBİS adını verdiğimiz programla, artık ilan süreçlerinin tamamı ile birlikte aylık beyannameler ve gazetelerinizin PDF nüshalarının kurumumuza intikali elektronik ortamda gerçekleştiriliyor.
Kurumumuz, resmi ilan ve reklamların süreli yayınlarda yayınlatılmasına aracılık etmenin dışında, gazeteciliğin, dolayısıyla gazetelerde istihdam edilen personelin niteliğinin ve kalitesinin arttırılması için de KOSGEB, İŞKUR ve Kalkınma Ajanslarıyla işbirliği içinde çalışmaktadır.
İŞKUR ile birlikte gerçekleştirdiğimiz ‘Yeni Nesil Gazetecilik Eğitim ve İstihdam Programları’ ile Kocaeli, İstanbul, Bursa, Samsun ve Ankara illerinde yeni gazeteci adaylarına eğitim verilmiş ve bu eğitimi alan birçok kişinin de gazetelerde istihdam edilmesi sağlanmıştır.
Kuzey Anadolu Kalkınma Ajansı ile birlikte ‘Yerel Gazetelerde Reklamcılığın Geliştirilmesi” Projesi Eylül ayı içerisinde gerçekleştirilmiş, Doğu Marmara ve Batı Karadeniz Kalkınma Ajansları ile birlikte ‘Yerel Basında İnternet Haberciliğinin İyileştirilmesi’ Projesi ise Ekim ayı içerisinde uygulanacaktır. Bunlar gibi birçok projemiz de değerlendirme aşamasındadır.”
-7 BÖLGEDE-
Cem Elçin, konuşmasında, Avrupa Birliği ERASMUS Programı kapsamında kabul edilen ‘Gençlerin Katılımı ile Yerel Yazılı Basının Dijitale Dönüşümü ve İnternet Yasası Çalıştayları’nın 7 bölgede yapıldığını, bu çalıştayların genel değerlendirmesini içeren forumun ise 21-22 Ağustos 2017 tarihlerinde BİK’in Bayramoğlu tesislerinde gerçekleştiğini ve son olarak 10 maddelik Ana Yapısal Diyalog Forumu deklarasyonunun yazımıyla da bu projenin tamamlandığını katılımcılarla paylaştı.
Elçin son olarak “Ülkemizde devletin mali, teknik ve idari desteğinin yanı sıra faizsiz kredi imkânı da sunun tek kurum KOSGEB’dir. Bu desteklerden faydalanabilmek için KOBİ statüsünde olmak ve KOSGEB veri tabanına kayıtlı olmak gerekmektedir. Bu şekilde yazılı basın işletmeleri nitelikli personel desteği, mobil uygulama desteği ve makine teçhizat desteğinden yararlanma imkânına kavuşabilecektir.” hatırlatmasında bulunarak, programa katılanlara teşekkür etti.
-KATILANLARA SERTİFİKA-
İki gün süren programda; Dijital gazetecilik, yeni yönetmeliğin genel uygulama esas ve usulleri, denetleme ve içerik kontrolü hakkında uygulama esas ve usulleri, BİK ile resmi ilan ve reklam yayınlayan gazeteler arasındaki faturalaşma, ödeme ve mutabakatlar, İLANBİS ve dijital dönüşüm çalışmaları, yerel gazetelerin dijital reklam piyasalarına entegrasyonu hakkında sunumlar yapıldı. BİK’in, özellikle yerel basının dijital dönüşümü, yerel basın çalışanlarının istihdamı ve personel niteliğinin artırılmasına yönelik farklı kurumlarla geliştirdiği projelere dair bilgiler de verilirken, eğitim, programa katılanlara verilen sertifikaların dağıtıldığı törenle sona erdi.
Hukuk dünyasına yönelik katliamlara bir yenisi eklendi
Hatay Barosu, salı günü ülkenin iki ayrı noktasında iki hukuk insanına yönelik saldırıları sert şekilde kınadı. Baro, Korkuteli ilçesi Cumhuriyet Savcısı’nın saldırıda ağır yaralanması ile İzmit’te bir avukatın bürosunda öldürülmesi olaylarının son dönemde hukuk dünyasına yönelik katliamların yenisi olduğuna vurgu yaparak terörü kınadı, saldırganların acilen yakalanarak hukuk önüne hesap vermelerinin sağlanması istedi.
Hatay Barosu Başkanı Av. Ekrem Dönmez imzalı, terörü kınayan ve “Aynı gün içinde iki farklı saldırıda bir cumhuriyet savcımız ağır yaralanmış, bir avukat arkadaşımız yaşamını yitirmiştir” başlığıyla sunulan mesajda şöyle denildi:
“Antalya Korkuteli ilçesinde 10.10.2017 günü saat 15.00 sıralarında, Korkuteli Cumhuriyet Savcısı Kadir Küçüköner, makamında polis memuru T.A.’nın silahlı saldırısı sonucu ağır yaralanmıştır. Aynı gün saat 16.00 sıralarında, İzmit’te avukat Mehmet Samim Geredeli, bürosunda tartıştığı S.A.S. tarafından tabancayla vurularak öldürülmüştür.
Yapılan saldırıları kınıyoruz. Saldırıya uğrayanların üstlendikleri yargı görevinin ve ‘hukukun üstünlüğü’ ilkesinin, başta kamu kurumları olmak üzere, kişi ve kurumlarca özümsenmesine bağlıyoruz. Eğer ki hukuk devletine ve yargıya olan inanç çeşitli ve haksız uygulamalarla sarsılır ve hukuk keyfi gelene keyfi geldiği şekilde uygulanır ve esnetilirse, yargı görevi gören kişiler gereksiz bir iş yapıyorlar ve kendilerine karşı da saldırılabilir algısı beslenir hale gelir.
Büyük zorluklar altında kamusal görevlerini yerine getirmeye çalışan yargı mensuplarına yönelik bu saldırılar, hukuk sistemine yönelik bir büyük tehlike göstergesidir. Bu çirkin saldırıları hukuk devletine karşı yapılmış bir saldırı olarak kabul ediyoruz. Yaralanan Cumhuriyet Savcımıza geçmiş olması umuduyla acil şifalar diliyoruz.
Görev şehidi olan Avukat Mehmet Samim Geredeli’ye de Allah’tan rahmet ve yakınlarına ve yargı camiamıza başsağlığı diliyoruz.”
Hasta Kartal Doğa Koruma Yetkililerine Teslim Edildi…

Arsuz’lu balıkçılar tarafından denizde bulunan hasta kartal kurtarılarak Arsuz Kaymakamı Musa Sarı YA TESLİM EDİLDİ
Kaymakam SARI, Kartal’ı bulup getiren balıkçıCemil kaptan ve arkadaşlarına duyarlılıklarından dolayı teşekkür ederken Kartal’ın emin ellere teslim edildiğini, buradan da Osmaniye’de bulunan iyileştirme merkezine teslim edileceğini, daha sonra da doğal hayatına döndürülerek doğaya bırakılacağını ifade ederek her iki kurum yetkililerine de teşekkür ettiğini ifade etti.
PAYAS SPOR TARSUS İDMANYURDU MAÇI HAZIRLIKLARINI SÜRDÜRÜYOR
Spor Toto 3. Lig 3. Grubunda mücadele eden temsilcimiz Payas Spor, Cumartesi günü saat 14.30 da Payas ilçe stadında oynayacağı Tarsus İdmanyurdu maçı hazırlıklarını Teknik Direktör Murat Bölükbaşı nezaretinde sürdürüyor.
Geçen hafta deplasmanda Arsin Spor’u 2-1 mağlup ederek morallenen Payas Spor’da hedef, Tarsus İdmanyudu karşısında sahadan galibiyetle ayrılarak, puan cetvelinin yukarısına doğru tırmanmak. Payas Spor’un antrenmanlarını yöneticiler de izleyerek futbolculara moral aşıyorlar.
Bu karşılaşma öncesinde Payas Spor 8 puan ile puan cetvelinin 13. sırasında yer alırken, Tarsus İdmanyurdu’nun da 13 puan ile 4. sırada bulunuyor.
Cumartesi günü Payas ilçe stadında yapılacak olan Tarsus İdmanyurdu karşılaşmasında Payas, İskenderun ve Dörtyol yöresinden çok sayıdaki taraftarlar Payas Spor’a yoğun destek vermek için çalışmalar yaptıkları öğrenildi.
Kadın muhtara Cumhurbaşkanına hakaretten ceza
İskenderun Savaş Mahallesi Muhtarı Meral Kireççi Gürlek, Cumhurbaşkanına yayın yolu ile hakaretten 11 ay 20 gün hapis cezası aldı. Kadın Muhtar Gürlek’in yerel mahkemece verilen hapis cezasını Yargıtay da onadı ve karar kesinleşti.
Mahkeme kararında, 11 ay 20 günlük hapis cezası 7000 TL para cezasına çarptırıldı. Kadın Muhtar Meral Kireççi Gürlek, “Yargıtay, hakkımda kararını verdi, hüküm yedim. Sözde Cumhurbaşkanına hakaretten 11 ay 20 gün hapis cezasını hakim 7 bin para cezasına çevirmişti. Ben bu parayı ödemeyeceğim ve ceza evine girmeye karar verdim. Buna sebep olanların, beni hedef gösterip şikayet edenlerin ciğerleri yansın” açıklamasında bulundu
10.000 istihdam ve yılda 500 Milyon dolar ihracat…
Antakya Ticaret ve Sanayi Odası (ATSO), Antakya’nın 3500 yıl öncesine dayanan, mobilya ve bezeme sanatında kullanılan motiflerin ve formların hikayelerini “Antakya Mobilyası: Motiften Koleksiyona” adlı kitapta bir araya getirdi. Oda Başkanı Hikmet Çinçin, Kitap için Hatay yöresinde 317 motif tespit ettiklerini açıkladı.
Antakya Ticaret ve Sanayi Odası (ATSO) öncülüğünde Avrupa Birliği (AB) ile Türkiye Cumhuriyeti işbirliğinde toplam 7.7 milyon AVRO bütçe ile Antakya’da oluşturulan Antakya Mobilyaları Üretim Merkezi’nin gelecek ay içinde hizmete gireceği ifade edilirken, Antakya Mobilyası’nın markalaşması, rekabet gücünün artırılması ve nitelikli iş ortamları yaratılarak mevcut işletmelerin verimliliğine güç katılması amacıyla başlatılan ANMOGEP Projesi’nin ise bu projenin ayaklarından biri olduğu kaydedildi. Proje ortağı ATSO öncülüğünde dün gerçekleşen toplantıda bilgi veren ATSO Başkanı Hikmet Çinçin, Antakya’nın değerlerini taçlandırmak gayesiyle uzun bir emeğin sonucunda hazırladıkları “Antakya Mobilyası: Motiften Koleksiyona” adlı kitabı da tanıttı.
-10 YILLIK HEDEF-
ANMOGEP’in, Avrupa Birliği ve Türkiye Cumhuriyeti eş finansmanıyla 7,7 milyon Avro bütçeli, Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı tarafından uygulanan Rekabetçi Sektörler Programı’nın ilk dönem projelerinden biri olduğu bilgisini veren ATSO Başkanı Hikmet Çinçin, bu proje sayesinde, Antakya Ticaret ve Sanayi Odası olarak, 10 yıl içinde, dünya mobilya üreticileri arasında Türkiye’nin ilk 10 ülke içinde yer alacağını öngördüklerini bildirdi.
-AÇILIŞ HAFTAYA-
ANMOGEP Projesi kapsamında kurdukları Antakya Mobilyası Ortak Üretim Merkezi’ni gelecek ay açacakları bilgisini de aktaran Hikmet Çinçin, Avrupa Birliği’nin desteklediği birçok sektörel ortak üretim merkezi arasında Türkiye’de uygulamaya geçen ilk ‘Ortak Üretim Merkezi’ olması nedeniyle Antakya Mobilyası Ortak Üretim Merkezi’nin örnek teşkil eder konumda olduğunu düşündüklerinin altını çizdi. Çinçin, girişimle ilgili şu bilgileri verdi:
“Merkez sayesinde, el yapımı mobilya üreticilerine ileri teknoloji makine ve üretim ekipmanları sağlanarak üretim alt yapısının geliştirilmesine destek olunacak. Ortak Üretim Merkezi ile beraber, bölgede mobilya sektörünün iş hacminin genişletilmesinin yanı sıra tedarik, orman tabanlı sanayi, ihracat ve nakliye gibi ilgili sektörlerin ticari faaliyetlerinde de artış olması amaçlanıyor. Bu nedenle, Antakya için çok daha geniş bir alanda istihdam olanağı sağlanıyor. Ayrıca, ANMOGEP Projesi’nin Hatay genelinde ihracat rakamlarını da yükselteceğini düşünüyoruz.
Proje kapsamında, ahşap işleri alanında faaliyet gösteren esnaf ve sanatkârlar ile mobilya üreticisi KOBİ’lere üretim desteği, markalaşma, tasarım ile AR-GE imkânı sunularak bölgenin sosyo-ekonomik kalkınmasına katkı sağlanması hedeflenmektedir.
ANMOGEP Projemiz kapsamında gerçekleştirdiğimiz bir diğer önemli atılım da, markalaşma çalışmaları kapsamında oldu. Bu hedefin ilk adımı olarak, öncelikle Antakya Mobilyası markası için Türkiye’nin en büyük reklam ajanslarından biri olan Leo Burnett Firması ile bir logo ve kurumsal kimlik çalışması gerçekleştirdik. Markalaşma çalışmaları kapsamında, ayrıca Antakya’nın tüm tarihi ve turistik mekanlarını inceleyerek bölgemizde bulunan 300 den fazla motifi tespit ettik.
Bu doğrultuda, ‘Antakya Mobilyası’ markası için toplam 63 parçadan oluşan 15 yeni koleksiyon tasarlandı ve üretildi. Yeni tasarımlar Ocak 2017’de İstanbul’da gerçekleşen IMOB Fuarı’nda tüketiciyle buluşturuldu. Bu motifler, Endüstriyel Tasarımcılar Sezgin Akan, İspanyol Tasarımcı Sergio Perez Fortea ve Antakyalı Ahşap ve Mobilya Ustası Ali Altun tarafından yeniden yorumlandı. Bu toplantı vesilesiyle tasarımcılarımıza kalben teşekkürlerimi sunuyorum.
Daha önce de belirttiğim üzere, ANMOGEP, çok ayaklı bir projedir. Tüm bu çalışmaların yanında bir de Antakya’nın 3500 yıl öncesine dayanan, mobilya ve bezeme sanatında kullanılan motiflerin ve formların hikayelerini ‘Antakya Mobilyası: Motiften Koleksiyona’ kitabında bir araya getirdik. Kitap için Hatay yöresinde 317 motif tespit edildi, fotoğraflandı ve hikâyeleri derlendi. Motiflerden esinlenerek, klasik, neo-klasik takımlar ve modern aksesuarlar üreten tasarımcılarımızın çalışmaları da bu kitapta yer alıyor. Kitapta emeği geçen Markalaşma Uzmanı Burcu Arıkan’a, kitabı yayına hazırlayan Gazeteci-Yazar Tuba Çameli’ye, araştırma süresi boyunca bilgi birikimleriyle motifleri yorumlayan Yazar Lora Çapar, Akademisyen Ayşegül Karakelle, Arkeolog Jozef Naseh ve Arkeolog Kenan Yurttagül’e, Antakya Ticaret ve Sanayi Odası olarak minnettar olduğumuzu belirtmek isterim.
Antakyalı mobilyacılarımızın üretim, teknoloji, tasarım ve pazarlama yetkinliklerini artırarak bir dünya markası haline getirebilmek için projemize dört bir koldan sarıldık. ANMOGEP Projesi’ne emek veren tüm mesai arkadaşlarıma teşekkür ederiz.”
ARSUZ KARAAĞAÇ SPOR KÜRKÇÜLER’E BİLENİYOR

Bölgesel Amatör Ligi (BAL) 5. grubunda mücadele eden Arsuz Karaağaç Spor 1967, pazar günü saat 15.00 da Karaağaç Belediye tesislerinde yapacağı Kürkçüler Spor maçı hazırlıklarını Teknik Direktrör Halis Özipek nezaretinde sürdürüyor. Futbolcuların yaptığı antrenmanı yöneticiler de yakından takip ediyor. Bu önemli karşılaşmada Arsuz, İskenderun ve Belen bölgelerinden çok sayıdaki taraftar topluluğunun destek vereceği Arsuz Karaağaç Spor 1967 de hedef galibiyet.
Pazar günü yapılacak olan karşılaşmada Arsuz Karaağaç Spor’da 7 Mart Kadirli Demir Spor karşılaşmasında kırmızı kart gören Vakkas Kör ile sakatlığı devam eden Ali Yıldırım, Kürkçüler Spor maçında forma giyemeyecek. Hafif sakatlıkları devam eden Sercan Avcı ile Anıl Şamioğlu’nun da bu hafta oynayıp oynamayacakları karşılaşma saatlerinde belli olacak.
KARAYOLLARI İÇERİSİNDE TEMİZLİK ÇALIŞMASI YAPILIYOR

İskenderun Belediye Başkanı Seyfi Dingil, Karayolları arazisi içerisindeki ağaçların bakımının yapıldığını belirtti.
İskenderun Belediyesi Park Bahçeler Müdürlüğü ekipleri kent genelindeki parkların temizlik işlemlerini gerçekleştirmeye devam ediyor.
Park ve Bahçeler Müdürü Aylin Selçuk, bir yandan parkların bakım ve onarımlarını yaptıklarını belirterek diğer yandan da temizlik çalışmalarının yapıldığını ifade etti.
KARAYOLLARINDA TEMİZLİK ÇALIŞMASI
Konu ile ilgili bilgiler veren İskenderun Belediye Başkanı Seyfi Dingil, çevreye her zaman büyük önem verdiklerini belirterek,”Çeşitli nedenlerle oluşan görüntü kirliği nedeni ile kent genelindeki tüm parklarda ve yeşil alanlarda temizlik çalışmaları yapılıyor. Ekiplerimiz ilk önce çöp, moloz ve kırılan ağaç dallarını temizlik çalışmalarını yaparken daha sonrada kepçe ve kamyonlarla ıslah çalışması yapıyor” dedi.
ÇEVREYE ÖNEM VERİYORUZ
Karayolları parkı içerisinde çalışmaların devam ettiğini ifade eden Başkan Seyfi Dingil,” Diğer yandan ağaç budama işlemlerimiz devam ediyor. Park ve Bahçeler Müdürlüğü ekiplerimiz, cadde, sokak ve parklarda ağaç budama çalışmalarına aralıksız devam ediyor. Kentin farklı bölgelerindeki yeşil alan, park ve özellikle yol kenarlarında bulunan ağaçların trafik açısından tehlike arz etmesi ve görüş alanını kapatılması yüzünden ekiplerimiz budama çalışmalarına devam edecek” diye konuştu.
TÜRKİYE 3.sü İKEM ZİYARETLERİNE DEVAM EDİYOR
Özel İKEM Koleji’nin yurt çapında aldığı başarılı sonuçların yankıları kent genelinde sürüyor. İlçemizde görevine yeni başlayan İskenderun Kaymakamı Sn. Recep SOYTÜRK’ ü makamında ziyaret etti.
Sıcak sohbetlerin yaşandığı ziyarette kaymakam SOYTÜRK; “İskenderun’da görevimize henüz başlamış olmamıza rağmen İKEM Koleji’ni ve başarılarını daha önce Dörtyol’da görev yaptığım yıllarda da takip ediyordum. Okul Kurucusu Sn. Levent Hakkı YILMAZ ‘la yıllar öncesine dayanan tanışıklığımız var. Onun spora bakış açısının bu başarılarda büyük payının büyük olduğunu tahmin edebiliyorum. Levent bey doğru ekip, doğru antrenör ve doğru zamanda bu işleri başarmıştır. Tüm kurumu, çalışanlarını ve başarıda emeği geçen herkesi kutluyorum.” dedi.
Film;Kardan Adam

Vizyon tarihi 17 Kasım 2017 (2s 5dk)
Yönetmen Tomas Alfredson
Oyuncular: Michael Fassbender, Rebecca Ferguson, Charlotte Gainsbourg devamı
Tür Gerilim, Polisiye, Dram
Ülke İngiltere, ABD, İsveç
Özet ve Detaylar
Oslo’da Kasım ayı başlamış, ilk kar yağmıştır. Birte Becker isimli işinden eve dönen bir kadın, eve döndüğünde eşi ve oğlunun yapmış olduğu kardan adamı görebilmek için sabırsızlanmaktadır. Ancak bir hayal kırıklığı kapıdadır; kardan adam yoktur. Ancak kısa bir süre sonra pencereden baktıklarında karşılaştıkları görüntü ise oldukça tuhaftır. Dışarıda kendilerine doğru bakmakta olan bir kardan adam vardır! Ardından yaşanan cinayetler ve ‘kardan adam’ imzalı mektuplar ise esrarengiz bir olaylar silsilesine neden olur…
Kitap;Sen Gittiğinden Beri

Since You’ve Been Gone
Anouska Knight
Yabancı Yayınevi
Stokta var
Kategoriler
Edebiyat / Roman
Edebiyat / Aşk
Kitabın Tanımı
Holly Jefferson hayatının aşkıyla evlenmiş ve trajik bir olay sonucu sevdiğini kaybetmişti… Kalbini yeniden açmayı başaracak, sevmeyi yeniden öğrenebilecek miydi?
Trajik bir olaydan sonra Holly Jefferson’ın hayatı tamamen altüst olmuştu. Şimdilerdeyse dışarıdan görünen, yeniden ayakları üzerinde durmaya başladığı ve Pasta Evi’ni işletmeye devam ettiğiydi. Fakat işin iç yüzü pek de öyle değildi; aslında yirmi yedi yaşında bir dul gibi davranmaya devam ediyordu. Kaybolmuş, yalnız, gelecekten umutsuz hissediyordu ve kesinlikle yeniden aşık olmayacağına emindi.
Sonra Ciaran Argyll ile tanıştı. Onun ayrıcalıklı hayatı ve cazibesi Holly için çok uzak bir dünya gibiydi. Ciaran zengindi, kendine güveniyordu ve fazlasıyla yakışıklıydı. Ancak Ciaran aslında içinde bulunduğu yüzeysel dünyadan fazlasına sahipti ve o da kendi sorunlarıyla savaş veriyordu.
Peki ama Holly yeniden hayata tutunması için gerekli eksik parçayı bulabilecek, bilinmeyen ve beklenmedik geleceğe kalbini açabilecek miydi? Sevmeyi yeniden öğrenebilecek miydi?
“İngiliz kadın edebiyatında, kendi ilham verici hikayesine sahip ferahlatıcı ve esprili yepyeni bir kalem.” ITV Lorraine’s Racy Reads
“İçinizi ısıtacak, eğlenceli ve bağımlılık yaratacak.” —Jenny Colgan
“Heyecan verici genç bir yazardan, heyecan verici bir çıkış romanı.” —Jackie Collins
Romatizma hastaları yağmuru hissedebilir

Romatizmal hastalıkların çoğunda gelişebilen ve eklem iltihabı anlamına gelen artrit, iltihap bölgesinde ısı artışı, şişlik, kızarıklık, ağrı veya fonksiyon kaybıyla ortaya çıkıyor. Medicana International Ankara Hastanesi İç Hastalıkları ve Romatoloji Uzmanı Prof. Dr. Hakan Erdem, 12 Ekim Dünya Artrit Günü vesilesiyle önemli bilgiler verdi ve sabahları 30 dakikadan uzun süren eklem ve omurga tutukluklarına karşı uyardı. Romatizmal hastalıkların, yağmurlu havalardaki basınç yükselmesine bağlı olarak eklemlerde duyarlılık artışına neden olabileceğini belirten Prof. Dr. Hakan Erdem, Kemal Sunal’ın “Üçkağıtçı” filmindeki canlandırdığı Rıfkı karakterinin bu açıdan haklı olabileceğini belirtti.
Artrit, romatizmal hastalıklarının çoğunda gelişebiliyor. Bu hastalıklardan en çok bilineni ise, küçük eklemlerde simetrik olarak artrit yapan romatoid artrit ile özellikle omurgada uzun dönemde hareket kısıtlılığa neden olan spondilartritler. Türkiye’de sık olarak görülen Behçet hastalığı ve ailesel Akdeniz ateşi hastalığının da geçici artrit ataklarına yol açabildiğini söyleyen Medicana International Ankara Hastanesi İç Hastalıkları ve Romatoloji Uzmanı Prof. Dr. Hakan Erdem şöyle devam etti: “Romatizmal hastalıklar başlığı, çok sayıda hastalığı içerir. Her hastalığın da kendine özgü nedenleri olabilir. Genel olarak romatizmal hastalıklar, genetik yatkınlığı olan kişilerde viral enfeksiyonlar, sigara, beslenme alışkanlıkları ve stres gibi çevresel faktörlerin etkisiyle gelişir.”
Kemal Sunal’ın canlandırdığı Rıfkı haklı: romatizma hastaları yağmuru hissedebilir
Değerli oyuncu Kemal Sunal’ın “Üçkağıtçı” filminde canlandırdığı Rıfkı karakteri romatizma hastası olduğu için yağmurun yağacağını önceden tahmin edebiliyordu. Prof. Dr. Hakan Erdem bu olayda gerçeklik payı bulunduğunu belirterek şunları söyledi: “Romatizmal hastalıklarda rahmetli Kemal Sunal’ın filminde bahsedildiği gibi, hava basıncındaki değişikliğine bağlı olarak, yağmurlu havalarda eklem ağrıları artar ve hastalar bunu önceden hissedebilir. Bunun nedeni romatizmal hastalıklarda, eklem bölgelerindeki kemik, kıkırdak ve bağ yapılarında bozukluk ve yapısal hasar oluşması sonucunda eklemlerin hasarlı bölgelerindeki duyarlılığın artmasıdır. Ancak romatizmal hastalıklarda yağmurlara bağlı olarak alevlenme veya şiddetlenme olmaz.”
En önemli belirtiler eklemlerde ağrı, şişlik, ısı artışı, kızarıklık veya foksiyon kaybı
Prof. Dr. Hakan Erdem artritin belirtileri hakkında şu bilgileri verdi: “Herhangi bir eklemde ağrı, şişlik, ısı artışı, kızarıklık veya fonksiyon kaybı ile seyreden artrit, sabahları 30 dakikayı geçen eklem, omurga ve vücutta tutukluklarına, vücutta başka nedene bağlı olmayan döküntülere, ateşe, halsizliğe ve yorgunluk hissine neden olur. Romatizmal hastalıkların bir kısmında artrit tekrarlayan ataklar şeklinde birkaç günde geçerken, bazılarında sürekli ve diğer eklemlerin de eklenmesiyle devam eder.”
Bazı artritlerde tedaviyle tamamen iyileşme sağlanabilir
Genellikle artrit bulguları tedaviyle baskılanabilse de, hastanın tedavi sırasında kronik hastalıklardan olan hipertansiyon ve diyabet gibi takip ve tedavi edilmesinin gerektiğini vurgulayan Prof. Dr. Hakan Erdem, artrit tedavisi konusunda şunları söyledi: “Artrit tedaviyle baskılansa bile zaman zaman alevlenebildiği gibi tedaviyle kontrol altındaki eklemlerin çok kullanılması sonucu eklemlerde 1-2 gün süren ağrı ve şişlik görebiliriz. Bu durum dinlenme ve ağrı kesici tedavi ile 1-2 günde düzelir. Ayrıca viral enfeksiyonlardan sonra ortaya çıkan ve romatizmal testlerin negatif olduğu bazı artritle seyreden durumlarda, tedaviyle 6 ay içinde tamamen iyileşme sağlanabilir. Romatizmal hastalıklarda da beslenme alışkanlıkları, sigara gibi çevresel faktörlerde yapılacak bazı düzenlemelerle hastalığın gelişmesi kontrol altına alınabilir. Sonuç olarak bütün romatizmal hastalıklar yeni tedavi seçenekleri sayesinde kontrol altına alınabilir ve bu hastalıklar nedeniyle oluşabilecek komplikasyonlar ve sakatlıklar önlenebilir. Bu nedenle romatizmal hastalıklar zaman kaybetmeden teşhis edilmeli ve tedaviye başlanmalıdır.”
Romatizma hastaları tuz ve kalori alımına dikkat etmeli
Romatizmal hastalıkların tanı ve tedavisinde romatoloji uzmanlarına başvurulması gerektiğini; romatizma uzmanının olmadığı durumlarda ise fizik tedavi ve iç hastalıkları uzmanlarının takip ve tedaviye yardımcı olabileceğini belirten Prof. Dr. Hakan Erdem, beslenme konusunda da önemli bilgiler verdi: “Romatizma hastaları öncelikle gördükleri tedaviler nedeniyle kilo almaya ve ödem gelişimine yatkın olduğundan, tuz ve kalorili yiyeceklerde kısıtlamaya gidilmesi önemlidir. Bunun dışında iltihap artışına neden olabilecek kızartılmış yiyecekler, gazlı içecekler, sucuk sosis gibi işlenmiş et ürünleri, rafine unlu yiyecekler, günde 80 gram üzerinde et tüketilmesinden kaçınılmalı; mevsiminde taze meyve ve sebze, zeytinyağı, omega 3 açısından zengin balık ve balık yağı, günde bir avuç badem ve ceviz gibi kuruyemişler tüketilmeye çalışılmalıdır. Ayrıca D vitamini, folik asit ve kalsiyum takviyesi önemlidir.
Romatizmal hastalıklarda genetik geçiş önemli
Prof. Dr. Hakan Erdem genetiğin romatizmal hastalıklardaki etkisini şöyle açıkladı: “Romatizmal hastalıkların çoğunluğu bire bir genetik bir geçiş göstermemekle birlikte özellikle spondilartrit ve ailesel Akdeniz ateşi gibi hastalıklarda genetik geçiş önemlidir. Bunun dışında kadınlarda görülen romatizmal hastalıkların kız kardeş ve kızlarında görülme sıklığı artmıştır. Ancak romatizmal hastalıklar kesinlikle bulaşıcı değildir.”













