İskenderun’da yıllar öncesine ciddi başarılara imza atan ve sonra sahipsizlik kurbanı olan Bayan futbolu, Antrenör Necdet Miçooğulları yönetiminde Arsuz İlk Adım adı altında yapılan oluşumla yeniden bölgede hayat buluyor.
Arsuz İlk adım Bayan futbol takımı yeni yapılanmaya giderek, ileriki zamanlarda lige girmesi için çalışmalarını sürdürüyor. Önceki gün İDÇ Akademi kız futbol takımı ile Arsuz İlk adım spor bayan futbol takımı özel maçla karşı karşıya geldi.
İlk adım bayan futbol takımı Teknik sorumlusu Necat Miçooğulları bölgede bayan futbol takımına ciddi ihtiyaç bulunduğunu belirterek “Ancak yetirince bayanların ilgisini çekemiyoruz, bu konuda çalışmalarımızı sürdüreceğiz. İnanıyorum ki, yeterli sayıda bayan arkadaşlarımızın aramıza katılmasıyla birlikte lige çıkacağız” dedi.
Zafer yarışında dereceye girenler madalyasını aldı
Demir çelikte oynanan hazırlık maçında ise kızların futbola olan ilgisi, sahadaki hırsı ve mücadelesi teknik heyetleri sevindirdi.
İskenderun kent merkezinde açılışı yapılan Balıkçı Pazarındaki tezgahlar Körfezden tutulmuş birbirinden lezzetli barbun, gümüş, çupura gibi balık çeşitleriyle süslenerek alıcısını bekliyor.
Çay Mahallesi Raif Paşa Caddesi üzerindeki Balık Pazarı esnaflarından Denizce Balık Pazarı sahibi Cengiz Uzun sezonun bereketiyle açıldığını belirterek İskenderun halkından balık yemelerini istediklerini söyledi.
İskenderun Körfezin’de şu günlerde Barbun’dan Gümüş’e, Çupura’ya her türlü balığın pazarda mevcut, fiyatlarının da ucuz olduğunu ifade eden Cengiz Uzun “İskenderun Körfezimizin çok lezzetli balıkları var ama kentte ise balık yeme kültürü zayıf. İskenderunlu gelsin balık yesin, tekrardan yeni balık sezonumuz hayırlı olmasını diliyorum” dedi.
Cengiz Uzun, insanlara öncelikle bu mevsimde barbun, gümüş yemelerini önererek “Körfezimizin barbunu diğer adı keserbaş çok lezzetlidir. Zamanı olan balıklar zaten başlayacak, tezgahlarda olur, akyamız, palamut, istavrit, karidesimiz sezon başladığı zaman fiyatı uygun olur. Dünyanın en lezzetli karidesi (Jumbo) bu körfezde çıkar. Fiyatı 15 liradan, 50 liraya kadar boy boy değişiyor. Örneğin barbun 20-25 ve 30 lira fiyatta gidiyor” şeklinde konuştu.
Vizyon tarihi 6 Ekim 2017
Yönetmen İsmail Güneş
Oyuncular: Murat Han, Ayşe Akın, İbrahim Kendirci devamı
Tür Tarihi, Dram
Ülke Türkiye
Özet ve Detaylar
1915 yılının Haziran ayında Giresun’un meydanında 200 kişiden oluşan bir kafile eşyaları ortada bekleşmektedir. Ermeni kadınlar ve çocuklardan bu oluşan kafileyi, göç ettirmek için bir ihale düzenlenmiştir ve Katırcı Salim, Murat’ın önüne geçerek bu işi üstlenir. Topluluk bir kervan şeklinde Halep’e doğru yola çıkar. Kafilede yer alan Hayganuş adında orta yaşlarını süren bir kadınsa geride eşini bıraktığı Karadeniz’in bir avuç suyunu yanında götürmek ister ve kızı Suzan’a emanet etmiştir. Öte yandan savaş, göç yolunu tekinsizleştirmiş, işleri daha da zora sokmuştur. Yol dağlara doğru gittikçe yükselir ve kafiledeki çocuklar, hamile kadınlar sağlık sorunları yaşamaktadır. Üstüne bir de hava koşulları sertleşir. Tüm bu debdebenin içinde Suzan ve kafile sorumlusu Ahmet’in arasında beklenmedik bir kıvılcım yükselecektir…
Yönetmenliğini ve senaristliğini İsmail Güneş’in üstlendiği film I. Dünya Savaşı sırasında yaşanan Ermeni tehcirini insan öyküleri eşliğinde beyazperdeye taşımayı amaçlıyor. Filmin zengin oyuncu kadrosunda ise Murathan Ayşe Akın, İbrahim Kendirci, İpek Tuzcuoğlu, Fatih Ayhan, Aylin Manukyan ve Roza Hovannisyan isimleri başı çekiyor.
Koray Yersüren
Ephesus Yayınları
Kategoriler
Edebiyat / Roman
Edebiyat / Gençlik Edebiyatı
Katkıda Bulunanlar
Editör Nilüfer Savaşer Nişli
Kitabın Tanımı
Tek yoldaşı seslerdi. Onlar da bazen çığlık çığlığaydı…
Karanlık vardı. Gidişlerin, terk edilişlerin, umutsuz anların ve çaresizliğin karanlığı değil… Saf karanlık!
Bir çocuk vardı karanlıkta. Işık arardı. Umut dolu hayallerini resmederdi karanlığa. Görmediği aynaların üzerinde beliren silik siluetlerden korkuyordu geceleri.
Kimliği Kirletilmişler Mabedi’nin cam kenarı mumları erimeden, her gün göremediklerini kurban ediyordu ateşe. Her bir hayalde, yalnızlık ateşinde yanan yüreği, donuk karanlığa resmediliyordu sakince.
Yalnızlığı, yağmurlu bir gecede zihnine ölüm düşmüş genç bir kıza yoldaş oldu. Rastgele çevrilen bir telefon numarası, iki ruhu bir araya getirmişti. Adı Kader olan yazarın yazdığı hikâyenin yalnızca bir sahnesini oynamak üzere konuştular. Geçmişin düğümleri onlar daha anlamadan bağlanmış, ipin ucu bir yere atılmıştı.
Ve geçmiş, bazen geçmez, saklanırdı.
Çocuk yağmurda ıslanmayı severdi, kız ise yağmuru izlemeyi…
Yağmur güzeldi. Ama yağmurdan bir adam, rüzgâr eserse fırtına çıkmasına sebep olabilirdi.
Günümüzde yaşam süresinin uzamasıyla sağlıklı yaşlanmak, ileri yaşta kimseye bağımlı olmamak, fiziksel ve ruhsal açıdan zinde hissetmek kuşkusuz çok daha fazla önem taşıyor. 65 yaş ve üzeri yaşlılık sınırı olarak nitelendirilirken, ortalama yaşam süresinin 75’e yükselmesi ve 85 yaş üzerindeki nüfusun en süratle artan dilimi oluşturması, kaliteli yaşamın önemini çok açık şekilde ortaya koyuyor. Acıbadem Kadıköy Hastanesi Geriatri Uzmanı Doç. Dr. Berrin Karadağ “Araştırıcılar bugün dahi insan organizmasının 120 yıl yaşama potansiyeline sahip olduğunu söyleyebilmektedirler. Bu potansiyelin gerçeğe dönüşmesi ve yaşlanmanın önüne geçilmesi için erken yaşlardan itibaren bazı önemli noktalara dikkat edilmeli ve önlemler alınmalıdır. Asla unutulmaması gereken nokta; yaşama yıllar katmak değil, yıllara yaşam katmaktır” diyor. Sağlıklı yaşlanmanın, kişinin genetik yapısıyla ilgili olduğu kadar yaşam tarzı ve beslenmeyle de çok yakından ilgili olduğunu, sağlıklı yaş almak için ‘anahtar’ kelimelere dikkat etmek gerektiğini vurgulayan Doç. Dr. Berrin Karadağ, 10 anahtar kelimeyi anlattı, önemli uyarılar ve önerilerde bulundu.
Hareket
Yaşınıza uygun fiziksel aktiviteyi her yaşta yapmanız çok önemli. Unutmayın ki atalarımızın dediği gibi “işleyen demir ışıldar”. Bu da bedeniniz için egzersiz yapın anlamına geliyor. Egzersizin ne olacağını yaşınıza ve kapasitenize göre ayarlayın. En basit olarak, her gün düzenli yürüyüş yapabilirsiniz. Her gün yapamıyorsanız da haftada en az üç gün yarım saatlik tempolu yürüyüş her zaman faydalı. Temponuzu kalp ve akciğer kapasitenize göre ayarlayabilirsiniz.
Beslenme
Beslenmemize önem verin. Sağlığınızı ilaçlardan değil de öncelikle besinlerden sağlayın. Gerekli durumlarda doktor önerisiyle tabi ki ilaçlarınızı kullanın ancak ilaca muhtaç olmamanın bir yolunun doğru ve yeterli beslenme yani ne eksik ne fazla, tam ihtiyacınız olan kadar beslenme olduğunu unutmayın. Fazla kilodan kaçının, obezite yaşlanmayı da hızlandıran ciddi bir tehlike.
Su
Basit gibi görünen ve sıklıkla ihmal edilen su içme alışkanlığı, sağlıklı yaşlanmanın olmazsa olmazlarından. Günlük su ve sıvı tüketimi hem sindirimin düzenli olması hem de fizyolojik hatta ruhsal sağlığımız açısından çok önemli. İnsan vücudundaki birçok biyokimyasal reaksiyon su ile gerçekleşiyor. Böbreklerimiz bir duş başlığı gibi! Az su alırsak tıkanıyor, yeterli su tüketimi ile açılıyor. Bunu hiç unutmayın ve mutlaka günde 8 su bardağı su için. Yaşlanma ile vücut susuzluğunu hissedemediğinden, başta böbrek fonksiyonları olmak üzere, pek çok organı bozabiliyor.
İletişim
Özellikle yaşlanma döneminde sosyal iletişimin canlı tutulması kişilerin en çok zorlandığı konulardan biri. Oysa yalnızlık yaşlılık dönemindeki en büyük tehlikelerin başında geliyor. Çevrenizde yakın dostlarınızın ve yakınlarınızın olması depresyon için, zorluklarınız ve kayıplarınız için en büyük tampon. Akrabalar, komşular, arkadaşlar mutlu ve sağlıklı bir yaşam için vazgeçilmezlerden. Hatta mümkünse torunlar ve gençlerle birlikte olmak, hem zihinsel hem ruhsal yönde kişiyi dinç tutmakta son derece önemli. Ayrıca gençler de, yaşlılardaki tecrübe ve anılardan ders almalı.
Aşı
Geriatri Uzmanı Doç. Dr. Berrin Karadağ “Nasıl ki bebeklerimizi korkmadan aşı programına alıyorsak, ilerleyen yaşımızda hastalıklara yakalanma riskini en aza indirmek için gerekli aşılardan korkmamak ve düzenli olarak doktorumuzla bu konuda konuşmak ihmal edilmemesi gereken bir konudur. Her yıl grip aşısı ve 65 yaşın üzerinde sadece bir kez uygulanan zatürre ve zona aşısı yaptırılmalıdır. Ancak mutlaka doktor kontrolü ve önerisi gereklidir” diyor.
Hobi
Hobinin ve üretkenliğin gücünü küçümsemeyin. Mutlaka yeni bir hobi edinerek zinde kalın. Yeni şeyler öğrenin, üretin. Bu şekilde beyin egzersizi de yapmış olursunuz. Özellikle çalışma hayatınız bitmişse koroya katılma, resim, satranç, biçki dikiş kurslarına gitmek, sizi zinde tutar. Hayattan kopmamanız, sosyal ortamlarda kendi yaşıtlarınızla, size kendinizi iyi hissettiren arkadaşlarınızla vakit geçirmeniz çok önemli.
Uyku
Uyku düzeni ve kalitesi sanıldığından çok daha önemli. O nedenle vücudunuzun dinlenmesi ve tekrardan enerji toplaması için uykusuz kalmayın. İlerleyen yaşla birlikte uyku süresi ve kalitesinde azalma olabiliyor ama bunu değiştirmenin birçok yolu var. Mümkünse uyku ilaçlarına başvurmadan, birtakım doğal yollarla bu işi başarmaya çalışın. Bunun ilk yolu da, kafanızı boşaltmış olarak yatağa girmek.
Ritüel
Geceleri salgılanan melatonin hormonu uykuyu sağlarken, ışıklandırmanın fazla olması melatonin üretimini baskılıyor. Bu nedenle yatmadan bir saat önce TV ve bilgisayarı kapatın. Odanızdaki ışıklandırmayı minimum seviyeye indirin. Yatma saatinde ılık bir duş almak, hafif bir müzik dinlemek gibi kendinize özel ritüeller edinin.
Kontrol
Sağlık kontrollerinizi düzenli yaptırın. Bunun için doktorunuza sadece hasta olduğunuzda değil, düzenli olarak sağlıklı iken de gitmeyi ihmal etmeyin ve böylece hep hastalıktan önce davranabilin. Amaç hasta iken tedavi olmadan önce, hastalığı önlemek olmalı. Özellikle yaşlılıkla birlikte çok daha fazla ihmal edilebilen ağız ve diş bakımı son derece önemli. Ağızda başlayan hastalıklar, tüm vücudumuzu etkileyebiliyor. Bu yüzden diş hastalıkları konusunda titiz davranın, dişlerinizi her gün fırçalayın. Unutmayın, vücut bir bütün ve diş hastalıklarından korunmak için düzenli diş muayenesinden geçmek önemli.
Kaçının!
Yaşlanmanın önüne geçmek, sağlıklı yaşlanmak için son derece önemli unsurlardan biri; sigara ve alkol gibi zehirli maddelerden uzak kalmak. Anlık keyifler, vücutta kalıcı zararlara yol açabiliyor ve yaşlanmayı hızlandırabiliyor.
Kanmayın!
Geriatri Uzmanı Doç. Dr. Berrin Karadağ ”Moda olan veya komşunuza, arkadaşınıza iyi gelen ilaç illa ki size de iyi gelecek diye, hiç düşünmeden ve doktorunuza danışmadan kullanmayın. Özellikle sonsuz sağlık ve gençlik vadeden pek çok maddenin fazla kullanımı vücutta bir takım dengeleri, karaciğer, böbrek ve kalbi negatif etkileyebilir. İlaç kullanımı gerekli durumlarda reddedilmemeli, ancak boş yere de fazla ilaç kullanımından sakınılmalıdır” diyor.
27 Eylül
Tarihte Bugün Yaşanan Olaylar
1529-Kanuni Sultan Süleyman komutasındaki Osmanlı ordusu Viyana’yı kuşatmaya aldı.
1538-Preveze Zaferi – Barbaros Hayrettin Paşa komutasındaki Osmanlı donanması, Cenevizli Amiral Andrea Doria’nın donanmasıyla Preveze’de savaştı.
1669-Girit’in Osmanlılarca fethi.
1919-Merzifon’u işgal eden İngilizler şehri terk etti.
1922-Yunan kralı I. Konstantin Anadolu yenilgisi sonrası tahtını terk etmek zorunda kaldı.
1930-Mustafa Kemal Paşa yeni İsmet Paşa hükümeti ile ilgili bir açıklama yaptı; “Eğer İsmet Paşa, hükümet teşkilini kabulden sureti katiyede imtina etseydi (kaçınsaydı), başvekaleti bizzat deruhte etmekten (üstlenmekten) başka çare kalmazdı” dedi.
1940-Japonya, Almanya ve İtalya’nın askeri paktına katıldı.
1962-Irak Kürt lideri Molla Mustafa Barzani’den kaçan 1,500 kişilik Bradost aşireti Türkiye’den iltica talebinde bulundu.
1962-Yemen’de Albay Sallal iktidarı ele geçirdi.
1966-Sanayi Bakanı Mehmet Turgut, sanayicilerden kapitalizm düşmanlarına savaş açmasını istedi.
1970-Arap Zirvesi Mısır’da toplandı; Ürdün Kralı Hüseyin ile Filistin Kurtuluş Örgütü (FKÖ) lideri Yaser Arafat ateşkes anlaşması imzaladı.
1973-Seçim gezisi için Isparta’ya gelen Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Bülent Ecevit taş ve şişe yağmuruna tutuldu.
1976-Ankara’da “DGM’ye (Devlet Güvenlik Mahkemeleri) Hayır” mitingi düzenlendi.
1995-Genelev sahibi vergi rekortmeni Matild Manukyan’ın otomobilinde bir patlama oldu. Manukyan ağır yaralandı, şoförü öldü.
1998-Google web sitesi açıldı.
2000-İrlandalı yazar James Joyce’un romanı Ulysses’ten uyarlanan filme İrlanda’da getirilen yasak, 33 yıl aradan sonra kalktı.
Tarihte Bugün Doğanlar
1722-Samuel Adams, ABD’li siyasetçi (ö. 1803)
1871-Grazia Deledda, İtalyan yazar (ö. 1936)
1922-Arthur Penn, ABD’li yönetmen
1965-Atze Schröder, Alman oyuncu ve komedyen
1967-Uche Okechukwu, Eski fenerbahçeli futbolcu
1976-Francesco Totti, İtalyan futbolcu
1979-Raul Gonzalez, İspanyol futbolcu
1980-Anna Artamonova, Rus voleybolcu.
1982-Lil Wayne, ABD’li şarkıcı, söz yazarı.
1984-Avril Lavigne, Kanadalı şarkıcı
Tarihte Bugün Ölenler
1590-Urbanus VII., 228. Papa (15 Eylül – 27 Eylül 1590)
1700-Innocentius XII., 242. Papa (12 Temmuz 1691 – 27 Eylül 1700)
1891-İvan Gonçarov, Rus yazar (d. 1812)
1915-Remy de Gourmont, Fransız şair ve yazar (d. 1858)
1917-Edgar Degas, Fransız ressam (d. 1834)
1921-Engelbert Humperdinck, Geç romantik akımın temsilcisi Alman besteci (d. 1854)
1974-Feridun Nafiz Uzluk, Türk tıp tarihinin öncü isimlerindendir.
1978-Orgeneral Muhittin Önür, Türk asker. (d. 1903)
1986-Cliff Burton, ABD’li müzisyen, gelmiş geçmiş en büyük bass gitarist ve headbanger (d. 1962)
1996-Muhammed Necibullah, Komünist Demokratik Afganistan Cumhuriyetinin başkanı (d. 1947)
2008-Alpaslan Dikmen, Galatasaray’ın taraftar grubu ultrAslan’ın kurucusu, genel koordinatörü
2010-Beklan Algan, Türk tiyatro ve sinema oyuncusu, yazar, yönetmen (d. 1933)
Barzani referandumunun yapıldığının sonrasında bir açıklama yapan Vatan Partisi Hatay il başkanı Yunus Özgür Yıldırım. Bu günün çözümünü 11 madde olarak özetleyerek, Vatan Partisi Merkez Yürütme Kurulunun kararını basın ile paylaşmayı uygun gördüğünü açıkladı.
Irak’ın kuzeyinde sıcak gelişmeler olurken, bu sıcak gelişmeleri değerlendirmemek, bu sıcak gelişmelere karşı tutum almamak mümkün olmayacaktır diyen Yıldırım şu açıklamada bulundu.
Bu aynı zamanda partimizin Merkez Yürütme Kurulunun kararıdır, diyen Yunus Özgür Yıldırım:
“1. Bugün güney sınırlarımızın ötesinde yaşanan olayları özetleyen yalın gerçek şudur: Silahların konuştuğu bir iklimdeyiz. Bu koşullarda vatan bütünlüğümüzü, ülke güvenliğimizi ve huzuru sağlamak için belirleyici uygulama, devletin yaptırım gücünün kararlı, hızlı ve etkin olarak kullanılmasıdır. Hedef, kendi güvenliğimizin ötesinde, Irak’ın ve Suriye’nin toprak bütünlüğünün ve egemenliğinin sağlanması ve pekişmesidir.
2. Komşularımız Irak ve Suriye’nin kuzeyinde “Kürdistan” adı altında İkinci İsrail devleti kurmaya kalkışan güç, PKK/PYD ve Barzani’den önce ABD ve İsrail’dir. Bu nedenle vatan bütünlüğümüze ve güvenliğimize yönelen tehdit son derece ciddidir.
3. Irak’ın kuzeyinde sözümona“Kürdistan” kurma girişimi ile Suriye’nin kuzeyinde “Kürt Koridoru” oluşturma çabası tek bir amaca hizmet etmektedir. O da İkinci İsrail’in kurulmasıdır. Bu açıdan Irak’ın ve Suriye’nin kuzeyindeki cephe birleşmiştir. Bu cephede Batı Asya ülkeleri, emperyalizme karşı vatan bütünlüğü ve bağımsızlık mücadelesi vermektedir.
4. Gelinen bu aşamada, diplomatik ve ekonomik yaptırımlar faydalı olmakla birlikte, sonuç almak için artık yetersizdir. Milletimiz, hükümetten söz değil eylem beklemektedir. Bu durumda başta Türkiyemiz olmak üzere komşularımız Irak, Suriye ve İran’ın toprak bütünlüğünün yanında bölgede yaşayan Arap, Türkmen, Kürt ve diğer toplulukların güvenliği ancak askerî harekâtla korunabilir. Batı Asya’da barış ancak askerî yaptırımlarla sağlanabilir.
5. ABD ve İsrail, piyonları PKK’yı ve Barzani’yi ateşe sürerek Batı Asya ülkelerinin sımsıkı birleşmeleri sürecini de ateşlemişlerdir. Komşularımız Irak, İran ve Suriye ile her alanda ve her cephede birlikte hareket etmek, zafer için belirleyici önemdedir. Bu açıdan bizimle aynı geleceği paylaşan Suriye Devleti ile özellikle askerî işbirliği, diğer komşularımızla kararlı bir dayanışma için de anahtar değerindedir.
6. Toprak bütünlüğümüzü ve güvenliğimizi savunmak için, Devletimizin yaptırım gücünü kararlı, hızlı ve etkin olarak uygulamak şarttır. Her erteleme, her tereddüt, her kararsızlık, şu andan itibaren Mehmetçiğin kanı dâhil ağır bedellerle ödenir. Bu açıdan kararlı ve hızlı davranmak, bölgemiz için en barışçı çözümdür.
7. Türkiye, bugün tıpkı İstiklal Savaşımızda olduğu gibi, yalnız kendi nam ve hesabına değil, komşularımızla birlikte bütün insanlık adına tarihî bir görev yapmaktadır.
8. Piyonların ötesinde büyük güçlerle karşı karşıya geldiğimiz bu zorlu mücadeleden devletimizin ve milletimizin topyekûn gücünü birleştirerek zaferle çıkacağız.
9. Bugün Türk Ordusunun başarısı, Türkiye’nin ufkunu açacak tarihi önemdeki eylemdir. Bu nedenle Vatan Partisi’nin yüreği bütün Milletimizle birlikte Mehmetçikle çarpmaktadır. Partimiz, Milletimizin ve Ordumuzun bu savaştan zaferle çıkması için, üzerine düşen her görevi yapmaya hazırdır.
10. Vatan Savaşımızın yeni bir aşamaya girdiği günümüz koşullarında, Türkiye’nin kararlılığını hedef alan bozguncu faaliyetleri etkisiz hale getirmek millî bir görevdir.
11. Zafer Türk Milletinin, kahraman Türk Ordusunun ve Batı Asya devletleri ve milletlerinin olacaktır. Türkiyemiz, bu vatan savaşından büyük çözümlerle ve Atatürk Devrimi rotasına girerek çıkacaktır.”dedi.
Samandağ Belediye Başkanı Mithat Nehir Halk TV ‘de yayınlanan “Siyaset Rüzgarı” adlı programının konuğu oldu. Başkan Nehir Siyaset Rüzgarı programında belediyecilik faaliyetleri, İç ve dış siyaset ile ilgili Elif Soysal’ın sorularını yanıtladı. Önemli açıklamalarda bulunan Başkan Nehir, ilçenin geleceğiyle ilgili projelerini anlattı. “Siyaset Rüzgarı “ adlı program 24 Eylül Pazar günü saat 17.45’te Halk TV ekranlarında yayınlandı.
Adalet yürüyüşü ve adalet kurultayı hakkında yöneltilen soruya “ çok üzülerek belirtmeliyim ki ne kadar çok adaletsizlik ile ilgili sıkıntı varmış ki bu kadar insan bir araya geldi ve adalet çığlığı altında sürece bir ucundan omuz vermek, destek vermek istedi. Geçen bir sohbet sırasında biri bir şey söyledi “adalet hava gibi bir şeydir” demişti. Gerçektende adalet insan hayatında bu kadar önemsenmesi gereken, bu kadar sahiplenilmesi gereken mefhum bir kavram ve yaşam şeklidir. Her geçen gün bir parçası koptu, bir tarafı eksildi ve öyle bir Türkiye’ye doğru eviriliyoruz ki bu konuda neredeyse bütün kesimlerin ortak bir fikri oluşmaya başladı. Yani adalet konusunda ciddi tereddütler ve kaygılar oluşmaya başladı. Bunun sağı – solu, inançlısı – inançsızı önemli değil. mezhebi – yaşam şekli ne olursa olsun ADALET zemininde çok ciddi bir ortak payda oluştu. Sayın Genel Başkanımızın sürece bu açıdan bakıp, parti flamaları, parti sloganları dışında, bütün herkesin bir arada olup birlikte ADALETİ haykıracakları ve adalete sahip çıkılacak bir zemin oluşturması gerçekten takdire şayan bir şey oldu. Gerçek anlamda adaletin savunulacak olması, adil bir düzen kurulması adına da çok önemli bir çalışmaydı. Tabi yürüyüş süreci çok meşakkatli bir süreçti. Adalet yürüyüşü ile tarihe bir not düşüldü. Hemen ardından ADALET KURULTAYI yapıldı. O kurultay da çok değerli bir çalışmaydı. Kurultayın yapıldığı çalışma alanına gitmek çok zordu ama ona rağmen gördük ki orda bile yine on binler bir araya geldi ve küçük küçük çalışma grupları adalet başlığı altında çok farklı fikir ve görüşlerin görüşüldüğü, tartışıldığı bir zemin oluştu. Bu yönüyle de aslında Türkiye’de en çok ihtiyaç duyulan şeyin ADALET olması anlamında da o çalışma çok önemli sonuçlar doğurdu.” dedi.
HERKES ATATÜRK’E SAYGI DUYMAK ZORUNDADIR
Atatürk’e yönelik saldırılar hakkında kendisine yöneltilen soruya Nehir; “ buna cüret edebilmek tesadüf değil diye düşünüyorum. Yani birileri bu işe cüret edebiliyorsa, bu şekil saldırılar yapılabiliyorsa bunun bir sebebi de aslında yapılan çirkin saldırı sonrası saldırganların ceza almaması, göz yumulmasıdır ve bu göz yummalar insanları cesaretlendiriyor. Atatürk’ü sevmiyor olabilirsiniz, benimsemiyor olabilirsiniz ama saygı duymak zorundasınız, bunuN tartışması olmaz. Kaç parçaya bölünmüş bir ülke, nasıl saldırılar altında, nasıl sıkıntıların yaşandığı bir dönemde siz yeniden bir Cumhuriyet ve Cumhuriyet fikri de belki o dönem ülkemizin nüfusunun %90’ı eğitimsiz, okuma yazma bilmez, nasıl bir hayranlık yaratmıştır ki bu milletin bu kadar destekleyeceği, canını ortaya koyup bu sürece katılmasını sağlayacağı bir ülke yaratmış, şimdi siz oradan çıkıp sanki bunlar hiçbir şeymiş gibi davranamazsınız. O yapılan devrimlere baktığınızda bugün belki önemli bir kısmı kaybettiğiniz, yani 1920’li yıllarda o öngörüler, düşünceler bugün çok daha geri bir noktaya düşmek durumunda kaldı. Böyle bir şeye saygı duyulmaz da üstüne bir de saldırı mı yapılır. Bu kabul edilebilecek bir şey değil.
SURİYELİLERİN BU ŞEHİRDE YARATTIKLARI AĞIR YÜKLER VAR
Suriye olayları ve Suriye’nin Hatay ile komşu olması ile ilgili olarak Samandağ’da göçmen sayısı ile ilgili olarak; “ Samandağ’da çok fazla göçmen sayımız yok. Ama sonuçta biz bir bütünüz. Biz Hatay’ız, biz Türkiye’yiz. Hatay’ın ve Türkiye’nin dertleri de bizi birebir ilgilendiriyor. Biz bunlardan etkileniyoruz. Şöyle düşünün, 2014’te yasal bir mevzuat değişti. Büyükşehir yasası ile beraber; ilçe belediyeleri büyükşehire bağlandı, beldeler ilçelere bağlandı vs. idari değişiklikler yapıldı. Bütçelerin ve kaynakların da büyük bir kısmı büyükşehire geçti. Böyle olunca da büyükşehir ilin bütününe hizmet vermekle mükellef ama büyükşehir bir buçuk milyon nüfuslu bir ile hizmet etmekle görevli iken burada 400 – 500 bin nüfus Suriye’den göç etmiş, burada yaşamakta ve bunların da bu şehirde yarattıkları yükler var doğal olarak.
Onlara da hizmet etmek, onların da çöpünü toplamak, suyunu vermek, taşımasını sağlamak vs. bir sürü beraberinde getirdiği yük var. Bu ilçe belediyesi olsun büyükşehir belediyesi olsun karşılanacak. Bu yönü ile bakıldığında bizde, Samandağ’da çok yoğun bir göçmen nüfusunun olmamış olması bizi rahatlatıyor diye bir şey diyemiyoruz. Bu ilin bütününde olan sıkıntılar neyse bize de yansıyor doğal olarak. Belki kendi vatandaşımıza bu daha kaliteli, daha nitelikli hizmetler vermek gerekirken biraz daha vasata düşen bir hizmet vermek durımunda kalınıyor. Bu sınırlı kaynaklar iki milyon nüfusa bölüştürülmek zorunda kalınıyor. Bu sadece olayın bir yüzü tabi bunun bir de öteki yüzü, yani burada sınır kapılarında yaşanan kapanmalar, buradaki çalışmalar, buradaki ticareti tamamı ile bitirdi. Buranın insanı gidip bir öğün yemek yiyip gelebiliyordu. Şimdi turizme, ticarete, tarıma ve birçok yerden vurdu aslında bu oradaki savaş, karışıklık. Bizim üzüldüğümüz bir şey daha var. Yani bu savaş ülkemizin aldığı tutumla ilgili de sıkıntılı bir şeye dönüşüyor. Şöyle düşünün, sınırdan giriş çıkışlar bir sürü basın, gazetelerden okuduk, siz de biliyorsunuz dünyanın birçok muhtelif ülkesinden teröristler bu sınırlardan girdi öbür tarafa. Bir ülkenin eğer egemenlik durumu varsa, eğer egemense o ülke elbette egemenliği tehdit edecek şeylere karşı bir direnci bir savunması olacak. Şimdi kendi ülkemizle ilgili maazallah en küçük bir saldırı oluştuğu zaman nasıl hep beraber ortak bir ses çıkarıyorsak, komşuda böyle şeyler yaşandığı zaman burada ülkenin idaresini sorumlu bulmak mı doğru yoksa o ülkeyi yıkmaya çalışan, o terörist unsurlara karşı bir tutum almak mı doğru. Ortada gerçekten çok farklı tutular alındı, çok farklı iradeler kondu.” Dedi.
İLİMİZDE İSTİHDAM SORUNU MEVCUTTUR
Malum ülkemizdeki işsizlik sorununu, istihdam sorununu siz de Samandağ’da yaşıyor musunuz sorusun Nehir; “ çok korkunç düzeyde yaşıyoruz. Biraz önce ortaya koyduğumuz gerekçelerden kaynaklı Hatay sadece kendi içinde sıkıntı yaşamadı. Özellikle Samandağ’dan bahsedecek olursak bizim mevcut nüfusumuzun neredeyse her hanesinde bir iki tane çocuğumuz, vatandaşımız Ortadoğu’dadır, yurt dışındadır. Ya işçidir, ya tüccardır ya da bir şekilde orayla alakası vardır yani ekmeğini oradan kazanmaktadır. Şimdi Ortadoğu’da bu sıkıntıların yaşanıyor olması hem o insanlarımızın işsiz olmasına sebebiyet verdi hem de burada istihdam alanları oluşamaz oldu. Hiçbir yatırımcı gelip burada yatırımlar yapamaz oldu. Bu da biraz önce ifade ettiğim yanlış algı ile alakalı bir de hemen dibimizde böyle bir karışıklığın olmasından kaynaklı, acaba burası da karışıklıktan etkilenebilir mi korkusu ile ilgili yatırımlar bir manada durdu. Şimdi bir taraftan yatırımlarımız duruyor, bir taraftan bir şekilde eli ekmek tutan, iş tutan insanlarınız da işiz duruma düşmeye başlayınca burası hepten bir işsiz diyarına dönüştü.
İŞSİZLİK ÜLKEMİZİN SORUNUDUR
Sadece bizim bölgemiz için değil Türkiye’nin genelinde işsizlik bugün reel olarak ifade edildiği üzere %12 – 13 civarında dense de somut olarak gerçek işsiz oranımız bizim % 20’lerin çok üstünde ve ne yazık ki nitelikli işsizimiz de çok fazla. Bunun üstüne Suriye’den gelen vatandaşlar da çok ucuza iş bulmaya başladılar. Şimdi sizin nitelikli iş gücünüz, vasıflı elemanlarınız şu işi 10 liraya yapıyorken Suriye’den gelen vatandaş bunu 3 liradan yapıyor, yapmak zorunda. Onun da yamak ile ilgili derdi var. Bu bakımdan hem kendi işsizimize ciddi sıkıntılar yaratmış olduk, kendi işsizimizi arttırdık hem de bölgenin kaotik durumuna belki istemeden bir katkı sunmuş olduk. B,z,m de böyle bir sıkıntımız var.
İstihdam Projeleri ile ilgili olarak yerelde kalkınma ve kadın istihdamı hakkında; “ bu aslında çok önemli bir şey. Erkek bir yaştan son az önce de ifade ettiğimiz gibi yurt dışına gidiyor, çalışıyor yani bir şekilde bir ucundan tutmaya çalışıyor ama kadın cephesinde bu iş çok daha zor. Eşini kaybetmiş, çocuklarına kendisi bakmak zorunda kalmış veya eşi işsiz olmuş, bir şekilde ev ekonomisine katkıda bulunayım, bir ucundan tutayım diye düşünen kadınlarımızın, özellikle iki tane mahallemizde böyle bir çalışma başlattık, unutulmaya yüz tutmuş geçmişte bir şekilde, burası çok iyi bir ipek böcekçiliğinin yapıldığı bir bölge iken tamamen bir geçim kaynağı iken ipekböcekçiliği bugün tamamen yok olmaya yüz tutmuş bir noktaya geldi. Bu çerçevede belediye şöyle bir çalışma başlattı; acaba bir taraftan dut ağacı dikimi yaparsak, bir taraftan dokuma işini bu bahsini ettiğim vasıflardaki kadınlarımıza öğretebilirsek, onlara küçük bir dokuma tezgahlarını evlerine, hanelerine veya bizim belirlediğimiz alanlarda yapmalarına bir fırsat yaratırsak biraz biraz onların ekonomilerine katkıda bulunur muyuz gibi bütüncül bir proje başlattık. Bu ikinci yılımız ve çok iyi yol aldık. Tabi çok iyi yol aldık derken yani yüzlerce kadına istihdam sağlayamadık ama şunu biliyoruz, mütevazi bugün itibarı ile 80 – 90 kadını bulan, bu işi öğrenen, dokumayı bilen, bu işten ekmek kazanmayı düşünen insanlarla ilgili de fırsatlar yaratabilen böyle bir mütevazi projemiz oldu. Şimdi o proje de devam ediyor.
Diğer bir çalışmamız da KOSGEB ile ilgili eğitimler verdik. Belki birçok yerel idarenin üstünde eğilmediği bir çalışma bu. Çok ciddi eğitimler verdirdik. Yani binleri geçen miktarda eğitimler verdirdik. Küçük küçük belki krediler vereceklerdi, hibeler vereceklerdi. Onları kullanan vatandaşlarımız oldu. O manada da vatandaşımıza acaba nerden destek olalım diye. Şöyle bir kaynağımız yok bizim. Belediye bütçesinden bir miktar para ayıralım da vatandaşlarımızın bu şekildeki aktivitelerine destek olalım, ihtiyaç sahiplerine verelim hani küçük küçük şeyler yapılıyor ama bu işe istihdama dönecek işler değil bunlar. Fakat özünde balık tutmayı öğretmek en önemlisi ve biz onu yapmaya çalışıyoruz.
Spor aktiviteleri ile ilgili çalışmalarımız var, sanatla ilgili çalışmalarımız var, bağlama kurslarımız var, dil kurslarımız var, tiyatroyla ilgili kurslarımız oldu, özellikle yaz aylarında çocuklara dönük yüzme kurslarımız oldu vs. bütün bular bir taraftan yürüyor ama direk kadının eli iş tutacak noktaya gelmesi anlamında bu az önce ifade ettiğimiz çalışmalar çerçevesinde çalışmalarımız var.”dedi
GÖNÜL KÖPRÜLERİ KURUYORUZ
Yaşlılarla ilgili proje ile ilgili olarak da; “ aslında yaşlılar haftasında ilk defa yapılan bir çalışmaydı bu yine bizim dönemde başlattığımız bir proje. Belirli etkinlikler düzenliyoruz ama bir baktık ki aslıda o kadar utulmuşlar ki, o kadar farkında değiliz ki o insanların biz bazen kendi annemiz babamızı ihmal edebiliyoruz yoğunluktan ötürü ama birileri belediyeden geliyor diyor ki ya işte muhtar kim hali vakti uygun bir yerde mütevazi bir yemek verelim, şurada kimin yeteneği varsa flüt çalsın, bağlama çalsın, türkü söyleme yeteneği olan söylesin vs. öyle mutlu oldular ki bunu da şuna dönüştürdük bu sefer bir yaşın üstündeki insanlar, bölgenin inançsal farklılıkları ile alakalı da hangi inanç mensubu ise o zeminde örneğin alevi kökenli bir vatandaşımız ise ki bu bölgede çoğunluk öyle, Hz. Hızır Türbesi’ne taşıyoruz. Gönül bağları kurulsun diye işte bir araya geliyorlar, dualarını ediyorlar, birbirlerinden haberleri var ama görüşemiyorlar farklı mahallelerdeki insanları bir araya getiriyoruz öyle bir çalışmamız oldu ve gerçekten çok da güzel oldu. Çok mutlu oldular.”
FESTİVALLERİ DESTEKLİYORUZ
Festivallerle ilgili olarak Samandağ belediyesinin kendi düzenlediği ipek festivalini anlatan Nehir “ bunun dışında turizm festivali, evvel temmuz festivali gibi festivaller de ilçemizi tanıtmak adına önemli festivallerdir. Bu festivallerin asıl amacı aslında burası dışarıdan görüldüğü gibi savaş bölgesi değil. Siz de gelin buraları görün demektir”dedi.
BU ÜLKEDE HEP BİRLİKTE YAŞAYACAĞIZ
Nehir son olarak kapanış konuşmasında “biz bu ülkede birlikte yaşayacağız. Bütün renkler bütün farklılıklar, bütün fikirler bu ülkede kendilerini özgürce ifade etsin istiyoruz. Adalet olsun istiyoruz. Bu ülkede hak hukuk gaspı olmasın istiyoruz. Bütün bunlarla ilgili bu düzenin bozuk olduğunu düşünüyorum. Bu düzenin değişmesi lazım diye düşünüyorum.” Dedi.
HATAY’ın merkez Antakya İlçesi’nde aylıklarının yetersizliği nedeniyle iş bırakma eylemine başlayan ayakkabı işçileri, halay çekerek zam istedi.
Merkez Antakya İlçesi Yavuz Sultan Selim Caddesi üzerinde yer alan ayakkabı üretim atölyelerinde çalışan işçiler, uzun süredir aylıklarına zam alamadıkları gerekçesiyle dün sabah iş bıraktı. Mahalledeki atölyeler önünde toplanan yaklaşık 200 kişilik grup, bugün yürüyüş yaptı. Burada işçiler adına konuşan 40 yıllık ayakkabı üretim işçisi Salih Güçlü, hayat şartlarıyla mücadele edemez hale geldiklerini söyledi. En büyük sorunlarının düşük ücree olduğunu kaydeden Güçlü, “Bizim hayat şartlarıyla mücadele şansımız kalmadı. Kazancımızla hayatımızı idame ettiremiyoruz. İşçilerimizin çoğu kayıtlı değil, atölyelerde bireysel olarak çalışıyorlar, birçok arkadaşımızın sigortası da yok, bu mağduriyetlerimizden dolayı bu eylemi yapıyoruz”dedi.
DAVUL ZURNA EŞLİĞİNDE HALAY
Yapılan basın açıklamasının ardından çalan davul-zurna eşliğinde eyleme katılan işçiler halaylar çekerek oynarken, eyleme katılmayan arkadaşları ise atölyelerin penceresinden yaşananları izleyip telefonlarına kaydetti. İşçiler, eylemlerini zam yapılıncaya kadar sürdüreceklerini bildirdi.
İskenderun Belediye Başkanı Seyfi Dingil, ilkokul öğrencilerine kırtasiye dağıtımı yapmaya devam ettiklerini belirtti.
Belediye Başkanı Seyfi Dingil, en büyük yatırımın insana olan yatırım olduğunu belirtti.
KIRTASİYE DAĞITIMI DEVAM EDİYOR
İlkokulları ziyaret ederek öğrenciler ile bir araya geldiklerini belirten İskenderun Belediye Başkanı Seyfi Dingil,”Göreve geldiğimiz ilk günden bugüne kadar belediyemizin imkânları ölçüsünde eğitime destek olduk olmaya devam edeceğiz. Kentimizdeki ilkokullarda eğitim gören yaklaşık 5 bin öğrenciye kırtasiye desteğinde bulunmaya devam ediyoruz. Ekiplerimiz kent genelinde ilkokulları ziyaret ederek sınıflarda tek tek öğrencilere kırtasiye malzemesi dağıtımı gerçekleştiriyor ”dedi.
ELİMİZDEN GELEN GAYRETİ ORTAYA KOYUYORUZ
İskenderun Belediyesi olarak eğitime ciddi katkılar verdiklerinin de altını çizen Başkan Seyfi Dingil, şöyle devam etti: “Bunu sadece kırtasiye yardımlarıyla bırakmıyoruz. Gördüğünüz gibi okullarımızın çevre düzenlemeleri yapılıyor. Beraberinde okul bahçesinde bazı düzenlemeler yapılmaya devam ediliyor. Dönem dönem okul müdürümüz ve okul aile birliğimiz aracılığıyla gerek bu okulda gerek başka okullarda ihtiyaçlarla alakalı konular gündeme geliyor ve bunları da imkânlarımız doğrultusunda bir bir gidermeye çalışıyoruz. Elimizden gelen gayreti ortaya koyuyoruz ”şeklinde konuştu.
Hatay’ın Antakya ilçesinde, tır tamircisi Salih Güzelmansur, böbrek yetmezliği nedeniyle yürüyemeyen 40 yıllık eşinin rahatça dolaşması için güneş enerjisiyle çalışan tekerlekli sandalye yaptı.
Antakya’ya bağlı Serinyol Mahallesi’nde yaşayan 57 yaşındaki Salih Güzelmansur, çocuk yaşlarından beri hem tır tamirciliği hem de çiftçilik yapıyor. 40 yıl önce hayatını birleştirdiği Meryem Güzelmansur ile mutlu bir hayat süren Güzelmansur, böbrek rahatsızlığı bulunan eşine büyük destek oluyor.
Güzelmansur, rahatsızlığı nedeniyle yürümekte zorlanan hayat arkadaşı için aldığı akülü tekerlekli sandalyeden randıman alamayınca aracı güneş ya da ışık enerjisiyle çalışan tekerlekli sandalyeye dönüştürdü.
Üzerine yerleştirilen enerji paneli ile güneşli günlerde doğrudan hareket edebilen araç, aynı zamanda üzerindeki akünün şarj edilmesiyle karanlıkta da kullanılabiliyor.
Güneş enerjisinin yanı sıra sokak lambası ve araç farıyla da şarj edilen tekerlekli sandalye sayesinde, eşinin dilediği vakitte araçta dolaşmasını sağlayan Güzelmansur, hayat arkadaşının rahatı için elinden geleni yapmaya çalıştığını anlattı.
Evlendikten 10 yıl sonra eşinin rahatsızlığının ortaya çıkmasıyla yaşantılarını değiştirmek zorunda kaldıklarını vurgulayan Güzelmansur, Meryem Güzelmansur’un hareketlerinin rahatsızlığa bağlı kısıtlanmasıyla tekerlekli sandalyeye bağımlı hale geldiğini ifade etti.
“Üzülmesine dayanamadım”
Ellerinde güç, kulağında duyu kaybı da oluşan eşinin dışarı çıkamamasına üzüldüğünü belirten Güzelmansur, bu nedenle de akülü sandalye aldığını dile getirdi.
Güzelmansur, şunları kaydetti:
“Eşim akü ile çalışan tekerlekli sandalyesiyle sürekli yolda kalıyor ve birilerinden yardım almak zorunda kalıyordu. Buna çözüm olarak güneşin yanı sıra sokak lambası ve araç farıyla bile şarj olan paneli tekerlekli sandalyeye yerleştirdik. Oğlumun da yardımıyla sandalyeye bir de araçlar tarafından görülmesi için reflektör koyduk. Sandalyenin üst kısmına monte edilen panel, enerji toplamasının yanı sıra gölgelik ve yağmurluk görevi de görüyor. Eşim şimdi ‘yolda kalırım’ diye düşünmeden özgürce istediği yere gidip dolaşabiliyor. Kendisinin mutluluğu bizi de çok mutlu etti. Bu projeye desteklerinden ötürü yardımseverler Ümit Çolakoğlu ve Hüseyin Süner’e teşekkür ediyorum.”
Meryem Güzelmansur ise güneş enerjili tekerlekli sandalye sayesinde rahatça dolaşabildiğine değinerek, eşine ve kendisine destek olan yardımseverlere teşekkür etti.
Hatay Büyükşehir Belediyesi Su ve Kanalizasyon İdaresi Genel Müdürlüğü(HATSU), “Sağlıklı Yaşam ve Temiz Çevre” anlayışıyla yaptığı 8 yeni atıksu arıtma tesisinden biri olan Reyhanlı Atıksu Arıtma Tesisi’ni gerçekleştirdiği açılışla Reyhanlılıların hizmetine sundu.
Japonya Uluslararası İşbirliği Ajansı (JICA) tarafından sağlanan kredi çerçevesinde “Yerel Yönetimler Altyapı Projesi” kapsamında yapılan tesisin açılışına, Hatay Büyükşehir Belediye Başkanı Doç. Dr. Lütfü Savaş, Reyhanlı Belediye Başkanı Hüseyin Şanverdi, Reyhanlı Kaymakamı Fatih Çobanoğlu, HATSU Genel Müdürü Mehmet Çaparali, Cumhuriyet Halk Partisi(CHP) İl Başkanı Mehmet Güzelmansur, sivil toplum kuruluşu temsilcileri, siyasi parti temsilcileri, Daire Başkanları, şube müdürleri ve çok sayıda vatandaş katılım gösterdi.
“Hatay’ı Şekillendirmeye ve Geleceğe Taşıyoruz”
Sıkıntıları ve oldukça güzellikleri olan bir coğrafya içinde yaşadıklarını belirterek konuşmasına başlaya HBB Başkanı Doç. Dr. Lütfü Savaş, bu sıkıntılar içerisinde Hatay’ı şekillendirmeye, geleceğe taşımaya, sorumlulukları yerine getirmeye ve gelecek nesili rahatlatmak için mücadele ettiklerini vurguladı.
Hatay’ın 1 milyon 555 bin nüfusu olduğunu aynı zamanda 500 bin civarında da 6 yıldır misafir yaşattıklarına dikkat çeken Başkan Savaş, bulunan nüfusa hizmet yapmak, altyapı, kanalizasyon, yağmursuyu, arıtma tesisi ve içmesuyu gerektiğine dikkat çekerek, “yeni Büyükşehir olduk ve 3,5 yıldır hizmet ediyoruz. Türkiye nüfusunun yüzde 24,5’u kırsal kesimde yaşarken, Hatay nüfusunun yüzde 50,5’u kırsal kesimde yaşıyor. Kırsal kesim demek zorluklarla karşı karşıya kalmak, altyapı ve yol ihtiyacı demektir. Bu hizmetleri yapmak içinde 3,5 yıldır arkadaşlarımızla birlikte Hataylı hemşehrilerimize hizmet çabası içerisindeyiz” dedi.
“3,5 Yılda Hatay’a 8 Yeni Atıksu Arıtma Tesisi”
Yapımı tamamlanan tesisin Reyhanlı nüfusunun 2 katı daha fazlasına hizmet verecek bir tesis olduğunun altını çizen Başkan Savaş, 3,5 yılda Hatay’a 8 yeni atıksu arıtma tesisi kazandırdıklarını ve medeniyetler tarihinde altyapı ve yol ihtiyacının yattığına vurgu yaparak, “Kalan 1,5 yıllık süre içinde de Hatay’ın altyapı ihtiyacının büyük bir kısmını bitirmiş olacağız. Son 4 yılda sadece Hatay’da değil, Gaziantep, Kahramanmaraş, Adana ve Mersin’de de bir kural yaşıyoruz. Bunun için Reyhanlı ve Karaçay barajımızın da hızla bitmesini bekliyoruz. Çünkü ovamızdaki yeraltı su seviyesi gittikçe aşağılara gidiyor. Çıkartması gittikçe daha pahalıya mal oluyor, daha fazla eneri ihtiyacı oluyor ve daha fazla ekonomik değerle karşılamak zorunda kalıyoruz” dedi.
“Reyhanlı İçmesuyu Projesi Hazır, AB’den Hibe Bekleniyor”
Reyhanlı’nın içmesuyu projesinin 1,5 yıldır hazır olduğunu ve Avrupa Birliği’nden hibe konusunda anlaşıldığını müjdeleyen Başkan Savaş, sağlanan hibenin aktarılmasıyla birlikte Reyhanlı’nın içmesuyu hattının yenileneceğini aktararak, “Reyhanlıya ayrıca, 131 km asfalt, 23 stabilize yol, 6 adet menfez, 80 metre istinat duvarı, 200 bin metrekare parke, 1 adet çok amaçlı salon, 14 adet mezarlığın duvarlarını çevirmişiz, 10 eğitim kurumunun bakım ve onarımını yaptık” dedi.
“Biz Reyhanlı’yı seviyoruz, Büyükşehir olarak eksiklerini tamamlamak için hızlı şekilde çalışıyoruz” diyerek konuşmasına devam eden Başkan Savaş, açılışa katılan tüm protokol mensuplarına ve misafirlere teşekkür ederek, tesisin Reyhanlılı hemşehrilerimize hayırlı ve uğurlu olmasını diledi.
Reyhanlı Belediye Başkanı Hüseyin Şanverdi yaptığı konuşmada ise, yıllardan beri özlemini çektikleri atıksu arıtma tesisinin hayata geçmesinin kendilerini mutlu ettiğini ifade ederek, yapılan çalışmalardan dolayı emeği geçen herkese teşekkür edip hayırlı ve uğurlu olmasını diledi.
“Tesise 11 Milyon TL Harcandı”
Yapımı tamamlanan tesisle ilgili teknik detaylar ve HATSU’nun yaptığı yatırımlara yönelik bilgiler aktaran HATSU Genel Müdürü Mehmet Çaparali, Japonya Uluslararası İşbirliği Ajansı (JICA) tarafından sağlanan kredi çerçevesinde “Yerel Yönetimler Altyapı Projesi” kapsamında başlatılmış olan Reyhanlı Atıksu Arıtma Tesisi’nin yapımının 11 ayda tamamlandığını ve tesise 11 milyon TL harcandığını aktardı.
Tesisin ilk aşamada günde 8 bin 800 m3 kapasite ile çalışacağını bu kapasitenin 80 bin kişiye tekabül ettiğini aktaran Çaparali, ileriki yıllarda oluşacak artış göz önüne alınarak 2. kademenin yapımı ile günde toplam 13.500 m3 yani 120 bin kişiye tekabül edecek atıksuyu arıtabilecek duruma geleceğini kaydederek, “Tesiste evsel atıksuların “Su Kirliliği Kontrolü Yönetmeliği” kriterlerine uygun arıtımı sağlanarak yaklaşık yüzde 90 giderim verimi ile Asi Nehrine dökülen Afrin Deresi’ne deşarjı sağlanmaktadır” dedi.
Tesis işletmeye alınmadan önce Reyhanlı Atıksuları Afrin Deresi’ne direk deşarj edildiğinden kirliliğe ve koku oluşumuna neden olmakta iken, tesisin işletmeye alınması ile birlikte oluşan çevre kirliliğinin önüne geçildiğine vurgu yapan Çaparali, ayrıca Reyhanlı’ya 24 km içmesuyu, 13 km de kanalizasyon bakım ve onarım çalışması yapıldığını belirtti.
Çaparali’den Su Tasarrufu Çağrısı
Reyhanlı’ya şimdiye kadar 14 adet sondaj kuyusu açıldığını ve çalışmaların devam edeceğini ifade eden Çaparali, suyun tasarruflu kullanılmasına yönelik çağrıda bulunarak, “içmesuyu bizim için çok önemli. bahçe ve tarla sulamalarında kullanmayalım. Meteorolojiden alınan bilgilere göre son yılların en kurak Sonbahar’ını yaşayacağız” dedi.
HATSU Genel Müdürlüğü tarafından hazırlanan Reyhanlı Yağmursuyu Projesi’nin İller Bankasınca onaylandığını, kuruma gönderildiğini ve finansmanı için çalıştıklarını belirten Çaparali, finansmanı sağlanır sağlanmaz çalışmalara başlanacağını belirterek, Reyhanlı ilçesine 27 bin metre kanalizasyon ile yağmursuyu hattı, 32 bin 450 metre içmesuyu hattı döşendiğini açıkladı.
“Büyükşehir, Hizmette Engel Tanımıyor”
Hatay’da son yıllarda ekonomik sıkıntılar yaşanmasına rağmen bugüne kadar kimsenin yapmadığı hizmetleri Başkan Savaş’ın yaptığına dikkat çeken CHP İl Başkanı Mehmet Güzelmansur, “ Yaklaşık 4 yıl önce Reyhanlı Barajı’nın temeli atılmıştı. Denilene göre 05.05.2015 tarihinde Reyhanlı Barajı bitecek ve ovaya su verilmeye başlanacaktı. Şimdi 2017’deyiz ve aradan 2 yıl geçiyor. Büyükşehir ise verdiği sözleri ise gününde ve zamanında her olumsuzluğa rağmen yapmada başarıyor. Bu başarıların Türkiye’de örnek olacağına inanıyorum” dedi.
Reyhanlı’da artan Suriyeli nüfusla birlikte yapılan tesisin daha büyük bir önem kazandığını belirten Güzelmansur, nüfusun hızla artmasıyla birlikte yatırımların da hızlı yapılmasına gerektiğine dikkat çekerek, bu konuda oldukça hassas davranan Başkan Savaş’a ve HATSU Genel Müdürü Çaparali’ye teşekkür edip tesisin hayırlı ve uğurlu olmasını diledi.
Konuşmaların ardından protokol mensupları ve vatandaşlar, okunan dualar eşliğinde kurdeleyi keserek Reyhanlı’ya hizmet verecek olan Reyhanlı Atıksu Arıtma Tesisi’nin açılışını gerçekleştirildi.
Açılış sonrası protokol üyeleri, tesiste incelemede bulunarak teknik bilgiler aldı.
Eğitimde TEK sloganı ile İskenderun, Payas ve Dörtyol’da 4 yıldan bu yana eğitime yön veren Tek Kampüs Okullarının Karaağaçta yeni yapılan kampüsü’nü ziyaret eden Payas Belediye Başkanı Bekir Altan Tek kampüs Okulları kurucusu Yılmaz Tunç ve okul yönetimi ile bir araya geldi.
Payas’ta uyguladıkları ve İngiltere gibi ülkelere model olan eğitim sistemleri geliştirdiklerini belirten Başkan Altan projeleri ile ilgili Tek Kampüs yönetimine bilgiler verdi. Eğitim ve Öğretim’in konuşulduğu ziyarette Fen lisesi sınıflarını ziyaret eden Başkan Altan öğrencilere sahip oldukları okul nedeniyle şanslı olduklarını söyledi ve başarılar diledi. Tek Kampüs okullarının bölgesel bir marka olduğunu ve Türkiye’ye açılma gayreti içinde olduğunu belirten okul kurucusu Yılmaz Tunç ise okulun yeni açılmasına rağmen bölgede en çok tercih edilen okul olma özelliği ile bir ilke imza attıklarını belirterek bu vesile ile Tek Kampüs okullarını tercih eden velilere teşekkür etti.
İskenderun, Payas ve Dörtyol’dan sonra Arsuz ilçesi Karaağaç bölgesinde inşa ettiği okul ile İskenderun ve Arsuz bölgesinin ilgi odağı haline gelen Tek Kampüs Okulları 2017-2018 Eğitim Öğretim hayatına Anaokulu, İlkokul, Ortaokul, Anadolu lisesi ve Fen lisesi olarak devam ediyor.
Orman ve Su işleri Bakanlığı bünyesindeki Orman ve Köy İlişkileri (ORKÖY) Genel Müdürlüğünce, Hatay’ın Hassa ilçesindeki 54 aileye faizsiz kredi desteği sağlandığı bildirildi.
Hassa Orman İşletme Şefi Mehmet Emin Kaya, AA muhabirine yaptığı açıklamada, orman köylülerine ormanların korunması, geliştirilmesi, genişletilmesi amacıyla çeşitli alanlarda kredi desteğinin verildiğini söyledi.
İlçe genelinde 8 mahalledeki 54 vatandaşa faizsiz kredi verildiğini ifade eden Kaya, şöyle devam etti:
“Orman Genel Müdürlüğümüz tarafından ORKÖY kapsamında çok çeşitli faizsiz krediler verilmektedir. İlçemizde 2017 yılı içerisinde 54 vatandaşımıza yaklaşık 1 milyon 100 bin lira faizsiz kredi desteği verildi. Bu krediler süt sığırcılığı ve manda yetiştiriciliği şeklinde gerçekleştirilmiştir. İlk yılı ödemesiz yüzde 20’si hibeli, geriye kalan yüzde 80’i ana paranın ise vatandaşlarımızdan altı yıl içerisinde ödenmesi talep edilmektedir.”
Kaya, yapılan çalışmaların hem orman-halk ilişkisine hem de bölge halkının hayvancılık ekonomisine olumlu yönde katkı sağlayacağını kaydetti.
Orman köylülerinden evli ve çocuk babası 49 yaşındaki Mehmet Yeniçeri de geçimlerini üç kuşaktır hayvancılıkla sağladıklarını aktardı.
Çocuk yaştan bu yana hayvanların içerisinde olduğunu belirten Yeniçeri,”Hayvancılık bizim ata mesleğimiz olmuş adeta. Dedemden babama, babamdan bana kaldı. 4 evladım var. İnşallah benden sonra da çocuklarıma kalacak. Hayvancılığı zaten yapıyorduk. Hayvan sayımızı arttırmak istedik. ORKÖY projesini duyarak başvuruda bulunduk. Aldığım 26 bin liralık krediyle hayvanlarımızı aldık. Çok memnunuz da çok şükür. Tekrar verseler yine alırız.” ifadelerini kullandı.
Yeniçeri, üreticiler olarak aldıkları destekten dolayı emeği geçenlere teşekkür etti.
Üreticilerden 44 yaşındaki Mehmet Önal da kendilerine sağlanan desteğin çok cazip olduğunu ve aldığı 19 bin liralık faizsiz krediyle iki tane süt sığırı aldığını ifade etti.
İskenderun Belediye Başkanı Seyfi Dingil, mahalle muhtarları ile halka hizmet noktasında sürekli diyalog halinde olduklarını belirtti.
İskenderun Belediyesi’nin düzenlediği Alanya kültür ve inceleme gezisine katılan muhtarlar, Belediye Başkanı Seyfi Dingil’e teşekkür ziyaretinde bulundu.
HALKIMIZ HİZMETİN EN GÜZELİNİ HAK EDİYOR
Ziyaretten duyduğu memnuniyeti dile getiren İskenderun Belediye Başkanı Seyfi Dingil,”Halkımıza en iyi vermek için yoğun gayret gösteriyoruz. Bu çerçevede muhtarlarımızın ülkemizin tarihi ve kültürel zenginliklerinin bulunduğu şehirleri ve yerel yönetimlerin değişik hizmetlerini yerinde görmeleri amacı ile Alanya bölgesine bir kültür ve inceleme gezisi düzenledik. Farklı yerler görmek, uygulanan projeleri yerinde incelemek ve kendi yaşadığı yerde örneklendirmek kentin gelişim açısından çok önemli” dedi.
ALANYA GEZİSİ VERİMLİ GEÇTİ
Kültür ve İnceleme gezisine katılan muhtarlar ise “tarihi ve kültürel zenginlikleri ön plana çıkan Alanya gezisi verimli geçti. Hem tarihi hem şehircilik açısından çok önemli bir kent olan Alanya’daki çalışmaları yerinde inceledik. Alanya Belediye Başkanımız Adem Murat Yücel’i ziyaret ederek kentteki çalışmalar, belediyenin faaliyetleri hakkında bilgiler aldık. Kendileri belediye başkanımız Seyfi Dingil’e bir anı plaketi bizler aracılığı ile hediye etti. Düzenlenen organizasyon dolayı Belediye Başkanımız Seyfi Dingil’e çok teşekkür ediyor, çalışmalarında başarılar diliyoruz” diye konuştu.
Hatay Büyükşehir Belediyesi Spor Kulübü tarafından düzenlenen 1. Hatay Medeniyetler Kupası turnuvası ligde ve Avrupa’da mücadele eden HBB Spor Kulübü Kadın Basketbol Takımı, Fenerbahçe, Ormanspor ve Bornova Becker Spor kulüplerinin sporcularının ve yöneticilerinin katılımıyla HBB Spor Kompleksi ve Yaşam Merkezinde düzenlenen kokteyl ile başladı.
Kokteyle Hatay Büyükşehir Belediye Başkanı Doç. Dr. Lütfü Savaş ve eşi Prof. Dr. Nazan Savaş, HBB Genel Sekreteri Prof.Dr. Mehmet Maden, Hatay Büyükşehir Belediyesi Su veKanalizasyon İdaresi(HATSU) Genel Müdürü Mehmet Çaparali, Cumhuriyet Halk Partisi Hatay İl Başkanı Mehmet Güzelmansur, HBB Basketbol Şube Sorumlusu Serhat Bayraktar katıldı.
HBB BASKETBOL ŞUBE SORUMLUSU BAYRAKTAR, BAŞKAN SAVAŞ’A TEŞEKKÜR ETTİ
1.Hatay Medeniyetler Kupası Turnuvasının açılış konuşmasını yapan Basketbol Şube Sorumlusu Serhat Bayraktar, “Başkanımızın altyapıya ve tesisleşmeye verdiği önemden dolayı sadece basketbolda değil diğer branşlarda da önemli başarılara imza atıyoruz. Hatay’ın spor şehri olması noktasında ciddi yatırımlar yapan Hatay Büyükşehir Belediye Başkanı Doç. Dr. Lütfü Savaş’a teşekkür ediyorum” dedi.
BAŞKAN SAVAŞ, ‘‘TURNUVAYA KATILAN TÜM TAKIMLARA BAŞARILAR DİLERİM’’
Hatay’ın her noktasını eğitim, kültürel ve sportif faaliyetlerle nakış nakış işleyen Başkan Savaş, “Takım ve bireysel sporlarda yaklaşık 2000 sporcuya hizmet veren Hatay’ın adının duyulmasında sporun gelişip yaygınlaşmasında etkili bir tesise sahibiz. Bu tesislerin daha iyilerini Hatay’ın tüm ilçelerine yapma gayretindeyiz. Bugün bizleri onurlandıran takımlarımıza, teknik ekibe, yöneticilerimize ve sporcu kardeşlerimize hoşgeldiniz diyorum. 3 günlük turnuvada yenenin yenilenin önemli olmadığı fairplay çerçevesinde seyir zevkinin ve kalitenin yüksek olduğu, bizleri coşturacak maçlar temenni ediyorum. Takımlarımıza ligde ve Avrupa yolunda başarılar diliyorum” ifadelerini kullandı.
Askeri araç konvoyundan ve asker sevkiyatından detaylar Komando birlikleri Reyhanlı’da
Sınır birliklerine takviye amaçlı gönderilen komando birlikleri ve zırhlı araçlar Reyhanlı’ya ulaştı
Hatay’ın Reyhanlı ilçesindeki sınır birliklerine takviye amaçlı gönderilen komando birlikleri ve zırhlı araçlar bölgeye ulaştı.
Çeşitli birliklerden gönderilen komandoları taşıyan askeri araçlar ve otobüslerle zırhlı araçlardan oluşan konvoy, Reyhanlı’dan Suriye sınır hattı istikametine hareket etti.
Güvenlik önlemleri altında götürülen askeri araçların, Suriye sınırındaki askeri birliklere takviye amaçlı gönderildiği ve sınırda konuşlandırılacağı öğrenildi.
İskenderun Ticaret ve Sanayi Odası’nda düzenlenen Arapça dil eğitim kurslarını tamamlayan kursiyerlere katılım belgeleri verildi.
Hatay Coğrafi yapısı ve konumu itibari ile Ortadoğu’ya yakın olması, bölgedeki bir çok firmaların Arap ülkeleri ile ticaret yapması, yabancı dile ihtiyacı her geçen gün arttırmaktadır.
Özellikle Suriye’de yaşanan olaylar nedeniyle çok sayıda mültecinin ülkemize gelmesi ve bölgemizde yaşamlarını devam ettirmesi sonucu Arapça dil eğitiminin bölgemiz için çok önemli olduğu bilinci ile hareket eden İskenderun Ticaret ve Sanayi Odasında, Arapça dil kurslarına katılanlara belgeleri verildi. Arapça Kurs eğitmeni Hasan Yanmış tarafından Arapça konuşma ve yazımı ile ilgili kurslar verildi. Kursiyerlere belgelerini ise, İTSO Başkan yardımcısı Muhsin Yeter, İTSO Yönetim kurulu üyeleri Bülent Seküçoğlu, Adnan Mursaloğlu ve M.AliBulut takdim ederken, Arapça kurslarına katılan İTSO yönetim kurulu üyesi Gassan Kuran’a da belgesini kurs hocası Hasan Yanmış ve İTSO yönetim kurulu üyesi M.Ali Bulut birlikte takdim etti. İTSO Genel sekreteri Figen Gül Dönmez de belge dağıtım töreninde yer aldı. İTSO’da,A1 seviyesinde 25 kursiyerin kurslara katıldığı ve 8 kursiyerin bu kursları başarı ile tamamlayarak belge almaya hak kazandığı belirtildi. 2 Ekim de Arapça kurslarının yeniden başlayacağı belirtilirken, kursa katılmak isteyen vatandaşların, şahsen odaya müracaat etmeleri gerektiği belirtildi. İTSO Başkan yardımcısı Muhsin Yeter belge dağıtım töreninde yaptığı konuşmasında; “Suriye’de yaşanan kaos ortamı sona erdiğinde bölgemizde ciddi oranda ticari ilişkiler de olacağı düşüncesiyle hareket ediyoruz. Bölgemizde yaşayan vatandaşlarımızın ve özellikle ticari faaliyetlerde bulunan müteşebbislerimizin Arapça öğrenmesi, hem de bölgemizde yaşayan mültecilere yönelik Türkçe eğitimlere ihtiyaç duyulacağı için Odamızda Arapça kurslar düzenliyoruz. Bu vesile ile kurslara katılarak belge alan kursiyerlerimizi tebrik ediyorum. Odamız da Arapça kursları devam edecek” dedi.
Antakya’da İtfaiye Haftası dolayısıyla fotoğraf sergisi açıldı.
Hatay Büyükşehir Belediyesi İtfaiye Müdürlüğünün kazalardan ve yangınlardan derlediği fotoğraflar, bir alışveriş merkezinde sergilendi.
Etkinlikte konuşan Hatay Büyükşehir İtfaiyesi 1. Bölge Müdürü Ramazan Yücedal, 2014 yılından bu yana itfaiye aracı sayısını 50’den 97’ye çıkarttıklarını söyledi. 15 ilçede hizmet verdiklerini kaydeden Yücedal, “Göreve geldiğimiz 2014 yılından bu yana Hatay’ın her noktasına düzgün hizmet verebilmek için durmadan, yorulmadan tüm Hatay İtfaiyesi olarak çalışmaktayız. İşimiz insan hayatı üzerine kurulu olduğu için hassas davranmak, hızlı müdahale etmek, eğitimli personel yetiştirmek zorundayız” dedi.
Bu sorumluluk bilinciyle yürüttükleri çalışmalar kapsamında 2014 yılından bu yana itfaiye aracı sayısını 97’ye, personel sayısını 405’ten 750’ye çıkarttıklarını belirten Yücedal, “Hizmet verdiğimiz istasyon sayısı 12 ilçe iken şuanda 15 ilçenin tamamında hizmet vermekteyiz. Ayrıca 3 adet mobil istasyon ve 2 adet müfreze istasyonu daha kurduk. Bugüne kadar irili ufaklı 62 bin olaya müdahale ettik. Bu çalışmaların yürütülmesinde Hatay Büyükşehir İtfaiyesi’nde çalışan tüm personelimizin emeği var” diye konuştu.
Etkinliğe İtfaiye Amiri Murat Bilgin ve Mustafa Emre Yücedal’da katıldı.
İskenderun Belediyesinin katılımcı ve birlikte yönetim örneği olarak sürdürdüğü halk günleri devam ediyor.
Her Salı günü İskenderun Belediyesi Başkanlık makamında vatandaşların yoğun katılımıyla gerçekleşen halk gününde sorunlara ve taleplere hızlı, etkin ve kalıcı çözüm üretiliyor.
Halk gününde gelen vatandaşlar her konudaki taleplerini İskenderun Belediye Başkanı Seyfi Dingil’e iletiyor.
Vatandaşların her türlü konu hakkındaki istek ve şikâyetlerini dile getirdiği halk günlerinde mümkün olan en kısa zamanda gereken inceleme ve çalışmayı yaparak, sorunlara anında çözüm üretiyor.
İSKENDERUN’U BİRLİKTE YÖNETİYORUZ
İlçeyi ilçede yaşayan vatandaşlarla birlikte yönettiklerini dile getiren Başkan Seyfi Dingil,” Halkımız ile dışarıda mahallelerinde, sokaklarında veya birçok etkinlikte sık sık birlikteyiz. Ama bire bir, yüz yüze halkımız ile bir araya geldiğimiz bu halk günleri çok çok önemli. İstek ve talepleri anında değerlendirir iken aynı zamanda da gerekli birimlerle koordineyi kuruyoruz. İlçemizde yaşayan yediden yetmişe tüm halkımıza hitap eden çalışmalar projeler ve hizmetleri hayata geçiriyoruz “dedi.
Sosyal belediyecilik anlayışının tüm gereksinimlerini harfiyen uyguladıklarını belirten İskenderun Belediye Başkanı Seyfi Dingil,” Yerel yönetim olarak halkımızla her zaman iç içe olmayı, onların sıkıntılarını onlardan dinlemeyi ve çözüm yolları üretmeyi birinci öncülüğümüz haline getirdik” diye konuştu.