Salı, Aralık 16, 2025
No menu items!
Ana Sayfa Blog Sayfa 3120

Toroslar EDAŞ, Hatay’da çalışmalarını sürdürüyor

0

Toroslar EDAŞ Hatay’da kesintisiz ve sürdürülebilir elektrik hizmeti kapsamında 2017 yılının Mayıs ayında bakım, onarım çalışmaları ile yatırımlarına devam etti
Toroslar EDAŞ, Hatay’da sürdürülebilir ve kesintisiz enerji sağlanabilmesi amacıyla, elektrik şebekelerinin yenilenmesi için bakım, yenileme ve yatırım çalışmalarını sürdürüyor. Daha aydınlık bir Hatay için 2017’nin Mayıs ayında Kırıkhan, Hassa, Dörtyol, Erzin, Payas, Belen, İskenderun, Arsuz, Reyhanlı, Altınözü, Antakya, Defne, Samandağ, Yayladağı ve Kumlu’da 5285 aydınlatma armatürünün bakımını gerçekleştiren Toroslar EDAŞ ekipleri, kentteki 3 kilometrelik hattı da elden geçirdi. Adı geçen ilçelerde 16 elektrik panosunun yanı sıra, 23 trafo ve 21 dağıtım merkezinin de bakımı yapıldı.
Toroslar EDAŞ, Mayıs 2017’de yeni yatırımlara hız verdi. Hatay’da 130 kilometrelik yeni kablo döşeyen Toroslar EDAŞ ekipleri, kentte 873 yeni aydınlatma armatürünün, 215 yeni elektrik panosunun ve 19 trafonun da montajını tamamladı.
Toroslar EDAŞ’ın Hatay’daki bakım ve yatırım çalışmaları devam edecek.

HBB, ZABITA EKİPLERİ RAMAZAN AYINDA KASAP VE MARKETLERDE DENETİMLERİNİ SÜRDÜRÜYOR

0

Hatay Büyükşehir Belediyesi Zabıta Dairesi Başkanlığı ekipleri Ramazan ayında il genelindeki kasaplar ve marketlerde denetimlere devam ediyor.
Hataylıların sağlığını ön planda tutarak çalışmalarını sürdüren HBB Zabıta ekipleri, çalışanların hijyenik durumlarını da kontrol ederek kasap ve marketlerin genel temizliği, gıdaların üretim ve son kullanma tarihi, iş yeri açma ruhsatı personelin kıyafetleri gibi konularda denetim ve kontroller gerçekleştirerek esnaflara bu konuda hassasiyet gösterilmesi gerektiğine vurgu yaptı.

BAŞKAN NEHİR :” ÇEVRE YOLUNUN YAPIM SÜRECİNİ HIZLANDIRMAK İÇİN DİĞER KURUMLARLA ORTAK BİR İRADE OLUŞTURDUK.”

0

Samandağ –Antakya çevre yolunun yapım çalışmaları ilerliyor.Karayolları tarafından yürütülen çalışmanın aksamaması ve hızlandırılması için Samandağ Kaymakamlığı, Samandağ Belediyesi, ilgili Devlet kurumları eşgüdümlü olarak çalışıyor. Bu çalışmanın devamında Çevlik ve Arsuz arasındaki yolun birleştirilmesi planlanıyor. Samandağ Belediye Başkanı Mithat Nehir Çevre yolun devamı olarak Samandağ- Arsuz yolunun tamamlanmasının sadece Samandağ’a ve Arsuz’a değil Hatay’ın diğer ilçelerine de önemli bir getirisi olacağını ifade etti.
Samandağ Belediye Başkanı Mithat Nehir:”Samandağ –Antakya çevre yolunun imalatı uzun yıllar sonra nihayet bu yıl başladı. Çevre yolunun hem ilçe nüfusumuz adına hem de komşu ilçelerden Samandağ’ımıza gelen vatandaşlarımız adına çok ciddi bir rahatlık getireceğine inanıyoruz. Bu hızla devam edilirse bu yolun 2019 yılının sonunda tamamlanacağına inanıyoruz. Karayolları tarafından yapılan bu çalışmanın 65 milyon civarında bir maliyeti olacaktır. Biz bu çalışmanın önü açılsın, hızlansın diye üstümüze düşeni fazlasıyla yapıyoruz. Diğer kurumlarla eşgüdümlü bir şekilde yürümesi gereken çalışmalarda zaman zaman aksamalar oluyor. Bu konuda sn. Kaymakamımızda, bizlerde diğer kurumlarla bu koordinasyonu sağlamak için ortak bir irade oluşturduk. Süreci hızlandırmaya çalışıyoruz. Yapımı sürmekte olan Çevre yolu Harbiye kavşağı (Dağlı Market) ile Çevlik arasında alanı kapsıyor. Bizim gönlümüzden geçen bu çalışmanın devamının yapılması ve çevre yolunun Arsuz ile birleştirilmesidir. Büyükşehir Belediyesi Samandağ-Arsuz arasındaki yolun sanat yapılarını gerçekleştiriyor. Bu kapsamda Samandağ -Arsuz arasındaki yolda iki köprü çalışması yapıldı. Birkaç yerde Viyadük çalışmasının yapılması gerekiyor. Sanat yapılarının yapılmasından sonra yolun bitirilmesi gerekiyor. Bu yol Hatayımıza inanılmaz bir katma değer sağlayacaktır. Arsuz’a gelen vatandaşın Samandağ’a erişimini kolaylaştıracaktır. Dağın bu yakasındaki nüfusun Samandağ ve ,Arsuz’daki arasındaki güzelliklere erişme konusunda çok ciddi bir katkı sunacağına inanıyorum. Bu yönüyle hem ilçenin ekonomisine hem turizmimize bölgenin tanıtımına çok büyük katkıları olacağına inandığımız bu çalışma akabinde devam etmelidir. Ulaştırma Bakanlığı, Hatay Büyükşehir Belediyesi, Samandağ Belediyesi hep birlikte bu işe katkı sunarak Samandağ-Arsuz yolunun yapılması gerekiyor. Samandağ –Arsuz yolunun yapımın maliyetinden dolayı bu işin kurumların işbirliği yapması gerekmektedir. Samandağ –Arsuz yolunun sadece ilçemize ya da sadece Arsuz’a yarayacağı yönünde bir algı doğru değildir. Samandağ ve Arsuz yolu dağın bu yakasındaki nüfusun denize açılan penceresidir. Samandağ sahil bandından Arsuz’a erişilebilecek bir yol olması hasebiyle Kırıkhan, Reyhanlı, Yayladağı, Antakya ve diğer ilçelerimizin bu sahil bandından faydalanma bu güzelliklere erişme noktasında ciddi katkı sunacağına inanıyoruz. Yaklaşık 40-50 kilometre kadar yol kısalıyor. Bu yolun yapılmasıyla vatandaşlarımız bu maliyetlerden kurtulmuş olacaktır. Bu uğurda emek eden, bu konuda inisiyatif kullanan devletin ilgili kurumlarına teşekkür ediyorum.”dedi

Uyuşturucu Operasyonu

0

Hatay’da düzenlenen uyuşturucu operasyonunda, bin 416 kök Hint keneviri, 47 kilogram kubar esrar ile bir tüfek ve 25 fişeğin ele geçirildiği bildirildi.

Valilikten yapılan açıklamaya göre, jandarma ekipleri, Defne ilçesindeki Sinanlı ve Aknehir mahallelerinde belirledikleri arazi ve ikamete operasyon düzenlendi.

Operasyonda, bin 416 kök Hint keneviri, 47 kilogram kubar esrar, bir ruhsatsız av tüfeği ve buna ait 25 fişek ile bir jeneratörlü su motoru ele geçirildi.

Olayla ilgisi 2 kişi gözaltına alındı. Bir zanlı ise aranıyor.

FİLM;Bakıcı

0

Vizyon tarihi 30 Haziran 2017 (1s 45dk)
Yönetmen Jonathan Baker
Oyuncular: Nicolas Cage, Faye Dunaway, Nicky Whelan devamı
Tür Gerilim
Ülke ABD
Özet ve Detaylar
Katie geçmişinden kaçmakta olan, gizemli ve genç bir kadındır. Yakın zamanda kızıyla beraber yeni bir kasabaya yerleşmiştir. Katie burada Angela ile tanışır ve sıkı bir arkadaşlık kurar. Angela da tıpkı kendisi gibi bir annedir. Bir anda aralarından su sızmamaya başlayan Katie ve Angela’nın arkadaşlığı, Angela ile eşi Brian’ın Katie’ye dadılık ve misafir evinde yaşama teklifi ile yön değiştirir. Katie’nin zaman içerisinde ortaya çıkan, Morganlar’ın kızlarına takıntısı dikkat çekmeye başlar. Angela ve Brian’ın yeni doğacak çocuklarının da taşıyıcı anneliğini üstlenen Katie’nin asıl planının aileyi dağıtmak olduğu kısa sürede ortaya çıkacaktır…

KİTAP;Yolculuğa Övgü

0

Coğrafyanın Poetikası
Michel Onfray
Kategoriler
Edebiyat / Deneme
Katkıda Bulunanlar
Çevirmen Murat Erşen
Kitabın Tanımı
Dünyanın üzerinde şemsiyeler ve gölgelikler oluşturan demet demet hava yolları…

Birbirine bağlı, temas halinde, ilişki içinde, ağlar yaratan tüm büyük şehirler…

Sonu gelmez trenlerle demiryolları…

Her yerde motorlar ve durmadan yinelenen bir göç halinde bir yerlere ulaştırılan, mekân değiştiren, bir yerden bir yere taşınan insanlar…

Gidişler, dönüşler, dönüşsüz gidişler…

Acayip bir hayvan görme arzusu, bulunması neredeyse olanaksız bir bitkiyi toplama isteği, mahsur edilmiş bir kelebeği seyretme özlemi, bir taş ocağındaki jeolojik bir damarı görme hevesi, bir zamanlar bir şairin dadandığı gök kubbe altında yürüme tutkusu. Biri Antarktika’nın soğuk sularını ister, diğeri Pasifik’in mercan adalarını ve sıcak sularını…

Dünya tırmanılacak volkanlar, düşünceye dalınacak kıyılar, inilecek nehirler, alınacak yollar, binilecek trenler ve uçaklarla taşar; durmadan şafaklar, seherler, tan kızıllıkları, yağmurlar ve parlak güneşler, çöller ve dağlar, ormanlar ve kırlar, şimal ışıkları ve yalancı güneşler, gökkuşakları ve kasırgalar, bulutlar sunar.

Herkes kendi içinde su, toprak ya da hava için duyduğu bir tutku keşfeder, ateş ise gezginin bizzat bedeninde dolaşır.

Yolculuğun, gezmenin ve yürümenin doğasına dair her şey…

İftar Yemeğini Hızlı Yemek Reflü Riskini Artırıyor

0

İstanbul Bilgi Üniversitesi Beslenme ve Diyetetik Bölümü Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Birsen Demirel, sıcak yaz günlerine denk gelen Ramazan ayında, sağlıklı beslenmenin önemine dikkat çekerek oruç tutanları uyarıyor: “İftarda yemeklerin hızlı yenmesi hazımsızlık ve reflü riskini artırıyor”

İstanbul Bilgi Üniversitesi Beslenme ve Diyetetik Bölümü Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Birsen Demirel, Ramazan ayının sıcak yaz günlerine denk gelmesi ve 17 saatlik açlık süresi nedeniyle, dengeli ve sağlıklı beslenmenin çok önemli olduğuna dikkat çekerek oruç tutanları, yeme alışkanlıkları ve öğünler konusunda uyarıyor.

Ramazan’da, özellikle iftar sofralarında tüketilen yemek miktarının ve yeme süresinin çok önemli olduğuna değinen Demirel şunları söylüyor: “Gün boyu süren açlıktan sonra hızlı ve fazla miktarda besin tüketilmesi yavaşlamış olan metabolizmaya da ağır bir yük getirerek kilo artışına sebep olabilir. Ayrıca iftarda yemeklerin hızlı yenilmesi, hazımsızlık ve reflü riskini arttırır. Bu nedenle yiyecekler yavaş yavaş yenilmeli ve iyice çiğnenmeli. Bunu önlemek için iftara çorba gibi hafif yiyeceklerle başlanılması, 15-20 dakika sonra az yağlı et yemeği, sebze yemeği veya salata, yoğurt ile devam edilmesi uygun olabilir. Kan şekerini çabuk yükselten ve ardından çabuk düşüren beyaz ekmek, pirinç gibi glisemik indeksi yüksek olan gıdalar yerine bulgur pilavı, tam buğday unu ekmek veya kepekli makarna, posalı besinler tercih edilmeli.”

Yağlı ve Baharatlı Yemekler Uyumayı Zorlaştırabilir

Ramazanda yeterli ve dengeli beslenmenin sürdürülebilmesi için en az 2 öğünü tamamlamak ve sahur öğününü atlamamak gerektiğini belirten Demirel, “Uzun süren açlıktan sonra boş mideyi birden doldurmak, ani tansiyon ve şeker yükselmelerine, mide ve bağırsak rahatsızlıklarına neden olabilir. Bu nedenle iftar saatinden itibaren gece boyunca ihtiyaç duyulan besinleri aralıklı olarak yemek önemli. Öğünlerin hafif iftar, akşam yemeği, sahur ve ara öğün olacak şekilde 3- 4 öğün olarak düzenlenmesine özen gösterilmeli” diyor.

Sahura kalkmanın beden sağlığı için kritik önem taşıdığını da vurgulayan Demirel, sadece su içerek niyetlenmenin gün içerisinde açlık kan şekerinin daha erken saatlerde düşmesine neden olduğunu ve metabolizmayı yavaşlattığını belirtiyor. Öte yandan ağır sahur yemeklerinin, gece saatlerinde düşen metabolizma hızı nedeniyle daha hızlı yağa dönüşeceği konusunda uyarıyor. Sahurda aşırı baharatlı ve yağlı yemek seçimlerinin tekrar uykuya dönmeyi zorlaştırabileceğine dikkat çeken Demirel, lif oranı yüksek besinlerin tüketilmesini tavsiye ediyor.

Ramazan’da vücuttaki sıvı kaybının arttığının altını çizen Beslenme ve Diyetetik Bölümü Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Birsen Demirel, iftar ve sahur arasında en az 2 – 2.5 lt su içmenin temel prensip olması gerektiğini vurguluyor

İftarda meyve suyunu sofranızdan eksik etmeyin

Sağlıklı bir oruç dönemi geçirmek ve uzun süren açlıktan sonra düşen kan şekerini yükseltmek için uzmanlar, iftarın meyve suyu ile açılmasını öneriyor.

Yılın en uzun günlerine denk gelen oruç döneminde uzun süren açlıktan sonra metabolizmanın ana isteği, iftarda enerji kaynağına en kısa yoldan ulaşmak oluyor. Konuyla ilgili olarak görüşlerini paylaşan Nuh Naci Yazgan Üniversitesi Sağlık Bilimi Fakültesi Beslenme ve Diyatetik Bölüm Başkanı Prof. Dr. Neriman İnanç, “Özellikle beyin ve sinir hücreleri glikoz formunda enerji ihtiyacı duyarlar. İftarda 16-18 saatlik bir açlıktan sonra düşen kan şekerimizin en kısa zamanda yükselmesine bir bardak meyve suyu yardımcı olur. Ayrıca, bir gün içerisinde almamız gereken 5 porsiyon meyve ihtiyacımızın da yaklaşık 2-3 porsiyonunun karşılanmasına destek olur.” dedi.

Ramazanda vücudumuzun sıvı dengesinin çok daha önem kazandığına dikkat çeken Prof. Dr. İnanç, iftarda meyve suyu tüketiminin oruç tutanlar için dengeli beslenmenin anahtarlarından da biri olduğunu kaydetti.

Açlık hissini dengeliyor, sindirimi kolaylaştırıyor
Prof. Dr. Neriman İnanç, iftarı açarken içilen bir bardak meyve suyunun enerji ve sıvı kaynağı olarak tokluk verebileceğini ve uzun süreli açlıktan sonra aniden aşırı besin tüketmemize de engel olabileceğini belirtiyor. İnanç ayrıca, meyvelerde bulunan meyve asitlerinin (malik, sitrik ve oksalik asit) sindirimi kolaylaştırdığını ve Ramazan’da sıklıkla karşılaşılan sindirim problemlerinin hafifletilmesine yardımcı olduğunu söylüyor.

20 HAZİRAN TARİHTE BUGÜN

0

Tarihte Bugün Yaşanan Olaylar (20 Haziran)
1481-İkinci Bayezid ile Cem Sultan arasında Yenişehir Savaşı yapıldı.
1837-Kraliçe Victoria, 18 yaşında İngiltere tahtına çıktı. 63 yıldan fazla tahtta kalarak en uzun süre saltanat süren Birleşik Krallık hükümdarı olacaktır.
1877-Alexander Graham Bell, dünyanın ilk ticari telefon hizmetini Kanada’nın Ontario bölgesindeki Hamilton şehrinde başlattı.
1840-Samuel Morse, telgrafın patentini aldı.
1884-Mülkiye Mühendis Mektebi kuruldu.
1920-Çerkez Ethem kuvvetleri Yozgat Ayaklanması’nı bastırmak üzere Ankara’dan yola çıktı.
1925-İstanbul’da Velid Ebüziyya, Fevzi Lütfi (Karaosmanoğlu) ve bazı gazeteciler tutuklandı.
1927-Tarım Okulları kurulmasını öngören kanun kabul edildi.
1943-Adapazarı’nda meydana gelen 5,6 şiddetindeki depremde 346 kişi öldü.
1946-Türkiye Sosyalist Emekçi ve Köylü Partisi, Şefik Hüsnü liderliğinde kuruldu.
1960-Mali ve Senegal bağımsızlığını ilan etti.
1963-Küba Füze Krizi’nin ardından Sovyetler Birliği ile ABD arasında “kırmızı telefon” adı verilen bir doğrudan iletişim hattı kuruldu.
1987-Pınarcık katliamında PKK militanları 16 çocuk, 6 kadın, 8 erkek toplam 30 köylüyü öldürdü. Abdullah Öcalan eylemin ardından “Öldürelim, otorite olalım.” açıklamasını yaptı.
1987-“İstanbul Kartal Yavuz Selim Devlet Hastanesi” hizmete açıldı.
1990-Akçaabat’ta büyük bir sel felaketi meydana geldi. 39 kişi öldü, 4 kişi kayboldu.
1990-Eureka adı verilen asteroit keşfedildi
1990-Ziraat Bankası, Ziraat-Visa adıyla yeni bir kredi kartı uygulaması başlattı.
1991-Alman Parlementosu, ülkenin başkentini Bonn’dan tekrar Berlin’e taşıma kararı aldı.
2001-Pervez Müşerref Pakistan cumhurbaşkanı oldu.
2008-Türkiye Milli Futbol Takımı, Hırvatistan Milli Futbol Takımını EURO 2008de normal süresi 1-1 sona eren maçta penaltılarla 3-1 lik skorla eleyerek yarı finale yükseldi.
Tarihte Bugün Doğanlar (20 Haziran)
1756-Joseph Martin Kraus, besteci
1819-Jacques Offenbach, besteci (ö. 1880)
1909-Errol Flynn, oyuncu (ö. 1959)
1914-Muazzez İlmiye Çığ, sumerolog
1931-Olympia Dukakis, oyuncu
1931-Martin Landau, oyuncu
1949-Lionel Richie, müzisyen
1946-Zülfü Livaneli, müzisyen, yazar, politikacı, yönetmen
1951-Tress MacNeille, seslendirme sanatçısı (Simpsonlar, Animaniacs, Rugrats)
1967-Nicole Kidman, oyuncu
1975-Uğur Taner, Türk yüzücü
1978-Frank Lampard, futbolcu
Tarihte Bugün Ölenler (20 Haziran)
1883-Gustave Aimard, Fransız yazar (d. 1818)
1898-Manuel Tamayo y Baus, İspanyol oyun yazarı (d. 1829)
1933-Clara Zetkin, kadın devrimci, kadın hakları savunucusu (d. 1857)
1978-Mark Robson, Kanadalı film yönetmeni ve yapımcısı (d. 1913)
1997-Cahit Külebi Türk şair (d. 1917)
2004-Engin İnal, tiyatro, sinema ve dizi sanatçısı, çevirmen, yazar (d. 1942)
2005-Jack Kilby, ABD’li mühendis ve mucit (d. 1923)

“Suriyelilerin yarattığı sorunlar Hatay ekonomisini aşağıya çekiyor”

0

Hatay Büyükşehir Belediye Başkanı Doç. Dr. Lütfü Savaş, 18 Haziran Pazar günü CNN Türk ekranlarında yayınlanan ‘Para Dedektifi’ adlı programın konuğu oldu.
Sunuculuğunu Cem Seymen’in üstelendiği programda Suriye savaşı yüzünden son 6 yıldır son derece olumsuz etkilenen Hatay’ın ekonomisinin ve üreticilerinin beklentileri masaya yatırıldı.
Suriye savaşının ciddi bir şekilde Hatay’daki ticari olumsuz etkilediğini dile getiren Seymen, savaş öncesince Tarihi Uzun Çarşı’ya giren paranın 750 bin dolardan 50 bin dolara gerilediğinin altını çizdi. ‘Kriz zamanları bizlere fırsat vermeli’ diyen Seymen, ‘ Müthiş bir tarihi kültürün, insan çeşidinin ve coğrafi güzellikleri içinde barındıran Hatay’da krizi fırsata nasıl çevirebileceğimizi düşünmek gerek” ifadelerine yer verdi.
Sözlerine Hatay gibi tarihi zenginliklerin, dostluk ile kültür mozaiğinin buluştuğu bir başka şehrin Dünya’da eşi benzeri olmadığını belirterek devam eden Seymen, Doğu ve Batı arasındaki gelir adaletsizliği giderilmediği sürece Türkiye’nin kalkınmasının mümkün olmayacağını belirtti.
BAŞKAN SAVAŞ: SON 6 YILLIK SÜREÇTE HEM DÜNYA HEM DE ÜLKEDEKİ EKONOMİK KRİZLERDEN ETKİLENİR HALE GELDİK
Seymen’in Hatay’da zayıflayan ekonomiyi nasıl kurtarabiliriz sorusunu yanıtlayan Başkan Savaş, “Biz Ortadoğu’da yaşanan savaş öncesi kendi kendine yetebilen ekonomiye sahip bir şehirdik. Dünya’da ekonomik anlamda kriz de olsa bizi çok fazla etkilemeyen bir durumla karşı karşıya kalırdık. Çünkü Hatay’ın bir tarafı deniz diğer tarafı Ortadoğu. Hem denizden hem de karadan Suriye ve Irak başta olmak üzere 13-14 ülke ile ticaret yapan bir şehirdik. Hem teknolojik ürünleri hem yaş sebze ve meyveyi hem de hububatı pazarlayabilme şansımız vardı. Lojistik sektörümüz oldukça dinamikti. Tır filomuz İstanbul’dan sonra 2’inci sıradaydı. Fakat son 6 yıllık süreç içerisinde bir hem dünyadaki ekonomik krizlerden hem de ülkedeki ekonomik yavaşlamadan etkilenir hale geldik. Şu anda yıllardır alışık olmadığımız bir ekonomik sığlaşma ile karşı karşıyayız. Hatay Büyükşehir Belediyesi olarak bu işin içerisinden nasıl çıkabiliriz diye düşünmeden edemiyoruz” dedi.
“YAŞANAN TÜM OLUMSUZLUKLAR TURİZM, LOJİSTİK VE İHRACAT SEKTÖRÜNDE HATAY’I GERİYE DÜŞÜRDÜ VE ORTADOĞU’DAKİ TİCARET HACMİNİ MİNİMİZE ETT”
Konuşmasına Hatay ekonomisinin hangi seviyede olduğuna açıklık getirerek devam eden Başkan Savaş, “ Tır filosunda 2’inci sıradayken 4’üncü sıraya gerilemek zorunda kaldık. 3500 metrelik derinliği olan Tarihi Uzun Çarşı’ya turizm ve alışveriş amaçlı günde 750 bin dolar para girerdi. Şu anda 50 bin dolar girse biz seviniyoruz. Yaş sebze meyve konusunda da Türkiye’de ilk 3 ilden bir tanesiyiz. Hem Türkiye’nin dört bir yanına hem de Ortadoğu’ya gönderiyorduk. Bu durum da şu anda durmuş durumda. Tüm bunlarla birlikte gerek yurt içinde gerekse yurt dışında savaş korkusu ile sanki Hatay bir savaş meydanıymış gibi bir algı oluşuyor ve insanlar Hatay’dan uzak kalıyor. Bütün bu yaşanan olumsuz olaylar turizm, lojistik ve ihracat sektöründe Hatay’ı geriye düşürdü ve Ortadoğu’daki ticaret hacmini minimize etti” dedi.

Suriye savaşının ardından Hatay’a gelen mülteciler hakkında da görüş bildiren Başkan Savaş, “ Hatay’da yaşadığımız tüm bu gerilemelerin yanı sıra Suriye’den de 500 bine yakın insan var. Bunların çoğu genç ve çocuk. Tüketici ama yanı zamanda üretebilecek çağda. Bu üretecek çağdaki insanlar daha ucuz işçilik yaptığı için bizim gençlerimiz işsiz kaldı. Eskiden 300-400 liraya kiralanabilen evler, şimdi 1000-1200 liraları buluyor. Gençlerimiz önceleri 1500 liraya çalışırken şimdi bulduğu işte 500 liraya razı olmak zorunda kalabiliyor. Tüm bunlar Hatay’ın ekonomisini aşağıya çekiyor. Savaş ortamı gibi algılandığı için yatırımlar durma noktasına geldi. Hal böyle olunca son 6 yılda çektiğimiz sıkıntıları gittikçe derinleşerek hissetmeye başladık. Burada kara kara düşünmekten çok bu olumsuzluğun içinden nasıl çıkabileceğimizi düşünmeye başladık” açıklamasında bulundu.
BAŞKAN SAVAŞ: DEVLETİMİZDEN HAKKIMIZ OLAN TEŞVİĞİ İSTİYORUZ
Seymen’in ‘Özel teşvik ve özel yasalar ile desteklenecek bir yapı oluşturulamaz mı?’ Sorusunu yanıtlayan Başkan Savaş, “ Biz devletimizden özel bir statü istemiyoruz. Biz Türkiye Cumhuriyeti’nin kanunları neyse o kanunlara uygun destek istiyoruz. Teşvik bölgeleri var. Bu bölgeler önceleri 4 iken şimdi 6 bölgeye yükseldi. Bizimle aynı sorunları yaşayan ve 4’üncü bölgede yer alan şehirlerde Suriyeli mülteci sayısı %11. Fakat Suriyelilerin %89’u Hatay’da. Türkiye’deki Suriyelilerin %13’ü Hatay’da. Buradaki nüfusun her 4 kişiden bir tanesi Suriyeli. Eskiden teşvik bölgesi olarak 4’üncü bölgedeydik. Ama şu anda 5’inci bölgeyi hak ediyoruz. Devletimiz, kendi yasalarımıza ve buradaki kişi sayısına göre belediyelerimize İller Bankası’ndan payı verilse, vergilerden gelen paylarımızı buradaki kişi sayısına göre ayarlarsa, teşvik bölgesindeki gelire göre bölge tayini yapılırsa Hatay kalkınabilir. Suriyelilerden önce 7600 dolar kişi başına düşen gelirimiz vardı. Bu sonuç ile 4’üncü teşvik bölgesine uyuyorduk. Hatay’da şu anda resmi rakamlar ile 384 bin civarında Suriyeli olduğu bildirildi. Bu rakamlar ile kişi başına düşen yıllık gelir 6100 dolara düşüyor. Bizimle aynı seviyedeki 5’inci bölgede 6200 dolarlık bir gelir var, bizim ise 5’inci bölgenin bile altına düşen bir gelirimiz var. Bizim istemimiz dışında gelen bu misafirler 6 yıldır burada yaşıyor. 3 kişiye göre gelen parayı biz 4 kişiye pay ediyoruz. Bunu sadece yeme, içme, barınma ve sosyal ihtiyaçlar olarak algılamamak lazım. Tüm bunların yanında daha fazla alt yapı daha fazla kanalizasyon daha büyük arıtma tesisi, daha fazla yol ve daha fazla yeşil alan yapmak zorunda kalıyoruz. Biz devletimizden bu insanlara da düşen payı vermesini istiyoruz ev 5’inci bölgede olmak istiyoruz. Bu sayede yılda en az 10 milyarlık bir yatırım olur. %1-1,5 işsizlik oranımız azalır ve gençlerimizi istihdam edebiliriz. Hatay yine kendi kendine yeter ama biz Ortadoğu’daki savaş bittiği zaman da güçlü bir Hatay olmalıyız” açıklamalarında bulundu.

“Bu Milletin Anaları Çocuklarını Katar’a, Rakka’ya, Suriye’ye Göndermek İçin Doğurmadı.”

0

TBMM Genel Kurulu’nda söz alan CHP Hatay Milletvekili Serkan Topal, AKP hükümetlerinin ileri demokrasi masalına ve 20 Temmuz OHAL darbesine değinerek, “Sayın milletvekilleri, Hükûmetin “ileri demokrasi” söylemleriyle başladığı yolculuk, 20 Temmuzda bindiğimiz OHAL treninde devam ediyor. İkinci Yasama yılının sonuna geldik ve hâlâ demokrasiye ait bir yaşam belirtisi maalesef yok. On bir ayın sonunda on binlerce insan ihraç edildi, on binlercesi açığa alındı, binlercesi tutuklandı. Temel hak ve özgürlükleri için mücadele eden insanlar ya terörist olmakla ya da terör örgütüne destek vermekle itham edilerek derdest edildi” dedi.
Topal, Adalet duygusununun zedelendiğine işaret ederek, “Eğer bir ülkede toplum adalete olan inancını yitirirse o ülkede hiç kimse kendini güvende hissedemez. Eğer bir ülkede adalet duygusu zedelenirse bir arada yaşama arzusu kaybolur, barış ortamı bozulur ve hoşgörü ortamı maalesef yok olur. Bu yüzden toplumu kutuplaştırmaktan vazgeçin ve hukuku herkese eşit bir şekilde uygulayın” dedi.
Hükümet Fetullah Gülen’in İadesini İstemiyor.
Hükümetin aslında Fettullah Gülen’in iadesini istemediğine işaret eden Topal, “Geçenlerde -Resmî Gazete’den- içinde Fetullah Gülen’in de olduğu 130 kişinin Türk vatandaşlığından çıkarılacağına dair bir haber okuduk. Sahiden bunun ne anlama geldiğini biliyor musunuz, bilmiyor musunuz? Eğer bunu biliyorsanız ve sonucunun ne olduğunu biliyorsanız durum vahim, eğer bilmiyorsanız, bilmeden bürokrat aracılığıyla bir liste sizin elinize verildiyse bu daha da vahim. O zaman FETÖ’yü uzakta aramayalım, sizlere bu aklı verenden lütfen bir an önce başlayın. Bu eyleminizden Fetullah Gülen’in iadesinin istenmediğiniz açıkça belli oluyor” dedi.
Siz Ortadoğu’nun Jandarması Mısınız?
Hatay Milletvekili Topal, “Siz Ortadoğu’nun jandarması mısınız?” “Kendi vatandaşlarımızın güvenliğini sağlayın” dediği konuşmasını şöyle sürdürdü.
“Türkiye’nin, Katar konusunda, sorunun bir parçası olacak açıklamalardan ve yaklaşımlardan kaçınmasını ısrarla tavsiye etmemize rağmen, iktidar Suriye’de olduğu gibi ülkemizi krizin tarafı hâline getirmeye çalışmıyor mu? Mehmetçik’in Katar’da ne işi var, soruyorum sizlere? İktidar sahipleri derhâl ihvan sevdasından vazgeçmeli ve aklıselimle hareket etmelidir. Mehmetçik Katar’a güç katar ancak Türk Silahlı Kuvvetlerinin ihvan sevdasına siper olması Türkiye’ye gözyaşından başka bir şey katmaz. Dışişleri Bakanı Sayın Çavuşoğlu “Katar’da kuracağımız üssün amacı bütün Körfez ülkelerinin güvenlik ve istikrarına katkı yapmaktır.” diyor. Peki, sormazlar mı adama: Bölgenin güvenliğini kime karşı sağlayacaksınız? Hedef ülke neresidir? Siz, Orta Doğu’nun jandarması mısınız?” Bırakın Körfez ülkenin güvenliğini sağlamayı da siz önce Türkiye’nin güvenliğini sağlayın, siz önce kendi vatandaşlarımızın can ve mal güvenliğini sağlayın. Siz daha Batman’ın Kozluk ilçesinde teröristlerin silahlı saldırısında olay yerinden geçerken kurşunların hedefi olan ve hayatını kaybeden öğretmen Aybüke Yalçın’ı koruyamadınız. Bu millet size çoluk çocuğunu bodyguard yapın diye oy vermedi.
Bu millet size Katar’ın çölüne Mehmetçik’i gönderin diye oy vermedi. Bu milletin anaları çocuklarını Katar’a, Rakka’ya, Suriye’ye göndermek için doğurmadı. Bu milletin anaları çocuklarını bu millet için, bu bayrak için, bu vatan için, bu devlet için ve Türkiye için büyüttü, nokta.”

HATAY CHP ADALET İÇİN YÜRÜDÜ

0

CHP Hatay İl örgütünün çağrısıyla yaklaşık 3000 kişinin katıldığı Antakya’daki “ADALET” arayışı yürüyüşü, DSİ Parkı önünden başladı ve eski Rektörlük önündeki ALT GEÇİT’te son buldu.

Yürüyüş, düzenli geçti. Başlangıçta sataşmalar olsa da, sıkıntı yaşanmadı. Yürüyüşçüler sıkça “Yeter artık Hükümet, herkes için Adalet” sloganını attı. Gerçekleşen ‘Adalet’ yürüyüşünde konuşan İl Başkanı Mehmet Güzelmansur, hükümetin faşizanca uygulamalarının tahammül edilemez boyutlara tırmandığını, hükümet yakınlarının dışarıda gezerken milletvekillerinin tutuklanma-sının kabul edilemez olduğunu, adaleti herkes için istediklerini söyledi.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun başlattığı “Adalet Yürüyüşü’ne destek amacıyla Hatay CHP il örgütü Antakya DSİ parkından il binasına yürüdü. İl binası önünde bir konuşma yapan il başkanı Mehmet Güzelmansur Türkiye’de Adalet terazisinin şaştığına dikkat çekerek; “ Aydınlarımız, Gazetecilerimiz son olarak ta Milletvekilimiz Enis Berberoğlu haksız olarak tutuklanmıştır. Genel Başkanımız Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’da Adaletin terazisinin şaşmasının ardından 15 Haziran 2017 günü Ankara Güven Parktan başlayan ve İstanbul Maltepe Cezaevinde son bulacak olan “Adalet” yürüyüşüne başlamıştır. Genel Başkanımız Sayın Kemal Kılıçdaroğlu bu yürüyüşe başlarken; Sağduyu çağrısı yapmış yürüyüşünün amacını ise toplum vicdanında oluşan adalete güvensizliği duyurmak olarak belirlemiştir.
Adalet sadece bizlere değil herkes için ekmek ve su gibi elzemdir. Adaletin kaybolması demek bir ülkenin vicdanının kaybolması demektir. Bu gün gelinen noktada ne yazık ki ülkemizde Başta Adalete olmak üzere Devletin kurumlarına güven azalmıştır. Siyasi İktidar icraatlarıyla kamu ve toplum vicdanını rahatsız edecek girişimlerde bulunmuştur. Bazı siyasilerin yakınları hakkında tutuksuz yargılama kararları verilirken Cumhuriyet Halk Partisi Milletvekili Enis Berberoğlu hakkında tutuklama kararı verilmesi Adalete olan güveni daha da sarsmış, Genel Başkanımızın başlattığı haklı yürüyüşü meşru kılmıştır.
Genel Başkanımız Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’nun da dediği gibi, “Haklı olduğumuz için dünyaya, Türkiye’ye, bütün insanlara mesaj vermek istiyoruz. Adalet istiyoruz”
Bizler bu yürüyüşte haklı olduğumuza inanıyor ve bütün dünyaya Adalet isteğimizin mesajını vermek istiyoruz. Yürüyüşün başladığı gün Ben, Belediye Başkanlarımız ve Milletvekillerimizle Ankara Güven Parktaydım. Başlatılan yürüyüş halkta bir umut ışığı olmuştur. Yürüyüş esnasında ufak tefek provokasyonlar olmasına karşın yürüyüşüne devam eden Genel Başkanımız İstanbul’a kadar yürüyüşüne devam edecektir. Bizler Genel Başkanımızın bu haklı yürüyüşünde Hatay İl örgütü ve tüm ilçeler olarak Genel Başkanımızın bu haklı yürüyüşünde sonuna kadar onun yanında olduğumuzu yineliyoruz.
Bizler Adalet istiyoruz! Adalet istiyoruz! Adalet istiyoruz!” ifadelerinde bulundu.

Kaymakam Kılınçkaya dan Şehit Aileleri, Gaziler ve Gazi Ailelerine İftar

0

Payas Kaymakamı ve İskenderun Kaymakam Vekili Hakan Kılınçkaya, aziz şehitlerimizin aileleri ve kahraman gazilerimiz ile aileleriyle iftar programında buluştu.
Karayılan Kültür Merkezi’nde gerçekleştirilen iftar programına; Payas Kaymakamı ve İskenderun Kaymakam Vekili Hakan Kılınçkaya ve eşi hanımefendi Şenay Kılınçkaya, Deniz Üs Komutanı Kurmay Albay Aykar Tekin, Cumhuriyet Başsavcısı Abdulkadir Akın, İlçe Emniyet Müdürü Zeki Balcı, İlçe Jandarma Komutanı Yüzbaşı Ferit Gül, Kamu Kurum ve Kuruluşlarının İlçe Müdürleri, Tosyalı Ailesinin değerli büyüğü Hacı Pervin Tosyalı, Tosyalı Holding Yönetim Kurulu Üyesi Fatih Tosyalı, İskenderun Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Veysel Cıncık, sivil soplum kuruluşlarının temsilcileri, şehit aileleri, harp malulü ve muharip gazilerimiz ile aileleri, Hacı Pervin Tosyalı Çocuk Evleri personeli ile Çocuk Evleri’nde barınan çocuklar ve diğer davetliler katıldı.

İftar öncesinde konukları masasında ziyaret eden Kaymakam Kılınçkaya ve eşi hanımefendi Şenay Kılınçkaya, şehit aileleri ve gazilerimiz ile yakından ilgilenerek, onların sorun ve ihtiyaçları olup olmadığı hakkında bilgi aldı.

Kur’an-ı Kerim tilaveti ile başlayan programda ezanın okunmasıyla hep birlikte iftar yapılmasının ardından ülkemizin birlik ve beraberliği için dua edildi.

İftar sonrasında davetlilere hitaben bir konuşma yapan Kaymakam Kılınçkaya, “Maneviyatın ve hoşgörünün simgesi olan mübarek Ramazan ayının vesile olduğu bu güzide iftar programında, aziz şehitlerimiz ve kahraman gazilerimizin siz değerli aileleri ve yakınları ile birlikte olmaktan büyük bir onur ve gurur duyuyor, hepinizi en derin saygı ve hürmetle selamlıyorum. Bu rahmet ve mağfiret ayı münasebetiyle; gönüllerimizin birlikteliğini, beraberliğimizi, kardeşliğimizi, paylaşımcılığımızı, yardımlaşma ve dayanışmamızı bir kez daha tezahür ettirmek adına düzenlemiş olduğumuz iftar davetimize icabet ederek katılımınızdan dolayı başta şehit ailelerimiz, gazilerimiz ve aileleri olmak üzere tüm konuklarımıza teşekkür ediyorum. Şehit ve gazilerimiz, bizi biz yapan ve millet olma bilincimizi oluşturan temel değerlerin ve sahip olduğumuz şanlı geçmişle aramızdaki güçlü bağın en önemli halkalarından birini oluşturduğu aşikârdır. Onların bize emaneti olan siz değerli ailelerimizin acısını, üzüntüsünü ve sorunlarını paylaşmak ve her daim yanınızda olmak bizim için görevin ötesinde büyük bir onurdur, vefa borcudur. Bu mübarek Ramazan ayında özellikle vurgulamak istiyorum ki; bizler gönül bağlarımızı sağlam tuttukça, toplumsal yardımlaşma ve dayanışmamız derinleşecek, birlik, beraberlik ve kardeşlik duygularımız daha da pekişecektir.

Bu anlayış çerçevesinde, aziz şehitlerimizi rahmet, minnet ve tazimle anarken, kahraman gazilerimize hayırlı ömürler ve şifalar diliyor, değerli aileleri ve yakınlarına da en derin sevgi ve saygılarımı sunuyorum” dedi.

Kendilerine gösterilen yakın ilgi ve alakadan dolayı çok memnun olduklarını ifade eden şehit aileleri ve gazilerimiz ise; Nazik davetleri ile kendilerini onurlandıran, sorun ve ihtiyaçları ile yakinen ilgilenen Kaymakam Kılınçkaya ve eşi hanımefendi Şenay Kılınçkaya ’ya teşekkür ettiler.

Oldukça samimi ve hoşsohbet ortamında gerçekleşen iftar programında, protokol üyeleri ile şehit aileleri, gaziler ve aileleri kaynaşırken, çocuklar ise gönüllerince eğlenerek bu güzel birlikteliğin tadını çıkardı.

DP Arsuz İlçe Başkanlığına İlmettin Köybaşı seçildi

0

Demokrat Parti (DP) Arsuz İlçe Teşkilatı’nın ilk olağan kongresi Sultanköy Cafe ve Restoran’da gerçekleştirildi. DP Arsuz Teşkilatının ilk kongresi saygı duruşu ve ardından okunan İstiklal Marşı ile başladı. Kongrede, divan başkanlığına Cengiz Tazearslan, divan üyeliklerine ise Recep Çetin ve Ömer Şehne getirildiler.

Yapılan konuşmalardan sonra seçimlere geçildi. Seçime tek liste halinde gidildi ve DP Arsuz İlçe Teşkilatı şu isimlerden oluştu, İlçe Başkanı İlmettin Köybaşı, ilçe yönetim kurulu üyeleri Mustafa Ağır, Yusuf Yürek, İsmail Kuru, Mehmet Seven, İmadettin Topal, Necati Yılmaz, İbrahim Çapa ve İsmail Korkmaz. Gerçekleştirilen Kongrede, İl Delege adaylığına da ilçe yönetiminin tamamı seçildi.

İlçe Başkanı İlmettin Köybaşı “DP, Arsuz’da büyüyen ve gelişen bir parti olacaktır”

Yapılan seçimler sonrası bir teşekkür konuşması yapan DP Arsuz İlçe Başkanı İlmettin Köybaşı “Ben ve arkadaşlarıma sorumluluk isteyen bir görev yüklediniz. Hepinize güveniniz için teşekkür ederim. Arsuz ve havalisinde hemen her köşede, her evde ve mekânda bundan böyle Demokrat Parti’yi ve onun görüşlerini eskisinden daha fazla seslendirmeye ve tanıtmaya gayret edeceğiz. Arsuz’da büyüyen ve gelişen siyasi partilerden biride DP olacaktır. Genç ve dinamik Genel Başkanımız Gültekin Uysal, genel merkez yöneticilerimiz ve ülke genelindeki her bir DP gönüllüsü ve Hatay İl Teşkilatımızla birlijkte el ele, omuz omuza verip, partimizin yerelde ve genelde iktidara gelmesine yoğun çaba harcayacağız. Demokrat Parti’nin ‘Herkes için adalet, herkes için demokrasi, herkes için zenginlik’ sloganı ana ve sürükleyici sloganımız olacaktır. 71 yıllık köklü bir tarihe sahip Demokrat Parti’nin çok daha uzun yıllar Türk siyasi hayatına hizmet etmesi, bu hizmeti içerisinde, iktidara gelip, eskiden olduğu gibi ülkenin kalkınmasına yoğun destek vermek gayretinde olacağız. Arsuz DP İlçe Teşkilatı olarak, Arsuz’un ve bölgenin sorunlarının giderilmesi anlamında da çalışmalarımız olacaktır. İlk ilçe kongremizin Hatay ve Arsuz’a hayırlı ve uğurlu olmasını temenni ederim” diye konuştu.

İSTE’yi İSTE’yenler, diplomalarına kavuştu!

0

Keplerini 15 gün önce atan İSTE’nin 2017 yılı mezunları, diplomalarını Merkez Kampüs’te Barbaros Hayrettin Konferans Salonu’nda düzenlenen törenle aldı.

İskenderun Teknik Üniversitesi’nin (İSTE) 2016-2017 Eğitim-Öğretim Yılı Diploma ve Kapanış Töreni, Merkez Kampüs Barbaros Hayrettin Konferans Salonu’nda gerçekleştirildi. Başta diplomalarını almaya gelen mezunlar ve aileleri ile öğretim elemanları olmak üzere yoğun bir katılımın olduğu törene; Hatay Vali Yardımcısı Aydın Tetikoğlu, İSTE Rektörü Prof. Dr. Türkay Dereli, İskenderun Belediye Başkanı Seyfi Dingil, İskenderun Cumhuriyet Başsavcısı Abdulkadir Akın, Arsuz Belediye Başkanı Nazım Çulha, Deniz Üs Komutanı Aykar Tekin, İskenderun OSB Yönetim Kurulu Başkanı Fatih Tosyalı, İTSO Yönetim Kurulu Üyeleri Muhsin Yeter ve Necat Özkaya, Ekinciler Holding Yönetim Kurulu Üyesi Recep Ekinci, İskenderun Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Veysel Cıncık, İŞKUR Hatay İl Müdürü Ziya Yüksel ile çok sayıda davetli katıldı.

Törende konuşan Hatay Vali Yardımcısı Aydın Tetikoğlu, İSTE’nin kurulduğundan bu yana büyük gelişme gösterdiğine dikkat çekerek, “İSTE’ye her geldiğimizde bir yenilik, büyük bir heyecan ile karşılaşıyoruz. Bu enerji ile, İSTE ülkemizin gelişmesine büyük katkı sunan projeler geliştirmeye ve nitelikli insan kaynağı yetiştirmeye devam edecektir” dedi ve mezunları tebrik etti.

İSTE Konservatuvarı öğretim elemanlarının sunduğu ayrılık temalı eserlerden oluşan mini müzik dinletisinin ardından törenin açılış konuşmasını yapan İSTE Rektörü Prof. Dr. Türkay Dereli, mezunlara başarılarının devamını dileyerek; “Ünlü düşünür Seneca, ‘başlayan her şey biter’ der. İşte bugün burada ön lisans ve lisans eğitimi süreciniz bitti. Acısıyla tatlısıyla, hiç bitmeyecek gibi gözüken okulunuz bitti. Hayırlı uğurlu olmasını diliyorum. Şimdi sizin için yeni bir sayfa açılıyor. Sizlere yürekten inanıyoruz. Yolunuz ve bahtınız açık olsun” dedi. Konuşmasında, İSTE’nin Teknoversite vizyonunun; İDE (İş Dünyasıyla Entegrasyon), TTO (Teknoloji Transferi Ofisi), Teknoloji Okuryazarlığı, Teknologluk ve Anayurt Güvenliği vb. gibi ana unsurlarını da davetlilere tanıtan Prof. Dr. Türkay Dereli; “Notlar ve sıralamalar belli olur olmaz bugün burada orijinal diplomalarımızı sunabilmenin haklı gururunu yaşıyoruz. Biz İSTE olarak yeni bir şey söylüyoruz. Tekniği ve teknolojiyi yaşayan ve yaşatan dual bir üniversite kurmaya çalışıyoruz. İSTE diyoruz, Teknoversite diyoruz. İSTE’den mezun olabiliyorsunuz, Teknoversite’yi bitirdiğinizde ise aynı zamanda ‘teknolog’ oluyorsunuz. İSTE’rseniz ikisini de başarıyla bitirebiliyorsunuz” şeklinde konuştu.

Törenin devamında; İSTE Mühendislik ve Doğa Bilimleri Fakültesi Makine Mühendisliği Bölümü’nden yüksek şeref derecesi ile mezun olan fakülteler birincisi Mehmet Hakan Satun, kendisini yetiştiren tüm öğretim elemanlarına ve ailesine teşekkür ederek; “İSTE bana çok şey kattı. Teknoloji, entegratörlük, teknologluk, inovasyon, teknoloji transferi, teknopark, girişimcilik ve benzeri konularda kendimizi çok geliştirdik. İDE programı sayesinde daha mezun olmadan işe yerleştik” şeklinde konuştu. Mehmet Hakan Satun mezuniyet kütüğüne plaka çakarken oldukça heyecanlandı.

Diplomaların dağıtımından önce, İş Dünyasıyla Entegrasyon (İDE) programına katılarak, programı başarıyla tamamlayan mezunlara Entegratör Sertifikaları, Teknologluk sınavında başarılı olan mezunlara da Teknolog Sertifikaları takdim edildi. Sertifikaların dağıtımının ardından dereceye giren mezunlara diplomaları, ve İTSO (İskenderun Ticaret ve Sanayi Odası) ve Atakaş Şirketler Grubu sponsorluğunda, hediyeleri takdim edildi.

2016-2017 Eğitim-Öğretim Kapanış ve Diploma Töreni, İskenderun Teknik Üniversitesi’nin mezun öğrenciler ve aileleri için organize ettiği iftar yemeği ile son buldu.

PKK’nın finans kaynağı kaçak sigara engellenmeli

0

MHP Hatay Milletvekili M.Necmettin Ahrazoğlu, geçtiğimiz gün TBMM’de, Meclis kürsüsü’nden yaptığı konuşmada, PKK’nın finans kaynağı olduğunu belirttiği kaçak sigaraların engellenmesinin önemine vurgu yaptı. 26 Haziranda hatırlanacak olan Dünya Uyuşturucu Kullanımı ve Kaçakçılığıyla Mücadele Günü münasebetiyle bu konuyu gündeme getirmek istediğini söyleyen Milletvekili M.Necmettin Ahrazoğlu, kaçakçılığın, ülkemizi ekonomik ve sosyal yönden olumsuz etkileyen, aynı zamanda terör ve suç örgütlerinin faaliyetlerini sürdürebilmek için finansal destek sağladığı, çok boyutlu, çok aktörlü ve değişken bir süreç olduğunu ifade etti.
Kaçak sigaradan hem Türk ekonomisi, hem devlete vergisini ödeyen esnaf zarar görüyor …
Kaçakçılık suçlarının, niteliği itibarıyla doğrudan sınır ihlali yapılmak suretiyle ya da gümrük işlemlerinde usulsüzlük veya aldatıcı işlemlerle gerçekleştirildiğine değinen Milletvekili M.Necmettin Ahrazoğlu, kaçak sigaradan hem Türk ekonomisinin hem de devlete vergisini ödeyen esnafın zarar gördüğünün bilindiğine vurgu yaptı.
Ülkemizin vergi gelirini, yasal piyasa rekabet koşullarının gelişimini olumsuz yönde etkileyen ve özellikle terörle ilgili organize suç örgütlerine finans kaynağı teşkil eden tütün mamulleri kaçakçılığının 2010 yılı sonunda yükselişe geçtiğinin görüldüğünü belirten Milletvekili M.Necmettin ahrazoğlu, konuşmasında şunlara yer verdi: “Bu eğilimin nedenleri arasında tütün mamullerinin kolay temin edilebilmesi, tütün mamulleri kaçakçılığına verilen cezaların uyuşturucu suçlarındaki gibi caydırıcı olmaması ve yüksek kâr getirisi gibi etkenlerin olduğu değerlendirilmektedir. Tütün mamulleri kaçakçılığının oluşturduğu tehdit ülkemiz için gün geçtikçe artmaktadır. Emniyet Genel Müdürlüğü Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Dairesi Başkanlığınca 2015 yılı içerisinde ele geçirilen kaçak sigaraların neden olduğu vergi kaybının yaklaşık 800 milyon TL’yi bulduğu tahmin edilmektedir. PKK, KCK terör örgütü tarafından ülkemizin doğu ve güneydoğu sınırları dışında, sözde gümrük noktaları oluşturulduğu ve buralardan geçiş yapan sigara kaçakçılarından “vergi” adı altında haraç alınarak büyük gelir sağlandığı tespitler arasındadır.
Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele 2015 Yılı Raporu’na göre 2011 yılında yaklaşık 69,7 milyon paket kaçak sigara yakalanırken, 2015 yılında ele geçirilen miktarın bir önceki yıla göre yüzde 35’lik bir artışla 143 milyon pakete ulaşması işin boyutunu ve ciddiyetini göstermekle birlikte, son yıllarda yapılan zamların da etkisiyle sigara kaçakçılığının çok daha yüksek miktarlara ulaşılacağı tahmin edilmektedir. Kaçak sigara ticareti önceki yıllarda özellikle Suriye, Irak ve İran sınırında yapılırken illerimizde de gerçekleştirilmeye başlanmıştır. Son yıllarda ülkemizin hemen hemen her ilinde gerçekleştiği gibi artık ilçelerde bile gerçekleştirilmektedir. İş öyle çığırından çıkmıştır ki başkentimiz Ankara’nın birçok bölgesinde bile bu ticaret yapılmaktadır. Örneğin, Ankara’da Ulus Yeni Hal civarında, Ulus Anafartalar Çarşısı önünde, resmî kurumların yakınında, kolluk güçlerinin gözleri önünde Büyükşehir Belediyesinden kiraladıkları büfelerde ve kiraladıkları dükkânlarda kartonları depolayarak bu ticaret yapılmaktadır.
Satışını yapanlar hakkında da yargılama yolu açılmalı …
Terör örgütlerinin ve özellikle PKK bölücü terör örgütünün finansman kaynağının kurutulması, terörle mücadelenin önemli bir parçası olan, üstelik kalitesiz üretim ve sağlıksız saklama şartları nedeniyle insan sağlığını da tehdit eden kanser ve diğer hastalıklara yol açan kaçak sigaranın, emniyet ve güvenlik tedbirleri ile caydırıcı ceza yaptırımları etkisiyle engellenmesi ve kontrol altına alınması gerekmektedir.
2 Aralık 2015 tarihinde İçişleri Bakanlığı koordinesinde gerçekleştirilen “Sigara Kaçakçılığıyla Mücadele” konulu toplantıda kanunlarda düzenleme yapılmasına ihtiyaç duyulduğu belirtilmiştir. Yaklaşık bir buçuk yıl geçmesine rağmen bu konuda yasal düzenleme hâlâ yapılamamıştır.
Millî güvenliğe tehdit oluşturduğu tespit edilen Fetullahçı terör örgütüne aidiyeti, iltisakı veya irtibatı olanların yargılanabildiği ortamda, bölücü PKK terör örgütünün finansman kaynağı olduğu istihbarat raporları tarafından da kabul edilen kaçak sigara satışını özellikle vurgulamak istiyorum, satışını yapanlar hakkında da yargılama yolu açılmalıdır. Yoksa bu kanunsuzluğun önüne geçmek maalesef mümkün olmayacaktır.”

HATSU, YILDIRIMTEPE SAKİNLERİNİN ŞİKÂYETİNE KULAK VERDİ

0

Hatay Büyükşehir Belediyesi Su ve Kanalizasyon İdaresi Genel Müdürlüğü (HATSU), ibadethaneler, okullar ve devlet daireleri gibi toplu kullanım alanlarında vatandaş odaklı yaptığı hizmetleri sürdürmeye devam ediyor.

Okul ve ibadethanelerde hassasiyetini sürdüren Genel Müdürlük, vatandaşlar tarafından ALO 185 HATSU Çağrı Merkezi’ne gelen bildirimlere hızlı bir şekilde müdahale edilerek vatandaşların rahata kavuşmasının amaçlandığını bildirdi.

İskenderun ilçesine bağlı Yıldırımtepe Mahallesi’nde bulunan Dere Camii’nin kanalizasyon altyapısında oluşan arıza nedeniyle bölge sakinlerinin şikâyeti üzerine harekete geçen HATSU ekipleri, camiinin altyapısında çökme meydana gelen noktayı yenileyerek ve ana hatta kadar kapsamlı bir temizlik yaparak oluşan kokuyu önledi.

Mahalle sakinlerini memnun eden çalışma sonrasında dileklerini ekiplere ileten vatandaşlar, ekiplere teşekkür ederek çalışmaların devamını diledi.

KURU İĞNELEME YÖNTEMİYLE AĞRILARI SON BULDU

0

İsviçre’de tedavi görmesine rağmen boyun ve omuz ağrıları azalmayan Melek Candemir, Özel İskenderun Gelişim Hastanesi Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Uzmanı Dr. Mahmut Aslan’ın destek tedavisi olarak gerçekleştirdiği kuru iğneleme yöntemiyle ağrılarından kurtuldu.
Kuru iğnelemeyi,ağrının görüldüğü hassas noktalara, aralıklarla3 seans şeklinde uyguladıklarını ifade eden Uzm. Dr. Aslan, bu yöntemin yan etkisi olmadığını, zararsız bir uygulama olduğunu belirtti.

“İsviçre’de çare bulamadığım ağrılarım, kuru iğnelemeyle son buldu”
Tedaviyle beraber ağrılarının kalmadığını ifade eden Melek Candemir, “Yaklaşık bir yıldan bu yana tedavi görmeme rağmen, boynumda ağrı ve kollarımda uyuşmalar oluyordu. Kolumu kaldıramayacak durumdaydım. İsviçre’de doktora gittim, ilaç kullandım. Bir süre sonra yine ağrılarım oluyordu. Ardından her iki omzuma kortizon uygulandı. Fakat bir faydasını görmedim. Değişik doktoralara gittim, bir çare bulamadım. Ailemin yanına Dörtyol’a geldim. Ağrılarım devam edince, Mahmut Bey’e muayene oldum. Muayene sonrası 3 seans kuru iğneleme yöntemi uyguladı bana. Şuan ağrım yok diyebilirim” açıklamasında bulundu.

“Kuru iğneleme ilaç içermemektedir”
Kuru iğneleme tedavisinin, yan etkisi olmayan, tedavi edici ve zararsız bir uygulama olduğunu söyleyen Uzm. Dr. Mahmut Aslan, “İğne, herhangi bir ilaç içermediğinden ‘kuru iğne’ olarak adlandırılır. Hastalarda fizik tedaviye ek olarak destek tedavisi şeklinde uygulanmaktadır. Bu tedavi yöntemi, akupuntur iğneleri ile yapılmaktadır. Boyun fıtığı ve kireçlenmesi, bel fıtığı ve kireçlenmesi, sırt ağrıları geçmeyen dirençli omuz ağrılarına yardımcı tedavi olarak, migren ve gerilim tipi baş ağrısı, kollarda sinir sıkışması görülen hastalarda bu tedavi yöntemini uygulayabiliyoruz” açıklamasında bulundu.
“Tedavi 3-5 seans uygulanmaktadır”
Kuru iğnelemenin uygulanışı hakkında bilgiler veren Uzm. Dr. Aslan, “Öncelikle uygulanacak olan ağrılı bölge steril edilir. Daha sonra akupunktur iğneleri doktor tarafından batırılır. İğneler yaklaşık 10-15 dakika batırılmış halde bekletilir. Burada amaç ağrılı kas spazmlarının, kasılmalarının gevşetilmesidir. Ardından duruma göre sıcak uygulama gibi ek tedavi yöntemleri uygulanabilir. Tedavi, hastanın mevcut şikâyetlerine göre ortalama 3-5 seans şeklinde değişebilmektedir.Belli aralıklarla seans sayısı arttırılabilir” dedi.

Esnaf Odalarına Yapılandırma ziyareti

0

Hatay Vergi Dairesi Başkanı Nazmi Erol ve SGK Hatay İl Müdürü Hamit Bal İskenderun Esnaf Oda Başkanları ile bir araya gelerek son dönemde çıkartılan 7020 sayılı af kanunu ile ilgili esnaf oda başkanlarını bilgilendirdi.
Yapılan ziyaretten duyduğu memnuniyeti dile getiren İskenderun Esnaf Odaları Birlik Başkan Vekili Uğur Fırat, Hatay Vergi Dairesi Başkanı Nazmi Erol ve SGK Hatay İl Müdürü Hamit Bal’ın çıkan her yasadan sonra esnafları bilgilendirmek adına ziyarette bulunduklarını ve esnaflar olarak kapılarının kendilerine her zaman açık olduğunu söyledi.
Esnaf oda başkanlarına 7020 saylı af kanunu ile ilgili sunum yapan Hatay Vergi Dairesi Başkanı Nazmi Erol “Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılmasına İlişkin 7020 sayılı Kanun 27 Mayıs 2017 tarihli ve 30078 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girmiştir. Söz konusu Kanun ile vergi dairelerine ödenmesi gereken vergi ve diğer borçların gecikme zamları ve faizlerinde ‘Yurt İçi Üretici Fiyat Endeksi’ (Yİ-ÜFE) oranında güncelleme yapılması, vergi aslına bağlı cezaların tamamen silinmesi, vergi aslına bağlı olmayan usulsüzlük ve özel usulsüzlük cezalarının yüzde 50’sinin silinmesi, yapılandırılan tutarların ikişer aylık dönemler halinde 36 aya varan sürelerde taksitle ödenmesi, peşin ödemelerde Yİ-ÜFE oranında hesaplanan tutardan ayrıca yüzde 50 indirim uygulanması, yapılandırılan borçların kredi kartı ile ödenmesi gibi çok önemli imkanlar getirilmiştir. Başvurular; Gelir İdaresi Başkanlığı internet adresi (www.gib.gov.tr) üzerinden, Bağlı bulunulan vergi dairesine şahsen veya posta yoluyla 30 Haziran 2017 tarihi akşamına kadar yapılması gerekmektedir” diye konuştu.
SGK Hatay İl Müdürü Hamit Bal da, esnaf oda başkanlarına kurumu ve mükellefleri de ilgilendiren özellikle borçların yapılandırmasıyla ilgili değişikliklerle yenilikler hakkında bilgiler aktardı.

ENGELSİZ BİR HAYAT İÇİN YÜRÜDÜLER

0

Simurg Engelsiz Hayatlar Spor Kulübü ve Samandağ Belediyesi Engelli Danışma ve Dayanışma Merkezi işbirliğiyle Vakıflı mahallesinde yürüyüş ve kahvaltı etkinliği yapıldı. Etkinliğe Samandağ Belediye Başkan Yardımcısı Mehmet Yıldız, Simurg Engelsiz Hayatlar Derneği Başkanı Nazire Berigel, Engelli bireyler katıldı. Vakıflı Mahallesinde gerçekleşen doğa yürüyüşünün ardından Gümüş Cafe &Kahvaltı salonunda kahvaltı etkinliğiyle son buldu.
Etkinlikle ilgili açıklama yapan Dernek Başkanı Nazire Berigel :” Bizler bu derneği sizlerle birlikte kurduk. Amacımız engelli bireylerin en büyük eksiği olan spor dallarında çalışma yapmak. İlk faaliyet göstereceğimiz spor dalı yüzme sporu olacak. Samandağ Belediyesi engelli danışma ve dayanışma merkezi ile işbirliği yaparak engellilere yönelik yüzme sporu kursunu ücretsiz olarak vereceğiz. Samandağ Belediye Başkanımız sn. Mithat Nehir her anlamda bizlere destek oldu. Samandağ Belediye Başkanımıza Engelli bireyler ve aileleri adına teşekkür ediyorum.”dedi.

İSKENDERUN BELEDİYESİ SARISEKİ YAZ OKULLARININ KURSLARI ÇALIŞMALARA BAŞLADI

0

İskenderun Belediyesi tarafından her yıl çeşitli mahallelerde organize edilen yaz sezonu spor okullarının bir bölümü çalışmalara başladı. Ülkemize yaptığı yatırımlarla ekonomimize katkı sağlayan hayırsever iş adamlarımızdan Tosyalı Holding yönetim kurulu başkanı Fuat Tosyalı tarafın yapılan Sarıseki spor tesislerinde çalışmalara ilgi her geçen gün giderek artıyor.
Sarıseki Fuat Tosyalı spor tesislerinde teknik direktör Mustafa Zont tarafından çalışmalarına başlayan yıldız futbolcuların idmanlarını aileleri de izliyor.